Örnek Boşanma Davası Hakkında Sorularım ve Önerileriniz
Merhaba. Bir akrabamızın başına gelen bir örnek olayı sizlerle paylaşmak ve yorum-öneri-cevaplarınızı almak istiyorum. Yardımcı olabilirseniz memnun olurum.
Eşlerin isimlerini Mehmet ve Fatma olarak belirteyim. Bu eşlerin 2 tane çocukları var, şu anda biri lise son sınıfa yeni geçti, diğeri liseden mezun, üniversite kazandı fakat boşanma davası nedeniyle (maddi durumlardan ötürü) üniversiteye kaydı yapılamadı. Tekrar hazırlanarak sınava girecek.
Olaya gelirsek;
Fatma, sürekli eşinden psikolojik baskı gören bir ev hanımı. Mehmet, eşi Fatma'ya cep telefonu dahi almıyor, iletişim kurmasına izin vermiyor, evden çıkarken dışarıdan kapıyı kitleyerek çıkıyor. Ev içerisinde geçimini doğru dürüst tedarik etmiyor (yiyecek, kıyafet vb.), hatta aralarında eş münasebetleri dahi kesilmiş durumda. Bununla beraber kendisini boşamıyor da...
Fatma, (ülkemizde çok sayıda örneği bulunacağı üzere) çocuklarının geleceğini düşünerek yıllarca Mehmet'in bu psikolojik ve bazen fiziksel saldırılarına maruz kalıyor, ses çıkarmıyor. Bu sırada çocuklar yatılı olarak okulu dışarıda okumaktalar. Sadece hafta sonları eve geliyorlar.
Geçtiğimiz haftalarda, şiddetin dozajı iyice yükseliyor, Mehmet Fatma'nın burnunu kırıyor, hakaretler ediyor. Çocuklar jandarmaya ve ambulansa haber veriyorlar. Ambulans kadını hastaneye yetiştiriyor, Mehmet ise kaçıyor, fakat jandarma kendisini yakalıyor, ifadesi alınarak serbest bırakılıyor.
Bu sırada Mehmet'in şiddet göstereceği/daha fazla zarar vereceği (silah vb) endişesi ile Fatma çocukları ile birlikte yaşlı anne- babasının evine gidiyor. Hastaneden hem fiziksel darb raporu çıkarılıyor, hem psikolojik rapor çıkarılıyor.
Yaşadıkları bölge jandarma sorumluluğunda kaldığından, Mehmet için de jandarmadan baba evi gösterilerek "uzaklaştırma kararı" çıkarılıyor.
Akabinde avukat tutularak 19/08/2019 tarihinde Aile Mahkemesinde "Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)" davası açılıyor. Tensip zaptı hazırlandı. Fakat Mehmet henüz tebligata dönmedi.
İşin, sıradan davalardan ayrıştığı nokta buradan sonra başlıyor.
1- Mehmet kendisine boşanma davası açıldığını haricen öğreniyor, (sanırım kendilerinden fikir aldığı arkadaşları var) çalıştığı yere emekliliğinin verilmesi için dilekçe veriyor. Bu arada çalıştığı yerden yaklaşık 7,000 TL üzerinde maaş alıyordu. Tabi emekli olunca bu tutar oldukça düşecek.
2- Adamın oturduğu 3 katlı evi var köyde, evlendiklerinden beri kendileri oturuyor, fakat tapusu kendisi üzerine değil, 7-8 hisseli. Bununla beraber diğer hissedarlar şifahi olarak hak talep etmiyor, klasik köy gelenekleri.
3- Adamın 1 adet kendi adına hafif ticari aracı var.
4- Adam emeklilik dilekçesi kabul olursa işyerinden yüklü miktarda tazminat alacaktır.
5- Duyduğumuz bir söylentiye göre adam bütün mal varlığını satıp, tazminatını da alarak yurtdışına çıkmayı ve orada yaşamayı planlamaktadır.
Bu arada ben de, Fatma'yı çocukları ile birlikte kendi yaşadığım farklı bir şehire getirdim (davanın açıldığı yerden farklı bir şehire). Kendilerinin hiçbir geliri bulunmamaktadır. Ben hem kendilerine psikolojik destek olmak, hem Mehmet'in olası dengesiz eylemlerinden korumak, hem de maddi olarak onları yeni bir hayata adabte edebilmek için evimin yakınında bir ev kiraladım ve onları oraya yerleştirdim. Bu adresi Mehmet bilmiyor. Aynı zamanda lise son talebesi olan çocuğunun naklini yeni evlerine yakın bir yerdeki liseye aldırdık. O okulda öğrenimine devam edecektir. Diğer çocuğu da üniversite sınavlarına hazırlanması için dersaneye kaydedeceğiz.
Bu olaylar göz önünde bulundurularak hem sizin önerilerinizi bekliyoruz, hem de aşağıdaki sorulara cevap verebilirseniz memnun oluruz:
a. Yukarıda belirttiğim gibi, dava eski adreste açıldığı için biz yeni kiracı oldukları eve ikametgah adreslerini henüz aldırmadık. Aldırsak davayı etkileyecek bir problem yaşar mıyız?
b. Mehmet, emeklilik dilekçesi vererek nafakayı minimum düzeyde vermeye uğraşıyor. Yaptığı bu hamle, Fatma'nın alacağı tedbir nafakası ve boşanma neticesinde alacağı yoksulluk nafakasını etkiler mi? Yoksa eski maaşı dikkate alınarak mı nafaka tespit edilir?
c. Mehmet'in işyerinden alacağı tazminat üzerinde Fatma hak iddia edebilir mi?
d. Fatma başka hangi tür haklar öne sürebilir? (Belirttiğim gibi, ilkokul mezunu bir kadın ve hiçbir gelirleri bulunmamaktadır.)
e. Çocuklar asla babaları ile kalmak istemiyorlar. Çocuklardan biri Kasım ayında 18 yaşına girecek, diğeri yine kasım ayında 17 yaşına girecektir. Bu durumda velayet kime verilir?
f. Çocuklar için ilk duruşmada iştirak nafakası bağlanabilir mi?
Şimdiden teşekkür ederim.
Eşlerin isimlerini Mehmet ve Fatma olarak belirteyim. Bu eşlerin 2 tane çocukları var, şu anda biri lise son sınıfa yeni geçti, diğeri liseden mezun, üniversite kazandı fakat boşanma davası nedeniyle (maddi durumlardan ötürü) üniversiteye kaydı yapılamadı. Tekrar hazırlanarak sınava girecek.
Olaya gelirsek;
Fatma, sürekli eşinden psikolojik baskı gören bir ev hanımı. Mehmet, eşi Fatma'ya cep telefonu dahi almıyor, iletişim kurmasına izin vermiyor, evden çıkarken dışarıdan kapıyı kitleyerek çıkıyor. Ev içerisinde geçimini doğru dürüst tedarik etmiyor (yiyecek, kıyafet vb.), hatta aralarında eş münasebetleri dahi kesilmiş durumda. Bununla beraber kendisini boşamıyor da...
Fatma, (ülkemizde çok sayıda örneği bulunacağı üzere) çocuklarının geleceğini düşünerek yıllarca Mehmet'in bu psikolojik ve bazen fiziksel saldırılarına maruz kalıyor, ses çıkarmıyor. Bu sırada çocuklar yatılı olarak okulu dışarıda okumaktalar. Sadece hafta sonları eve geliyorlar.
Geçtiğimiz haftalarda, şiddetin dozajı iyice yükseliyor, Mehmet Fatma'nın burnunu kırıyor, hakaretler ediyor. Çocuklar jandarmaya ve ambulansa haber veriyorlar. Ambulans kadını hastaneye yetiştiriyor, Mehmet ise kaçıyor, fakat jandarma kendisini yakalıyor, ifadesi alınarak serbest bırakılıyor.
Bu sırada Mehmet'in şiddet göstereceği/daha fazla zarar vereceği (silah vb) endişesi ile Fatma çocukları ile birlikte yaşlı anne- babasının evine gidiyor. Hastaneden hem fiziksel darb raporu çıkarılıyor, hem psikolojik rapor çıkarılıyor.
Yaşadıkları bölge jandarma sorumluluğunda kaldığından, Mehmet için de jandarmadan baba evi gösterilerek "uzaklaştırma kararı" çıkarılıyor.
Akabinde avukat tutularak 19/08/2019 tarihinde Aile Mahkemesinde "Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)" davası açılıyor. Tensip zaptı hazırlandı. Fakat Mehmet henüz tebligata dönmedi.
İşin, sıradan davalardan ayrıştığı nokta buradan sonra başlıyor.
1- Mehmet kendisine boşanma davası açıldığını haricen öğreniyor, (sanırım kendilerinden fikir aldığı arkadaşları var) çalıştığı yere emekliliğinin verilmesi için dilekçe veriyor. Bu arada çalıştığı yerden yaklaşık 7,000 TL üzerinde maaş alıyordu. Tabi emekli olunca bu tutar oldukça düşecek.
2- Adamın oturduğu 3 katlı evi var köyde, evlendiklerinden beri kendileri oturuyor, fakat tapusu kendisi üzerine değil, 7-8 hisseli. Bununla beraber diğer hissedarlar şifahi olarak hak talep etmiyor, klasik köy gelenekleri.
3- Adamın 1 adet kendi adına hafif ticari aracı var.
4- Adam emeklilik dilekçesi kabul olursa işyerinden yüklü miktarda tazminat alacaktır.
5- Duyduğumuz bir söylentiye göre adam bütün mal varlığını satıp, tazminatını da alarak yurtdışına çıkmayı ve orada yaşamayı planlamaktadır.
Bu arada ben de, Fatma'yı çocukları ile birlikte kendi yaşadığım farklı bir şehire getirdim (davanın açıldığı yerden farklı bir şehire). Kendilerinin hiçbir geliri bulunmamaktadır. Ben hem kendilerine psikolojik destek olmak, hem Mehmet'in olası dengesiz eylemlerinden korumak, hem de maddi olarak onları yeni bir hayata adabte edebilmek için evimin yakınında bir ev kiraladım ve onları oraya yerleştirdim. Bu adresi Mehmet bilmiyor. Aynı zamanda lise son talebesi olan çocuğunun naklini yeni evlerine yakın bir yerdeki liseye aldırdık. O okulda öğrenimine devam edecektir. Diğer çocuğu da üniversite sınavlarına hazırlanması için dersaneye kaydedeceğiz.
Bu olaylar göz önünde bulundurularak hem sizin önerilerinizi bekliyoruz, hem de aşağıdaki sorulara cevap verebilirseniz memnun oluruz:
a. Yukarıda belirttiğim gibi, dava eski adreste açıldığı için biz yeni kiracı oldukları eve ikametgah adreslerini henüz aldırmadık. Aldırsak davayı etkileyecek bir problem yaşar mıyız?
b. Mehmet, emeklilik dilekçesi vererek nafakayı minimum düzeyde vermeye uğraşıyor. Yaptığı bu hamle, Fatma'nın alacağı tedbir nafakası ve boşanma neticesinde alacağı yoksulluk nafakasını etkiler mi? Yoksa eski maaşı dikkate alınarak mı nafaka tespit edilir?
c. Mehmet'in işyerinden alacağı tazminat üzerinde Fatma hak iddia edebilir mi?
d. Fatma başka hangi tür haklar öne sürebilir? (Belirttiğim gibi, ilkokul mezunu bir kadın ve hiçbir gelirleri bulunmamaktadır.)
e. Çocuklar asla babaları ile kalmak istemiyorlar. Çocuklardan biri Kasım ayında 18 yaşına girecek, diğeri yine kasım ayında 17 yaşına girecektir. Bu durumda velayet kime verilir?
f. Çocuklar için ilk duruşmada iştirak nafakası bağlanabilir mi?
Şimdiden teşekkür ederim.