https://www.hukuki.net/img/bulenttanor/bulenttanor.jpg Türkiye, Anayasa, Atatürk ilkeleri ve insan hakları gibi konularda berrak ve bağımsız düşünceyi savunan hukuk profesörü Bülent Tanör'ü kaybetti. Anısına biyografisini, hakkındaki görüş ve haberleri derlemeye çalıştık.
https://www.hukuki.net/img/bulenttanor/bulenttanor2.jpg
Bülent Tanör; 1940 yılında Istanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. (1963) Aynı yıl Anayasa Kürsüsünde asistan olarak akademik kariyere başladı. 1969 yılında doktor olan Tanör, 12 mart 1971'de üniversiteden uzaklaştırıldı. 1975 yılında Danıştay kararıyla geri döndü. 1977'de doçent oldu. 1983 yılında bu sefer de 1402 sayılı yasa gereğince üniversiteden uzaklaştırıldı. 1983 ile 1990 yılları arasında Paris X, Dijon ve Cenevre üniversitelerinde Üçüncü Dünya Ülkelerinde Siyasal Sistemler dersleri verdi. 1990'da yine Danıştay kararıyla Istanbul Üniversitesi'ne döndü. 1973 yılında Öget Öktem ile evlenen Tanör İngilizce ve Fransızca biliyordu. Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Bülent Tanör, iki yıldır tedavi gördüğü prostat kanserine yenik düştü. 28/11/2002 hayatını kaybeden Tanör, İstanbul Üniversitesi’nde yaşadığı sorunlar nedeniyle bu yıl Galatasaray Üniversitesi’ne geçmişti. Tanör ebedi Zinirlikuyu mezarlığında ebedi yoluluğuna uğurlandı.
Akademik Hayatı
Eğitim Geçmişi:
1992, Anayasa Hukuku Profesörü, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi,
1978, Anayasa Hukuku Doçenti, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi,
1969, Anayasa Hukuku Asistan Dr., İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi,
1964, Asistan, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi,
1963, Lisans, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi,
1959, Lise, Galatasaray Lisesi, İstanbul
Mesleki Geçmişi:
2002 Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi,
1998-2001, İnsan Hakları Araştırma Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi
1998-1999, Anayasa Hukuku Anabiilim Dalı Başkanı, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
1983-1986, Konuk öğretim üyesi olarak, Dijon ve Cenevre Üniversitelerinde, Paris (Nanterre)
Eserleri
Bülent Tanör'ün, her biri kaynak niteliğindeki eserleri arasında ilk akla gelenler şunlar: 'Türk Anayasaları ve Anayasa Mahkemesi Kararları',
'Anayasa Hukuk Meseleleri', 'Siyasi Düşünce Hürriyeti ve 1961 Anayasası',
'Anayasa Hukukunda Sosyal Haklar', 'TCK 142. Madde: Düşünce Özgürlüğü ve Uygulama', 'İki Anayasa: 1961-1982', 'Osmanlı İmparatorluğu'nda Anayasal Gelişmeler', 'Türkiye'de Yerel Kongre İktidarı', 'Türkiye'de İnsan Hakları Sorunları'.
Diğer Eserleri
ARDINDAN...
https://www.hukuki.net/img/bulenttanor/bulenttanor3.gif - Mesleğiyle oynandı
1964 yılında İÜ'de asistan oldu. 1973 yılında Öget Öktem'le evlendi. 12 Mart ve 12 Eylül'de üniversiteden uzaklaştırıldı. 1974 ve 1990 yıllarında Danıştay kararıyla öğretim üyeliğine döndü.
TÜSİAD'a hazırladığı 'Türkiye'de Demokratikleşme Perspektifleri' raporu için 'üniversiteden izin almadığı' gerekçesiyle 2001' de İÜ Rektörü Kemal Alemdaroğlu tarafından 'meslekten men' cezası istemiyle YÖK'e sevk edildi, Bölge İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi.
- Kıymeti anlaşılamadı
Türkiye'nin çok önemli bir bilim insanını kaybettiğini söyleyen Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, Tanör'ü şöyle anlattı:
"Atatürkçülük, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü mücadelesinde önder bir kişiydi. Dost canlısıydı. Üniversite camiası Tanör'ün kaybının acısını, maalesef son dönemde Tanör'e uygulanan hukuk dışı davranışları cezalandırma girişimleriyle yaşayacaktır.
Bilindiği gibi demokrasi için büyük mücadele vermiş Bülent Tanör hoca, öncelikle olumsuz sicil verilerek cezalandırılmak istenmiş, arkasından
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, TÜSİAD'a 'Türkiye'de Demokratikleşme Perspektifleri' isimli bir rapor hazırladığı için YÖK Yasası'nın 36. maddesine atıf yapılarak, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası istemiyle 3 Eylül 2001'de başvurmuştur. Bu üzüntüyle karşıladığımız olay, üniversite tarihinde yerini alacaktır. Ne var ki Tanör hocayı geri getirmek için yapılacak bir şey kalmamıştır.
Kıymeti sağlığında yeterince ve yaygın biçimde anlaşılamadı ama bıraktığı eserleriyle mücadelesinin devam edeceği kesindir."
- AB yolu öncülerinden
Öğretim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tahsin Yeşildere ise "Bülent Tanör hocayı tanıyalı uzun zaman oluyor. Türkiye'de bugün AB'ye girişle ilgili ilerleme kaydediliyorsa, belirli uyum yasaları çıkıyorsa, bunun temellerini atan insanların başında Tanör hoca gelir.
Görüşlerini yıllardır korkmadan söyledi. Demokrasi yanlısı görüşlerinden dolayı darbeler de yemiş birisi. Atatürk devrimlerinin savunucusuydu ama faşizan değil, ilerici, devrimci bir savunucuydu. Üniversitede dikta rejimi uygulayanlara verdiği mücadeleden yılmadı. Üniversitemizin baskıcı uygulamaları yüzünden, ölümünden önce kaybettiği önemli isimlerdendi" dedi.
- Kariyerini 'insanlık mesleği' üzerine yaptı
Prof. Dr. Erdoğan Teziç: Onunla yarım yüzyıldan bu yana süren bir dostluğum vardı. Bilim alanındaki zekâsıyla, yetenekleriyle vardı. Anayasa'daki gelişmeleri usta bir bakış açısıyla kaleme alıp üzerinde yeniden düşünmemizi sağlayan çok değerli bir bilim adamıydı.
Onun eksikliğini hep duyacağız, ama yazdıklarıyla bu toplumda hep var olacak.
Prof. Dr. Bakır Çağlar: Bülent, benim için büyük bir dosttu. Bana göre Anayasa hukuku alanında çalışanlar arasında hem bilimsel yeteneği ve birikimi, hem de bu akademik kariyerini bir çeşit insanlık mesleği olarak kavrayan belki de tek insandı.
Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu: Tanör, Türkiye'nin yetiştirdiği çok saygın bir bilim adamıydı. İnsan hakları ve Anayasa Hukuku konusunda Türkiye'ye geniş ufuklar açan çok önemli çalışmaları vardı. Tanör'ün kaybı Türk hukuk dünyası için büyük bir kayıptır.
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu: Sadece Anayasa Hukuku ve insan hakları uzmanı değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ve laikliğin de uzmanı idi. Dürüstlüğü yanında bilimsel ahlak anlayışıyla örnek bir kişiydi.
Prof. Dr. Kayıhan İçel: İstanbul Hukuk Fakültesi'nin son derece değerli bir elemanıydı. Çok faydalı çalışmaları olmuştur. Türkiye'nin yetiştirdiği sayılı hukukçulardandır. Türkiye'nin hukuk camiasına çok önemli katkıları oldu.
- Tanör okulunun en sevilen ve aranan hocalarındandır.
" Anayasa ve devrim tarihi derslerindeki doluluğa bakıldığında haklı şöhreti kolay anlaşılıyordu. Sadece derslerini alanlar değil , o kampusta okuyan hemen her öğrenci bir kere de olsa dersine giriyor. Böylece sınıf , ders başlamadan gelip yer kapmak isteyenler yüzünden çok önceden doluyor. Geçmiş senelerde İstanbul Üniversitesi'nde öğrencilere yapılan saldırı sonrası , failler bulunana kadar derslere girmeyi reddetmesi öğrenciler arasında hala konuşuluyor"...