25 Yıllık Arazi Kira Sözleşmesinin Feshi
Merhaba,
(Bu meseleyi kiralayanlardan birinin oğlu olarak yazıyorum. Biraz uzun uzun anlatacağım şimdiden affedin lütfen)
2006 yılında imzalanan 25 yıllık arazi kiralama sözleşmesinin kiraya veren taraf olarak olarak feshedilmesini istiyorum. Gerekçem ise sözleşme imzalanırken bahsedildiği miktarda elde edilebilecek olan kazancın geçen 11 yıllık zaman diliminde elde edilememiş olması, elde edilen ürünün miktarının net olarak söylenmemesi, satıştan elde edilen kazanç miktarının ödenmesinin bazı yıllar yapılmaması, bazı yıllar cüzi miktarda yapılması, desteklemelerin çoğunlukla gasp edilmesi, genel anlamda şeffaf olunmaması, ödemelerin makbuzla ya da banka üzerinden yapılmaması, arazi sahiplerine herhangi bir konuda hesap verilmemesi, denetlenebilir olmamaları, kiracıların şüpheli bulunmaları...
Detaylar:
Kiraya verenler: M.N.D pay oranı 1/4 (60 dönüm), A.F.D pay oranı 1/4(60 dönüm), C.D pay oranı 1/8(30 dönüm), S.D pay oranı 1/8 (30 dönüm), N.D pay oranı 1/4 (60 dönüm)
Kiracı: A.D
Süre:25 yıllık
1 Yıllık Kira Bedeli: 30 TL
Kira karşılığının ne şekilde ödeneceği: Nakden tamamen ve peşinen ödenmiştir. (formaliteden böyle yazıldı, bahse konu herhangi bir ödeme alınmadı.)
Başlama tarihi: Aralık 2006
Arazi miktarı: 240.000 metrekare (240 dönüm ya da dekar) (Arazi müşterek tapulu, fiili paylaşımlı)
Arazi kullanım nedeni: Kuru/Sulu tarımla tarım ürünü yetiştirmek.
Yukarıda ismi geçenlerden M.N.D, A.F.D ve A.D kardeştir. C.D ve S.D de kardeştir. N.D de bunların amca çocuklarıdır. Dolaysıyla hepsi amca çocuğu ya da kardeştir yabancı yoktur.
A.D, abisi M.N.D'ye "abi oradan yılda ne kadar kazanıyorsun?" sorusuna 2006 şartları için "4-5 bin lira kazanıyorum" deyince A.D:"abi yılda 25 bin kazanmak ister misin?" diyerek sözleşmeye razı ediyor.
taraflar A.D'nin meyve bahçesi planına ve akabinde elde edilecek meyve suyu imalatına sıcak bakıyor ve sözleşmeyi imzalıyor. Bahse konu bahçe için barajdan borular döşenerek su getiriliyor, arazinin üst tarafına 200 metreküplük depo inşa ediliyor ve araziye damla usulü sulama için ince hortumlar döşeniyor. masraf tümüyle A.D'ye ait. hesaplamalarına göre ilk 2-3 yılı saymasak yılda 250 bin liralık bir gelir bekleniyor. fakat kıyısından bile geçilmiyor. sulamanın düzgün yapılamaması, herhangi bir ziraat mühendisinden yardım alınmaması, işten anlamayanların bahçenin başına sorumlu olarak tayin edilmesi, ilaçlamanın yeteri kadar ve zamanında yapılamaması, bahse konu bahçedeki ürünün sonraki yıllarda gözden düşmesi ve fiyatlanmaması vs. gibi nedenlerden dolayı verim alınamamıştır. Verim alınamadığı için kiralayanlara kimi yıllar 300 lira, 500 lira, 1000 lira; kimi yıllarsa hiç ödeme yapılmadı. Ödemenin yapıldığı yıllarda da hem taksit taksit hem de geç ödeme yapıldı. Ödemenin yapıldığı en iyi yıl bu yıldı ve 1/4 pay sahiplerine 4000 lira ödendi. Pay sahibi S.D'ye ise hiç ödeme yapılmadı. Yapılmayışının nedeni ise abisi C.D tarafından parasına her seferinde zorla el konulması. Para işlerine A.F.D bakıyor. O yıl kaç ton ürün elde edildi, kaç liradan/kuruştan satıldı, kimlere ne kadar destekleme düştü, ürün satışından ne kadar gelir elde edildi net olarak öğrenilemedi. Sözlü olarak şunu söylediler: Şu kadar ürün elde ettik, şu kadara sattık, senin payın bu kadar. Paralar elden verildi. Banka yoluyla değil. O yıl ne kadar ürün elde edildiğinin makbuzu, faturası yok. Şeffaflık yok. ortada ciddi şüpheler var. bu şekilde 2015 yılına kadar gelindi.
2015 yılında Kiracı A.D, kiralayanların izin ve rızasını almadan X şahıs ile yeni bir Alt Kiracı Sözleşmesi imzalıyor. İmzalandıktan sonra A.D, diğerlerine haber veriyor ve onlara bilgi veriyor. Onlar da mecburen evet diyor. ÇKS'den (Çiftçi Kayıt Sistemi) onay veriyorlar. Bu yeni sözleşme 8 yıllık. Bu Alt Sözleşmeye dair başkaca bilgi yok, çünkü kendi aralarında imzalamışlar.
Yeni sözleşme 2015’te imzalanıyor ve X Şahıs ilk yılda elde edilen gelirin (söylediğine göre 60 bin lira) PKK’lılar tarafından gasp edildiğini söyleyerek taraflara ödeme yapmıyor.
Böylece 2015 yılında hiç, 2016 yılında 3 bin lira, 2017 yılında da 4 bin lira olmak üzere son Alt Kiracı Sözleşmesinden toplamda 7 bin lira ödeme yapılıyor.
İlk 3 yıl (2006-2009 arası) bahçe genç olduğundan herhangi bir gelir elde edilememiş olup 2010, 2011, 2012, 2013, 2014 yıllarında da toplamda 4-5 bin lira ödeme yapılmıştır.
60 dönümlük araziden 11 yılın toplamı elde edilen kazanç: 11-12 bin lira
Hal böyle olunca M.N.D, kardeşi A.D’ye ben payıma düşen meyve ağaçlarını sökeceğim der. A.D ise onay verir. Bu arada M.N.D, X Şahsı da bilgilendirir ve sökeceğini söyler. X Şahıs da “A.D’nin tasarruf sahibi olduğunu söyler”. Böylece taraflar meyve ağacı sökülmesine ses etmezler, hatta sözlü olarak onay verirler. A.D’nin onayına S.D de şahittir.
Ne zaman ki M.N.D kepçe ayarlayarak söküm için 14.11.2017 günü keşfe başlar, köydeki diğer pay sahiplerinden C.D, önce A.F.D’yi bilgilendirirler, A.F.D de abisi A.D’ye durumu söyler. A.D ile abisi M.N.D arasındaki telefon trafiği neticesinden meyve ağaçlarının sökümü için onay çıkar. Hatta “Abi sen rahat ol, sök ağaçları, seni kimse rahatsız etmeyecek” diye de söz verir.
Ertesi gün yani 15.11.2017 günü kepçeler araziye girer ve 4-5 dönümlük araziyi temizler. Gene haberdar edilen A.D, tekrar abisi M.N.D’yi arayarak “X Şahısla aramızda bir sözleşme var, şayet sökersen 200 bin liralık tazminat davası açacakmış, bu sene sökme kalsın, seneye allah kerim” der ve sökülmesine mani olur. Ve kepçeler araziden çıkarılır.
Soru şu: M.N.D bu ilk ve ikinci sözleşmeyi nasıl feshedebilir?
Hakkını nasıl tazmin edebilir?
Ecrimisil davası açabilir mi?
Meyve ağaçlarını sökebilir mi?
Sözleşmelerin feshi için yeterli derecede sözleşme bozucu şartlar oluşmamış mıdır?
Not: İlk sözleşmenin fotoğrafı mevcuttur.
Teşekkür ederim.
(Bu meseleyi kiralayanlardan birinin oğlu olarak yazıyorum. Biraz uzun uzun anlatacağım şimdiden affedin lütfen)
2006 yılında imzalanan 25 yıllık arazi kiralama sözleşmesinin kiraya veren taraf olarak olarak feshedilmesini istiyorum. Gerekçem ise sözleşme imzalanırken bahsedildiği miktarda elde edilebilecek olan kazancın geçen 11 yıllık zaman diliminde elde edilememiş olması, elde edilen ürünün miktarının net olarak söylenmemesi, satıştan elde edilen kazanç miktarının ödenmesinin bazı yıllar yapılmaması, bazı yıllar cüzi miktarda yapılması, desteklemelerin çoğunlukla gasp edilmesi, genel anlamda şeffaf olunmaması, ödemelerin makbuzla ya da banka üzerinden yapılmaması, arazi sahiplerine herhangi bir konuda hesap verilmemesi, denetlenebilir olmamaları, kiracıların şüpheli bulunmaları...
Detaylar:
Kiraya verenler: M.N.D pay oranı 1/4 (60 dönüm), A.F.D pay oranı 1/4(60 dönüm), C.D pay oranı 1/8(30 dönüm), S.D pay oranı 1/8 (30 dönüm), N.D pay oranı 1/4 (60 dönüm)
Kiracı: A.D
Süre:25 yıllık
1 Yıllık Kira Bedeli: 30 TL
Kira karşılığının ne şekilde ödeneceği: Nakden tamamen ve peşinen ödenmiştir. (formaliteden böyle yazıldı, bahse konu herhangi bir ödeme alınmadı.)
Başlama tarihi: Aralık 2006
Arazi miktarı: 240.000 metrekare (240 dönüm ya da dekar) (Arazi müşterek tapulu, fiili paylaşımlı)
Arazi kullanım nedeni: Kuru/Sulu tarımla tarım ürünü yetiştirmek.
Yukarıda ismi geçenlerden M.N.D, A.F.D ve A.D kardeştir. C.D ve S.D de kardeştir. N.D de bunların amca çocuklarıdır. Dolaysıyla hepsi amca çocuğu ya da kardeştir yabancı yoktur.
A.D, abisi M.N.D'ye "abi oradan yılda ne kadar kazanıyorsun?" sorusuna 2006 şartları için "4-5 bin lira kazanıyorum" deyince A.D:"abi yılda 25 bin kazanmak ister misin?" diyerek sözleşmeye razı ediyor.
taraflar A.D'nin meyve bahçesi planına ve akabinde elde edilecek meyve suyu imalatına sıcak bakıyor ve sözleşmeyi imzalıyor. Bahse konu bahçe için barajdan borular döşenerek su getiriliyor, arazinin üst tarafına 200 metreküplük depo inşa ediliyor ve araziye damla usulü sulama için ince hortumlar döşeniyor. masraf tümüyle A.D'ye ait. hesaplamalarına göre ilk 2-3 yılı saymasak yılda 250 bin liralık bir gelir bekleniyor. fakat kıyısından bile geçilmiyor. sulamanın düzgün yapılamaması, herhangi bir ziraat mühendisinden yardım alınmaması, işten anlamayanların bahçenin başına sorumlu olarak tayin edilmesi, ilaçlamanın yeteri kadar ve zamanında yapılamaması, bahse konu bahçedeki ürünün sonraki yıllarda gözden düşmesi ve fiyatlanmaması vs. gibi nedenlerden dolayı verim alınamamıştır. Verim alınamadığı için kiralayanlara kimi yıllar 300 lira, 500 lira, 1000 lira; kimi yıllarsa hiç ödeme yapılmadı. Ödemenin yapıldığı yıllarda da hem taksit taksit hem de geç ödeme yapıldı. Ödemenin yapıldığı en iyi yıl bu yıldı ve 1/4 pay sahiplerine 4000 lira ödendi. Pay sahibi S.D'ye ise hiç ödeme yapılmadı. Yapılmayışının nedeni ise abisi C.D tarafından parasına her seferinde zorla el konulması. Para işlerine A.F.D bakıyor. O yıl kaç ton ürün elde edildi, kaç liradan/kuruştan satıldı, kimlere ne kadar destekleme düştü, ürün satışından ne kadar gelir elde edildi net olarak öğrenilemedi. Sözlü olarak şunu söylediler: Şu kadar ürün elde ettik, şu kadara sattık, senin payın bu kadar. Paralar elden verildi. Banka yoluyla değil. O yıl ne kadar ürün elde edildiğinin makbuzu, faturası yok. Şeffaflık yok. ortada ciddi şüpheler var. bu şekilde 2015 yılına kadar gelindi.
2015 yılında Kiracı A.D, kiralayanların izin ve rızasını almadan X şahıs ile yeni bir Alt Kiracı Sözleşmesi imzalıyor. İmzalandıktan sonra A.D, diğerlerine haber veriyor ve onlara bilgi veriyor. Onlar da mecburen evet diyor. ÇKS'den (Çiftçi Kayıt Sistemi) onay veriyorlar. Bu yeni sözleşme 8 yıllık. Bu Alt Sözleşmeye dair başkaca bilgi yok, çünkü kendi aralarında imzalamışlar.
Yeni sözleşme 2015’te imzalanıyor ve X Şahıs ilk yılda elde edilen gelirin (söylediğine göre 60 bin lira) PKK’lılar tarafından gasp edildiğini söyleyerek taraflara ödeme yapmıyor.
Böylece 2015 yılında hiç, 2016 yılında 3 bin lira, 2017 yılında da 4 bin lira olmak üzere son Alt Kiracı Sözleşmesinden toplamda 7 bin lira ödeme yapılıyor.
İlk 3 yıl (2006-2009 arası) bahçe genç olduğundan herhangi bir gelir elde edilememiş olup 2010, 2011, 2012, 2013, 2014 yıllarında da toplamda 4-5 bin lira ödeme yapılmıştır.
60 dönümlük araziden 11 yılın toplamı elde edilen kazanç: 11-12 bin lira
Hal böyle olunca M.N.D, kardeşi A.D’ye ben payıma düşen meyve ağaçlarını sökeceğim der. A.D ise onay verir. Bu arada M.N.D, X Şahsı da bilgilendirir ve sökeceğini söyler. X Şahıs da “A.D’nin tasarruf sahibi olduğunu söyler”. Böylece taraflar meyve ağacı sökülmesine ses etmezler, hatta sözlü olarak onay verirler. A.D’nin onayına S.D de şahittir.
Ne zaman ki M.N.D kepçe ayarlayarak söküm için 14.11.2017 günü keşfe başlar, köydeki diğer pay sahiplerinden C.D, önce A.F.D’yi bilgilendirirler, A.F.D de abisi A.D’ye durumu söyler. A.D ile abisi M.N.D arasındaki telefon trafiği neticesinden meyve ağaçlarının sökümü için onay çıkar. Hatta “Abi sen rahat ol, sök ağaçları, seni kimse rahatsız etmeyecek” diye de söz verir.
Ertesi gün yani 15.11.2017 günü kepçeler araziye girer ve 4-5 dönümlük araziyi temizler. Gene haberdar edilen A.D, tekrar abisi M.N.D’yi arayarak “X Şahısla aramızda bir sözleşme var, şayet sökersen 200 bin liralık tazminat davası açacakmış, bu sene sökme kalsın, seneye allah kerim” der ve sökülmesine mani olur. Ve kepçeler araziden çıkarılır.
Soru şu: M.N.D bu ilk ve ikinci sözleşmeyi nasıl feshedebilir?
Hakkını nasıl tazmin edebilir?
Ecrimisil davası açabilir mi?
Meyve ağaçlarını sökebilir mi?
Sözleşmelerin feshi için yeterli derecede sözleşme bozucu şartlar oluşmamış mıdır?
Not: İlk sözleşmenin fotoğrafı mevcuttur.
Teşekkür ederim.