Basit yaralamalı trafik kazasından ceza aldım
Öncelikle herkese merhabalar,
Ben bir pizza restorant da çalışan motorsikletli kuryeyim, 17/01/2017 tarihinde siparişi götürmek üzere 500-600 metre mesafede bulunan adrese siparişi götürmek üzere yola çıktım ve çevre yolundan gitmekteydim, bu tarihte hava karlıydı ve yerler kar tutmuş vaziyetteydi bende buna istinaden en sağ şeritten hızım maksimum 15-20 km ile dikkatli bir şekilde ilerlemekteydim (burada kendimi haklı çıkartma uğraşım yoktur gerçektende bu hızla ilerlemekteydim motorsiklet kullananlar daha iyi bilir bu gibi hava şartlarını kaskın karlanması motorun yol tutmaması vb. gibi durumlardan) , yolda yaya geçidi olmamasına rağmen bir kişi yola atladı ve bende motorumun sağ aynası ile şahsın koluna çarptım ve hızım çok yavaş olduğu için 2-3 metre mesafede durabildim yerler buzlu olmasına rağmen. Ben şahısa motorun sağ aynası ile koluna vurmam ile sahış kendini panik halinde geriye atmıştı sanırım ya bariyerlere yada kaldırım taşına ayağını vurup ayağında basit bir kırık oluştu. Hemen motordan inip şahsım yanına gittiğimde kendisi ayaktaydı ve kesinlikle yere düşmemişti ve motorda da herhangi bir maddi hasar bulunmamaktaydı, hemen kendisini kaldırıma oturmasına yardımcı oldum ve 112 acil servisi ve trafik polisini aradım. Ambulans geldi ve şahsı aldı peşinden trafik polisi geldi ve kaza yeri incelemesini yaptı raporunu tuttu ve polisler beni hastaneye götürdüler alkol ve uyuşturucu madde kontrolü için kan aldılar bu işler hallolduktan sonra karakola götürdüler 30 dk / 1 saat bekledikten sonra şahsın şikayetçi olmamasından ötürü beni serbest bıraktılar.
Kazadan sonraki gün ben mesaime devam etmek üzere işyerime gittim rutin işlerimi yapmaya devam ederken şahsın oğlu geldi 40-45 yaşlarında, fakat gelir gelmez hesap sormaya gelmediğini sadece benim durumumu merak ettiği için geldiğini söyledi ve babasının hatalı olduğunu bildiğini ben söylemeden kendisi ekledi. ben çarptığım şahsın 73 yaşında olduğunu ogün oğlundan öğrendim ve durumu ile yakından ilgilendim, şahsın oğlunu 2-3 gün ara ile sürekli durumunu sormak için aradım, zaten kazadan ertesi gün ayağını alçıya alıp taburcu etmişlerdi ve gördüğüm kadarıyla hastaneden verilen raporda da "tıbbi müdehale gerektirmeyen basit yaralanma yazıyordu" şahısı ve bu süreçte polisler tekrar evine gidip şikayetçimisiniz değilmisiniz diye sormuşlar onlarda şikayetçi değiliz kusur bizimdir demişler, bunları şahsın oğlu kendisi bana birebir telefonda söyledi üstelik.
Aradan 1,5 2 ay geçtikten sonra çarpmış olduğum şahsın vefat ettiğini öğrendim ve taziye dileklerimi iletmek için kendisini aradım, başınız sağolsun vb gibi şeyler söylerken sözümü kesti ve "vefat durumunun seninle bir alakası yok babam zaten hastaydı evde nefes darlığından vefat ettiğni söyledi" sanırım kendimi suçlu hissettiğimi düşündüm diye aradığımı sandı, bende cenazeden 2-3 gün sonra haberim olması nedeni ile cenazeye gidemediğim için kendisine "babanız adına bir camide namaz çıkışı Kuran okutturup lokum ve şeker vb. şeyler dağıtmak istediğimi söyleyip ve kendisinden bunun iznini alıp telefon görüşmesini sonlandırdık.
Aradan zaman geçtikten sonra E-Devlet uygulamasını kurcalarken adıma dava açıldığını gördüm Asliye Ceza Mahkemesinden ve davanın türünde "iddanamenin değerlendirilmesi sonrası açılış" yazıyordu ve davanın açılış tarihide 29/09/2017 idi (bu tarih 29 Ekim ulusal bayram olduğu için ve bu nedenle adliyelerin kapalı olduğunu düşündüğüm için otomatik açılmış bir dava olduğunu yani kamu davası olabileceğini düşündüm kendimce) ve 20/01/2018 tarihinde mahkemeye gittim.
Mahkemenin girişindeki kağıttan ismimi kontrol ettiğimde şikayetçi olan kişi sürekli irtibatta olduğum kişi yani adamın oğlu sanık kısmındada benim ismim yazıyordu ve suç ise "Taksirle ölüme neden olma" yazıyordu. Bunu görünce çok telaşlandım ve duruşma sırası bana geldiğinde salona girdim, salonda ben, mübaşir, katip ve hakimden başka kimse yoktu yani karşı tarafın şikayet ettiğine zaten ihtimal vermediğim için geleceklerini yada herhangi bir avukatları yoktu. Yukarıda size anlatmış olduklarımın aynısını hakime anlatıp arada geçen ekstra diyolaglarıda hakime anlatıp savunmamı yaptım. Hakim de adli tıp vefat durumunun kaza ile alakalı olabileceği yönünde rapor verdiğini söyledi bana, bende bunun imkansız olacağını söyledim ve kendi oğlunun beyanlarını tekrar anlattım hakime. Zaten dışarıdan baktığınız zaman ufak bir ayak kırığından 1,5 ay sonra bir kişinin vefatını kimse bu olaya bağlayamaz bu benim kendi düşüncem tabi.
Hakim önünde vefat eden şahsın dosyalarını görüyor ve diyor ki " Ooo bu adam da tansiyon rahatsızlığı varmış, nefes darlığı varmış, şeker hastalığı varmış" diyor kendi kendine ve bana döndü tamam sen gidebilirsin dedi, bende bunun üzerine sordum sonuç nedir efendim diye, 6. aya ertelendiğini söyledi duruşmanın. Bende
duruşma tarihini tekrar bekledim ve 07-06-2018 tarihinde tekrar gittim duruşmaya, yine sadece ben varım salonda karşı taraftan kimse yok. Hakim döndü bana ve sordu eklemek istediğn birşey varmı diye bende vefat durumunun benimle alakası olamıyacağını ve sahşın oğlunun da beyanlarını tekrar kendisine ilettim ve önceki duruşmada yaptığım savunmamı yineliyorum dedim ve karar dedi hakim.
Verdikleri ceza 2 yıl hapis cezası bu hapis cezasının 6/1 kısmı iyi halden 1 yıl 8 aya inmesi ve bu cezanın günlük 20 TL' den para cezasına dönüştürlmesine, toplamda 12.100 TL bu tutarın 24 ay eşit taksite bölünmesi ve 6 ay süre ile ehliyetime el konulmasına karar verildi, 7 gün içerisindede istinad mahkemesine itirazda bulunabileceğimi söylediler ve hiç birşey söylememe fırsat vermeden tamam çıkabilirsin diyip salondan çıkarttı beni mübaşir.
Şimdi sizlere sormak istediğim sorular:
*Kimse şikayetçi değilken ve mahkemeye kimse katılmamışken neden böyle bir ceza verildi.
*Mahkeme aylık gelirimi bilmesine rağmen (asgari ücret) ve hangi meslekte çalıştığımı bilmesine rağmen ve medeni durumumun evli olduğunu ve çocuğumun 1 yaşında bile olmadığını yani kısacası ehliyetime el konulduğu zaman işsiz kalacağımı bile bile böyle bir kararı özellikle insanlar sürünsün diyemi verirler. (bunların hepsini 1. duruşmada sormuşlardı çünkü)
*Bugün yani 08/06/2018 Tarihinde istinad mahkemesine kararın iptali için dilekçe verdim, nezaman geri dönüşünü alabilirim ve karar sizce ne olabilir.
*En önemlisi sanırım Avukat ile anlaşmam gerekiyor bu durumda fakat başıma daha önceden böyle bir olay gelmediği için ve maddi durumum el vermediği için bu konuda çekiniyorum, mümkünse aşağı yukarı ücret öğrenebilirmiyim.
*Maddi durumu iyi olmayanlar için Baro avukat desteği sağladığını duydum sizce olumlu sonuç alabilirmiyim bu konuda.
*Yani kısacası bana yol gösterebilecek birilerinin desteğini bekliyorum bu platformda, çünkü suan sadece elimden gelenlerin hepsi bu.
Öncelikle bu durumu sonuna kadar okudu iseniz vaktinizi aldığım için özür dilerim. Siz değerli bilgi sahibi insanlardan ricam bunlardır.
Ben bir pizza restorant da çalışan motorsikletli kuryeyim, 17/01/2017 tarihinde siparişi götürmek üzere 500-600 metre mesafede bulunan adrese siparişi götürmek üzere yola çıktım ve çevre yolundan gitmekteydim, bu tarihte hava karlıydı ve yerler kar tutmuş vaziyetteydi bende buna istinaden en sağ şeritten hızım maksimum 15-20 km ile dikkatli bir şekilde ilerlemekteydim (burada kendimi haklı çıkartma uğraşım yoktur gerçektende bu hızla ilerlemekteydim motorsiklet kullananlar daha iyi bilir bu gibi hava şartlarını kaskın karlanması motorun yol tutmaması vb. gibi durumlardan) , yolda yaya geçidi olmamasına rağmen bir kişi yola atladı ve bende motorumun sağ aynası ile şahsın koluna çarptım ve hızım çok yavaş olduğu için 2-3 metre mesafede durabildim yerler buzlu olmasına rağmen. Ben şahısa motorun sağ aynası ile koluna vurmam ile sahış kendini panik halinde geriye atmıştı sanırım ya bariyerlere yada kaldırım taşına ayağını vurup ayağında basit bir kırık oluştu. Hemen motordan inip şahsım yanına gittiğimde kendisi ayaktaydı ve kesinlikle yere düşmemişti ve motorda da herhangi bir maddi hasar bulunmamaktaydı, hemen kendisini kaldırıma oturmasına yardımcı oldum ve 112 acil servisi ve trafik polisini aradım. Ambulans geldi ve şahsı aldı peşinden trafik polisi geldi ve kaza yeri incelemesini yaptı raporunu tuttu ve polisler beni hastaneye götürdüler alkol ve uyuşturucu madde kontrolü için kan aldılar bu işler hallolduktan sonra karakola götürdüler 30 dk / 1 saat bekledikten sonra şahsın şikayetçi olmamasından ötürü beni serbest bıraktılar.
Kazadan sonraki gün ben mesaime devam etmek üzere işyerime gittim rutin işlerimi yapmaya devam ederken şahsın oğlu geldi 40-45 yaşlarında, fakat gelir gelmez hesap sormaya gelmediğini sadece benim durumumu merak ettiği için geldiğini söyledi ve babasının hatalı olduğunu bildiğini ben söylemeden kendisi ekledi. ben çarptığım şahsın 73 yaşında olduğunu ogün oğlundan öğrendim ve durumu ile yakından ilgilendim, şahsın oğlunu 2-3 gün ara ile sürekli durumunu sormak için aradım, zaten kazadan ertesi gün ayağını alçıya alıp taburcu etmişlerdi ve gördüğüm kadarıyla hastaneden verilen raporda da "tıbbi müdehale gerektirmeyen basit yaralanma yazıyordu" şahısı ve bu süreçte polisler tekrar evine gidip şikayetçimisiniz değilmisiniz diye sormuşlar onlarda şikayetçi değiliz kusur bizimdir demişler, bunları şahsın oğlu kendisi bana birebir telefonda söyledi üstelik.
Aradan 1,5 2 ay geçtikten sonra çarpmış olduğum şahsın vefat ettiğini öğrendim ve taziye dileklerimi iletmek için kendisini aradım, başınız sağolsun vb gibi şeyler söylerken sözümü kesti ve "vefat durumunun seninle bir alakası yok babam zaten hastaydı evde nefes darlığından vefat ettiğni söyledi" sanırım kendimi suçlu hissettiğimi düşündüm diye aradığımı sandı, bende cenazeden 2-3 gün sonra haberim olması nedeni ile cenazeye gidemediğim için kendisine "babanız adına bir camide namaz çıkışı Kuran okutturup lokum ve şeker vb. şeyler dağıtmak istediğimi söyleyip ve kendisinden bunun iznini alıp telefon görüşmesini sonlandırdık.
Aradan zaman geçtikten sonra E-Devlet uygulamasını kurcalarken adıma dava açıldığını gördüm Asliye Ceza Mahkemesinden ve davanın türünde "iddanamenin değerlendirilmesi sonrası açılış" yazıyordu ve davanın açılış tarihide 29/09/2017 idi (bu tarih 29 Ekim ulusal bayram olduğu için ve bu nedenle adliyelerin kapalı olduğunu düşündüğüm için otomatik açılmış bir dava olduğunu yani kamu davası olabileceğini düşündüm kendimce) ve 20/01/2018 tarihinde mahkemeye gittim.
Mahkemenin girişindeki kağıttan ismimi kontrol ettiğimde şikayetçi olan kişi sürekli irtibatta olduğum kişi yani adamın oğlu sanık kısmındada benim ismim yazıyordu ve suç ise "Taksirle ölüme neden olma" yazıyordu. Bunu görünce çok telaşlandım ve duruşma sırası bana geldiğinde salona girdim, salonda ben, mübaşir, katip ve hakimden başka kimse yoktu yani karşı tarafın şikayet ettiğine zaten ihtimal vermediğim için geleceklerini yada herhangi bir avukatları yoktu. Yukarıda size anlatmış olduklarımın aynısını hakime anlatıp arada geçen ekstra diyolaglarıda hakime anlatıp savunmamı yaptım. Hakim de adli tıp vefat durumunun kaza ile alakalı olabileceği yönünde rapor verdiğini söyledi bana, bende bunun imkansız olacağını söyledim ve kendi oğlunun beyanlarını tekrar anlattım hakime. Zaten dışarıdan baktığınız zaman ufak bir ayak kırığından 1,5 ay sonra bir kişinin vefatını kimse bu olaya bağlayamaz bu benim kendi düşüncem tabi.
Hakim önünde vefat eden şahsın dosyalarını görüyor ve diyor ki " Ooo bu adam da tansiyon rahatsızlığı varmış, nefes darlığı varmış, şeker hastalığı varmış" diyor kendi kendine ve bana döndü tamam sen gidebilirsin dedi, bende bunun üzerine sordum sonuç nedir efendim diye, 6. aya ertelendiğini söyledi duruşmanın. Bende
duruşma tarihini tekrar bekledim ve 07-06-2018 tarihinde tekrar gittim duruşmaya, yine sadece ben varım salonda karşı taraftan kimse yok. Hakim döndü bana ve sordu eklemek istediğn birşey varmı diye bende vefat durumunun benimle alakası olamıyacağını ve sahşın oğlunun da beyanlarını tekrar kendisine ilettim ve önceki duruşmada yaptığım savunmamı yineliyorum dedim ve karar dedi hakim.
Verdikleri ceza 2 yıl hapis cezası bu hapis cezasının 6/1 kısmı iyi halden 1 yıl 8 aya inmesi ve bu cezanın günlük 20 TL' den para cezasına dönüştürlmesine, toplamda 12.100 TL bu tutarın 24 ay eşit taksite bölünmesi ve 6 ay süre ile ehliyetime el konulmasına karar verildi, 7 gün içerisindede istinad mahkemesine itirazda bulunabileceğimi söylediler ve hiç birşey söylememe fırsat vermeden tamam çıkabilirsin diyip salondan çıkarttı beni mübaşir.
Şimdi sizlere sormak istediğim sorular:
*Kimse şikayetçi değilken ve mahkemeye kimse katılmamışken neden böyle bir ceza verildi.
*Mahkeme aylık gelirimi bilmesine rağmen (asgari ücret) ve hangi meslekte çalıştığımı bilmesine rağmen ve medeni durumumun evli olduğunu ve çocuğumun 1 yaşında bile olmadığını yani kısacası ehliyetime el konulduğu zaman işsiz kalacağımı bile bile böyle bir kararı özellikle insanlar sürünsün diyemi verirler. (bunların hepsini 1. duruşmada sormuşlardı çünkü)
*Bugün yani 08/06/2018 Tarihinde istinad mahkemesine kararın iptali için dilekçe verdim, nezaman geri dönüşünü alabilirim ve karar sizce ne olabilir.
*En önemlisi sanırım Avukat ile anlaşmam gerekiyor bu durumda fakat başıma daha önceden böyle bir olay gelmediği için ve maddi durumum el vermediği için bu konuda çekiniyorum, mümkünse aşağı yukarı ücret öğrenebilirmiyim.
*Maddi durumu iyi olmayanlar için Baro avukat desteği sağladığını duydum sizce olumlu sonuç alabilirmiyim bu konuda.
*Yani kısacası bana yol gösterebilecek birilerinin desteğini bekliyorum bu platformda, çünkü suan sadece elimden gelenlerin hepsi bu.
Öncelikle bu durumu sonuna kadar okudu iseniz vaktinizi aldığım için özür dilerim. Siz değerli bilgi sahibi insanlardan ricam bunlardır.