Aracımız çalındı tanıkdık sanık olduk hırsızlıkla suclanıyorum.
Merhaba Herkese Hayırlı günler dilerim
Bir şirkette yaklaşık 4 sene çalıştım. Beni çocukları gibi severlerdi ki hala aynı durumdayız. Şirket sahibinin evinde yaklaşık 8 senedir çalışan bir gürcü abamız var. Bu ablaya ait birde porsche çayan marka jip. Bu aracı genelde ondan çok ben kullanırdım. Kendisi pek araba kullanmayı sevmez. Bu aracın sahibi ve patronum ile aramız çok iyidir. 4 sene boyunca beraber tatile bile gittik.(bunları çok yakın olduğumuz anlaşılsın diye yazıyorum)
Ben bu gürcü ablamızın bilgisi dahilinde bu porsche çayan marka aracı 2006 yazı düğünlerde gelin arabası bazı tanıdık ve tanıdıklarımın tanıdıklarına da kiralayıp az da olsa 2006 yazında bir ek gelir elde ettim. Ve bu gelirin yarısından fazlasını aracın sahibine teslim ettim.(habersiz yapılan bir durum yok)
Ve bir gün piknik yaptığım bir yerde kendi şahsıma ait olan arabaya hırsız camı kırma suretiyle girdi. aracımda bulunan ve o gürcü ablamın benim arabamda unuttuğu küçük el çantasını çaldılar diye jandarma bölgesi olduğu için haber verdik gelip tutanak falan tuttular. sonuçta aracımdan çalınan teyip anahtar şirket telefonu gibi kişisel şeylerin kaskosu var tutanak tutturur en azından ufakta olsa cebimizden çıkmaz dedim. kaskodan da o zamanın parasıyla 450 tl civarında bir ödeme oldu.
Ve aynı gün o gürcü ablamızın çantasın da ola bilecek şeyleri sordum bana telefonda dediklerini tek tek yazdırdım bunlardan bazıları porsche çayan marka aracın yedek anahtarı pasaportum çalışma izin belgem ev anahtarları vs vs gibi bir sürü şey söyledi jandarma tutanağında var bunlar.
Daha sonra aradan yaklaşık 6 gün sonra bu ablamızla işten çıktık aracında bir arıza vardı rica etti yaptırmaya gittik geç saatti yaptıramadık. Bu arada beni adını o.aslan bildiğim bir şahıs daha önce aracı çok kısa süreliğine kiraladığım birisi. Araba için arıyor kiralamak istiyor o anda da ben yoğunum birde arabada arıza var vermek istemiyorum adamın kalbini de kırmak istemediğim için öteliyorum işte arızayı yaptırırsak sizi ararım falan diye. o günün sabahında bu o.aslan geldi aracı gördü nişanlıma evlenme teklifi edecem falan bana mutlaka vermelisin falan dedi hatta kahvaltı yaptık vs. arızası olduğunu veremeyeceğimi söyledim ama adam kene gibi yapıştı bir türlü kurtulamadım. sanayi deyken bile aradı tamircim var getir baktıralım falan dedi en sonunda kızdım gittim yanına ve biraz kızdım sesi kesildi.
Aynı gün eve o ablamızı bırakmaya giderken araba bu sefer istop etti ve çalışmadı ablamızı taksiyle evine gönderdim. aracın ruhsatını yanıma aldım kapılarını kitledim güzelce zaten evime yakın bir yerdi sokak arası kaldırım kenarı bıraktım sabah ilgilenirim diye. eve geçtim.
sabah araç bıraktığım yerde yoktu önce ablamızı sonra polisi aradım ve karakola gittik. ablamız araç sahibi şikayetçi bende görgü tanığı olarak ifade verdim. ifadede aracı arızası nedeniye bıraktıgımızı sabah bulamadıgımızı vs. söyledik.
bu olaydan 3 gün sonra beni daha önce aracı kiraladığım şahıslardan birisi olan o.aslan aradı ve aracın onda olduğunu polis cevirmesine girdiğini onu kurtarırsam bana cok para vereceğini falan söyledi. bende kendisini polise arabamızı çaldı diye ihbar edip derhal araca el koydurdum. çünkü benim olay günü aracımın plakası ile çevirmedeki plaka farklıydı. çalan kişi aracın plakasını değiştirip gürcü bir aracın plakasını takmış aracı Ankara'dan İstanbul'a götürmüş.
Akabinde Ankara'dan kalktık aracımızı gittik İstanbul'dan aldık. aracımıza sağ sağlim kavuştuk. Mutluyduk.
bu aracı çalan şahıs ifadesinde aracı benden 5.000 tl peşinat ile satın aldığını 15.000 tl lık senet yaptığını aracında gürcü bir araç olduğu için o kadar ucuz olduğunu söylemiş. aracın emsal değeri yaklaşık 70 ile 90. bin tl arası. polislere benimle olduğunu idda ettiği watsapp mesajlarını falan göstermiş ama ben bu konuşmaları hatırlamıyorum ki ola bilir de çünkü araç ile ilgili yaz sezonu günde en az 5 - 9 kişi ile görüşürdüm.
Sonra mahkeme süreci başladı ben sahit ablamız müşteki sanık da m.celal diye biri. oysa ben adını o.aslan biliyorum. birde ortaya benim aracı bu kişiye sattığımı itiraf ettiğimi söyleyen bir polis memuru şahit çıktı.
mahkemede m.celal diye birini tanımadığımı suçlamaları kabul etmediğimi aracı sattığımı kabul ettiğimi söyleyen polis memurunun olay olduğu günlerde beni defalarca kez arayıp şikayetinizi geri çekin diye bize telkinde bulunan bir şahıs olduğunu söyledim.(aracın yakalandığı gün beni cep telefonumdan polis olduğunu söyleyen birileri aradı ve benden telefonda ifade istedi ve şikayetinizi çekerseniz bu dosya kapanır vs. dediler bende kapattım telefonu açmadım bir daha)
gel gelelim bu güne;
şimdi benim tanık olarak ifade verdiğim asliye ceza mahkemesinin hakimi hakkımda savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. suç uydurma ve nitelikli hırsızlıktan iddaname hazırlanıyor ve asliye ceza mahkemesine birleşme talebiyle gönderiliyor.
2 ay sonra mahkemem var.
anahtarları ve ruhsatı bizde bulunan aracı rızamız dışında alıp götüren aracımızın üzerinde sahte plakayla yakalanan ile aynı mahkemede sanık olarak yargılanacagım. üstelik nitelikli hırsızlık suçundan. aracın sahibi ablamız aracı ben sana kendim verdim sen benden arabayı çalmadın diyor ben böyle ifade veririm diyor yaptığın her şeyden haberim var diyor. (ilk mahkemede de karakolda verdiği olay ifadesini vermişti)
birde suç uydurmuşum;
yahu aracı bu kişiye sattığıma dair en ufak bir yazılı evrak veya para aldığıma dair bir evrak yok. aracın tüm evrakları bende anahtarı bende ben bu aracı bu sahsa nasıl sattım ? üstelik en özelide şu ki aracı benim satmaya yetkim bile yok. araç gürcü birinin adına ve bu arac sadece yabancıya satıla bilir ki bu aracı calan kisi Türkiye cumhuriyeti vatandaşı vede hırsızlık vs gibi seylerden sabıkası var. ben hayatımda ilk defa karakol mahkeme gördüm. inanın gözüme uyku girmiyor bir fikri olan olmayan konu hakkında yorum yapacak olan büyüklerimize rica ediyorum bu durumu nasıl görüyorsunuz?
hayırlı günler tekrardan:'(
Ek olarak: hakkımda iddaname hazırlayan savcı HTS kayıtlarını istemis ve bu sahısla görüstüğümün belirlendiğini yazmış.(ben aksini idaa etmiyorum ama kimle ne görüstüğümü hiç hatırlamıyorum)
Bir şirkette yaklaşık 4 sene çalıştım. Beni çocukları gibi severlerdi ki hala aynı durumdayız. Şirket sahibinin evinde yaklaşık 8 senedir çalışan bir gürcü abamız var. Bu ablaya ait birde porsche çayan marka jip. Bu aracı genelde ondan çok ben kullanırdım. Kendisi pek araba kullanmayı sevmez. Bu aracın sahibi ve patronum ile aramız çok iyidir. 4 sene boyunca beraber tatile bile gittik.(bunları çok yakın olduğumuz anlaşılsın diye yazıyorum)
Ben bu gürcü ablamızın bilgisi dahilinde bu porsche çayan marka aracı 2006 yazı düğünlerde gelin arabası bazı tanıdık ve tanıdıklarımın tanıdıklarına da kiralayıp az da olsa 2006 yazında bir ek gelir elde ettim. Ve bu gelirin yarısından fazlasını aracın sahibine teslim ettim.(habersiz yapılan bir durum yok)
Ve bir gün piknik yaptığım bir yerde kendi şahsıma ait olan arabaya hırsız camı kırma suretiyle girdi. aracımda bulunan ve o gürcü ablamın benim arabamda unuttuğu küçük el çantasını çaldılar diye jandarma bölgesi olduğu için haber verdik gelip tutanak falan tuttular. sonuçta aracımdan çalınan teyip anahtar şirket telefonu gibi kişisel şeylerin kaskosu var tutanak tutturur en azından ufakta olsa cebimizden çıkmaz dedim. kaskodan da o zamanın parasıyla 450 tl civarında bir ödeme oldu.
Ve aynı gün o gürcü ablamızın çantasın da ola bilecek şeyleri sordum bana telefonda dediklerini tek tek yazdırdım bunlardan bazıları porsche çayan marka aracın yedek anahtarı pasaportum çalışma izin belgem ev anahtarları vs vs gibi bir sürü şey söyledi jandarma tutanağında var bunlar.
Daha sonra aradan yaklaşık 6 gün sonra bu ablamızla işten çıktık aracında bir arıza vardı rica etti yaptırmaya gittik geç saatti yaptıramadık. Bu arada beni adını o.aslan bildiğim bir şahıs daha önce aracı çok kısa süreliğine kiraladığım birisi. Araba için arıyor kiralamak istiyor o anda da ben yoğunum birde arabada arıza var vermek istemiyorum adamın kalbini de kırmak istemediğim için öteliyorum işte arızayı yaptırırsak sizi ararım falan diye. o günün sabahında bu o.aslan geldi aracı gördü nişanlıma evlenme teklifi edecem falan bana mutlaka vermelisin falan dedi hatta kahvaltı yaptık vs. arızası olduğunu veremeyeceğimi söyledim ama adam kene gibi yapıştı bir türlü kurtulamadım. sanayi deyken bile aradı tamircim var getir baktıralım falan dedi en sonunda kızdım gittim yanına ve biraz kızdım sesi kesildi.
Aynı gün eve o ablamızı bırakmaya giderken araba bu sefer istop etti ve çalışmadı ablamızı taksiyle evine gönderdim. aracın ruhsatını yanıma aldım kapılarını kitledim güzelce zaten evime yakın bir yerdi sokak arası kaldırım kenarı bıraktım sabah ilgilenirim diye. eve geçtim.
sabah araç bıraktığım yerde yoktu önce ablamızı sonra polisi aradım ve karakola gittik. ablamız araç sahibi şikayetçi bende görgü tanığı olarak ifade verdim. ifadede aracı arızası nedeniye bıraktıgımızı sabah bulamadıgımızı vs. söyledik.
bu olaydan 3 gün sonra beni daha önce aracı kiraladığım şahıslardan birisi olan o.aslan aradı ve aracın onda olduğunu polis cevirmesine girdiğini onu kurtarırsam bana cok para vereceğini falan söyledi. bende kendisini polise arabamızı çaldı diye ihbar edip derhal araca el koydurdum. çünkü benim olay günü aracımın plakası ile çevirmedeki plaka farklıydı. çalan kişi aracın plakasını değiştirip gürcü bir aracın plakasını takmış aracı Ankara'dan İstanbul'a götürmüş.
Akabinde Ankara'dan kalktık aracımızı gittik İstanbul'dan aldık. aracımıza sağ sağlim kavuştuk. Mutluyduk.
bu aracı çalan şahıs ifadesinde aracı benden 5.000 tl peşinat ile satın aldığını 15.000 tl lık senet yaptığını aracında gürcü bir araç olduğu için o kadar ucuz olduğunu söylemiş. aracın emsal değeri yaklaşık 70 ile 90. bin tl arası. polislere benimle olduğunu idda ettiği watsapp mesajlarını falan göstermiş ama ben bu konuşmaları hatırlamıyorum ki ola bilir de çünkü araç ile ilgili yaz sezonu günde en az 5 - 9 kişi ile görüşürdüm.
Sonra mahkeme süreci başladı ben sahit ablamız müşteki sanık da m.celal diye biri. oysa ben adını o.aslan biliyorum. birde ortaya benim aracı bu kişiye sattığımı itiraf ettiğimi söyleyen bir polis memuru şahit çıktı.
mahkemede m.celal diye birini tanımadığımı suçlamaları kabul etmediğimi aracı sattığımı kabul ettiğimi söyleyen polis memurunun olay olduğu günlerde beni defalarca kez arayıp şikayetinizi geri çekin diye bize telkinde bulunan bir şahıs olduğunu söyledim.(aracın yakalandığı gün beni cep telefonumdan polis olduğunu söyleyen birileri aradı ve benden telefonda ifade istedi ve şikayetinizi çekerseniz bu dosya kapanır vs. dediler bende kapattım telefonu açmadım bir daha)
gel gelelim bu güne;
şimdi benim tanık olarak ifade verdiğim asliye ceza mahkemesinin hakimi hakkımda savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. suç uydurma ve nitelikli hırsızlıktan iddaname hazırlanıyor ve asliye ceza mahkemesine birleşme talebiyle gönderiliyor.
2 ay sonra mahkemem var.
anahtarları ve ruhsatı bizde bulunan aracı rızamız dışında alıp götüren aracımızın üzerinde sahte plakayla yakalanan ile aynı mahkemede sanık olarak yargılanacagım. üstelik nitelikli hırsızlık suçundan. aracın sahibi ablamız aracı ben sana kendim verdim sen benden arabayı çalmadın diyor ben böyle ifade veririm diyor yaptığın her şeyden haberim var diyor. (ilk mahkemede de karakolda verdiği olay ifadesini vermişti)
birde suç uydurmuşum;
yahu aracı bu kişiye sattığıma dair en ufak bir yazılı evrak veya para aldığıma dair bir evrak yok. aracın tüm evrakları bende anahtarı bende ben bu aracı bu sahsa nasıl sattım ? üstelik en özelide şu ki aracı benim satmaya yetkim bile yok. araç gürcü birinin adına ve bu arac sadece yabancıya satıla bilir ki bu aracı calan kisi Türkiye cumhuriyeti vatandaşı vede hırsızlık vs gibi seylerden sabıkası var. ben hayatımda ilk defa karakol mahkeme gördüm. inanın gözüme uyku girmiyor bir fikri olan olmayan konu hakkında yorum yapacak olan büyüklerimize rica ediyorum bu durumu nasıl görüyorsunuz?
hayırlı günler tekrardan:'(
Ek olarak: hakkımda iddaname hazırlayan savcı HTS kayıtlarını istemis ve bu sahısla görüstüğümün belirlendiğini yazmış.(ben aksini idaa etmiyorum ama kimle ne görüstüğümü hiç hatırlamıyorum)