SAKAL ve HUKUK
Merhaba.
Bir kamu kurumunda taşeron işçi olarak çalışmaktayım. Maalesef "devletle" çalışan her erkek gibi ben de işe giderken sakal tıraşı olmak durumundayım. Ancak mülkiyeti doğuştan bana ait olan; elimden, ayağımdan, saçımdan, gözümden, kaşımdan, ve sair uzuvlarımdan hiçbir farkı olmayan bu "kıl topluluğunu (yani sakalımı)" devlet zoruyla kazımak istemiyorum.
Zerre kadar şüphem yok ki bu konuda haklıyım. Hangi hukukî noktadan bakarsak bakalım, kimin hukukundan bakarsak bakalım, bu şekilde insanlara zorla sakallarını kazıtmak -kanaatimce- insanlık dışı bir harekettir (ki ister inancı için uzatsın, ister şekil yapmak için uzatsın, ister çirkin olmak için uzatsın, isterse de başka amaçlar için uzatsın.. sonuçta her dört şekilde de uzatan insan oğlu insandır. E sakalıyla bomba da patlatamaz, duvarlara slogan da yazamaz, mouse'a da tıklayamaz, klavyenin tuşlarına da basamaz, adam da dövemez, devlete de sövemez. Onun için endişelenmesin hiç kimse. Kendisi çok zararsız bir uzuvdur). İnanıyorum ki, bir insana kolundaki kılları tıraş et, kaşlarını tıraş et, kirpiklerini kes, bilmem oranı-buranı tıraş et demek ne kadar mantıksızsa, sakalını tıraş et demekte o kadar mantıksız. Hele ki bu zulmü halkına revâ gören, erkeklerin yüzünü traktör lastiğine çeviren koskoca bir devlet ise daha da mantıksız (ki o devlette de epey bir sakallı bakan, vekil, vs var).
Vesselam.. gelelim esas meseleye: Efendim, şimdi bu konuda bu fakir (ben deniz) ne yapabilir? Devleti, devletin hakim-savcılarına şikayet mi etmeli? Cumhurbaşkanına mı gitmeli? Sendikalara mı dil dökmeli? Yüzüme kezzap mı sürmeli? Müdür efendiye "Beni görmezden gel!" mi demeli (yoksa müdüre isyan mı etmeli :DD)? Ne yapmak gerek sevgili dostlar? Bence yeter artık! Kazımayalım artık şu zavallı sakalcağızları.
Not: Devletimizi elbette çok seviyoruz. Düşmanlar çatlasın bu arada. :B
Bir Not Daha: On-line ortamda başvurmadığım avukat, hakim, savcı ve bilimum hukukçu insan, hemen hemen kalmadı gibi. Ancak (beni adam yerine koyupta) cevab dahi veren olmadı henüz (sanırım bu kadar yazıyı tek başına "bir sakalın" yazdığını zannettiler de adam yerine koymadılar). Bakalım burada makus talihimi yenebilecek; bir sakalcık değil de, insancık olduğumu fark ettirebilecek miyim?
Söz, Bu Son Not, Başka Not Yok: Sessiz yığınların En Gürses'iyim. Haydi siz de destekleyin beni. Destek istiyorum sizden. :DD
Herkese şimdiden çok teşekkürler. Bu siteye de ayrıca teşekkürü bir borç bilirim. Sonuçta bu site olması, nasıl sessiz yığınların En Gürses'i olabilirdim ki? :alala
Bir kamu kurumunda taşeron işçi olarak çalışmaktayım. Maalesef "devletle" çalışan her erkek gibi ben de işe giderken sakal tıraşı olmak durumundayım. Ancak mülkiyeti doğuştan bana ait olan; elimden, ayağımdan, saçımdan, gözümden, kaşımdan, ve sair uzuvlarımdan hiçbir farkı olmayan bu "kıl topluluğunu (yani sakalımı)" devlet zoruyla kazımak istemiyorum.
Zerre kadar şüphem yok ki bu konuda haklıyım. Hangi hukukî noktadan bakarsak bakalım, kimin hukukundan bakarsak bakalım, bu şekilde insanlara zorla sakallarını kazıtmak -kanaatimce- insanlık dışı bir harekettir (ki ister inancı için uzatsın, ister şekil yapmak için uzatsın, ister çirkin olmak için uzatsın, isterse de başka amaçlar için uzatsın.. sonuçta her dört şekilde de uzatan insan oğlu insandır. E sakalıyla bomba da patlatamaz, duvarlara slogan da yazamaz, mouse'a da tıklayamaz, klavyenin tuşlarına da basamaz, adam da dövemez, devlete de sövemez. Onun için endişelenmesin hiç kimse. Kendisi çok zararsız bir uzuvdur). İnanıyorum ki, bir insana kolundaki kılları tıraş et, kaşlarını tıraş et, kirpiklerini kes, bilmem oranı-buranı tıraş et demek ne kadar mantıksızsa, sakalını tıraş et demekte o kadar mantıksız. Hele ki bu zulmü halkına revâ gören, erkeklerin yüzünü traktör lastiğine çeviren koskoca bir devlet ise daha da mantıksız (ki o devlette de epey bir sakallı bakan, vekil, vs var).
Vesselam.. gelelim esas meseleye: Efendim, şimdi bu konuda bu fakir (ben deniz) ne yapabilir? Devleti, devletin hakim-savcılarına şikayet mi etmeli? Cumhurbaşkanına mı gitmeli? Sendikalara mı dil dökmeli? Yüzüme kezzap mı sürmeli? Müdür efendiye "Beni görmezden gel!" mi demeli (yoksa müdüre isyan mı etmeli :DD)? Ne yapmak gerek sevgili dostlar? Bence yeter artık! Kazımayalım artık şu zavallı sakalcağızları.
Not: Devletimizi elbette çok seviyoruz. Düşmanlar çatlasın bu arada. :B
Bir Not Daha: On-line ortamda başvurmadığım avukat, hakim, savcı ve bilimum hukukçu insan, hemen hemen kalmadı gibi. Ancak (beni adam yerine koyupta) cevab dahi veren olmadı henüz (sanırım bu kadar yazıyı tek başına "bir sakalın" yazdığını zannettiler de adam yerine koymadılar). Bakalım burada makus talihimi yenebilecek; bir sakalcık değil de, insancık olduğumu fark ettirebilecek miyim?
Söz, Bu Son Not, Başka Not Yok: Sessiz yığınların En Gürses'iyim. Haydi siz de destekleyin beni. Destek istiyorum sizden. :DD
Herkese şimdiden çok teşekkürler. Bu siteye de ayrıca teşekkürü bir borç bilirim. Sonuçta bu site olması, nasıl sessiz yığınların En Gürses'i olabilirdim ki? :alala