İstanbul Barosu: Ulusal Egemenlik Cumhuriyetimizin Kodu ve Geleceğimizin Yol Haritasıdır
23 Nisan Nedeniyle İstanbul Barosu tarafından günün önemine ilişkin bir bildiri yayınlandı;
ULUSAL EGEMENLİK CUMHURİYETİMİZİN KODU VE GELECEĞİMİZİN YOL HARİTASIDIR
http://www.istanbulbarosu.org.tr/Ima...42015HABER.jpg
Milli Mücadelenin meşruiyet kaynağı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 95. Yılını kutluyoruz. Emperyalizme karşı verilen Kurtuluş Savaşı koşullarının ürünü TBMM, salt bir yasama organı olmaktan öte özelliklere sahiptir. Türk milleti hükümet ve hilafet merkezi İstanbul’un teslimiyetçi tavrına karşı Anadolu’nun kalbi Ankara’da kendi yasama organını ve hükümetini oluşturacaktır. Türk halkının kaderinin tayin edildiği merkezle egemenliğinin temsil edildiği merkezin özgün birlikteliği TBMM çatışı altında gerçekleşmektedir.
1919-1922 yıllarında bir yandan emperyalist işgalcilere karşı savaşılmakta, diğer yandan teslimiyetçi İstanbul hükümetiyle mücadele edilmektedir. TBMM’ nin meşruiyeti, istilacılara karşı verilen özgürlük savaşımının yasama organı olmasının yanında özgün bir yasama yürütme birlikteliğinin de ilk modeli olmasından kaynaklanmaktadır.
Emperyalizme karşı direnme yerine teslimiyet çaresizliğini çözüm olarak kabullenen İstanbul’a karşı Ankara, direnmenin, onurun, milli egemenliğin merkezi olarak öne çıkmaktadır. Hilafet ve Saltanat merkezi olmaktan kaynaklanan yüzyılların geleneksel otoritesini temsil eden İstanbul, Ankara’yı kısa sürede hizaya getireceğini düşünmektedir. Sonuç emperyalizm ve yerli işbirlikçileri için hüsran olacaktır!
İngiliz desteğiyle ayakta durmaya çalışan saltanat ve hilafet makamı, emperyalizmin gölgesinde hüküm sürmeyi özgür yaşamaya tercih etmektedir. Başta Mustafa Kemal olmak üzere ulusun hukukunu savunanların katli için çıkarılan Şeyhülislam fetvaları ise emperyalizmin gölgesinde vatansızlaştırılıp bayraksızlaştırılan siyasal dinciliğin ibretlik örnekleri olarak tarih sayfalarındadır.
Askeri zaferin ardından gelen hukuki, siyasal zaferlerin odağı olarak yine TBMM’yi görüyoruz. Milli Mücadelenin sevk ve idaresinde gösterilen dirayet, Ankara merkezli yeni devletin kurulmasıyla bir kez daha kendini gösterecektir. Ulus devlet, üniter yapı temelinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin hedefi çağdaş uygarlıktır. Demokratik, laik, evrensel hukuk ölçütlerinin geçerli olacağı çağdaş bir ulus devletin en büyük meşruiyet kaynağı yine TBMM olacaktır!
Yurttaşları arasında etnik, bölgesel, dinsel, mezhepsel ayrımlar yerine bir arada yaşamanın, ortak idealler etrafında birleşmenin, ulus olmanın zorunlu kurumlarının yaşama geçirilmesi Cumhuriyet’in kuruluş kodu ve gelecek tasarımıdır.
Gazi Meclisin kuruluşunun 95. yıldönümünü kutlarken bilinmelidir ki hilafet ve saltanatın çürümüş otoritesine, emperyalizmin ayrıştırıcı, yok edici saldırılarına karşı geçmişte verilen ortak mücadele geleceğimizin de yol haritasıdır.
İlk TBMM’nin hangi alt kimlikten, hangi mezhepten olursa olsun ülkenin dört bir yanından gelen üyelerle birleştirici, bütünleştirici tavrıyla kurtuluşun meşruiyet kaynağı olduğu asla unutulmamalıdır. Etnik ve mezhepsel tahriklere, bir arada yaşamayı zorlaştırıcı ve yabancılaştırıcı tavırlara karşı ortak tutum için Gazi Meclisin zengin pratiği hala yol gösterici ve ders verici özellikler taşımaktadır.
Kimi dikta heveslileri, kimi tek adamlık rüyasından bir türlü uyanamayan post modern diktatör özentileri, tek kişilik tiyatroları için arzuladıkları seyircisiz, eleştirisiz sahneyi Türkiye’de asla bulamayacaklardır!
İstanbul Barosu, milli egemenliğin somutlaşmasının, halkın kaderine el koymasının 95. Yılında kimden, hangi makamdan, hangi eğilimden gelirse gelsin tüm hukuk tanımazlıklara karşı mücadelesini sürdüreceğini kamuoyuna saygıyla ilan eder.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
ULUSAL EGEMENLİK CUMHURİYETİMİZİN KODU VE GELECEĞİMİZİN YOL HARİTASIDIR
http://www.istanbulbarosu.org.tr/Ima...42015HABER.jpg
Milli Mücadelenin meşruiyet kaynağı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 95. Yılını kutluyoruz. Emperyalizme karşı verilen Kurtuluş Savaşı koşullarının ürünü TBMM, salt bir yasama organı olmaktan öte özelliklere sahiptir. Türk milleti hükümet ve hilafet merkezi İstanbul’un teslimiyetçi tavrına karşı Anadolu’nun kalbi Ankara’da kendi yasama organını ve hükümetini oluşturacaktır. Türk halkının kaderinin tayin edildiği merkezle egemenliğinin temsil edildiği merkezin özgün birlikteliği TBMM çatışı altında gerçekleşmektedir.
1919-1922 yıllarında bir yandan emperyalist işgalcilere karşı savaşılmakta, diğer yandan teslimiyetçi İstanbul hükümetiyle mücadele edilmektedir. TBMM’ nin meşruiyeti, istilacılara karşı verilen özgürlük savaşımının yasama organı olmasının yanında özgün bir yasama yürütme birlikteliğinin de ilk modeli olmasından kaynaklanmaktadır.
Emperyalizme karşı direnme yerine teslimiyet çaresizliğini çözüm olarak kabullenen İstanbul’a karşı Ankara, direnmenin, onurun, milli egemenliğin merkezi olarak öne çıkmaktadır. Hilafet ve Saltanat merkezi olmaktan kaynaklanan yüzyılların geleneksel otoritesini temsil eden İstanbul, Ankara’yı kısa sürede hizaya getireceğini düşünmektedir. Sonuç emperyalizm ve yerli işbirlikçileri için hüsran olacaktır!
İngiliz desteğiyle ayakta durmaya çalışan saltanat ve hilafet makamı, emperyalizmin gölgesinde hüküm sürmeyi özgür yaşamaya tercih etmektedir. Başta Mustafa Kemal olmak üzere ulusun hukukunu savunanların katli için çıkarılan Şeyhülislam fetvaları ise emperyalizmin gölgesinde vatansızlaştırılıp bayraksızlaştırılan siyasal dinciliğin ibretlik örnekleri olarak tarih sayfalarındadır.
Askeri zaferin ardından gelen hukuki, siyasal zaferlerin odağı olarak yine TBMM’yi görüyoruz. Milli Mücadelenin sevk ve idaresinde gösterilen dirayet, Ankara merkezli yeni devletin kurulmasıyla bir kez daha kendini gösterecektir. Ulus devlet, üniter yapı temelinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin hedefi çağdaş uygarlıktır. Demokratik, laik, evrensel hukuk ölçütlerinin geçerli olacağı çağdaş bir ulus devletin en büyük meşruiyet kaynağı yine TBMM olacaktır!
Yurttaşları arasında etnik, bölgesel, dinsel, mezhepsel ayrımlar yerine bir arada yaşamanın, ortak idealler etrafında birleşmenin, ulus olmanın zorunlu kurumlarının yaşama geçirilmesi Cumhuriyet’in kuruluş kodu ve gelecek tasarımıdır.
Gazi Meclisin kuruluşunun 95. yıldönümünü kutlarken bilinmelidir ki hilafet ve saltanatın çürümüş otoritesine, emperyalizmin ayrıştırıcı, yok edici saldırılarına karşı geçmişte verilen ortak mücadele geleceğimizin de yol haritasıdır.
İlk TBMM’nin hangi alt kimlikten, hangi mezhepten olursa olsun ülkenin dört bir yanından gelen üyelerle birleştirici, bütünleştirici tavrıyla kurtuluşun meşruiyet kaynağı olduğu asla unutulmamalıdır. Etnik ve mezhepsel tahriklere, bir arada yaşamayı zorlaştırıcı ve yabancılaştırıcı tavırlara karşı ortak tutum için Gazi Meclisin zengin pratiği hala yol gösterici ve ders verici özellikler taşımaktadır.
Kimi dikta heveslileri, kimi tek adamlık rüyasından bir türlü uyanamayan post modern diktatör özentileri, tek kişilik tiyatroları için arzuladıkları seyircisiz, eleştirisiz sahneyi Türkiye’de asla bulamayacaklardır!
İstanbul Barosu, milli egemenliğin somutlaşmasının, halkın kaderine el koymasının 95. Yılında kimden, hangi makamdan, hangi eğilimden gelirse gelsin tüm hukuk tanımazlıklara karşı mücadelesini sürdüreceğini kamuoyuna saygıyla ilan eder.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI