Ramazan davulcularının gürültüsünden bıktık usandık.
Bilindiği üzere 2012 yılının Ramazan ayında Ordu ilimizde davul çalmak Ordu Belediyesi tarafından yasaklanmış, uymayanlara Kabahatler Kanunu'a göre cezai işlem uygulanmaya başlanmıştı. Biz de bu örnek durum için darısı tüm diğer illerimiz başına demiştik.
Bugün saat 17:00 sularında kapım çalındı;
- Kim o?
- Ramazan davulcusu.
- Ne istiyorsunuz?
- Bahşiş.
- Bir aya yakındır kafamızı ...tiğin için mi istiyorsun? Hem sonra bu ne kardeşim, Ramazan'ın başından beri bu tam üçüncü gelişin. Davulcu dediğin Bayramda bir defa gelir alır bahşişini gider...
- Sen de kulağına pamuk tıkayıver. Kapına "oruc tutmuyoruz, davulcu kapımızı çalmasın" yazarsan bi daha uğramayız.
Bu memlekette oruç tutan milyonlar olduğu gibi tutmayan milyorlar da var. Herkesi tutuyormuş varsayarak bu tamtamı gümbürdetmenin ne alemi var anlayamıyoruz.
Tutanlar için günün teknolojik olanakları dahilinde alarmlı saat ve benzeri ile uyanmak ve tutmayanları rahatsız etmemek kolaylıkla mümkün iken bu tamtamı gümbürdetmenin anlamı nedir anlamak zor. Nedir amaç?
Tutmuyorsa da en azından tutan gibi o da uyanacak, tedirgin, rahatsız olacak. Amaç bu mu acaba? Bilemiyoruz. Belki bu, belki de başka bir şey.
Olay, hukukun üstün olduğu bir ülkede yargıya taşınsa çıkacak sonuç önceden kesin ve net bir şekilde bellidir:
"Günün teknolojik imkanları içerisinde oruç tutanların davul ve davulcu olmadan sahura kalkma imkanı var iken davul ile herkesin topyekün uyandırılmasında hukuka uyarlık görülmemiştir."
Karar bu olmalıdır. Gerekçesi de gayet yerindedir.
Ama "emir" ile karar verecek bir mahkemeden ne sonuç çıkar bilemeyiz tabii. Elbette buna karşı AİHM yolu da açıktır.
Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, İsviçre gibi ülkelerde milyonlarca Türk ve Müslüman yaşıyor. Sıkıysa oralarda da çal davulunu da görelim!
Bugün saat 17:00 sularında kapım çalındı;
- Kim o?
- Ramazan davulcusu.
- Ne istiyorsunuz?
- Bahşiş.
- Bir aya yakındır kafamızı ...tiğin için mi istiyorsun? Hem sonra bu ne kardeşim, Ramazan'ın başından beri bu tam üçüncü gelişin. Davulcu dediğin Bayramda bir defa gelir alır bahşişini gider...
- Sen de kulağına pamuk tıkayıver. Kapına "oruc tutmuyoruz, davulcu kapımızı çalmasın" yazarsan bi daha uğramayız.
Bu memlekette oruç tutan milyonlar olduğu gibi tutmayan milyorlar da var. Herkesi tutuyormuş varsayarak bu tamtamı gümbürdetmenin ne alemi var anlayamıyoruz.
Tutanlar için günün teknolojik olanakları dahilinde alarmlı saat ve benzeri ile uyanmak ve tutmayanları rahatsız etmemek kolaylıkla mümkün iken bu tamtamı gümbürdetmenin anlamı nedir anlamak zor. Nedir amaç?
Tutmuyorsa da en azından tutan gibi o da uyanacak, tedirgin, rahatsız olacak. Amaç bu mu acaba? Bilemiyoruz. Belki bu, belki de başka bir şey.
Olay, hukukun üstün olduğu bir ülkede yargıya taşınsa çıkacak sonuç önceden kesin ve net bir şekilde bellidir:
"Günün teknolojik imkanları içerisinde oruç tutanların davul ve davulcu olmadan sahura kalkma imkanı var iken davul ile herkesin topyekün uyandırılmasında hukuka uyarlık görülmemiştir."
Karar bu olmalıdır. Gerekçesi de gayet yerindedir.
Ama "emir" ile karar verecek bir mahkemeden ne sonuç çıkar bilemeyiz tabii. Elbette buna karşı AİHM yolu da açıktır.
Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, İsviçre gibi ülkelerde milyonlarca Türk ve Müslüman yaşıyor. Sıkıysa oralarda da çal davulunu da görelim!