Boşanma davasında ön inceleme ve erkeğin akıl sağlığı ile sıkıntılar
Merhaba, 7 buçuk aylık evliyim. Daha balayından itibaren sıkıntılar yaşamaya başladık. İlk iki ay içerisinde 2 kez 1 haftalık zamanlar için ailemin evine dönmek zorunda kaldım. İkinci ayda bir gece yarısı düğünde takılan takıları bozdurup kendisine araba almak istediğini söyledi aramızda tartışma çıktı ve gece bir anda tam anlamıyla psikopata döndü. Gece ikide üstüme çıkıp boğazıma yapıştı. Ardından arbede sırasında kollarımı çekiştirmek sureti ile kollarımı morarttı. 'Bu yatta çürücez' diyerek tehdit etti. Sonra kalktı ben yatarken üstüme çıktı ve bana makyaj yaptı. Evde bulunan saat bileklik evlilik yüzüğü gibi ziynetlerimi tek tek taktı. Üstümü örttü üşürsün diyerek ışığı kapattı yattı. 5 dakika sonra böyle rahat edemezsin diyip makyajımı temizledi, takılarımı çıkarttı. Eline tarak aldı saçımı taradı kendi saçını taradı. O sıra ben banyoya gıtmeye çalıştım baygınlık falan geçirdim. Balkona gitti sigara içti (8.katta oturuyoruz beni yada kendini atacağını düşündüm) Balkondna gelirken eline aldığı Kuran-ı kerim'i başımda okudu. Daha sonra kurtulamayacağımı anlayınca onu uyutmak için suyundan gitmeye başladım, teskin edici cümleler kurdum. 'Hadi uyuyalım sabah erken kalkcaz' gibi. Yattık ama ağlıyor ağladığının farkında değil bunlar niye akıyor yüzümden diyor. O gece nasıl sabah oldu anlatamam. Sabah oldu. Korku fimlerindeki sahneler gibi seslendi 'Serpilllllllllll, Serpilllllllllllll' zaten uyuyamadığım için kalktım hazırlandım. Baktım düğün albümümüzü eline almış karşısına geçip cep telefonuyla resmi çekti. O gün ben işe gittim oda işe gitti. Daha sonra ofise halimi görenler destek oldu. Kardeşimle bir araya geldip karakol-savcılık-karakol olarak dolaştık. Ailemin eviyle müşterek evimizin yakın olduğu için tedir koydurdum ve uzaklaştırma kararı aldırdım. Ama kendim ailemin evinde yaşamaya başladım. O ise ara ara müşterek evimizde kalmak suretıyle kendı ailesinin evinde de kalmış. Beni rahatsız etmemesi için zorluk çıkarmadık polis ile kapıya dayanıp burda oturma hakkın yok gibi tartışmaların içerisinde olmadım. Ama ailem eşimle ortak evimize benim eşyalarımı almaya gittiğinde her seferinde gözyaşlarıyla döndü. okadar şey yaşamış olmama rağmen 'kocandır ne çabuk ayrılıyorsunuz' baskısı yaptılar. ve 10 günlük aile evindeki yaşayıştan sonra en son kardeşim, annem ve babamdan şiddet gördüm ve ertesi gün çantamı toplayıp kadın sığınma evine gıtmeye karar verdim. Karakolun yanında saatlerce ağladım ve düşündüm. 'Acaba ben mi haksızım' psikolojisine girdim ve eşimi arayıp konuşalım dedim geldi. Köprüden önceki son çıkıştayız, hatalar yaptık ayrı kaldık sen pişmanmısın bana yaptıklarından özür diliyormusun evet dedi. Benden yana kafanı kurcalayan şeyler varmı yok dedi. Birlikte el ele evimize geri döndük. (10 günlük ailemin evinde kaldığım süre içerisinde eşimin dolduruşu ile ailem beni işimden ettiler. İstifa etmek zorunda kaldım) Biraraya geldikten 1 aya yakın zaman diliminde iyi gibiydik ama ekonomık sıkıntılar baş gösterdi. Çünkü eşimin ssklı bir işi yok. Bağkurlu ve 7binlira kadar borcu var. Serbest meslek yapıyor. Çoğu zaman yaptığı işlerin parasını bile alamıyor. Bu sefer aç kalmaya başladık. İş arama sürecim başladı ve eski işime geri döndüm. Mutlu gibiydik çünkü ben daha önce korkunç bir gece yaşatılan insan olarak sürekli alttan alan olmuştum. Eşim ise herseferinde istek ve taleplerinin dozunu artırdı. Cinsel anlamdaki sıkıntılarım eşimin bana şiddet göstermesine neden oldu. Reddedilmeyi kabul etmeyen bir yapısı var bir anda gözü dönüyor. Beni koltuktan koltuğa savuruyor, kapıya duvara vuruyor. Telefonunu parçalıyor. Dönüp dönüp ilk ayrılığımızda kafasına takılan şeyleri yeniden hatırlayıp unuttuğum şeylerin bile hesabını soruyor. Kredi kartımı istedi vermedim 'sen ne saklıyorsun' diyor. Metrobüse giderken onun istediği durakta değilde kendi istediğim durakta inmek istediğimi ısrarla söyleyince 'bir erkek ne düşünür' diyor. 'Ne düşünür' diyorum. 'Seni birinin beklediğini düşünüyorum' diyor. Beni toplum nezninde itibarsızlaştırdı. Kendi öz ailem ile kendi görüşüyor fakat ben onun yüzünden ailemle küsüm. Bana verdiği zararın haddi hesabı yok. Her seferinde kendini toparlaması konusunda ısrar ettim, iyi niyet gösterdikçe beni daha çok ezdi. Davamız olduğunu hatırlattım ciddiye almadı. Boşancam diyorum tehditler savuruyor. Sonra bitmek bilmeyen mide bulantıları, bitmek bilmeyen ağlama krizleri. Ben bayan olarak okadar ağlamamışımdır. 7 ay sonunda psikologa goturdum. Doktor benle değilde başkası ile evlide olsa aynı süreci başkasınada yaşatacağını kendini değiştirmesi gerektıgını söyledi ve ilaç yazdı. Bu seferde ben hastaydım diyip bana yaşattıklarının arkasına sığınmaya çalışıyor. Aynı evde yaşama sebebimiz vicdanen kötü bıtmemesı için uğraş verıyor olmama. Çok şey yaşadım ama el sıkışarak ayrılma taraftarım akrabalık bağları var ortada. Benim ailem ona inanırkan onun ailesi ise bana inanıyor çünkü çocuklarını tanıyor. 27 martta ön inceleme duruşmamız var. Sizce benim bu anlattıklarıma hakim ne karar verir. Eşime sorduğunuzda ise verdiği cevap aynı: 'çok seviyorum, kıskanıyorum' 8 ay içerisinde hayatım kabusa döndü. Onunda mutlu olduğunu sanmam ama beni takıntı yaptığını düşünüyorum. Sapkınlık derecesinde cinselliğe düşkün. İlk zamanlar 'karnım ağrıyor' diye işten geliğ benim evden çıkmamı fırsat bilerek porno film izlediğini öğrenmiştim. 'İhtiyaç' diye geçiştirdi. Kendini erkek olmadı nedeniyle üstün görüyor ve beni malı gibi görüp ihtiyaçlarını karşılamam konusunda zorunlu olduğumu söylüyor. Özgürlüğümü kişilik hakkımı sürekli ihlal ediyor. Allahtan çocuğumuz yok. Ailesinde abisinin raporu var. Cezai ehliyeti yok. Babası da biraz gel-git akıllı. Eşimde de aynı sıkıntıların olduğunu düşünüyorum hal ve hareketlerinden düşünce yapısından. Anlattıklarımdan yola çıkarak boşanma davamız daha uzar mı sürer mi? Hakkındabana yaptıklarından dolayı suç duyurusunda bulunmuştum geçen gün ifadeye çağırdılar hepsini reddetmiş. Arkasında duramamış yaptıklarının. Sizce bu şartlar altında çok uzar mı dava? İlla şahit ister mi hakim? Avukat tutmadım, kendi yaşadıklarımı en iyi kendim anlatabilirim diye düşündüm. Boşanma davasına gelicek ama ayrılmak istemediğini söylicek muhtemelen. Bu yaptıklarından sonra hakim 'seviyorum,kıskanıyorum' açıklamasından ötürü nasıl bir karar verebilir. Yada halen aynı evde yaşıyor olmamız benim dezavatanjım mı yoksa avantajım mı? Hakim yeniden düşünme süresi verdiğini söyledi anda 'biz aynı evde yaşıyoruz kendimize daha doğrusu ben eşime çok şans verdim ama geldiğimiz son durum huzurunuza çıkmak oldu' desem hakim boşanma kararını verir mi sizce?