Denetimli serbestlik kurumu
DENETİMLİ SERBESTLİK KURUMU
Türk hukuk sisteminde denetimli serbestlik; kişinin işlediği bir suç nedeniyle tutuklanması ya da mahkemece hakkında mahkumiyet kararı verilmesi sonucunda cezaevine girmesi yerine, cezasını toplum içerisinde gözetim ve denetim altında çekmesini ifade etmektedir. Bu sistemi uygulayan ülkelere göre tanımı değişliklik göstermektedir.
Denetimli serbestlik tedbiri toplumda ıslahı amaçlayan ceza infaz kurumunun bir parçasıdır. Denetimli serbestlikte şarta bağlı bir serbestlik olmakla birlikte kişiye yüklemiş olduğu hükümlülükler de vardır. Denetimli serbestlikle birlikte Şahıslar topluma kazandırılmak için Pisko-sosyal yardımlar, Rehberlik ve danışmanlık hizmetleri, ve Tahliye sonrası yardımlar almaktadırlar. Denetimli serbestlik süresince hükümlü için atanan denetimli serbestlik memuru kötü alışkanlıklardan kurtulma ve iyi bir hayat sürmesi için hükümlüye öğütlerde bulunur.
3.yargı paketi ile denetimli serbestlik kurumunda da köklü değişikliklere gidilmiştir. Bu değişiklerle cezası 1 yıldan az kalan 24.000 Mahkum tahliye edilmiştir. Kanun tasarısında 105-a maddesi ile Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla; Açık ceza infaz kurumunda cezasının 6 ayını kesintisiz geçiren ve çocuk eğitimevinde bulunup cezasının 5 de birini tamamlayan ve koşullu salıverilmesine bir yıl ve daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde infaz hakiminin kararı ile Koşullu salıverilmelerine bir yıl kala kapalı cezaevinden açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanan hükümlüler, bu infaz usulünden en fazla altı ay süreyle yararlanırlar. Kanunun geçici maddelerinde Terör suçları,örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar hariç olmak üzere , Kasıtlı suçlardan toplam üç yıl veya daha az hapis cezasına mahkûm olanların, Taksirli suçlardan toplam beş yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm olanların, Adli para cezasının infazı sürecinde tazyik hapsine tabi tutulanların, cezaları doğrudan açık ceza infaz kurumlarında yerine getirmekle denetimli serbestlik yasasında değişikle suçun infazının yapılacağı yerde de değişiklik yapılmıştır.
Denetimli Serbestlik Kanununun bazı maddelerinde yapılan değişiklikle birlikte cezaevinde yatmakta olan mahkumlar faydalanmış olsa da 3.Yargı paketinde Denetimli Serbestlik ile ilgili olan kısmın yüzeysel olarak ele alınıp çıkarıldığı yönünde tepkilere neden oldu. Bu tepkilerden çoğu hapishanelerin doluluk oranının yüksek olması ve bunun eritilmesi için değişiklik yapıldığı yönünde idi. Bu yönde gerçekleşen tahliyelerden dolayı Suçtan zarar gören kişi ya da kurumlara haksızlık yapıldığı yönünde toplumda denetimli serbestliğe karşı çıkanlar olmuş ve medyaya yansımışlardır.
Denetimli serbestlik tedbirine uymayanlar denetimli serbestlk hangi cezaya uygulandı ise o cezayı çekmek zorundadır. Denetimli serbestlik şube müdürlüğünden denetimli serbestliğin ne şekilde, nerede, ne kadar, süre ile çekileceğine dair hükümlünün mahkemede yargılama aşamasında verdiği son adres üzerinden yazışmada bulunur. Denetimli serbestlik müdürlüğünün göndermiş olduğu tebliğatların gereği gününde yapılması zorunludur. Denetimli serbestlik müdürlüğünün yapmış olduğu tebliğatın hükümlüye ulaşmaması durumunda tebliğ muhtara yapılır ve hükümlüye yapılmış sayılır. Bu yüzdendir ki yargılama aşamasında verilen adres ya da infaz aşamasında mahkemeye, savcılığa ya da denetimli serbestlik Bürosuna verilen adres büyük önem arzetmektedir. soruşturma, kovuşturma ve infaz aşamasında tebliğatın önemi büyüktür ve hükümlü her zaman buna dikkat etmesi gerekmektedir.
Denetimli serbestlik kurumu her ne kadar topluma kazandırma amacı gütse de her zaman başarılı olduğu söylenemez. Denetimli serbestlik kurumunun yapılanması ve yargı erkindeki etkinliğinin artırılması insanların topluma kazandırılmasındaki rolü büyüktür. Suç işlemiş ve belli oranda psikolojik sorunları olan hükümlülerin çok ciddi manada psiko sosyal desteğe ihtiyaç duyduğu bilinmektedir. Psikolojik ve Rehberlik açısından yetkin kişilerce koordineli çalışma ile Hükümlülerin bir daha suç işlememesi ve topluma kazandırılması konusunda başarı sağlanabilir. Toplumda insanları suç makinesi olmaya iten etkenleri ortadan kaldırmak için denetimli serbestlik kurumunun istenen düzeye gelmesi ile daha huzurlu bir yaşama adım atabiliriz.
Türk hukuk sisteminde denetimli serbestlik; kişinin işlediği bir suç nedeniyle tutuklanması ya da mahkemece hakkında mahkumiyet kararı verilmesi sonucunda cezaevine girmesi yerine, cezasını toplum içerisinde gözetim ve denetim altında çekmesini ifade etmektedir. Bu sistemi uygulayan ülkelere göre tanımı değişliklik göstermektedir.
Denetimli serbestlik tedbiri toplumda ıslahı amaçlayan ceza infaz kurumunun bir parçasıdır. Denetimli serbestlikte şarta bağlı bir serbestlik olmakla birlikte kişiye yüklemiş olduğu hükümlülükler de vardır. Denetimli serbestlikle birlikte Şahıslar topluma kazandırılmak için Pisko-sosyal yardımlar, Rehberlik ve danışmanlık hizmetleri, ve Tahliye sonrası yardımlar almaktadırlar. Denetimli serbestlik süresince hükümlü için atanan denetimli serbestlik memuru kötü alışkanlıklardan kurtulma ve iyi bir hayat sürmesi için hükümlüye öğütlerde bulunur.
3.yargı paketi ile denetimli serbestlik kurumunda da köklü değişikliklere gidilmiştir. Bu değişiklerle cezası 1 yıldan az kalan 24.000 Mahkum tahliye edilmiştir. Kanun tasarısında 105-a maddesi ile Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla; Açık ceza infaz kurumunda cezasının 6 ayını kesintisiz geçiren ve çocuk eğitimevinde bulunup cezasının 5 de birini tamamlayan ve koşullu salıverilmesine bir yıl ve daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde infaz hakiminin kararı ile Koşullu salıverilmelerine bir yıl kala kapalı cezaevinden açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanan hükümlüler, bu infaz usulünden en fazla altı ay süreyle yararlanırlar. Kanunun geçici maddelerinde Terör suçları,örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar hariç olmak üzere , Kasıtlı suçlardan toplam üç yıl veya daha az hapis cezasına mahkûm olanların, Taksirli suçlardan toplam beş yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm olanların, Adli para cezasının infazı sürecinde tazyik hapsine tabi tutulanların, cezaları doğrudan açık ceza infaz kurumlarında yerine getirmekle denetimli serbestlik yasasında değişikle suçun infazının yapılacağı yerde de değişiklik yapılmıştır.
Denetimli Serbestlik Kanununun bazı maddelerinde yapılan değişiklikle birlikte cezaevinde yatmakta olan mahkumlar faydalanmış olsa da 3.Yargı paketinde Denetimli Serbestlik ile ilgili olan kısmın yüzeysel olarak ele alınıp çıkarıldığı yönünde tepkilere neden oldu. Bu tepkilerden çoğu hapishanelerin doluluk oranının yüksek olması ve bunun eritilmesi için değişiklik yapıldığı yönünde idi. Bu yönde gerçekleşen tahliyelerden dolayı Suçtan zarar gören kişi ya da kurumlara haksızlık yapıldığı yönünde toplumda denetimli serbestliğe karşı çıkanlar olmuş ve medyaya yansımışlardır.
Denetimli serbestlik tedbirine uymayanlar denetimli serbestlk hangi cezaya uygulandı ise o cezayı çekmek zorundadır. Denetimli serbestlik şube müdürlüğünden denetimli serbestliğin ne şekilde, nerede, ne kadar, süre ile çekileceğine dair hükümlünün mahkemede yargılama aşamasında verdiği son adres üzerinden yazışmada bulunur. Denetimli serbestlik müdürlüğünün göndermiş olduğu tebliğatların gereği gününde yapılması zorunludur. Denetimli serbestlik müdürlüğünün yapmış olduğu tebliğatın hükümlüye ulaşmaması durumunda tebliğ muhtara yapılır ve hükümlüye yapılmış sayılır. Bu yüzdendir ki yargılama aşamasında verilen adres ya da infaz aşamasında mahkemeye, savcılığa ya da denetimli serbestlik Bürosuna verilen adres büyük önem arzetmektedir. soruşturma, kovuşturma ve infaz aşamasında tebliğatın önemi büyüktür ve hükümlü her zaman buna dikkat etmesi gerekmektedir.
Denetimli serbestlik kurumu her ne kadar topluma kazandırma amacı gütse de her zaman başarılı olduğu söylenemez. Denetimli serbestlik kurumunun yapılanması ve yargı erkindeki etkinliğinin artırılması insanların topluma kazandırılmasındaki rolü büyüktür. Suç işlemiş ve belli oranda psikolojik sorunları olan hükümlülerin çok ciddi manada psiko sosyal desteğe ihtiyaç duyduğu bilinmektedir. Psikolojik ve Rehberlik açısından yetkin kişilerce koordineli çalışma ile Hükümlülerin bir daha suç işlememesi ve topluma kazandırılması konusunda başarı sağlanabilir. Toplumda insanları suç makinesi olmaya iten etkenleri ortadan kaldırmak için denetimli serbestlik kurumunun istenen düzeye gelmesi ile daha huzurlu bir yaşama adım atabiliriz.