Haksız nedenle işten çıkarılmada kamuya karşı mücadele
Herkese merhaba.
Yaklaşık bir buçuk yıldır bir kamu kurumunda belirli süreli iş sözleşmesine tabi olarak görev yapmaktaydım. Bu sürenin yaklaşık 1 yıllık kısmında ise ağır bir psikolojik taciz altında çalışmalarımı yürüttüm. Bu konu hakkında çok detaya girmek istemem. Ancak yaklaşık 3 hafta önce görev yerimin değiştiği ve aynı gün içerisinde yeni görev yerime (şehrin dışında farklı bir binada) taşınmam gerektiği bana sözlü olarak iletildi. Ben de buna uymayacağımı sözlü olarak belirttim. Geçen süre içerisinde ise bana, sözleşmemdeki 'farklı ofislerde çalıştırılabilir' maddesini direkt olarak işaret eden yazılı bir tebligat verildi. Ben de bu değişikliğin esaslı bir değişiklik olduğunu, iş kanununa göre de bunun bir geçerliliğinin olmadığını belirten yazımı noter aracılığıyla ilettim. Bunun sonrasında da bir öncekine benzer bir tebligata görev tanımımda genişletme yapılmış ve daha önce hiçbir şekilde içinde bulunmadığım görevlerin de olduğu bir açıklama da eklenerek yeni bir tebligat verildi ve 21.12.2016 tarihine kadar yeni görev yerimde başlamaz isem iş akdimin feshedileceği belirtildi. Aynı gün içerisinde bu kez konuyla ilgili savunmamı isteyen başka bir tebligat verildi. Ben de savunmamı yaptım. Ancak zaten maksatları beni tazminatsız olarak işten çıkarmak olduğu için savunma vs. dikkate alınmadı ve 25/II uyarınca iş akdimin feshedildiği bildirildi. Ayrıca bu bildiride raporlu olduğum ve bunu gerekli mercilere bildirdiğim bir tarih ve de aynı ay içerisinde mazeretsiz olarak işe gelmediğim 2 günün tutanakla saptandığı (ki işaret edilen tarihlerden birinde sabahtan geldim, rahatsızlığım dolayısıyla erken ayrıldım ve o gün izin alacağım idarecim de yoktu) belirtilmiş. Bahsedilen tarihler de fesih tarihinden yaklaşık 3 ay öncesine ait tarihlerdir ve kesinlikle sözlü ya da yazılı olarak savunmam istenmemiştir.
Şimdi sormak istediğim burada işverenin tazminatsız fesih için kötü niyetli davrandığı hukuki olarak belirgin midir?
Kamuya karşı açılan davalarda iş yerinden şahit bulmak zor olduğu için şahit olmadan davayı yürütmek ne kadar zordur?
Kıdem ve ihbar tazminatım ödenmediği gibi, sözleşmemin geri kalan süresi boyunca da ciddi mağduriyetler yaşayabilecek olmam göz önünde bulundurulur mu? (Sonuçta maddi ve manevi planlamamızı sözleşme süresine göre ayarladık.)
Bildiğim ve araştırdığım kadarıyla işe iade gibi bir şey belirli süreli iş sözleşmelerinde mümkün olmuyor ancak hakkedişlerimi almam benim için çok önemli.
Kısaltabildiğim kadar kısalttım ama yine de uzun oldu. Cevap verebilecek durumda olanlara şimdiden teşekkürler.
Yaklaşık bir buçuk yıldır bir kamu kurumunda belirli süreli iş sözleşmesine tabi olarak görev yapmaktaydım. Bu sürenin yaklaşık 1 yıllık kısmında ise ağır bir psikolojik taciz altında çalışmalarımı yürüttüm. Bu konu hakkında çok detaya girmek istemem. Ancak yaklaşık 3 hafta önce görev yerimin değiştiği ve aynı gün içerisinde yeni görev yerime (şehrin dışında farklı bir binada) taşınmam gerektiği bana sözlü olarak iletildi. Ben de buna uymayacağımı sözlü olarak belirttim. Geçen süre içerisinde ise bana, sözleşmemdeki 'farklı ofislerde çalıştırılabilir' maddesini direkt olarak işaret eden yazılı bir tebligat verildi. Ben de bu değişikliğin esaslı bir değişiklik olduğunu, iş kanununa göre de bunun bir geçerliliğinin olmadığını belirten yazımı noter aracılığıyla ilettim. Bunun sonrasında da bir öncekine benzer bir tebligata görev tanımımda genişletme yapılmış ve daha önce hiçbir şekilde içinde bulunmadığım görevlerin de olduğu bir açıklama da eklenerek yeni bir tebligat verildi ve 21.12.2016 tarihine kadar yeni görev yerimde başlamaz isem iş akdimin feshedileceği belirtildi. Aynı gün içerisinde bu kez konuyla ilgili savunmamı isteyen başka bir tebligat verildi. Ben de savunmamı yaptım. Ancak zaten maksatları beni tazminatsız olarak işten çıkarmak olduğu için savunma vs. dikkate alınmadı ve 25/II uyarınca iş akdimin feshedildiği bildirildi. Ayrıca bu bildiride raporlu olduğum ve bunu gerekli mercilere bildirdiğim bir tarih ve de aynı ay içerisinde mazeretsiz olarak işe gelmediğim 2 günün tutanakla saptandığı (ki işaret edilen tarihlerden birinde sabahtan geldim, rahatsızlığım dolayısıyla erken ayrıldım ve o gün izin alacağım idarecim de yoktu) belirtilmiş. Bahsedilen tarihler de fesih tarihinden yaklaşık 3 ay öncesine ait tarihlerdir ve kesinlikle sözlü ya da yazılı olarak savunmam istenmemiştir.
Şimdi sormak istediğim burada işverenin tazminatsız fesih için kötü niyetli davrandığı hukuki olarak belirgin midir?
Kamuya karşı açılan davalarda iş yerinden şahit bulmak zor olduğu için şahit olmadan davayı yürütmek ne kadar zordur?
Kıdem ve ihbar tazminatım ödenmediği gibi, sözleşmemin geri kalan süresi boyunca da ciddi mağduriyetler yaşayabilecek olmam göz önünde bulundurulur mu? (Sonuçta maddi ve manevi planlamamızı sözleşme süresine göre ayarladık.)
Bildiğim ve araştırdığım kadarıyla işe iade gibi bir şey belirli süreli iş sözleşmelerinde mümkün olmuyor ancak hakkedişlerimi almam benim için çok önemli.
Kısaltabildiğim kadar kısalttım ama yine de uzun oldu. Cevap verebilecek durumda olanlara şimdiden teşekkürler.