Nüfusta isim tashihi
3 yıl önce kimlik yenileme için nüfus müdürlüğüne gittiğimde kimlik bilgilerim önce İsim CUNEYT doğum tarihi 00.00.00 doğum yeri Anakar olarak çıktı. Ben Hz. İsa olmadığıma göre elbette bu yanlıştı. Hemen orada düzeltimesini istedim ve bir kimlik daha basıldı. Bu sefer ismin CUNEYT değilde ÇÜNEYT olarak geldi. İtirazlarım sonucunda OF nüfus müdürlüğü arandı ve kütükten kontrol edildi. Kütükte Çüneyt olarak yazdığı için 22 yıl sonra Çüneyt olduğumu anladım ve 3 yıldırdan beride bu problem olmaya başladı. En büyük problemde bu yüzden askere gidemiyor olmam çünkü universite diplomamda ismin Cüneyt olarak görünüyor. Sadece diplomam değil, banka hesaplarım, pasaportum, ehliyet belgem, tapu vs.. herşey.
Bu konuda nufus müdürlüğüne dava açmak istiyorum fakat emsal bir davada red kararı çıktığını gördüm. Ben aralık celbi ile erken sevk askere gitmeyi düşünüyordum fakat bu durumda mahkemenin uzayacağından askere erken gidebileceğimi pek sanmıyorum.
Sormak istediğim nüfus müdürlüğüne davayı açarken hangi gerekçeyle açmam gerektiğidir. Ben bizzat gidip kütük defterinden ismime baktım bana sanki Çüneyt olarak yazılmamışta yazan kişinin el yazısı sitilinden dolayı Çüneyt gibi okunuyor gibi göründü çünkü Ç harfindeki çengel harfin ortasındadır orda yazanda ise C'nin bitimdeydi. Herneyse sonuç olarak şu an ne olduğu belirsiz bir şekilde bu konudan müzdarip durumdayım yardımlarınızı bekliyorum.
Saygılar.
<b id="quote">quote:</b id="quote"><table border="0" id="quote"><tr id="quote"><td class="quote" id="quote">ESAS KARAR
2003/313 2003/1194
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :E Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :3.5.2002
Nosu :2001/251-2002/68
Davacı :A.İlhan
Davalı :Nüfus Müdürlüğü
Dava dilekçesinde adın değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı 12.9.2001 tarihli dava ve 4.12.2001 tarihli tavzih dilekçelerinde; 25.4.1934 olan doğumundan bu güne kadar resmi ve özel işlemlerde adını Ahmet İlhan olarak kullandığını, çevrede de bu adla tanınıp bilindiğini, davalı nüfus idaresinin 19.7.2001 tarihinde kendiliğinden Ahmet İlhami olarak düzelttiğini, bu durumun şahsını ve ailesini mağdur ettiğini, böylece kanunun aradığı haklı sebebin bulunduğunu ileri sürerek adının Ahmet İlhan olarak değiştirilmesini istemiş; Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının bilgisi dışında adının Ahmet İlhami olarak değiştirilmesinin tamamen idarenin hatasından kaynaklandığı ve bunun adın düzeltilmesi davasına konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı iddiasını ispat için dosyaya ibraz ettiği, 27.5.1934 tarihli doğumunda ve 23.10.1978 ile 30.9.1998 tarihli değişme sebebiyle verilen nüfus cüzdanlarında, pasaportunda, avukatlık ruhsatnamesinde, sürücü belgesinde, S.S.K. emeklilik kaydında adının Ahmet İlhan olarak geçtiği, gerek ikametgahında gerekse nüfusa kayıtlı olduğu yerde yapılan zabıta araştırmalarında bu ad ile tanındığı, anlaşılmış, dinlenen tanıklar dahi iddiayı doğrular şekilde beyanda bulunmuşlardır.
Türk Medeni Kanununun 27. maddesine göre, haklı sebebin varlığı halinde adın değiştirilmesi mümkün olup, Yargıtay uygulamalarında kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı adı ile anılmayı ve bunu kayden de taşımayı istemesinin haklı sebep teşkil edeceği kabul edilmiştir. Çünkü, herkes etrafınca tanındığı ve çağrıldığı adın yasalara aykırı olmadıkça resmen ve kayden de taşımak hakkına sahiptir.
Bu durumda mahkemece; yasal bir sakıncada bulunmadığı halde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yerinde bulunmayan gerekçelerle reddi doğru bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.2.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. </td id="quote"></tr id="quote"></table id="quote">
Bu konuda nufus müdürlüğüne dava açmak istiyorum fakat emsal bir davada red kararı çıktığını gördüm. Ben aralık celbi ile erken sevk askere gitmeyi düşünüyordum fakat bu durumda mahkemenin uzayacağından askere erken gidebileceğimi pek sanmıyorum.
Sormak istediğim nüfus müdürlüğüne davayı açarken hangi gerekçeyle açmam gerektiğidir. Ben bizzat gidip kütük defterinden ismime baktım bana sanki Çüneyt olarak yazılmamışta yazan kişinin el yazısı sitilinden dolayı Çüneyt gibi okunuyor gibi göründü çünkü Ç harfindeki çengel harfin ortasındadır orda yazanda ise C'nin bitimdeydi. Herneyse sonuç olarak şu an ne olduğu belirsiz bir şekilde bu konudan müzdarip durumdayım yardımlarınızı bekliyorum.
Saygılar.
Alıntı:
<b id="quote">quote:</b id="quote"><table border="0" id="quote"><tr id="quote"><td class="quote" id="quote">ESAS KARAR
2003/313 2003/1194
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :E Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :3.5.2002
Nosu :2001/251-2002/68
Davacı :A.İlhan
Davalı :Nüfus Müdürlüğü
Dava dilekçesinde adın değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı 12.9.2001 tarihli dava ve 4.12.2001 tarihli tavzih dilekçelerinde; 25.4.1934 olan doğumundan bu güne kadar resmi ve özel işlemlerde adını Ahmet İlhan olarak kullandığını, çevrede de bu adla tanınıp bilindiğini, davalı nüfus idaresinin 19.7.2001 tarihinde kendiliğinden Ahmet İlhami olarak düzelttiğini, bu durumun şahsını ve ailesini mağdur ettiğini, böylece kanunun aradığı haklı sebebin bulunduğunu ileri sürerek adının Ahmet İlhan olarak değiştirilmesini istemiş; Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının bilgisi dışında adının Ahmet İlhami olarak değiştirilmesinin tamamen idarenin hatasından kaynaklandığı ve bunun adın düzeltilmesi davasına konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı iddiasını ispat için dosyaya ibraz ettiği, 27.5.1934 tarihli doğumunda ve 23.10.1978 ile 30.9.1998 tarihli değişme sebebiyle verilen nüfus cüzdanlarında, pasaportunda, avukatlık ruhsatnamesinde, sürücü belgesinde, S.S.K. emeklilik kaydında adının Ahmet İlhan olarak geçtiği, gerek ikametgahında gerekse nüfusa kayıtlı olduğu yerde yapılan zabıta araştırmalarında bu ad ile tanındığı, anlaşılmış, dinlenen tanıklar dahi iddiayı doğrular şekilde beyanda bulunmuşlardır.
Türk Medeni Kanununun 27. maddesine göre, haklı sebebin varlığı halinde adın değiştirilmesi mümkün olup, Yargıtay uygulamalarında kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı adı ile anılmayı ve bunu kayden de taşımayı istemesinin haklı sebep teşkil edeceği kabul edilmiştir. Çünkü, herkes etrafınca tanındığı ve çağrıldığı adın yasalara aykırı olmadıkça resmen ve kayden de taşımak hakkına sahiptir.
Bu durumda mahkemece; yasal bir sakıncada bulunmadığı halde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yerinde bulunmayan gerekçelerle reddi doğru bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.2.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. </td id="quote"></tr id="quote"></table id="quote">