BÝMERden Doktora Kaydý Sildirme

Merhaba,
BÝMER üzerinden doktora kaydýmýn silinmesi için baþvuru yaptým. Ýlgili üniversite saçma bir cevap vermiþ kendin gelmezsen silmeyiz anlamýnda bir cevap yazmýþ. Buna haklarý var mý? Ayný ilde deðiliz ben niye 400 km. gideyim ki bir dilekçe vermek için?

Elbette ilgili yer kiþinin kendisinin gelip ýslak imzasýyla talebini almak isteyecek.Yoksa husumeti olan eþ, kardeþ, arkadaþ gider kiþinin uzaktan devam eden doktorasýný sildirmeye kalkar sonra üniversitenin baþý aðrýr.

Islak imzayla verdiðimiz dilekçeler için de "bize öyle bir dilekçe gelmedi" diyor iþleme koymuyor :)
((e-imza çýktý mertlik bozuldu. EBYSden e-imza ile gönderdim bu kez :) ))

Gidecek durumunuz yoksa gidebilecek birine "falanca üniversitede, falanca enstitü, falanca programdaki doktora kaydýnýzýn silinmesi ile ilgili iþlemleri yürütmek üzere" noterden vekalet verebilirsiniz.

Üniversitede verdiðiniz dilekçeye numara vermeyip sonra "bize öyle bir dilekçe gelmedi" diyorlar. Gerçi EBYSden e-imza ile gönderdim bu kez ama bakalým ne olacak + yarýn iadeli taahütlü de göndereceðim.
Biraz konu dýþýna taþmakla beraber
Bu arada ben ayný görüþte deðilim suç iþlendiðinde twitter bile olsa savcý ifadeyi alýnca "ben yaptým" diyen ceza yiyor mu yiyor. E o zaman nasýl oluyor da atýlan tweetin bile þahsiliði kanýtlanýrken hemde bimerden e-imza ile giriþ yapýldýktan sonra "dilekçeyi sen yazmamýþsýndýr belki" denilebilir? O zaman iadeli taahütlü gönderdiðimiz hiçbir dilekçenin iþleme konulmamasý gerekirdi yanlýþ mý düþünüyorum acaba? Eve gelen mahkeme tebligatýný hakim mi yazdý acaba gerçekten ya baþka birisi gönderdiyse? Hakim bizzat eve gelip celbi vermezse inanmam diyebilir miyiz? Bence diyemeyiz ikisi birebir ayný þey.
ÖSYMde tercihler de elektronik yapýlýyor ama kimse "kuzenim tercih yapmýþ" deyip durumdan yýrtamýyor??
ÖSYM'de görev alýrken de e-devlete girer gibi kullanýcý adý þifre ile alýyoruz göreve gitmezsek soruþturma açýldýðýnda "ya o baþkasýdýr ben deðilim" diyemiyoruz?
E o zaman oradan verdiðimiz dilekçe nasýl bu þekilde reddedilebiliyor? Hele de ortada bu tür bir iddia bile yokken? Üniversitenin görevi hayali kuruntularla dilekçeyi reddetmek midir?

Kendimi Don Quijote'tan bir monolog okur gibi hissettim.

(Üniversite yönetmeliði baðlayýcýdýr. Mesela derste devam mecburiyeti varsa ben sýnýfa kamera kurayým, evden canlý izlerim diyerek devam koþulunu saðlayamazsýnýz.

Ýadeli taahhütlü mektubu kabul etmeyeceklerini düþünüyorum. Öðrencilerin EBYS þifresi var mý? Bir kiþi kendi akademik personel þifresi ile öðrenci olarak iþlem yapýlabilir mi?)

Cevabýnýzda Dediklerimi çürütecek birþey göremiyorum. Yönetmelik yasaya uygun olmak zorundadýr. BÝMER'den verdiðiniz dilekçeyi baþbakanlýk bile dikkate alýyor, yasaya uymuyorsa hangi yasaya uymuyor bunu anlamaya çalýþýyorum sadece ve kurumun þekilciliðini eleþtiriyorum (+ ELDEN VERÝLEN DÝLEKÇENÝN ÝÞ LEME KONULMAMASI PROBLEMÝ var nedense bunun yasaya uygun olmadýðý üzerinde pek durmmamýþsýnýz )tekrar edeyim: Yönetmelik yasaya uygun olmak zorundadýr. Hiyerarþik bir durum var dilekçe BAÞBAKANLIK tarafýndan kabul edilmiþ YÖK'e iletilmiþ, YÖK kabul etmiþ, dilekçeyi ve dilekçe üniversiteye iletilmiþ artýk hiyerarþik olarak bir alttaki kurumun "yha banane kabul etmem" demesi uygun olmaz diye düþünüyorum ve anlamaya çalýþýyorum sadece. Tabi þu olur: kurum dilekçeyi aldýktans onra benimle iletiþime geçtiðinde ben olmaýdðýmý anlarsa o zaman zaten yasal iþlem baþlatmak zorunda. KAldý ki dilekçede e-imza ile giriþ, ip nosu, tc kimlik nosu, okul nosu gibi inkarý neredeyse imkansýz bilgiler mevcut.

Gene "EBYS üzerinden akademik þifreyle girilip öðrenci iþlemi yapýlamaz" , böyle bir yasa da yönetmelik de yok,tam tersine doktora yapmak akademisyenin asli görevidir, bu nedenle diðer memurlara verilmeyen izinler akademisyenlere 2547 ile verilir. Gene çürütmek yerine "monolog" diyeceksiniz belki ama o zaman kurum niye akademisyenden "doktora yaptýðýna dair kanýt" istiyor? Akadmeisyenden öðrenci belgesi istenir mi? Madem Monolog ben cevap vereyim: istenir.

NOT:Sýnýfa kamera kurulursa ve bu kameradan baðlandýðý kanýtlanýrsa (rektörlük onaylý bir sistemle ) devam zorunluluðu ortadan kalkar (bkz: uzaktan eðitim)

Ben çürütmek için yazmadým. Bürokraside her zaman mantýk iþlemez.
Çok mantýklý olan þeyleri uygulamaya devlet bürokrasisi kabul etmeyebilir.
Mümkün olabilecek pek çok þeye uygulamada izin verilmeyebilir.

Kaldý ki bir devlet kurumu, þahsen veya vekil aracýlýðýyla baþvuru istiyorsa, baþka þekilde kabul etmiyorsa, buna engel yasa maddesi yok.
A kurumu baþka þekilde de kabul ediyor diye B kurumu da o þekilde kabul edecek diye de bir þart yok.
Bir kurumun sunduðu ekstra seçenek diðer(ler)i için emsal teþkil etmez.

Altyapýsý, mevzuatý vs. uygun olmayabilir.
Yaptýðýnýz kýyaslar, hukuki anlamda hiçbir anlam ifade etmiyor. Belki de p->q nun q->p anlamýna gelmediðini unutuyoruz.
Neden kabul etmiyorlar demek baþka, kabul etmemeleri kanuna aykýrý demek baþka.
("Traktörün de dört tekerleði var, neden traktör ile Formula 1 yarýþýna katýlamýyorum? Buna engel yasa mý var?" demek yerine "Traktör ile Formula 1 yarýþýna alýnmamam yasalara aykýrý." diyorsunuz.) Birinci cümle hukuki olarak hak saðlamasa da mantýk bakýmýndan tutarlý sayýlabilir. Ama ikincisi mantýk açýsýndan da yanlýþ.

Ben hukuki meselelerde inatla kendi yolunu takip etmek yerine, daha kýsa sürede sonuç verecek ve hoþuma gitmeyen yolu uygulamayý tercih ederim.
Tabii parasý ve vakti olanlar Don Quijote'luk yapabilir. Ama bir Leviathan ile savaþmak para ve zaman kaybettirir.
Attýðýn taþ ürküttüðün kurbaðaya deðmiyorsa, maksat üzüm yemek olmalý.

Söyleyeceklerim bu gönderide sözü edilen problem için geçerli deðil. Ancak yazdýklarýnýza genel anlamda katýlmadýðýmý ifade etmek için cevaplamak zorunda hissettim.
Kurumlar böyle yapar muhakkak. Ama þahýslar, kimi zaman kurbaðayý ürkütebileceklerini düþünüyorlarsa, buna deðmeyecek taþlarý atabilirler. Ýnsan olmanýn verdiði kimi duygusal özellikler, mantýðýn önünde olabiliyor. Bence bu yanlýþ bir þey de deðil. Ya da "böyyük" bir kurum herkesten 1 kuruþ para fazla alýyorsa, 1 kuruþ için deðmez diye hiç kimse buna karþý çýkmazsa haksýzlýk sürer gider. Arada bir "Don Kiþot" çýkmalý ki, diðer binlerce / milyonlarca insanýn 1'er kuruþunu savunsun. Bu "Don Kiþot"un ürküttüðü kurbaða 1 kuruþ deðil, o 1 kuruþlarýn toplamýdýr çünkü.

Bende "kurumdur yapar" "kurbaða-taþ" meselesinin hukuki olmadýðýný düþünüyorum.
Benim zaten ilk verdiðim örnek hukuki diðerleri mantýken anlamaya çalýþmak için geçerli yoksa kuruma dilekçe vermiþim dilekçe kanunu var, orada "kendin gel ver" diye birþey geçmediði sürece kurumun hukuken haklý bir tarafý zaten yok. Hadi onu geçtim elle verdiðin dilekçeyi iþleme koymamasýný hukuki olarak ne ile açýklayacaðýz? Resmen suç (dilekçeyi SEBEPSÝZ iþleme koymama da SUÇTUR, cevap vermemesi ya da reddinden bahsetmiyorum dilekçeyi sizden alýp sonra "bize böyle bir dilekçe gelmedi" suçtur bkz TCK 121).