İcra İhalesinin Feshi davası sonucunda yeni bir kötü niyetli aile konutu davası
İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu İle ipotekli dairenin satışı için icra takibi başlatıldı. Bu takipte icra talimat dosyası aracılığıyla 120.000 TL değer biçilen daire için borca mahsuben girdik ve 62.000 tl ye daireyi aldık.
Fakat borçlu adam alacağımızı ertelemek için icra hukuk mahkemesi aracılığıyla ihalenin feshi davası açtı ve bu dava borçlu aleyhine sonuçlandı. Bu sonuca ilişkin gerekçeli karar yazıldı. Fakat henüz kesinleşmiş karar yazılmadı. Gerekçeli karara itiraz süresi dolmadan şimdide karısı hem borçlu adam kocası hemde davalı olan adına Aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması davası açtı. Değeri 120.000 tl olarak biçilen bu dava için harca esas dava değeri için 1.000 tl göstermiştir.
Tamamen yalandan ibaret olan ve alacağı erteletmeye yönelik olan bu davada adam eşini kullanarak bu ipotekli daireyi geri almak istiyor. Bu adam, dava açan eşi ve bu adamın kardeşleri dolandırıcılık şebeki kurup kendi adlarına olan taşınmazları bu eşi adına yaparak mal kaçırmaya çalışıyor. İkametgah adresleride bu ipotekli olan daire değildir. Bu iki karı koca başka yerde ikamet ettikleri MERSİS te görünmektedir. Ayrıca bu kadın başka bir şehirde kocasının adına olan hacizli daireyi de 2015 yılında hacizli halde kendi adına almış. Yaptığım araştırmalarda hep kötü niyet olduğunu gördüm. Yani bu daire aile konutlarıda değil. Fakat davacı eşin avukatı sanki biz aile konutu olduğunu biliyormuşuz gibi göstererek dava açtı. Deliler olarak dava dilekçesinde tapu kayıtları, tanık beyanı, yemin ve her türlü yasal delil diye yazmış. Tapu kayıtlarında ipotek ettirilirken aile konutu yazmıyordu. Tanık beyanı demiş yalancı tanıktan bişi çıkarmı? Dava tarihi verildi ve mahkeme ihtiyati tedbir koydu daireye.
Böyle bir dava için yorumlarınızı, bilgilerinizi ve yapılması gerekenler hakkındaki görüşlerinizi rica ediyorum.
Fakat borçlu adam alacağımızı ertelemek için icra hukuk mahkemesi aracılığıyla ihalenin feshi davası açtı ve bu dava borçlu aleyhine sonuçlandı. Bu sonuca ilişkin gerekçeli karar yazıldı. Fakat henüz kesinleşmiş karar yazılmadı. Gerekçeli karara itiraz süresi dolmadan şimdide karısı hem borçlu adam kocası hemde davalı olan adına Aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması davası açtı. Değeri 120.000 tl olarak biçilen bu dava için harca esas dava değeri için 1.000 tl göstermiştir.
Tamamen yalandan ibaret olan ve alacağı erteletmeye yönelik olan bu davada adam eşini kullanarak bu ipotekli daireyi geri almak istiyor. Bu adam, dava açan eşi ve bu adamın kardeşleri dolandırıcılık şebeki kurup kendi adlarına olan taşınmazları bu eşi adına yaparak mal kaçırmaya çalışıyor. İkametgah adresleride bu ipotekli olan daire değildir. Bu iki karı koca başka yerde ikamet ettikleri MERSİS te görünmektedir. Ayrıca bu kadın başka bir şehirde kocasının adına olan hacizli daireyi de 2015 yılında hacizli halde kendi adına almış. Yaptığım araştırmalarda hep kötü niyet olduğunu gördüm. Yani bu daire aile konutlarıda değil. Fakat davacı eşin avukatı sanki biz aile konutu olduğunu biliyormuşuz gibi göstererek dava açtı. Deliler olarak dava dilekçesinde tapu kayıtları, tanık beyanı, yemin ve her türlü yasal delil diye yazmış. Tapu kayıtlarında ipotek ettirilirken aile konutu yazmıyordu. Tanık beyanı demiş yalancı tanıktan bişi çıkarmı? Dava tarihi verildi ve mahkeme ihtiyati tedbir koydu daireye.
Böyle bir dava için yorumlarınızı, bilgilerinizi ve yapılması gerekenler hakkındaki görüşlerinizi rica ediyorum.