Cevap: Ceza yargilamasi sonucu ve tazminat
Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim avukat bey.
Mahkeme de delil yetersizliğinden beraat alınan kısmın gerekçesini paylaşıyorum.
Her ne kadar suç tarihinde .... Noterliğine vekalet eden sanığın kendisine X köyüne ait işletme defterini noter onayı yaptırmak için başvuran Müşteki S.M nin muhasebecisi olan tanık S.A dan tasdik günü geçen defterin tasdikini yaptırmak için 400 TL para istediği, bu tutarı ödemez ise tasdik işlemini yapmayacağını beyan ederek müştekinin şikayetçi olması üzerine tasdik işlemini yaptığından bahisle kamu davası açılmış ve suçun irtikap suçunu oluşturduğundan bahisle dosyanın görevsizlik kararı ile Ağır ceza Mahkememize gönderilmiş ise de '' sanığın tüm aşamalardan beri gelen tüm savunmalarında suçlamaları kabul etmeyerek adı geçen şahısları tanımadığını ve böyle bir işlem yapmadığını savunduğu, ayrıca ilk ifadesinde görevi gereği tüm işlemleri makbuz karşılığında yaptığını, kimseden noterlik masrafı adı altında hiçbir şekilde para talep etmediğini savunduğu, sanığın aşamalardan beri gelen bu savunmasının aksini kanıtlar dosyada hiçbir delilin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Şöyleki müşteki S.M 05.03.2009 tarihli ilk ifadesinde kendisinin X köyünde ikamet ederek çiftçilik yaptığını, işletme defteri tuttuğunu ve onaylatması için muhasebecisi S.A ya yetki verdiğin, muhasebeci S.A nın notere vekalet eden sanığa 20.01.2009 tarihinde ulaşmış olduğunu ancak geçici yetkili noterin muhasebeci S.A ya tasdik günü geçtiği için 400 TL tasdik parası istediğini ve ödemezse tasdik işlemini yapmayacağını söyleyerek tasdik işlemini yapmadığını beyan etmiş, muhasebeci S.A ise 03.07.2009 tarihli ilk ifadesinde '' tasdik işlemi için X noterliğine müracaat ettiğini, sanığın belirli günlerde vekalet ettiği için geldiğini öğrendiğini, geçici notere ulaşamayınca X ilçesinde ikamet eden arkadaşı O.U ya defteri bırakarak tasdik işlemini yaptırmasını rica ettiğini, ancak bir gün sonra O.U nun notere gittiğinde geçici yetkili noterin tasdik günü geçtiği için kendisinden 400 TL istediğini telefonla görüşerek O.U dan öğrendiğini, bu nedenle tasdik işleminin gerçekleşmediğini beyan etmiştir.
Tanık O.U nun ise 15.07.2009 tarihli ilk ifadesinde '' kendisinin noter ile hiçbir görüşmesinin olmadığını, notere ulaşamadığını, bir kaç gün sonra tanık muhasebeci S.A ile telefon ile görüştüğünde tanık S.A nın kendisine notere ulaştıklarında günü geçen tasdik işlemi için noterin 400 TL istediğini söylediğini'' beyan ettiği görülmüştür.
Görüldüğü gibi beyanlar arasında açıkça çelişki bulunmaktadır.
Müştekinin defteri onaylatması için muhasebeci tanık S.A ya verdiğini, S.A nın gününden sonra notere müracaat ettiğini ve noterin kendisinden 400 TL istediğini beyan etmiş, tanık S.A kendisinin noter ile hiç görüşmediğini, notere ulaşamadığı için defteri O.U ya bıraktığını, noterin ertesi gün müracaat eden O.U dan 400 TL istediğini O.U dan duyduğunu beyan etmiştir.
Müşteki ve tanıkların bu şekilde birbirleriyle örtüşmeyen beyanları ve açıkça çelişki içeren anlatımlarının sanığı cezalandırmaya yeterli bir delil olarak kabul edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Kaldı ki ilgili işletme defterinin sonradan geçici noter tarafından tasdik edildiğine ilişkin iddia ile ilgili ise, ilgili defterin tasdik kaydında 19.01.2009 tarih ve 01 yevmiye numarası olduğu görülmüş, X noterliğine yazılan müzekkereye yazılan cevapta 2009 yılı 01 yevmiye numarasının tarihinin 19.05.2009 tarihli olduğu ve müşteki S.M ye ait defterin tasdikine ilişkin olmadığı görülmüştür.
Bunun üzerine mahkememizce ilgili defter temin edilerek üzerindeki sahte tasdik işleminin üzerindeki imza ve yazı örneklerine ilişkin alınan kriminal raporda imzaların sanığa ait olmadığı tespit edilmiştir.Oluşan bu durum karşısında zan ve tahmine dayalı olarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağına ilişkin yerleşik yargıtay içtihatları ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanığın beraatine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Sanığın CMK 223/2-e bendi gereğince BERAATİNE ( DELİL YETERSİZLİĞİ)
Bu karar temyiz edilerek YARGITAY 5. CEZA DAİRESİNCE
Sanık hakkında hüküm kurulurken gerekçesinin hatalı şekilde CMK'nın 223/2-b maddesi gereğince ''Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması '' yerine yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
Yasaya aykırı olduğundan Hükmün CMIK'nun 321 maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu konu yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasından bu bölümün çıkartılarak yerine '' CMK'nın 223/2-b maddesi gereğince ''Suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması '' cümlesi yazılarak hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASI'na oy çokluğuyla karar verildi.
karar hükmü ve yargıtay kararı bu şekilde.Umarım bir fikir verebilirsiniz.
Teşekkürler.