FOREX Davası (İdare Ceza Hukuk davaları karışmış durumda) Tavsiye İstiyorum
Öncelikle karışık bir mesele olmasından ötürü çok detaya girmeden özetlemeye çalışacağım.İçinden çıkamadığım davalar hakkında görüş istiyorum.
Eşimin bir arkadaşıyla 2014 yılında FOREX e yatırım yapıyoruz.Hesap açılış online platform kuruluşu tefaruatları olduğundan arkadaşı kendi parasını da benim üzerime yatırıyor.Yatırım adı altındaki bu piyasanın tuzak olduğunu öğrendiğimizde iş işten geçiyor paralarımızı alamıyoruz.Eşimin arkadaşı beni dolandırdılar diyerek Savcılığa suç duyurusunda bulunuyor.Neyle suçlandığımı anlamadan Savcı beni ve eşimi tutuklamaya sevk ediyor.Sulh hakimi red kararı veriyor.Savcı İddianame hazırlayıp ceza davasını açıyor.Bomboş dosya ile delilsiz suç uydurarak dava açıldı diye Reddi Hakim talebinde bulunuyorum.O esnada hakim de savcı da FETÖ den tutuklanınca talep konusuz kaldı diyerek yeni gelen hakim dosyaya bakıyor.Bu arada dolandırıldım diyen adam elinde ölüm var kalım var diyerek bizden aldığı senetleri icraya veriyor.Eve haciz geliyor elektronik alet ve cihazlar telefonlar satışa çıkıyor arabaya haciz konuyor adama maaştan haczedilen miktarlar gönderilmeye başlıyor.
Dava açılmadan Ankara İdare Mahkemesine SPK ve BBDK aleyhine dava açıyorum.Dava şu anda Danıştayda. Bu arada Meclis Alt Komisyonunda toplantıya katılıp mağduriyetlerimizi ve çözüm önerilerimizi anlatacak bir komisyon kurulmasını sağlıyoruz.Komisyon toplantısında Kanunlar Genel Müdürü Tüketici Mahkemesinde davaların daha hızlı kabul edilmesine yönelik düzenlemeler yapabileceklerini,Gümrük Ticaret Bakanlığı Genel Müdürü durumu mesafeli sözleşmeler kategorisine alıp sözleşme feshi için düzenleme yapabileceklerini söylüyor.Yaklaşık 200.000 mağdur var.22 kişi temsilci olarak Meclis Toplantılarına katılıyoruz.Ben sürecin SPK'nın kusuru olduğunu yetki belgesi veren kurumun sorumluluğu üstlenmesini Yatırım Tanzim Fonundan bize yatırdığımız paraları ödemelerini sonra banka ve aracı kurumlara rücü etmelerini öneriyorum.
Bu arada İdare Mahkemesi hizmet kusuru bulmayarak sözleşmeden kaynaklanan kusur diye davayı red ediyor,istinafta kararı doğru bulup itirazı red ediyor. Danıştay'dan ne karar gelecek bilmiyorum.
Ceza davasına dönecek olursak hakim 4 yıldır İdare Mahkemesinin kararının kesinleşme şerhi için mahkemeye müzekkere yazıp duruyor.Anayasa Mahkemesine makul sürede yargılanma hakkı ihlal edildi diye 2 yıl önce bireysel başvuru yapıyorum.Dava devam ettiğinden Kabul Edilmezlik kararı veriyor.Kararı AİHM götürüyorum başvuru yolları tüketilmemiş diyerek geri çeviriyor.Adalet Bakanlığına dilekçe yazıp T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu ( Esas: 2004/4-496 Karar: 2004/463 Karar Tarihi: 06.10.2004 ) ile YARGITAY 4.Hukuk Dairesi (Esas: 1998/9027 Karar: 1999/1342 Karar Tarihi: 22.02.1999 ) ilgili kararı gereği hakime dava açacağımı hakimlere kişisel dava açılışı ile ilgili T.C. kimlik adres bilgileri olmadan nasıl olacağı şeklinde görüş istiyorum.Şimdi kafam oldukça karışık soru şekline dönüştürerek yazayım fikirleriniz için.
1.Adalet Bakanlığı'nın toplantımızdaki tutanakları ile Tüketici Mahkemesine başvurup Danıştay'dan bekletici mesele yapmasını istesem durum daha da karışır mı?
2.Dolandırıldım diyen adam elimizde avucumuzda ne varsa aldı Dolandırıcılık gibi yüz kızartıcı suçla 4 yıldır lekeli dolaşmak adına makul sürede yargılanma hakkı ihlali ile Anayasa Mahkemesine 2. kez tekrar başvuru yapsam sonuç süre geçtiği için lehe gelir mi?
3.Geçen yıl 2. kez Reddi hakim talebinde bulunduğumda davada sona gelinmiş diye Ağır Ceza talebi ret etti.Sona gelinmiş dava dediğinin üzerinden 1 yıl geçti daha Kasıma hakim gün vermiş.3. kez Reddi Hakim talebinde bulunsam sonuç aynı mı olur?
4.Ceza Hakiminin İdare Mahkemesi kararını bekletici mesele yapması saçmalık değil mi?
5.Hakime yönelik şikayetim HSYK ya iletildi. HSYK hiçbir cevapta göndermedi.Bu durum için nereye başvurmalıyım?
Bu karışık meseleler için önerileriniz adına şimdiden teşekkür ederim.
Eşimin bir arkadaşıyla 2014 yılında FOREX e yatırım yapıyoruz.Hesap açılış online platform kuruluşu tefaruatları olduğundan arkadaşı kendi parasını da benim üzerime yatırıyor.Yatırım adı altındaki bu piyasanın tuzak olduğunu öğrendiğimizde iş işten geçiyor paralarımızı alamıyoruz.Eşimin arkadaşı beni dolandırdılar diyerek Savcılığa suç duyurusunda bulunuyor.Neyle suçlandığımı anlamadan Savcı beni ve eşimi tutuklamaya sevk ediyor.Sulh hakimi red kararı veriyor.Savcı İddianame hazırlayıp ceza davasını açıyor.Bomboş dosya ile delilsiz suç uydurarak dava açıldı diye Reddi Hakim talebinde bulunuyorum.O esnada hakim de savcı da FETÖ den tutuklanınca talep konusuz kaldı diyerek yeni gelen hakim dosyaya bakıyor.Bu arada dolandırıldım diyen adam elinde ölüm var kalım var diyerek bizden aldığı senetleri icraya veriyor.Eve haciz geliyor elektronik alet ve cihazlar telefonlar satışa çıkıyor arabaya haciz konuyor adama maaştan haczedilen miktarlar gönderilmeye başlıyor.
Dava açılmadan Ankara İdare Mahkemesine SPK ve BBDK aleyhine dava açıyorum.Dava şu anda Danıştayda. Bu arada Meclis Alt Komisyonunda toplantıya katılıp mağduriyetlerimizi ve çözüm önerilerimizi anlatacak bir komisyon kurulmasını sağlıyoruz.Komisyon toplantısında Kanunlar Genel Müdürü Tüketici Mahkemesinde davaların daha hızlı kabul edilmesine yönelik düzenlemeler yapabileceklerini,Gümrük Ticaret Bakanlığı Genel Müdürü durumu mesafeli sözleşmeler kategorisine alıp sözleşme feshi için düzenleme yapabileceklerini söylüyor.Yaklaşık 200.000 mağdur var.22 kişi temsilci olarak Meclis Toplantılarına katılıyoruz.Ben sürecin SPK'nın kusuru olduğunu yetki belgesi veren kurumun sorumluluğu üstlenmesini Yatırım Tanzim Fonundan bize yatırdığımız paraları ödemelerini sonra banka ve aracı kurumlara rücü etmelerini öneriyorum.
Bu arada İdare Mahkemesi hizmet kusuru bulmayarak sözleşmeden kaynaklanan kusur diye davayı red ediyor,istinafta kararı doğru bulup itirazı red ediyor. Danıştay'dan ne karar gelecek bilmiyorum.
Ceza davasına dönecek olursak hakim 4 yıldır İdare Mahkemesinin kararının kesinleşme şerhi için mahkemeye müzekkere yazıp duruyor.Anayasa Mahkemesine makul sürede yargılanma hakkı ihlal edildi diye 2 yıl önce bireysel başvuru yapıyorum.Dava devam ettiğinden Kabul Edilmezlik kararı veriyor.Kararı AİHM götürüyorum başvuru yolları tüketilmemiş diyerek geri çeviriyor.Adalet Bakanlığına dilekçe yazıp T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu ( Esas: 2004/4-496 Karar: 2004/463 Karar Tarihi: 06.10.2004 ) ile YARGITAY 4.Hukuk Dairesi (Esas: 1998/9027 Karar: 1999/1342 Karar Tarihi: 22.02.1999 ) ilgili kararı gereği hakime dava açacağımı hakimlere kişisel dava açılışı ile ilgili T.C. kimlik adres bilgileri olmadan nasıl olacağı şeklinde görüş istiyorum.Şimdi kafam oldukça karışık soru şekline dönüştürerek yazayım fikirleriniz için.
1.Adalet Bakanlığı'nın toplantımızdaki tutanakları ile Tüketici Mahkemesine başvurup Danıştay'dan bekletici mesele yapmasını istesem durum daha da karışır mı?
2.Dolandırıldım diyen adam elimizde avucumuzda ne varsa aldı Dolandırıcılık gibi yüz kızartıcı suçla 4 yıldır lekeli dolaşmak adına makul sürede yargılanma hakkı ihlali ile Anayasa Mahkemesine 2. kez tekrar başvuru yapsam sonuç süre geçtiği için lehe gelir mi?
3.Geçen yıl 2. kez Reddi hakim talebinde bulunduğumda davada sona gelinmiş diye Ağır Ceza talebi ret etti.Sona gelinmiş dava dediğinin üzerinden 1 yıl geçti daha Kasıma hakim gün vermiş.3. kez Reddi Hakim talebinde bulunsam sonuç aynı mı olur?
4.Ceza Hakiminin İdare Mahkemesi kararını bekletici mesele yapması saçmalık değil mi?
5.Hakime yönelik şikayetim HSYK ya iletildi. HSYK hiçbir cevapta göndermedi.Bu durum için nereye başvurmalıyım?
Bu karışık meseleler için önerileriniz adına şimdiden teşekkür ederim.