Zararın Giderilmesi Talebine Rağmen
Selamlar
Kısaca, sanık bir alışveriş sitesi üzerinden ilan vererek elektronik cihaz satışı için alıcıyla anlaşıyor, ürün bedelini alıcıdan banka yoluyla alıyor ancak ürünü göndermiyor ve alıcının suç duyurusu üzerine savcılık soruşturması sonrasında tahmin edebileceğiniz üzere 158/1-f sevk maddeleriyle cezalandırılması talepli kamu davası ağır ceza mahkemesinde başlıyor.
Sanık ile mağdur farklı illerde ve dava mağdurun bulunduğu ilde açılıyor. Sanık kolluk ifadesinde parayı aldığını vs. kabul ediyor. En kısa zamanda mağdurun zararını ödeyeceğini de ekliyor.
Aslına bakılırsa günün sonunda suç sabit bile denebilir gibi
Ancak
Kovuşturma aşamasında talimatla sanığın bulunduğu ilde mahkemece ifadesi alınıyor. Sanık, suçlamayı kabul etmediğini ekonomik sıkıntılar sebebiyle bugüne kadar zararı gideremediğini vemağdurun zararını gidermek istediğini açıkça beyan ediyor ve tutanağa işleniyor. Mağdurun zararının hesap numarası bildirilmesi durumunda gidereceğini söylüyor.
Talimat duruşmasından 10 gün kadar sonra esas mahkemesinde yapılan ilk celse duruşmada ise mağdur dahil katılan yok. Mahkeme bu ilk celsede karara bağlıyor davayı. Gerekçeli kararda 20 ay gibi uzun bir sürede zar ın giderilmediğinden ve mağdurun zaten aylar önce sanığa hesap nosunu sms aracılığıyla bildirdiğinden bahsediyor. Sonuç hapis ve para cezası 158/1-f den ve mütalaa ya uygun olarak.
Şimdi istinaf başvurusu yapılırken,
1- Her ne kadar mağdur hesap nosunu sanığa aylar önce sms ile bildirmiş olsa da sanığın bu sms bilgisine bir sebeple (örneğin telefonunu satmış olması, arıza gibi bir sebeple kullanılamaz duruma gelmesi) ulaşamaması nedeniyle ödeme yapamadığını ancak sanığın duruşmada açıkça beyaz etmesine rağmen mağdura ödeme yapabilmesi için bir yol gösterilmemesi tevdi mahalli gösterilmemesi sebebiyle etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmasının sayın mahkemece önünün kapatıldığı gerekçesiyle hükmün bozulması talep edilebilir mi?
2- Sanığın mağdurun zararını şu anda gidermesi örneğin ptt konutta teslim yoluyla göndermesi ve istinaf dilekçesine dekontu ekleyerek zararı giderdiğini ve indirim uygulanmadığını (karar tebliğ edilmedi henüz uyaptan görüldü) ödemeyi kararın tebliğinden önce yapması sebebiyle kovuşturma aşamasında yapmış sayılmasını talep edebilir mi?
3- Sanığın yokluğunda ve ilk ve tek celsede mütalaaya bir diyrceğinin olup olmadığı sorulmadan ya da son sözü sorulmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahsedilebilir mi?
3- Tün bunların dışında istinaf incelemesi aşamasında zarar giderilirse
yine kovuşturma aşamasında giderilmiş sayılır mı, istinaf aşaması da karar henüz kesinleşmediğine göre kovuşturma aşamasının bir parçası sayılırmı ve istinaf aşamasında zararın giderilerek indirim uygulandığını gösterir örnek bir karar var mıdır?
Bir hukukçu değilim. Yaptığım tüm çıkarım ve bağlantılar nacizane fikirlerimdir. Saçma da olabilir lütfen kızmayın.
Saygılarımla
Kısaca, sanık bir alışveriş sitesi üzerinden ilan vererek elektronik cihaz satışı için alıcıyla anlaşıyor, ürün bedelini alıcıdan banka yoluyla alıyor ancak ürünü göndermiyor ve alıcının suç duyurusu üzerine savcılık soruşturması sonrasında tahmin edebileceğiniz üzere 158/1-f sevk maddeleriyle cezalandırılması talepli kamu davası ağır ceza mahkemesinde başlıyor.
Sanık ile mağdur farklı illerde ve dava mağdurun bulunduğu ilde açılıyor. Sanık kolluk ifadesinde parayı aldığını vs. kabul ediyor. En kısa zamanda mağdurun zararını ödeyeceğini de ekliyor.
Aslına bakılırsa günün sonunda suç sabit bile denebilir gibi
Ancak
Kovuşturma aşamasında talimatla sanığın bulunduğu ilde mahkemece ifadesi alınıyor. Sanık, suçlamayı kabul etmediğini ekonomik sıkıntılar sebebiyle bugüne kadar zararı gideremediğini vemağdurun zararını gidermek istediğini açıkça beyan ediyor ve tutanağa işleniyor. Mağdurun zararının hesap numarası bildirilmesi durumunda gidereceğini söylüyor.
Talimat duruşmasından 10 gün kadar sonra esas mahkemesinde yapılan ilk celse duruşmada ise mağdur dahil katılan yok. Mahkeme bu ilk celsede karara bağlıyor davayı. Gerekçeli kararda 20 ay gibi uzun bir sürede zar ın giderilmediğinden ve mağdurun zaten aylar önce sanığa hesap nosunu sms aracılığıyla bildirdiğinden bahsediyor. Sonuç hapis ve para cezası 158/1-f den ve mütalaa ya uygun olarak.
Şimdi istinaf başvurusu yapılırken,
1- Her ne kadar mağdur hesap nosunu sanığa aylar önce sms ile bildirmiş olsa da sanığın bu sms bilgisine bir sebeple (örneğin telefonunu satmış olması, arıza gibi bir sebeple kullanılamaz duruma gelmesi) ulaşamaması nedeniyle ödeme yapamadığını ancak sanığın duruşmada açıkça beyaz etmesine rağmen mağdura ödeme yapabilmesi için bir yol gösterilmemesi tevdi mahalli gösterilmemesi sebebiyle etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmasının sayın mahkemece önünün kapatıldığı gerekçesiyle hükmün bozulması talep edilebilir mi?
2- Sanığın mağdurun zararını şu anda gidermesi örneğin ptt konutta teslim yoluyla göndermesi ve istinaf dilekçesine dekontu ekleyerek zararı giderdiğini ve indirim uygulanmadığını (karar tebliğ edilmedi henüz uyaptan görüldü) ödemeyi kararın tebliğinden önce yapması sebebiyle kovuşturma aşamasında yapmış sayılmasını talep edebilir mi?
3- Sanığın yokluğunda ve ilk ve tek celsede mütalaaya bir diyrceğinin olup olmadığı sorulmadan ya da son sözü sorulmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahsedilebilir mi?
3- Tün bunların dışında istinaf incelemesi aşamasında zarar giderilirse
yine kovuşturma aşamasında giderilmiş sayılır mı, istinaf aşaması da karar henüz kesinleşmediğine göre kovuşturma aşamasının bir parçası sayılırmı ve istinaf aşamasında zararın giderilerek indirim uygulandığını gösterir örnek bir karar var mıdır?
Bir hukukçu değilim. Yaptığım tüm çıkarım ve bağlantılar nacizane fikirlerimdir. Saçma da olabilir lütfen kızmayın.
Saygılarımla