Yaralanma ile sonuçlanan trafik kazası hk;
05.01.2018 sabahı saat 7:30 civarı Antalya'nın Kepez ilçesinde Sütçüler (kontrolsüz) kavşağında bir trafik kazası meydana gelmiştir. Sütçüler kavşağına geldiğimde önce sağıma soluma baktım ilerlemek üzereyken üzerinde 2 kişi olan bir motosiklet beyaz renkli Renault (kamyonet) model şirket aracımızın sağ ön kapı ve penceresine hızlı bir şekilde birden bire çarpmıştır. Kazanın gerçekleştiği mekan zifiri karanlıktı ve motosikleti görmemiştim (Araştırmalarıma göre güneş o tarihte 08:10’da doğmaktaydı).
Biz şirket aracında 3 kişiydik. Karşı taraf 2 kişiydi. Kaza sonrasında benle beraber H. K. iş arkadaşım araçtan inerek karşı tarafın yaralı olup olmadığına baktık. Bir şeyiniz var mı diye sorduk. Bir şeyimiz yok dediler.
OLAY MAHALLİNİ TERK ETMEMİN SEBEPLERİ AŞAĞIDAKİ GİBİDİR;
- Şirkette birlikte çalıştığımız bir bayan arkadaşımızın olay esnasında araçta şoka girmesi,
- Maddi hasarlı kazalarda trafik polisinin olay mahalline (genellikle) gelmemesi (O an herhangi yaralanma olup olmadığını hiç kimsenin bilmemesi),
- Ve de karşı tarafın “ehliyetim yok, bu 2 oldu ben ne yapacağım şimdi?” diyerek haykırarak bize karşı agresif davranması, anlaşamayacağız ve kavga etmemek için olay yerinden can güvenliği gerekçeleriyle ayrılıp şoka giren kız arkadaşımızı önce iş yerine bıraktım.
İş yerine vardığım anda direk karakolu arayıp Polis memuruna nerede ifade vermem gerektiğini sordum. O esnada karşı taraftan 1 kişinin yaralı olduğunu öğrendim. Görüşme sonrasında direkt Kepez Hal Karakoluna gidip öncesinde alkol muayenesinden geçip sonrasında da ifademi verdim. Alkol muayenesi temiz çıktı. Ehliyetim de vardı. Yani firar etmek için hiçbir sebebim yoktu.
Karşı tarafın motosiklet üzerinde ikisinin de kaskı olmadığını gördüm. Motosikletin kaza sonrası ön farının belli belirsiz modifiyeli koyu mavi bir renk olduğunu hatırlamaktayım. Trafiğe bu şekilde çıkmak yasak değil midir? Motosikletin ruhsatı, muayenesinin olup olmadığının, motosikleti kullanan GERÇEK sürücünün ehliyetinin olup olmadığı ve bizim olay mahallinin terkimiz sonrasındaki olası boşluktan faydalanıp motosikletteki şahısların yer değişip değişmediği hatta dışardan birinin müdahil olup olmadığı konusundaki şüphelerimin giderilmesi açısından araştırılma yapılmasını buna ilişkin mobese kayıtlarını talep etmekteyim.
Bu konu arabulucuya da sirayet etti. Arabulucu karşı tarafın benden önce 10.000 TL talep ettiğini söyledi ben bu parayı ödeyemeyeceğimi belirttim. Daha sonrasında karşı taraf avukatının yönlendirmesiyle arabulucuya “ne 10.000’i sana bunu verseler dahi kabul etme” demiş. Dolayısıyla karşı taraf bu davayı % 100 kazanacağını düşünüp, bunu bir zenginleşme aracı olarak görüp ve kazada bir şirket aracı olması sebebiyle tahsilatı maksimum yapma peşinde olduğu kanısı kuvvetle ortaya çıkmaktadır.
Şimdilik Kamu dava açmış ve iddianame de TCK'nın 89/1-2B, 61, 22/4 ve 53/6 maddelerinden suçlanmaktayım. Bu davada şansım nedir? Şirketimizin aracı sigortalı + full kaskoludur. Olası maddi zararları kim karşılayacaktır?
NOT: Karşı taraf'ın 45 günlük iş göremez raporu mevcuttur ve köprücük kemiği kırılması sebebiyle platin takılmıştır.
Saygılarımla
Biz şirket aracında 3 kişiydik. Karşı taraf 2 kişiydi. Kaza sonrasında benle beraber H. K. iş arkadaşım araçtan inerek karşı tarafın yaralı olup olmadığına baktık. Bir şeyiniz var mı diye sorduk. Bir şeyimiz yok dediler.
OLAY MAHALLİNİ TERK ETMEMİN SEBEPLERİ AŞAĞIDAKİ GİBİDİR;
- Şirkette birlikte çalıştığımız bir bayan arkadaşımızın olay esnasında araçta şoka girmesi,
- Maddi hasarlı kazalarda trafik polisinin olay mahalline (genellikle) gelmemesi (O an herhangi yaralanma olup olmadığını hiç kimsenin bilmemesi),
- Ve de karşı tarafın “ehliyetim yok, bu 2 oldu ben ne yapacağım şimdi?” diyerek haykırarak bize karşı agresif davranması, anlaşamayacağız ve kavga etmemek için olay yerinden can güvenliği gerekçeleriyle ayrılıp şoka giren kız arkadaşımızı önce iş yerine bıraktım.
İş yerine vardığım anda direk karakolu arayıp Polis memuruna nerede ifade vermem gerektiğini sordum. O esnada karşı taraftan 1 kişinin yaralı olduğunu öğrendim. Görüşme sonrasında direkt Kepez Hal Karakoluna gidip öncesinde alkol muayenesinden geçip sonrasında da ifademi verdim. Alkol muayenesi temiz çıktı. Ehliyetim de vardı. Yani firar etmek için hiçbir sebebim yoktu.
Karşı tarafın motosiklet üzerinde ikisinin de kaskı olmadığını gördüm. Motosikletin kaza sonrası ön farının belli belirsiz modifiyeli koyu mavi bir renk olduğunu hatırlamaktayım. Trafiğe bu şekilde çıkmak yasak değil midir? Motosikletin ruhsatı, muayenesinin olup olmadığının, motosikleti kullanan GERÇEK sürücünün ehliyetinin olup olmadığı ve bizim olay mahallinin terkimiz sonrasındaki olası boşluktan faydalanıp motosikletteki şahısların yer değişip değişmediği hatta dışardan birinin müdahil olup olmadığı konusundaki şüphelerimin giderilmesi açısından araştırılma yapılmasını buna ilişkin mobese kayıtlarını talep etmekteyim.
Bu konu arabulucuya da sirayet etti. Arabulucu karşı tarafın benden önce 10.000 TL talep ettiğini söyledi ben bu parayı ödeyemeyeceğimi belirttim. Daha sonrasında karşı taraf avukatının yönlendirmesiyle arabulucuya “ne 10.000’i sana bunu verseler dahi kabul etme” demiş. Dolayısıyla karşı taraf bu davayı % 100 kazanacağını düşünüp, bunu bir zenginleşme aracı olarak görüp ve kazada bir şirket aracı olması sebebiyle tahsilatı maksimum yapma peşinde olduğu kanısı kuvvetle ortaya çıkmaktadır.
Şimdilik Kamu dava açmış ve iddianame de TCK'nın 89/1-2B, 61, 22/4 ve 53/6 maddelerinden suçlanmaktayım. Bu davada şansım nedir? Şirketimizin aracı sigortalı + full kaskoludur. Olası maddi zararları kim karşılayacaktır?
NOT: Karşı taraf'ın 45 günlük iş göremez raporu mevcuttur ve köprücük kemiği kırılması sebebiyle platin takılmıştır.
Saygılarımla