Hukuki gerekçelerle itiraz, suç olarak yorumlanabilir mi?
Br üniversitede öğretim üyesiyim. Dekanlığın bir araştırma görevlisi hakkında açmış olduğu soruşturmada "soruşturmacı" olarak görevlendirildim. Soruşturma raporunu hazırlama aşamasındayım ve sanık araştırma görevlisinin savunması bana ulaşmıştır. Soruşturma konusu birkaç meseleyi kapsıyor ise de diğerlerinin Disiplin yönetmeliğinde karşılığını buldum.Ancak bir meselede karar vermekte zorlanıyorum.
Şöyle ki "Dekanlık kendisi gibi tüm araştırma görevlilerinden, son akademik faaliyetleri hakkında e-posta yoluyla bilgi vermeleri talebinde bulunmuş, davalı araştırma görevlisi ise dekanlıktan kendisine bu talebin imzalı ve sayılı bir karar şeklinde ulaştırılmasını istemiştir. Bunun e-posta üzerinden gelmesinin resmi bir niteliğinin bulunmadığını söylemiştir. Dekanlık ise, bunu "dekanlığın talimatlarına uymama" olarak görmüş ve bu suçlama ile kendisine soruşturma açmıştır.Buna göre
1. Gerçekten sanık araştırma görevlisinin dediği gib imza ve sayılı kararların bulunmadığı taleplerin(e-posta,kişisel epostadır kurumsal değil) hiçbir bağlayıcılığı yok mudur?
2.Veya dekanlığın açtığı soruşturmada iddia ettiği gibi "Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı Ve Memurları Disiplin Yönetmeliği"nin 6.maddesinin j bendinde belirtildiği gibi" j - Yükseköğretim kurumlarında hizmetlerin kurallara uygun olarak yürütülmesi bakımından, yetkili makamlarca alınan kararlara, verilen emir ve talimatlara, 657 sayılı Kanunun 2670 sayılı Kanunla değişik 11. maddesinde gösterilen haller hariç olmak üzere itiraz etmek," maddesinin ihlali gerekçesiyle araştırma görevlisine kınama cezasını mı gerekmektedir?
3.Benim düşüncem ise şudur."hukuki gerekçelerle itiraz ettiği için "emir ve talimatlara uymama" olarak yorumlanamaz.Bu sebeple kınama cezası gerektirmez. Lakin ilgili yönetmeliğin 5.maddesinin h bendinde belirtildiği gibi "Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak" sebebiyle uyarma cezasını gerektirmektedir. Çünkü kendisi dışında hiçbir araştırma görevlisi, bu istekte bulunmamış ve dekanlığın kimi talepleri e-posta yoluyla da gerçekleşmesi mevcut uygulamalarda mümkün olmaktadır.
Soruşturmayı sonuçlandırmadan önce sizin de fikirlerinizi almak istiyorum.
Şöyle ki "Dekanlık kendisi gibi tüm araştırma görevlilerinden, son akademik faaliyetleri hakkında e-posta yoluyla bilgi vermeleri talebinde bulunmuş, davalı araştırma görevlisi ise dekanlıktan kendisine bu talebin imzalı ve sayılı bir karar şeklinde ulaştırılmasını istemiştir. Bunun e-posta üzerinden gelmesinin resmi bir niteliğinin bulunmadığını söylemiştir. Dekanlık ise, bunu "dekanlığın talimatlarına uymama" olarak görmüş ve bu suçlama ile kendisine soruşturma açmıştır.Buna göre
1. Gerçekten sanık araştırma görevlisinin dediği gib imza ve sayılı kararların bulunmadığı taleplerin(e-posta,kişisel epostadır kurumsal değil) hiçbir bağlayıcılığı yok mudur?
2.Veya dekanlığın açtığı soruşturmada iddia ettiği gibi "Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı Ve Memurları Disiplin Yönetmeliği"nin 6.maddesinin j bendinde belirtildiği gibi" j - Yükseköğretim kurumlarında hizmetlerin kurallara uygun olarak yürütülmesi bakımından, yetkili makamlarca alınan kararlara, verilen emir ve talimatlara, 657 sayılı Kanunun 2670 sayılı Kanunla değişik 11. maddesinde gösterilen haller hariç olmak üzere itiraz etmek," maddesinin ihlali gerekçesiyle araştırma görevlisine kınama cezasını mı gerekmektedir?
3.Benim düşüncem ise şudur."hukuki gerekçelerle itiraz ettiği için "emir ve talimatlara uymama" olarak yorumlanamaz.Bu sebeple kınama cezası gerektirmez. Lakin ilgili yönetmeliğin 5.maddesinin h bendinde belirtildiği gibi "Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak" sebebiyle uyarma cezasını gerektirmektedir. Çünkü kendisi dışında hiçbir araştırma görevlisi, bu istekte bulunmamış ve dekanlığın kimi talepleri e-posta yoluyla da gerçekleşmesi mevcut uygulamalarda mümkün olmaktadır.
Soruşturmayı sonuçlandırmadan önce sizin de fikirlerinizi almak istiyorum.