Cevap: Kapıcı Dairesi Müteahhit Tarafından Kendi Bağımsız Birimine Katılabilir mi?
Ortak alanlar, Kapıcı Dairesi, sığınak ve K.M 634, İmar Kanunları ile ilgili epey araştırma yaptım. 3 yıl kadar oldu. Hala okurum. Tuttuğum avukat maalesef davalıdan yana tavır alarak davayı kaybettirmeye yöneldi.
Buradan çıkardığım dersi paylaşayım. İyi tanımıyorsanız, sağlam referans yoksa gidip herhangi bir avukata hiç bir zaman vekalet vermeyiniz. %100 haklı dahi olsanız, avukatınız dilekçesinde doğru yaklaşımı göstermemişse, öyle bir niyet taşımıyorsa, okumayı, araştırmayı sevmiyorsa mahkeme halden anlayıp taleplerinizi yerine getirmez. Davayı kaybetmekle kalmaz, bir de harcamalar ve çeşitli ödemelerle karşı karşıya kalabilirsiniz. Haksız olandan bir gol daha yersiniz. Bir de karar kesinleşmişse, geri dönüşü imkânsız.
Avukatlık Kanunu mu? Güldürmeyin beni.. Mahkemelerde dava peşine koşturmak kolay iş değildir. Hem çok zaman, hem de çok paradır. Bir de avukata mı dava açmak? İşi baştan sağlam tutalım. Buna gerek kalmasın. Sadece avukatlar değil, kötü niyetli, kolay saf değiştiren her meslek erbabından uzak durmak en güzeli.
Davalık durumunuz varsa, öncelikle ders çalışmalı, konunuzla ilgili emsal kararları, ilgili kanunları okumalısınız. Avukatı tuttunuz. Her şeyi ona bırakmayınız. Mahkemeye verilecek dilekçeleri verilmeden önce inceleyiniz. Ve neler olup bittiğini Uyap Vatandaş Portalinden takip ediniz. Anormal durumlara vaktinde müdahale ediniz.
Avukatlık Kanunda "güven ilişkisinden" bahseder. Ancak bu oldukça soyuttur. Bir manada, avukatın vicdan ve tabiatına kalmıştır.
Bilirkişi raporlarına zamanında, etkin bir itiraz çok mühimdir. Ortada bilirkişi olan, ama bir şey bilmeyen ya da bir şekilde bilmiyor gibi davranan şahısların da varlığını unutmayın. Okuduğum bir raporda, trafik bilirkişisi ilginç bir biçimde, ışıklarda duran araca arkadan gelip 70 km ile çarpan, önündeki aracı sürükleyip onun önündekine çarptıran araç kusursuz bulunup, ortada pert olan araç ve önündeki kabahatli bulunmuştu.
Şimdi bir de davamda yaşadıklarımı ve uğraşlarımı paylaşmam belki başkalarına faydalı olur.
Davayı verirken, haklılığımı öğrendikten sonra işe giriştim.
Kanıtları, ilgili kanunları, hatta emsal kararları da dosya içinde avukata verdim.
Maalesef vekalet verdikten 1 gün sonra Kapıcı Dairesi ve sığınakla ilgili olarak şöyle dedi: " Davalıdan vekalet alalım, bu sığınak ve kapıcı dairesini tapuya yazdıralım." (Şahıs sığınağa da el atmıştı. Hakimin bunu davayı kabul etmesine şaşırdım elbette!) Eyvah, dedim. Bir avukatın bunu ciddi bir iş gibi ifade etmesi çok tuhaftı. K.M. 634/6 sanırım. Binadaki ortak alanlar bağımsız birimlere arsa payları oranında bağlıdır. Yani tapuya işlenmesine gerek yoktur. Bir de dava açtığımız kişi bize vekalet verecek! Mümkün değil. :)
Daha sonraki aşamada dilekçeleri taslak olarak oluşturduk ve avukat da düzenleyip iletti mahkemeye. Karşıdaki avukatın verdiği büyük falsoları fark etmediğini de gördüm. Hiçbir emsal karar sunamadı mahkemeye. Şahsın aldığı 8 vekaleti dilekçeye 20 diye belirtiyor. Kanunu geriye yürütüyor. Ve ilginç olan yine vekalet olmadan el atanın imar barışı ile kapıcı dairesini alabileceğine müthiş inanıyor. Ya da karşıyı aptal yerine koyuyor.
Benim avukatım ise telefonlara çıkmamamaya başladı. Binaya bilirkişiler geldi.
1 mimar, bir mühendis,
bir de hesap uzmanı,
şanlı müşavir binanın ortak alanında tadilat yapıp çalmak için
20 bağımsız birimin 5'te dört çoğunluğunu 8 bulmuşlar. Bunu çoğunluk kabul etmiş bir de 634’ü çakmışlar önüne. K.M.19. Kapı gibi duruyor orada.. Bir de bütün binanın kanundan kaynaklı ortak alanına müdahale mevcut.
Keşfettikleri yer 20 m2 ama onlar bu yeri ölçmeden 50 m2 olarak belirtmişler. Tabi balkonları da hesaba katıyorlar!
Şahsın sadece kendi dairesi için aldığı ruhsatla kapıcı dairesinin bütün belgelerden keyfi silinmesini çok doğal ve yasal hem de geçerli bulmuşlar.
Ve sıkı durunuz! İlk görev yeri olan yerel mahkeme hakimi de bu rakamı ve hatlar zincirini onaylayarak davayı reddedip, kapıcı dairesine el atan inşaatçıyı haklı buluyor. Şimdilik!
Dahası var.
Şahıs tadilat ruhsatı kendi dairesine alıyor. Ve belediyedekiler de inşaatçıya yardım edip bütün belgelerden kapıcı dairesini 8 vekaleti bahane edip ortadan kaldırıyor. Binanın ruhsat tarihi 2011.
Yani bilirkişiler,
avukatlar,
hakim hepsi birden duruma “evet” diyor.
Hakimin gerekçesini sunuyorum. Dava bitince tamamını da sunarım.
-634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu m. 15,16,17,18,19,33
Hukuki dayanak maddelerini sunduktan sonra şöyle karar verilmiş.
“…..bu maddede aranan sayıca yeterli çoğunlukta kat malikinin tadilat için izin ve yetki verdiği, davacının da vekalet verenler arasında yer aldığı anlaşılmakla yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir:….”
Tadilatın tarihi 25.10.20….. Kapıcı Dairesi olmadığını söylediği için vekalet tadilattan 5 gün sonra 30.10.20… tadilattan bittikten sonra verilmiştir. Binadaki daire de tadilattan 5 gün sonra satın alınmıştır. Ama akıllı bilirkişiler hem vekaletin 25’inden önce verildiğini, hem de dairenin 25’inden önce satın alındığını not etmiş rapora.
Diğer yandan K.M.19’da belirtilen çoğunluk da yoktur. Yönetim kararı da yoktur. Yine hukuki dayanak maddelerinin tamamını okuduğumuzda, bu maddelerin de verilen mahkeme kararı çeliştiğini açıkça görüyoruz. 8 vekalet alınması inşaatçının daire sattığı diğer maliklerin erkini ortadan kaldıramaz. Ve Kapıcı Dairesinin el atılıp, birinin dairesine ilave edilmesi, satılması kamu düzenine ve ilgili bütün imar ve K.M.634 kanunlarına da aykırıdır. 33. Mad. İlginç. “El atmada hakimin müdahalesi istenir” denilmektedir. Ancak hakim el atandan yana karar vermiştir.
Konusu mecburi, kanundan kaynaklı ortak alan olmasa da şu örnek kararı da ekleyeyim.. Umarım uygundur.
“…ana taşınmazın ortak yerlerinde, değişiklik, inşaat, onarım ve tesisat yapılabilmesi için, kat maliklerinin tümünün muvafakati ile, ( …imar mevzuatına uygun şekilde) bir proje değişikliğine ve ruhsat alınmasına ihtiyaç vardır. Ancak bu şekilde gerçekleştirilen bir proje değişikliği hukuken geçerli ve bütün kat malikleri için bağlayıcı olabilir.” (Yargıtay HGK, T:28.01.2004, E:2004/18-3, K:2004/41.(“tümünün muvafakati” ifadesi 5’te 4 çoğunluk olarak değiştirilmiştir. Kanun No.5711 Kabul Tarihi: 14/11/2007)
…. Kararın devamında “O halde, kat maliklerinden biri ana taşınmazın ortak yerleri için, diğer kat maliklerinin muvafakati dışında kendi başına değişiklik yaptıramayacağı gibi; muvafakat etmeyen kat maliklerinin mahkeme kararıyla muvafakat etmiş sayılmasına karar verilmesi, eş deyişle mahkemelerin kat maliklerinin iradesi yerine geçerek karar vermesi de mümkün değildir.”
Görüldüğü gibi istenmeyince adalet verilmiyor. Hatta bazen isteseniz de verilmeyebilir. Haklı olmanız haklı çıkacağınız anlamına gelmez. Doğru ortaklarla, onların takip edeceği doğru yaklaşımları ile belki mümkün olabilir.
Buradaki paylaşımlarımın amacı kimseyi kötülemek, üzmek değildir elbette.
Yalnızca tamamı bana ait olmayan bu davada tecrübe ettiklerimi adalete ulaşmanın oldukça karmaşık ve zor olduğunu ifade etmek içindi.
Hukukçu olmamam nedeni ile burada yanlış ifadelerim olabilir. Anlayışınızı rica ederim. Hatta yanlışlarımı düzeltirseniz müteşekkir de olurum. Keşke yaklaşımlarımda tamamen yanılsam.
Umarım faydalı olur ve bazı inşaatçılarımız bazı belediye görevlileri ile işbirliği yaparak bu tür adi şeylere tenezzül etmezler.
- - - Güncellendi - - -
T.C.
………..SULH HUKUK MAHKEMESİ "TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR"
---------------------------
DAVA : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar (Projeye Aykırılığın Eski Hale Getirilmesi)
Mahkememizde görülmekte bulunan Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar (Projeye Aykırılığın Eski Hale Getirilmesi) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin……… havale tarihli dava dilekçesinde özetle;Davacı müvekkil tapuda………….İlçesi, …… numaralı bağımsız bölüm sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalı …….. ise tapuda …… mevkii ….. ada …. parsel Zemin …..numaralı bağımsız bölüm sayılı taşınmazın maliki olduğunu, Davalının taşınmazı iktisap tarihinin ……. olduğunu, Söz konusu taşınmazın önce ki maliki ve diğer davalı …... ise söz konusu taşınmaza ……..tarihinde malik olduğunu, diğer davalı …………nin tapuda …… ili, ……. İlçesi, …… ada, … parsel, ….. numaralı bağımsız bölüm sayılı taşınmazın maliki olduğunu, Davalının taşınmazı iktisap tarihinin …….. olduğunu, Davacı müvekkilin ve davalı tarafların bağımsız bölümleri aynı apartman içerisinde olduğunu, ana taşınmazın……. onay numaralı yapı ruhsatında ve ana taşınmazın mevzuata uygun ilk ve tek mimari projesinde bodrum katta 150,50 m2, sığınak olarak terk edilmiş alan bulunduğunu, ana taşınmazda halen ve fiilen sığınak olarak terk edilmiş bir alan bulunduğunu, Apartmanın sığınağının bitiminde ise her iki davalı'nın bağımsız bölümleri depoları devam ettiğini, ancak davalıların bağımsız bölümleri, ana taşınmazda mimari proje, yapı ve yapı kullanma ruhsatları ile 150,50 m2 olarak tüm malikler lehine terk edilen sığınağa, yaklaşık 20'şer m2, toplamda ise yaklaşık 40 m2 olarak tecavüzlü olduğunu, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesinde açıkça görüleceğini, ana taşınmazda ki sığınak kısmen, her iki davalının bağımsız bölümleri içerisinde kaldığını, ana taşınmaza ait sığınağın, kendi taşınmazlarına dâhil ettikleri bölümlerini kullanmakta, kiraya vermek suretiyle de gelir elde etmekte olduğunu, Ana taşınmazda mevcut durumuna göre sığmak bulunması yasal mevzuata göre şart ve zorunlu olduğunu, kat mülkiyetine göre de sığınak olarak terk edilen ortak alanın, maliklerin şahsı kullanımına, kendi bağımsız bölümlerine eklenilmesini, kiraya verilmesi de hukuken mümkün olmadığını, davalıların, sığınağa yönelik haksız el atmalarının önlenmesini, sığınağın mimari proje, yapı ve yapı kullanma ruhsatında belirtilen eski haline iadesi için iş bu davayı açmak zorunda kaldığını, davacı müvekkilin, davalıların tecavüzlerine son vermelerini ve ana taşınmazı eski hale getirmelerini birçok kez kendilerinden istemiş ve bu hususta resmi merciler huzurunda da müracaatta bulunulduğunu, sığınağa tecavüz ettikleri halleri ile bağımsız bölümlerini kiraya vermekte ve bu yolla halen kira geliri elde ettiklerini, davacı müvekkil, davalıları defalarca intifadan da men ettiğini, işgal ettikleri sığınak kısımlarından kira yolu ile gelir elde ettikleri için, ecri misil şartı olan İntifadan men olgusu da aranmayacağını, Bu şekilde … numaralı bağımsız bölüm eski maliki ……. tarihinden itibaren, davalı …………… tarihinden beri, diğer 20 numaralı bağımsız bölüm maliki davalı ……………….. tarihinden beri, ana taşınmazda ki sığınağa haksız bir şekilde el atmakta olduğunu, davacı müvekkilin ana taşınmazda ki arsa payı olan ………… oranında belirlenecek ecri misil miktarının da, ayrı ayrı davalılardan tahsilini talep ettiklerini, davalı ………………...ln malik olduğu ………… tarihleri arası olmak üzere şimdilik belirleyebildikleri …..'sı, davalı …………'nun dan ……. tarihinden itibaren hesaplanacak ve şimdilik belirleyecekleri …… TL.'sı, diğer davalı ……… tarihinden itibaren hesaplanacak şimdilik belirleyebilecekleri …… TL.'sı ecri misilin tahsilini talep ettiklerini, Davamızın kabulü ile …………………. numaralı bağımsı? bölüm sayılı malikinin …………….. olduğu bağımsız bölüm ile tapuda ………. mevkii …. ada….. parsel, Bodrum Zemin ….. numaralı bağımsız bölüm sayılı malikinin ………… olduğu bağımsız bölümlerin, ana taşınmazda mimari projede, bodrum kat planında 150,50 M2'lik sığınağa, duvar örülerek davalıların bağımsız bölümlerine eklenmek suretiyle davalıların yapmış olduklan el atmalarının ayrı ayrı önlenmesini, yıkım ile sığınağın gerek fiilen ve gerekse de proje olarak, mimari projeye uygun eski haline getirilmesini yargılama giderleri ile karşı vekâlet ücretinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini vekil eden adına dava ve talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş, davalılar cevap dilekçesi vermemiştir.
DELİLLER:
-Tapu kayıtları
-Yönetim planı
-Onaylı mimari proje
-Keşif
-Bilirkişi raporu
Yargılama sırasında dava konusu edilen taşınmaza ait tapu kayıtları ve taşınmazın onaylı mimari projesi celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce ………… tarihinde kadastro-fen, mimar ve inşaat mühendisi bilirkişiler refakate alınarak mahalinde keşif icra edilmiş, keşif sonrası hazırlanan bilirkişi raporları dosyamız arasına alınmıştır.
İnşaat mühendisi …………………… ortak hazırladıkları ……………. tarihli bilirkişi raporunda özetle;…….. İlçesi….. Ada, … parsel'de bulunan taşınmazda eski hale getirme maliyetinin tüm işler dahil takriben 3.500,00 TL olduğunun projeye aykırılıklarım giderilmesi halinde yapının statiğine bir zarar verilmeyeceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Kadastro Fen Bilirkişisi …. tarihli raporunda özetle; … ada … parselin …. m2 miktar ve … katlı betonarme apatman ve arsası vasfı ile tescilli olan parselde kat irtifakı tesisi ile toplamda 20 adet bağımsız bölüm numaralı taşınmazın olduğu ve dava konusu bodrum ve zemin…. nolu deolu dükkan vasfı ile 6000/92000 arsa paylı ve aynı apatrtmana ait sığınak olduğunun görüldüğü, davaya konu adı geçen taşınmaz ve bağımsız bölüm numaralı taşınmaz sınırı hazırda bulunan bilirkişiilerine ve mahkeme heyetine gösterdiğini rapor etmiştir.
HUKUKİ DAYANAK:
-634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu m. 17, 18, 19, 33
-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 318, 319
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, projeye aykırılıklar nedeniyle ortak alana müdahalenin men'i ve aykırılıkların giderilmesi istemi ile ecri misil talebine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 18.maddesinde ''Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.'' hükmü, 19. maddesinde ise ''Kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar.Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun anayapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya anayapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmaz. Kat maliki kendi bağımsız bölümünde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile anayapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir. Her kat maliki anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur.'' hükmü yer almaktadır.
Bu hükümlere göre kat malikleri, ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla yükümlüdürler. Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler yaptıramaz. Bu hükümlere aykırı davranılması durumunda KMK'nun 33. maddesi uyarınca hakimin müdahalesi istenebilir.
Yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tapu kayıtları yönetim planı, yapılan keşif, ………….. havale tarihli denetime elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın projeye aykırılıklar nedeniyle ortak alana müdahalenin men'i ve aykırılıkların giderilmesi ile ecri misil istemine ilişkin olduğu, davalılar tarafından, dava konusu el atılan ve rapor ile ortak alan olarak tespit edilen sığınağa müdahale yapıldığı, …….. numaralı dükkanın depo sınırından duvarın 345 cm sığınağa doğru kaydırıldığı, ….. numaralı dükkanın depo sınırından duvarın 325 cm sığınağa doğru kaydırıldığı ve merdiven kovasındaki duvarın ise merdiveni genişletmek amacı ile inşaat ilk yapılırken 15 cm sığınağa doğru kaydırıldığı, sığınağın projede olan yüzölçümünün …………… m2 olup mevcut durumdaki yüzölçümünün ………… m2 olduğu ve aralarında takriben ……. m2 fark olduğunun belirlendiği, bu projeye aykırılığın eski hale getirilmesi için örülmüş olan ilave duvarların yıkılması ve banyo WCler için yapılmış olan su tesisatının sökülmesi, molozun uygun yere taşınmasının gerektiği, eski hale getirme bedelinin …… olduğu, eski hale getirilirken binanın ve taraflara ait bölümlerin statiğine zarar verilmeyeceği anlaşıldığından, ve fakat ecri misil talebi yönünden yasal şartlarının oluşmadığı zira dava konusu olan sığınak ana taşınmazın ortak alanıdır ve davacının dava dilekçesinde belirttiği şekliyle terk edilmiş vaziyettedir ve davacı ortak alan olan sığınaktan el atma öncesinde gelir elde ettiğine dair yönetim kurulu kararı gibi herhangi bir delil ibraz edemediği anlaşıldığından, davalılar …………………………………………………………… ana taşınmazın ortak kullanım alanı olan sığınağın ….. numaralı dükkanın depo sınırından duvarın …. cm sığınağa doğru kaydırma,20 numaralı dükkanın depo sınırından duvarın …… cm sığınağa doğru kaydırmanın ve merdiven kovasındaki duvarın ise merdiveni genişletmek amacı ile inşaat ilk yapılırken 15 cm sığınağa doğru kaydırmanın, sonuç olarak sığınağın projede yer alan durumu ile mevcut durumu arasındaki takriben ………. m2 kaydırma yapmak suretiyle haksız olarak yaptığı müdahalenin men'ine ve eski hale getirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile;
Davaya konu "…… parsel üzerinde kurulu bulunan taşınmazın bodrum ve zemin kat ….numaralı bağımsız bölüm malikleri olan davalılar………………….. İle bodrum ve zemin kat ….. numaralı bağımsız bölüm maliki olan davalı …………… ana taşınmazın ortak kullanım alanı olan sığınağın …… numaralı dükkanın depo sınırından duvarın …………. cm sığınağa doğru kaydırma,20 numaralı dükkanın depo sınırından duvarın ……….. cm sığınağa doğru kaydırmanın ve merdiven kovasındaki duvarın ise merdiveni genişletmek amacı ile inşaat ilk yapılırken 15 cm sığınağa doğru kaydırmanın, sonuç olarak sığınağın projede yer alan durumu ile mevcut durumu arasındaki takriben………. m2 kaydırma yapmak suretiyle meydana gelen ortak alana haksız EL ATMANIN ÖNLENMESİNE ,
Bu durumun İnşaat Mühendis Bilirkişi ve Mimar Bilirkişinin ortak düzenlemiş oldukları ……………havale tarihli bilirkişi raporunda belirttiği üzere, yapıdaki projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi için örülmüş olan ilave duvarların yıkılmasına ve banyo ile WCler için yapılmış olan su tesisatının sökülmesine ve molozunun uygun yere taşınmasına,
Projeye uygun hale getirilmesi için davalıya 60 günlük süre verilmesine, bu sürede projeye aykırılıklar giderilmediği takdirde masraf daha sonra davalıdan tahsil edilmek üzere davacı tarafça icraca infazına,
2-)Yasal koşulları bulunmadığından davacının ecri misil talebinin REDDİNE,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken …… TL harçtan, başlangıçta peşin olarak alınan …. TL harcın mahsubu ile bakiye …… TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-)Davacı tarafından yatırılan toplam ………… TL harç, …. TL posta masrafı, ……………. TL taksi ücreti, ………… TL keşif gideri, ……………. TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam …….. TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilmiş olan ….. TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK'nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde avans sahibine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davacının yüzüne karşı karar verildi.