Maaş hesabıma 4 ay boyunca icra kesintisi olmadığı halde bloke konuldu.
Maaş hesabıma kredi kartımda yapmış olduğum geç ödemelerden dolayı 3 ay borcumu ödeyemediğim için, icra kesintisi olmadan 4 ay boyunca bloke konuldu.Maaşımdan kesilmekte olan kredi borçlarım tahsil edilemedi.Bankama internet sayfalarından 3 defa sorun çözelim bölümünden mail attım.icra kesintisi olmadan hakkımda yasal bir işlem başlatılmadan neden 4 ay boyunca maaşımı bana vermediniz, yaptığınız işlemin hukuka uygun olup olmadığının tarafıma bildirilmesi şeklinde, bana cevap yazmıyorlar.Daha sonra Antalyadan görevlendirdikleri avukat beni aradı.Ofisine gittim.2 dosyadan dolayı icralık olduğumu ve borcumun tamamını ödeyip ödemeyeceğimi bana sordu.Bende tamamını ödememin mümkün olmadığını, düzenli olarak bu 2 dosyanın ödemelerinin maaşımdan zamanında kesildiğini ve kredi kart hesabımdan dolayıda maaşımın bloke edildiğini söyledim.Evime icra gelmesini istemiyorum dediğimde, adliyede icra mahkemesine gidip maaşımdan normal oranda kesinti yapılması için muvakatname vermemi söyledi.Adliyede icra mahkemesinde dilekçe yazdım..Evraklarım işleme girdi.Fakat Antalya icra mahkemesi ile Karabükte çalışmakta olduğum kamu kurumum arasında icra kesintisi için işlem yazışma yapılmadı.Bu süreç yaklaşık 4 ay sürdü.Maaşımdan kesinti yapılmasını beklerken, almış olduğum telefon haberiyle, kapıda icra için geldiklerini, evde bulunamadığımızdan dolayı 3 gün içinde borcumun tamamının ödenmesi gerektiği ve eve tekrar gelineceğini, bulunmazsak evde çilingir marifetiyle kapının açılıp eşyalarıma icra işleminin yapılacağı yazdığını öğrendim.Ve ben bu 2 aylık süreçte avukatla görüşmelerim devam etti ödemeler için.Antalyada beraber çalıştığı avukat arkadaşıylada konuştular.Sistemlerinde benim maaşımdan icra kesintisi yapılabilir yazımı ve dosya numaramı gördüler.Dedikleri şu oldu, neden icra işlemi başlamamış.Maaşımdan icra kesintisi için dilekçe verdiğim halde neden evime icra için geldiniz diye sorduğumda hem maaşa hemde eve icra yaparız dediler.Bende bu süreçte icralık olduğum dosyaların parasını temin ederek borçlarımı yatırarak, işlemleri sonlandırdım.Benim durumda olup aynı şekilde mağdur edildiğini düşünen başka bir kişi dava süreci başlatmış.Yine internette gördüm.Yüksek mahkeme kararı gereği maaşa bloke konulamayacağını ancak kanuni oranlarda icra işleminin yapılabileceğini kararına bağlamış.Ve kişinin ödediği bütün paraların yasal faizi ile birlikte geri ödenmesi kararıyla yapılandırma kararına bağlamış.Yanlış anlamadıysam eğer kişi tazminat davasınıda kazanmış.Benim bu durumum ile ilgili bana yardımcı olmanızı ve bir yol göstermenizi istiyorum.
- - - Updated - - -
T.C
YARGITAY
11.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2012/5840
KARAR NO : 2013/236
KARAR TARİHİ:09.01.2013
:arrow: BANKADAN ALINAN MAAŞ HESABI ÜZERİNE HACİZ İŞLEMİ OLMADAN,HAKSIZ BİR ŞEKİLDE BANKA ALACAĞINDAN DOLAYI BLOKE KONULMASI.
:arrow: BLOKENİN KALDIRILARAK DAVA TARİHİNE KADARDA HAKSIZ KESİLEN AYLIKLARININ AYNEN İADE EDİLMESİ GEREKİRKEN, MAHKEMECE SADECE BLOKENİN KALDIRILIP, KESİNLEN AYLIKLARIN İADESİ TALEBİN'İN REDEDİLMESİ ÜZERİNE VERİLEN BU HAKSIZ KARAR BOZULMUŞTUR.
Taraflar arasında görülen davada ...3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13.09.2011 tarih ve 2010/330-2011/249 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın ...Şubesi'nde maaş hesabının bulunduğunu, bu hesaba yatan maaşı üzerine, icra memurluğunca verilmiş herhangi bir karar olmamasına karşın davalı bankanın 2009 yılı Ocak ayından itibaren müvekkilinin kefil olduğu kredi borcunun ödenmemesi gerekçesiyle bloke koyduğunu, maaş hesabının tamamının üzerine bloke konulmasının İİK'nun 83/2. maddesine açıkça aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek, müvekkilinin maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına, 28.899 TL'nın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde, davacının bankada bulunan mevduatları ve alacakları üzerinde bankanın rehin, hapis ve mahsup hakkının bulunduğuna ilişkin hüküm olduğunu, müvekkilinin bu hüküm uyarınca işlem yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın kefili olduğu kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davalı bankanın davacıya yönelme hakkının bulunduğu, kredi sözleşmesinde davacının bankada bulunan hesaplarına bloke konulmasına ilişkin hüküm bulunmakta ise de bu hükme dayalı olarak davacının tek geçim kaynağı olan maaşının tamamının bloke edilerek geçim kaynağının yok edilmesinin kabul edilemeyeceği, İİK hükümleri uyarınca maaşların ancak kısmen haczedilebileceği ve bu kısmın da 1/4 den az olamayacağı, davacının gelir durumu ve sosyo ekonomik durumu dikkate alındığında yapılan bloke işleminin maaşın 1/4'ünü geçmeyecek şekilde uygulanmasının uygun görüldüğü, fazlaya ilişkin bloke işleminin yerinde olmadığı, istirdat istemi yönünden ise yapılan kesinti işlemlerinin icraya yönelik bir işlem olmaları, kredi alacağının halen tamamının tahsil edilmemiş olması, hukuka uygun olmayan şekilde uygulanan bloke işlemleri ile tahsil edilen miktarların da alacak aslının belli bir kısmına tekabül etmesi ve uygulanan kesinti miktarını düzenleyici mahkeme kararının ancak karar tarihinden sonra uygulanabilecek nitelikte bulunması karşısında talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle istirdat isteminin reddine, davacının maaşından yapılan kesintinin, maaşının 1/4'ünü geçmeyecek şekilde uygulanmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, davacının maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve bu yolla tahsil edilen paranın isdirdadı istemine ilişkindir. İİK'nun 83. maddesi uyarınca maaşların kısmen haczi mümkün olup haczedilecek kısım maaşın ¼'ünden aşağı olamaz. Öte yandan, anılan maddede sayılan mal ve hakların haciz olunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar da geçerli değildir. O halde, açıklanan hükümler gözetildiğinde davacının maaşının yalnız ¼'ü oranında kesinti yapılabileceği halde, davalının davacıya ait maaş hesabının tamamını bloke etmesi hukuki dayanaktan yoksundur. Esasen bu hususlar mahkemenin de kabulünde bulunmaktadır. Ancak, mahkemece davalının yaptığı kesintinin icraya yönelik olması, kredi alacağının tamamının tahsil edilmemiş bulunması, kesinti miktarını düzenleyen mahkeme kararının ancak karar tarihinden sonra uygulanabileceği gerekçesiyle istirdat istemi reddedilmiştir. Yapılan bu değerlendirme dosya içeriği ile uyuşmamaktadır. Zira, davalı tarafın davacının maaşının tamamını bloke etmesinin yasal dayanağı olmadığına göre davalının haksız biçimde tahsil ettiği parayı iade etmesi gerekmektedir. Bu itibarla, mahkemece, yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu dosya benim konuma benzer bir dosyamıdır.dava açsam borç bulup yatırmış olduğum oaraların iadesini alırmıyım.
- - - Updated - - -
T.C
YARGITAY
11.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2012/5840
KARAR NO : 2013/236
KARAR TARİHİ:09.01.2013
:arrow: BANKADAN ALINAN MAAŞ HESABI ÜZERİNE HACİZ İŞLEMİ OLMADAN,HAKSIZ BİR ŞEKİLDE BANKA ALACAĞINDAN DOLAYI BLOKE KONULMASI.
:arrow: BLOKENİN KALDIRILARAK DAVA TARİHİNE KADARDA HAKSIZ KESİLEN AYLIKLARININ AYNEN İADE EDİLMESİ GEREKİRKEN, MAHKEMECE SADECE BLOKENİN KALDIRILIP, KESİNLEN AYLIKLARIN İADESİ TALEBİN'İN REDEDİLMESİ ÜZERİNE VERİLEN BU HAKSIZ KARAR BOZULMUŞTUR.
Taraflar arasında görülen davada ...3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13.09.2011 tarih ve 2010/330-2011/249 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın ...Şubesi'nde maaş hesabının bulunduğunu, bu hesaba yatan maaşı üzerine, icra memurluğunca verilmiş herhangi bir karar olmamasına karşın davalı bankanın 2009 yılı Ocak ayından itibaren müvekkilinin kefil olduğu kredi borcunun ödenmemesi gerekçesiyle bloke koyduğunu, maaş hesabının tamamının üzerine bloke konulmasının İİK'nun 83/2. maddesine açıkça aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek, müvekkilinin maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına, 28.899 TL'nın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde, davacının bankada bulunan mevduatları ve alacakları üzerinde bankanın rehin, hapis ve mahsup hakkının bulunduğuna ilişkin hüküm olduğunu, müvekkilinin bu hüküm uyarınca işlem yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın kefili olduğu kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davalı bankanın davacıya yönelme hakkının bulunduğu, kredi sözleşmesinde davacının bankada bulunan hesaplarına bloke konulmasına ilişkin hüküm bulunmakta ise de bu hükme dayalı olarak davacının tek geçim kaynağı olan maaşının tamamının bloke edilerek geçim kaynağının yok edilmesinin kabul edilemeyeceği, İİK hükümleri uyarınca maaşların ancak kısmen haczedilebileceği ve bu kısmın da 1/4 den az olamayacağı, davacının gelir durumu ve sosyo ekonomik durumu dikkate alındığında yapılan bloke işleminin maaşın 1/4'ünü geçmeyecek şekilde uygulanmasının uygun görüldüğü, fazlaya ilişkin bloke işleminin yerinde olmadığı, istirdat istemi yönünden ise yapılan kesinti işlemlerinin icraya yönelik bir işlem olmaları, kredi alacağının halen tamamının tahsil edilmemiş olması, hukuka uygun olmayan şekilde uygulanan bloke işlemleri ile tahsil edilen miktarların da alacak aslının belli bir kısmına tekabül etmesi ve uygulanan kesinti miktarını düzenleyici mahkeme kararının ancak karar tarihinden sonra uygulanabilecek nitelikte bulunması karşısında talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle istirdat isteminin reddine, davacının maaşından yapılan kesintinin, maaşının 1/4'ünü geçmeyecek şekilde uygulanmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, davacının maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve bu yolla tahsil edilen paranın isdirdadı istemine ilişkindir. İİK'nun 83. maddesi uyarınca maaşların kısmen haczi mümkün olup haczedilecek kısım maaşın ¼'ünden aşağı olamaz. Öte yandan, anılan maddede sayılan mal ve hakların haciz olunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar da geçerli değildir. O halde, açıklanan hükümler gözetildiğinde davacının maaşının yalnız ¼'ü oranında kesinti yapılabileceği halde, davalının davacıya ait maaş hesabının tamamını bloke etmesi hukuki dayanaktan yoksundur. Esasen bu hususlar mahkemenin de kabulünde bulunmaktadır. Ancak, mahkemece davalının yaptığı kesintinin icraya yönelik olması, kredi alacağının tamamının tahsil edilmemiş bulunması, kesinti miktarını düzenleyen mahkeme kararının ancak karar tarihinden sonra uygulanabileceği gerekçesiyle istirdat istemi reddedilmiştir. Yapılan bu değerlendirme dosya içeriği ile uyuşmamaktadır. Zira, davalı tarafın davacının maaşının tamamını bloke etmesinin yasal dayanağı olmadığına göre davalının haksız biçimde tahsil ettiği parayı iade etmesi gerekmektedir. Bu itibarla, mahkemece, yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu dosya benim konuma benzer bir dosyamıdır.dava açsam borç bulup yatırmış olduğum oaraların iadesini alırmıyım.