Tutkulu ve kavgacı eşcinsel işçiye tazminat yok
Tutkulu ve kavgacı eşcinsele tazminat yok
Yargıtay'ın kararına konu olay İstanbul'da yaşandı. Özel bir şirkette dağıtım elemanı olarak görev yapan erkek işçi, aynı şirkette çalışan bir başka erkek işçi ile eşcinsel ilişkiye girdi. Beraberliklerini saklamayan işçiler, zaman içinde birlikte yaşamaya başladı. İki personelinin eşcinsel ilişkisini öğrenen işveren, bu durumu 'özel yaşamı ilgilendiren cinsel tercih' olarak yorumladı ve herhangi bir müdahalede bulunmadı.
OTOMOBİL TAKSİDİNDEN KAVGA
Eşcinsel işçiler, bir süre sonra taksitle bir otomobil aldı. İki erkek işçi arasında yaşanan eşcinsel ilişki, bir süre sonra bozuldu. İşçiler mesai saatinde, otomobilin taksitlerinin ödenmesi konusunda kavga ederek birbirlerine hakaret etti.
İşveren kavgaları 'İşyerinde huzur ve verimi bozan davranış' olarak niteledi ve tazminat ödemeden ikisini de işten çıkardı. İşçilerden biri, cinsel tercihi nedeniyle işten çıkarıldığını öne sürerek dava açtı ve tazminatlarının ödenmesini istedi. Yerel mahkeme, işçiyi haklı buldu ve tazminatlarının ödenmesine karar verdi. Yargıtay 9'uncu Hukuk Dairesi ise eşcinsel işçilerin, mesai saatindeki tutum ve davranışlarını, 'Cinsel tercihi aşan bir olgu' olarak niteledi ve yerel mahkemenin kararını bozdu.
--------------------------------------------------------------------------------
Şehirdışı işe birlikte gidelim
Yargıtay'ın benzer davalara emsal teşkil edecek olan karar gerekçesi özetle şöyle: '...Tanık ifadelerinden, davacının eşcinsel ilişki içinde olduğu diğer işçi ile işyerinde küfürlü tartışmalar yaşadığı anlaşılmaktadır. Şehir dışı görevlere dahi, diğer erkek işçinin beraberinde gönderilmesini isteyecek kadar tutkulu olan davacının bu davranışları, işyerinde huzur ve verimi olumsuz şekilde etkileyecek düzeye ulaşmıştır. Davacı işçinin tutum ve davranışları, cinsel tercihi aşan ve işverene zarar veren bir olgu olarak kabul edilmelidir. İşyerinde cinsel taciz ile başlayan ilişkinin, partneri tarafından sonlandırılmasının istenilmesi üzerine, otomobil borcu bahane edilerek hakaret içeren tartışmalara dönmesi ve bu durumun işyerinde huzur, verimi etkilemesi, İş Kanunu'nda yer alan 'ahlak ve iyiniyet' kuralına aykırıdır. Tazminatsız fesih koşulu oluşmuştur...'
Ersin BAL / ANKARA
Yargıtay'ın kararına konu olay İstanbul'da yaşandı. Özel bir şirkette dağıtım elemanı olarak görev yapan erkek işçi, aynı şirkette çalışan bir başka erkek işçi ile eşcinsel ilişkiye girdi. Beraberliklerini saklamayan işçiler, zaman içinde birlikte yaşamaya başladı. İki personelinin eşcinsel ilişkisini öğrenen işveren, bu durumu 'özel yaşamı ilgilendiren cinsel tercih' olarak yorumladı ve herhangi bir müdahalede bulunmadı.
OTOMOBİL TAKSİDİNDEN KAVGA
Eşcinsel işçiler, bir süre sonra taksitle bir otomobil aldı. İki erkek işçi arasında yaşanan eşcinsel ilişki, bir süre sonra bozuldu. İşçiler mesai saatinde, otomobilin taksitlerinin ödenmesi konusunda kavga ederek birbirlerine hakaret etti.
İşveren kavgaları 'İşyerinde huzur ve verimi bozan davranış' olarak niteledi ve tazminat ödemeden ikisini de işten çıkardı. İşçilerden biri, cinsel tercihi nedeniyle işten çıkarıldığını öne sürerek dava açtı ve tazminatlarının ödenmesini istedi. Yerel mahkeme, işçiyi haklı buldu ve tazminatlarının ödenmesine karar verdi. Yargıtay 9'uncu Hukuk Dairesi ise eşcinsel işçilerin, mesai saatindeki tutum ve davranışlarını, 'Cinsel tercihi aşan bir olgu' olarak niteledi ve yerel mahkemenin kararını bozdu.
--------------------------------------------------------------------------------
Şehirdışı işe birlikte gidelim
Yargıtay'ın benzer davalara emsal teşkil edecek olan karar gerekçesi özetle şöyle: '...Tanık ifadelerinden, davacının eşcinsel ilişki içinde olduğu diğer işçi ile işyerinde küfürlü tartışmalar yaşadığı anlaşılmaktadır. Şehir dışı görevlere dahi, diğer erkek işçinin beraberinde gönderilmesini isteyecek kadar tutkulu olan davacının bu davranışları, işyerinde huzur ve verimi olumsuz şekilde etkileyecek düzeye ulaşmıştır. Davacı işçinin tutum ve davranışları, cinsel tercihi aşan ve işverene zarar veren bir olgu olarak kabul edilmelidir. İşyerinde cinsel taciz ile başlayan ilişkinin, partneri tarafından sonlandırılmasının istenilmesi üzerine, otomobil borcu bahane edilerek hakaret içeren tartışmalara dönmesi ve bu durumun işyerinde huzur, verimi etkilemesi, İş Kanunu'nda yer alan 'ahlak ve iyiniyet' kuralına aykırıdır. Tazminatsız fesih koşulu oluşmuştur...'
Ersin BAL / ANKARA