Terör Örgütü Can Güvenliği Talebi Hakkında
Merhabalar,
bir yakınımın ağzından yazdığım konuyu dağıtmadan hızlıca özetlemem gerekirse;
Kamu personeli olarak görev yaptığım esnada 3713 sayılı kanun kapsamında birçok olaya müdahale ettim ve bununla ilgili şahıslar yakaladım.
Müdahale ettiğim olaylarda yakaladığım şahıslar veya elde edilen delillerden ortaya çıkan şüphelilerin davlarında tanık olarak duruşmalara çıktım.
Görevime devam ettiğim süre zarfında:
"5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 169.Maddesinde ‘(Ek: 21/2/2014 – 6526/16 md.)Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının
Dört, Beş, Altı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332 nci maddeler hariç) ile 12/4/1991 tarihli ve 3713
sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlarla ilgili yürütülen soruşturma ve kovuşturmalarda, kolluk tarafından
düzenlenen tutanaklara, ilgili görevlilerin açık kimlikleri yerine sadece sicil numaraları yazılır. Kolluk görevlilerinin ifadesine
başvurulması gerektiği hâllerde çıkarılan davetiye veya çağrı kâğıdı, kolluk görevlisinin iş yeri adresine tebliğ edilir. Bu kişilere ait
ifade ve duruşma tutanaklarında adres olarak iş yeri adresleri gösterilir.’
hükmüne istinaden çalıştığım birimin adresi veriliyor ve sadece sicil bilgim yazılıyordu. Buraya kadar herşey normal.
2016 yılında 677 sayılı KHK ile ihraç edildikten sonra geçen sene ilk defa bir olay yaşadım İlgili olaylarla ilgili olarak açılan kovuşturmalarda tanık yada müşteki (kamu varken neden ben müştekiyim bilmiyorum) olarak davalara çağrıldım ve farkettim ki benim açık adres, kimlik ve iletişim bilgilerim bu dosyalarda yer alıyor ve aleni bir şekilde dosyayı görmeye yetkisi olan herkes taafından görülebiliyor. Kimseyi töhmet altında bırakmak için bunları yazmıyorum ancak Terör Örgütü Üyesi olmakla suçlanan şahısların karşısına çıkarılıyorum aleni bir şekilde tanık olarak ifade veriyorum kimisi tutuklanıyor kimsii belki serbest kalıyor ama benim adres bilgilerimde paylaşıldığı için can güvenliğim tehlikeye giriyor.
Bununla iglili Bimer ve Cimer e yaptığım şikayetlerde herhangi bir cevap alamadım, müracaatlarım cavapsız bırakılıyor.
Son olarak sorum şu, ben can güvenliği talebinde bulunmak istiyorum Valiliğe yada Savcılığa mı müracaat gerekiyor ne şekilde bir dilekçe hazırlayabilirim. Bu anlattığım konu kabul görebilecek bir konu mudur?
Aynı zamanda tutanakta onlarca imza varken aradan benim seçilip mahkelemelere çağrılmamda bunun bilerek yapıldığı duygusunun bende hasıl olmasına sebep oluyor.
Bu akrabamın ne yapması gerekiyor?
Şimdiden teşekkür eder iyi günler dilerim.
bir yakınımın ağzından yazdığım konuyu dağıtmadan hızlıca özetlemem gerekirse;
Kamu personeli olarak görev yaptığım esnada 3713 sayılı kanun kapsamında birçok olaya müdahale ettim ve bununla ilgili şahıslar yakaladım.
Müdahale ettiğim olaylarda yakaladığım şahıslar veya elde edilen delillerden ortaya çıkan şüphelilerin davlarında tanık olarak duruşmalara çıktım.
Görevime devam ettiğim süre zarfında:
"5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 169.Maddesinde ‘(Ek: 21/2/2014 – 6526/16 md.)Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının
Dört, Beş, Altı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332 nci maddeler hariç) ile 12/4/1991 tarihli ve 3713
sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlarla ilgili yürütülen soruşturma ve kovuşturmalarda, kolluk tarafından
düzenlenen tutanaklara, ilgili görevlilerin açık kimlikleri yerine sadece sicil numaraları yazılır. Kolluk görevlilerinin ifadesine
başvurulması gerektiği hâllerde çıkarılan davetiye veya çağrı kâğıdı, kolluk görevlisinin iş yeri adresine tebliğ edilir. Bu kişilere ait
ifade ve duruşma tutanaklarında adres olarak iş yeri adresleri gösterilir.’
hükmüne istinaden çalıştığım birimin adresi veriliyor ve sadece sicil bilgim yazılıyordu. Buraya kadar herşey normal.
2016 yılında 677 sayılı KHK ile ihraç edildikten sonra geçen sene ilk defa bir olay yaşadım İlgili olaylarla ilgili olarak açılan kovuşturmalarda tanık yada müşteki (kamu varken neden ben müştekiyim bilmiyorum) olarak davalara çağrıldım ve farkettim ki benim açık adres, kimlik ve iletişim bilgilerim bu dosyalarda yer alıyor ve aleni bir şekilde dosyayı görmeye yetkisi olan herkes taafından görülebiliyor. Kimseyi töhmet altında bırakmak için bunları yazmıyorum ancak Terör Örgütü Üyesi olmakla suçlanan şahısların karşısına çıkarılıyorum aleni bir şekilde tanık olarak ifade veriyorum kimisi tutuklanıyor kimsii belki serbest kalıyor ama benim adres bilgilerimde paylaşıldığı için can güvenliğim tehlikeye giriyor.
Bununla iglili Bimer ve Cimer e yaptığım şikayetlerde herhangi bir cevap alamadım, müracaatlarım cavapsız bırakılıyor.
Son olarak sorum şu, ben can güvenliği talebinde bulunmak istiyorum Valiliğe yada Savcılığa mı müracaat gerekiyor ne şekilde bir dilekçe hazırlayabilirim. Bu anlattığım konu kabul görebilecek bir konu mudur?
Aynı zamanda tutanakta onlarca imza varken aradan benim seçilip mahkelemelere çağrılmamda bunun bilerek yapıldığı duygusunun bende hasıl olmasına sebep oluyor.
Bu akrabamın ne yapması gerekiyor?
Şimdiden teşekkür eder iyi günler dilerim.