sayın nietzche_x,
Sorunuz bu konuda bir Yargıtay kararı olup olmadığı idi, bu zor bir soru değil elbette, demek ki forumu okuyan üyelerimiz de Yargıtay kararı bulamamışlar , bundan bu sonucu çıkarmak da o kadar zor olmasa gerek...
Evet dava açılmakla eşlerin ayrı yaşama hakkı doğmakta, ama evlilik birliği de devam etmekte. Bu konuda meslektaşlarımızla tartışmıştık, kimisi, insanların ayrı yaşadıkları dönemde birtakım ihtiyaçlarından bahsederek, bu süreçte eşlerden herhangi birinin bir başkası ile ilişkisinin zina ya da aldatma sayılmayacağını düşünmekte iken ben mevcut düzenlemelere göre böyle olması gerektiğini iddia ediyorum. (Daha önce de belirttiğim gibi doğru olup olmadığı tartışılabilir.)
Bahsettiğiniz durum derdest bir dava söz konusu iken terke dayalı olarak açılan boşanma davaları için geçerlidir. Görülmekte olan bir dava varken, eşlerden biri evi terk ederse, diğer eş terke dayalı olarak dava açamamaktadır, neden? Zaten ayrı yaşama hakları olduğundan terkten bahsedilemez, bahsedilmesi de çok saçma olur zaten, hem ayrı yaşalabilirsiniz de hem de terk etme yanarsın de... Yargıtay'ın, bu derdest dava sözkonu iken, terke dayalı boşanma davası açılamayacağı yönünde karar isterseniz ekleyebilirim, sayıları oldukça fazla.
Henüz, boşanma davası açmakla ayrı yaşama hakkını elde eden eşlerin bir başkası ile birlikteliğinin zina nedeniyle boşanma nedeni olup olmadığı hususunda bir Yargıtay kararına rastlamadım, inanın bunu çok uzun zamandır arıyorum, bulursam da herkesten çok sevineceğime ve siteye derhal ekleyeceğime emin olabilirsiniz.
Saygılarımla.