Kimlik Bilgilerim İle Bilişim Suçu İşlenmesi
Merhabalar.. Biraz uzun olacak kusura bakmayın. :/
Öncelikle belirteyim, şahsi avukatım var fakat kendisi "Sürekli olarak ifade vereceksin yapacak birşey yok." dediğinden dolayı, biraz da çaresizlikten bu başlığı açıyorum.
Belirtmeliyim ki, 2013 yılında Bilişim suçu yüzünden tutuklamalı bir davam mevcuttu, ki hala devam ediyor. Fakat bu bahsediceğim olaydan bağımsız bir durum. Tek ortak yanı bilişim suçu olarak geçmesi. Bu bilgiyi veriyorum çünkü aşağıda anlatacağım durum ile ilgili bu tutuklamalı dava, hakim veya hakimlerin vereceği kararda etken rolü oynar mı onu da bilmek istiyorum. Tutuklamalı dava şöyle idi; Biz gençliğinde verdiği durumla harçlık çıkartmak amacı ile bir kişi vasıtası ile bilet satıyorduk etkinliklere. Genelde 100 TL olan bileti, 80 85 TL civarına, yani daha ucuza satıyorduk. Bununla ilgili pek detaya girmeme gerek yok diye düşünüyorum; Fakat bir süre sonra öğrendik ki bu kişi bu biletleri YURTDIŞINDA YAŞAN KİŞİLERİN KREDİ KARTLARI ile alıyormuş. E tabi genciz, dururmuyuz devam ettik tabi daha cok iştahla. Sonucunda ise şikayet sonucu bir teknik takip ile 20 kişi gözaltına alındık ve 4 kişi tutuklandık. 3 ay sonrasında da serbest kaldık sonra da bu işlerden elimizi ayağımızı çektik hali ile. Mahkeme hala devam ediyor. Zaten bu davada bie biletleri sağlayan, asıl bu işi yapan kişinin farklı işlediği suçlardan tutuklanması çıktığından kaçtı ve bu aktif süren mahkeme onun yakalanmasının infazını bekliyor.
Neyse, asıl geleyim bilgi almak istediğim olaya; 2018 Mayıs ayında evime iki fatura geldi. Firma ismi vermeyeyim, fakat iki fatura da farklı firmalardan fakat hizmet aynı. VPS KIRALAMA. Araştırınca öğrendim ki, telefon veya bilgisayar üzerinden farklı ip adresine bağlanmak gibi birşeymiş. Mesela ben bu sistem sayesinde verilen ip bilgileri ile bir program aracılığı ile telefon veya bilgisayarımdan başka bir bilgisayara bağlanabiliyorum. Uzak masaüstü bağlantısı gibi birşey. Bu arada bu olaydan 5-6 ay önce de tarafıma bir mesaj gelmişti, "Dsmart faturanız 600 TL ödemeniz lazım icra acılacak vs." diye. Tabiki bana ait değildi. Firmayla iletişime gecince 1 2 aylık süre sonunda borcu sildiler, konu kapanmıştı. Neyse, Mayıs ayında bu tarz VPS KIRALAMA adında faturalar gelince aklıma kimlik bilgilerime birşeyler yapıldığı geldi. Hemen iki firmayı da aradım. Biri telefonu açtı, biri açmadı. Telefonu açan firma ufakta olsa üye bilgilerinden bahsetti. Benim adıma açılmış, bilmediğim ve sahibi olmadığım telefon ve mail adresi kullanılmış. Kendim olmadığımı ilettim, hemen bunu kağıda yazıp kimliğinizi de çekip bu mail adresine atın dendi yaptım. Geri dönüş olarak "üyeliğin durdurulduğunu" söylediler. Fakat diğer telefonu açmayan firmaya ulaşamadım. Mail attım durumu, geri dönüşte alamadım. Öyle kaldı açıkacsı. Üstüne de düşmedim sonraları.
2018'in Kasım ayın'da evime iki polis geldi. Evde yoktum o sırada ailem karşılamış. Demişler ifadesi alınacak, acilen bu karakola gelsin.. Gittim karakola ifademi vermeye, oradaki komiser veya memur aynen şunu dedi; "XXXX Ip numarası üzerinden XX Ağustos 2018 tarihinde X bankasının Y ATM'Sinden QR KOD ile para çekilmiş. Ip numarası da sana ait çıkmış." Hemen aklıma geldi durum zaten.. Anlattım olayı, ifadeyi yazdık tamam git ama farklı bir şehirden daha ifaden alınacak gözüküyor dedi. Gelir bize yazı cagırırız yine gelir ifadeni verirsin dedi ki 3 4 gün sonra aradılar ifadeyi vermeye gittim yine aynı konu. Zaten dosyada yazıyor BU IP ADRESI XXX VPS HIZMETLERI RESELLER FIRMASINA AIT. O TARIHLERDE cuLt İÇİN KİRALAMA YAPILMIŞTIR. gibi birşey yazıyor. Yani öyle selfie çek, kimliğini yolla vs gibi bilgiler vermene gerek yok. Mesela birinin tcsi elinizdeyse ki internet ortamında bu cok kolay artık, onun adına bunu kolaylıkla alabiliyorsunuz. Öyle doğrulama falan yok bu sisteme sahip olmak için firma tarafından..
Ilk etapta yapacak birşey yok diyordum ama gün geçtikçe bu ifade durumları arttı. Totalde 40 tane ifade vermişim. Evet tam 40 tane. Hepsi aynı konu. Anadolu yakasında yaşıyorum, 3 defa gaziosmanpasaya gittim. Hala ifade vermeye gidiyorum ki bu hafta tekrar gaziosmanpasaya gidicem, birde mernis adresimdeki karakola gecicem. Karakoldaki memular, komiserler ile artık ahbap olduk o derece. Kasım 2018'de başlayan serüven, haziran 2019 oldu ve hala devam ediyor. Duracak gibi de değil.
Avukatıma sordum, savcılara sordum hepsi "Yapacak birşey yok, ifade vereceksin sürekli" diyor. Haftada 2 3 evrak icin ifade vermeye gidiyorum. Ne iş hayatım kaldı, ne sosyal hayatım.
Psikolojimden bahsetmek bile istemiyorum.
Bazı dosyalarda ATM görüntüsü var, bazılarında yok. Bazılarına ne alakaysa imza örneği verdim, bazılarına resim.
40 ifadeden 5 veya 6sı için kovuşturmaya yer yok kararı geldi. 3ü için dava açıldı şimdilik. Diğer ifadelerin akibeti ne bilemiyorum. Dava açılanlardan biri Asliye, diğer ikisi Ağır ceza. Ağır ceza'lardan biri bu benim davam değil Asliyeye gönderin dedi öyle kaldı 2 haftadır. Bugün Ağır cezada dava açıldı diye mesaj geldi uyap'tan, öğleden sonra da davayı kabul ettiği ve 29 EYlül'e gün verdiği gözüktü.
Olay da şu; Bu kişiler benim kimliklrimle ilgili firmadan IP ADRESI alıp telefondan o IP ADRESINE baglanıyor. Instagram ve Twitter gibi platformlarda "Hemen tıkla 1000 TL bonus kazan" gibi reklamlar veriyorlar, halkımızda buna inanıp tıklayıp bilgilerini veriyor. O sırada da ekip iş başına geçiyor ve telefondan benim adıma aldıkları IP'ye baglanıp ondan sonra o bankanın ( Ziraat bankası ) mobil uygulamasını açıp, bilgilerini paylaşan kişilerin hesabına giriyor ve ATM'den QR KOD ile para çekiyor. Çeken kim, dediğim gibi bazılarında ATM görüntüsü var bazılarında yok. Hep 500 TRY cekmisler. Acılan davalarda iddianame aynen şöyle yazıyor; " Bu adam bu olayla ilgili 40 45 tane ifade vermiş, ip adresi bu adama ait. bu adam bu suçu işlemiş olabilir. Mahkemeniz baksın."
Ne yapacağımı şaşırdım vallahi.
Sürekli ifade vermem mi gerekiyor avukatım vekaletimle ifade veremez mi hazırlık aşamasında olan dosya için?
Yukarıda bahsettiğim eve gelen faturaları atmıştım ancak mailleşmelerimin bazıları duruyor, bunları mahkemelere delil olarak sunmalı mıyım işime yarar mı?
Bilişim sucundan dolayı tutuklamalı olan ve hala devam eden davam bu ölçüde verilecek kararı etkiler mi?
Kovuşturmaya yer yok krarlarını mahkemelere sunmalı mıyım?
Diğer dosyalarda kamera kaydı bulunanları talep etsem alabilir miyim, alırsam bu açılan mahkemelere "ben değilim bakın hepsi farklı kişiler" şeklinde sunsam delil olarak işime yarar mı?
Bu dosyalardan / davalardan dolayı yurtdışı yasağım mevcut mudur? Mevcutsa bu açılan davalarda gözükür mü, nasıl öğrenebilirim? ( Açılan davalarda bir yasak yazmıyor. )
Çok uzun oldu, eksik bile yazdım dyiebilirim. Aklıma ekstra birşey gelirse onuda belirteceğim. Ama inanın 8 9 ay'dır bunlarla ugrasıyorum ve artık bıktım. Mutlaka bir çözümü olmalı diye düşünüyorum ve "Bu adam 40 50 tane ifade vermiş/verecek bu adam suçu işlemiş olabilir." şeklinde karar ile dava açılması da zoruma gidiyor.
Bu tarz düşünce ile dava açılıyorsa, bu tarz şeklinde "Bu adamın benzer 4-5 davası var, 40 45 ifade vermiş bununla ilgili. Bu adam suçu işlemiş olabilir, bu sebepten şu kadar yıl/para cezasına.." şeklinde karar verilebileceğini düşündürtüyor.
Öncelikle belirteyim, şahsi avukatım var fakat kendisi "Sürekli olarak ifade vereceksin yapacak birşey yok." dediğinden dolayı, biraz da çaresizlikten bu başlığı açıyorum.
Belirtmeliyim ki, 2013 yılında Bilişim suçu yüzünden tutuklamalı bir davam mevcuttu, ki hala devam ediyor. Fakat bu bahsediceğim olaydan bağımsız bir durum. Tek ortak yanı bilişim suçu olarak geçmesi. Bu bilgiyi veriyorum çünkü aşağıda anlatacağım durum ile ilgili bu tutuklamalı dava, hakim veya hakimlerin vereceği kararda etken rolü oynar mı onu da bilmek istiyorum. Tutuklamalı dava şöyle idi; Biz gençliğinde verdiği durumla harçlık çıkartmak amacı ile bir kişi vasıtası ile bilet satıyorduk etkinliklere. Genelde 100 TL olan bileti, 80 85 TL civarına, yani daha ucuza satıyorduk. Bununla ilgili pek detaya girmeme gerek yok diye düşünüyorum; Fakat bir süre sonra öğrendik ki bu kişi bu biletleri YURTDIŞINDA YAŞAN KİŞİLERİN KREDİ KARTLARI ile alıyormuş. E tabi genciz, dururmuyuz devam ettik tabi daha cok iştahla. Sonucunda ise şikayet sonucu bir teknik takip ile 20 kişi gözaltına alındık ve 4 kişi tutuklandık. 3 ay sonrasında da serbest kaldık sonra da bu işlerden elimizi ayağımızı çektik hali ile. Mahkeme hala devam ediyor. Zaten bu davada bie biletleri sağlayan, asıl bu işi yapan kişinin farklı işlediği suçlardan tutuklanması çıktığından kaçtı ve bu aktif süren mahkeme onun yakalanmasının infazını bekliyor.
Neyse, asıl geleyim bilgi almak istediğim olaya; 2018 Mayıs ayında evime iki fatura geldi. Firma ismi vermeyeyim, fakat iki fatura da farklı firmalardan fakat hizmet aynı. VPS KIRALAMA. Araştırınca öğrendim ki, telefon veya bilgisayar üzerinden farklı ip adresine bağlanmak gibi birşeymiş. Mesela ben bu sistem sayesinde verilen ip bilgileri ile bir program aracılığı ile telefon veya bilgisayarımdan başka bir bilgisayara bağlanabiliyorum. Uzak masaüstü bağlantısı gibi birşey. Bu arada bu olaydan 5-6 ay önce de tarafıma bir mesaj gelmişti, "Dsmart faturanız 600 TL ödemeniz lazım icra acılacak vs." diye. Tabiki bana ait değildi. Firmayla iletişime gecince 1 2 aylık süre sonunda borcu sildiler, konu kapanmıştı. Neyse, Mayıs ayında bu tarz VPS KIRALAMA adında faturalar gelince aklıma kimlik bilgilerime birşeyler yapıldığı geldi. Hemen iki firmayı da aradım. Biri telefonu açtı, biri açmadı. Telefonu açan firma ufakta olsa üye bilgilerinden bahsetti. Benim adıma açılmış, bilmediğim ve sahibi olmadığım telefon ve mail adresi kullanılmış. Kendim olmadığımı ilettim, hemen bunu kağıda yazıp kimliğinizi de çekip bu mail adresine atın dendi yaptım. Geri dönüş olarak "üyeliğin durdurulduğunu" söylediler. Fakat diğer telefonu açmayan firmaya ulaşamadım. Mail attım durumu, geri dönüşte alamadım. Öyle kaldı açıkacsı. Üstüne de düşmedim sonraları.
2018'in Kasım ayın'da evime iki polis geldi. Evde yoktum o sırada ailem karşılamış. Demişler ifadesi alınacak, acilen bu karakola gelsin.. Gittim karakola ifademi vermeye, oradaki komiser veya memur aynen şunu dedi; "XXXX Ip numarası üzerinden XX Ağustos 2018 tarihinde X bankasının Y ATM'Sinden QR KOD ile para çekilmiş. Ip numarası da sana ait çıkmış." Hemen aklıma geldi durum zaten.. Anlattım olayı, ifadeyi yazdık tamam git ama farklı bir şehirden daha ifaden alınacak gözüküyor dedi. Gelir bize yazı cagırırız yine gelir ifadeni verirsin dedi ki 3 4 gün sonra aradılar ifadeyi vermeye gittim yine aynı konu. Zaten dosyada yazıyor BU IP ADRESI XXX VPS HIZMETLERI RESELLER FIRMASINA AIT. O TARIHLERDE cuLt İÇİN KİRALAMA YAPILMIŞTIR. gibi birşey yazıyor. Yani öyle selfie çek, kimliğini yolla vs gibi bilgiler vermene gerek yok. Mesela birinin tcsi elinizdeyse ki internet ortamında bu cok kolay artık, onun adına bunu kolaylıkla alabiliyorsunuz. Öyle doğrulama falan yok bu sisteme sahip olmak için firma tarafından..
Ilk etapta yapacak birşey yok diyordum ama gün geçtikçe bu ifade durumları arttı. Totalde 40 tane ifade vermişim. Evet tam 40 tane. Hepsi aynı konu. Anadolu yakasında yaşıyorum, 3 defa gaziosmanpasaya gittim. Hala ifade vermeye gidiyorum ki bu hafta tekrar gaziosmanpasaya gidicem, birde mernis adresimdeki karakola gecicem. Karakoldaki memular, komiserler ile artık ahbap olduk o derece. Kasım 2018'de başlayan serüven, haziran 2019 oldu ve hala devam ediyor. Duracak gibi de değil.
Avukatıma sordum, savcılara sordum hepsi "Yapacak birşey yok, ifade vereceksin sürekli" diyor. Haftada 2 3 evrak icin ifade vermeye gidiyorum. Ne iş hayatım kaldı, ne sosyal hayatım.
Psikolojimden bahsetmek bile istemiyorum.
Bazı dosyalarda ATM görüntüsü var, bazılarında yok. Bazılarına ne alakaysa imza örneği verdim, bazılarına resim.
40 ifadeden 5 veya 6sı için kovuşturmaya yer yok kararı geldi. 3ü için dava açıldı şimdilik. Diğer ifadelerin akibeti ne bilemiyorum. Dava açılanlardan biri Asliye, diğer ikisi Ağır ceza. Ağır ceza'lardan biri bu benim davam değil Asliyeye gönderin dedi öyle kaldı 2 haftadır. Bugün Ağır cezada dava açıldı diye mesaj geldi uyap'tan, öğleden sonra da davayı kabul ettiği ve 29 EYlül'e gün verdiği gözüktü.
Olay da şu; Bu kişiler benim kimliklrimle ilgili firmadan IP ADRESI alıp telefondan o IP ADRESINE baglanıyor. Instagram ve Twitter gibi platformlarda "Hemen tıkla 1000 TL bonus kazan" gibi reklamlar veriyorlar, halkımızda buna inanıp tıklayıp bilgilerini veriyor. O sırada da ekip iş başına geçiyor ve telefondan benim adıma aldıkları IP'ye baglanıp ondan sonra o bankanın ( Ziraat bankası ) mobil uygulamasını açıp, bilgilerini paylaşan kişilerin hesabına giriyor ve ATM'den QR KOD ile para çekiyor. Çeken kim, dediğim gibi bazılarında ATM görüntüsü var bazılarında yok. Hep 500 TRY cekmisler. Acılan davalarda iddianame aynen şöyle yazıyor; " Bu adam bu olayla ilgili 40 45 tane ifade vermiş, ip adresi bu adama ait. bu adam bu suçu işlemiş olabilir. Mahkemeniz baksın."
Ne yapacağımı şaşırdım vallahi.
Sürekli ifade vermem mi gerekiyor avukatım vekaletimle ifade veremez mi hazırlık aşamasında olan dosya için?
Yukarıda bahsettiğim eve gelen faturaları atmıştım ancak mailleşmelerimin bazıları duruyor, bunları mahkemelere delil olarak sunmalı mıyım işime yarar mı?
Bilişim sucundan dolayı tutuklamalı olan ve hala devam eden davam bu ölçüde verilecek kararı etkiler mi?
Kovuşturmaya yer yok krarlarını mahkemelere sunmalı mıyım?
Diğer dosyalarda kamera kaydı bulunanları talep etsem alabilir miyim, alırsam bu açılan mahkemelere "ben değilim bakın hepsi farklı kişiler" şeklinde sunsam delil olarak işime yarar mı?
Bu dosyalardan / davalardan dolayı yurtdışı yasağım mevcut mudur? Mevcutsa bu açılan davalarda gözükür mü, nasıl öğrenebilirim? ( Açılan davalarda bir yasak yazmıyor. )
Çok uzun oldu, eksik bile yazdım dyiebilirim. Aklıma ekstra birşey gelirse onuda belirteceğim. Ama inanın 8 9 ay'dır bunlarla ugrasıyorum ve artık bıktım. Mutlaka bir çözümü olmalı diye düşünüyorum ve "Bu adam 40 50 tane ifade vermiş/verecek bu adam suçu işlemiş olabilir." şeklinde karar ile dava açılması da zoruma gidiyor.
Bu tarz düşünce ile dava açılıyorsa, bu tarz şeklinde "Bu adamın benzer 4-5 davası var, 40 45 ifade vermiş bununla ilgili. Bu adam suçu işlemiş olabilir, bu sebepten şu kadar yıl/para cezasına.." şeklinde karar verilebileceğini düşündürtüyor.