Kefalet sÖzleŞmesİ ve İcra takİbİ
Kafanızı ağrıtmamak adına varisler olarak ( 4 kardeşiz ) başımıza gelen kafa karıştırıcı ve mantıksız bulduğumuz bir dava dosyasını kısaca özetlicem. bu konuda bana gerçekten yardımcı olabilirseniz minnettar kalırım.
Özetle : 1998 yılında babamız niğdede bir tekstil fabrikasına ortak olup ( fabrika dahil 6 ortaklar) fabrika borcuna kefil oluyor. babam imzayı attıktan 2 ay sonra gene 1998 yılında vefaat ediyor. 1999 yılında fabrika batıyor. bankaya olan borçlarından dolayı fabrika ve babam dahil diğer ortaklara icra davası açılıyor. bir müddet bu dava devam edip borçluların ( ölü babama sanki diriymiş gibi tebligat ve takip yapıyorlar) üzerinde ne var ne yoksa tapudan çıkartıp haciz koyuyorlar. ve banka alacaklarının bir kısmını alıyor. fabrikada batıyor bu arada. 2005 yıllarında icra takibi duruyor. tabi bizim bu olan bitenlerden haberimiz yok.
2012 yılında biz babamın niğdede olan evlerini satış için tapuya gittiimizde hacizli oldugunu görüyor ve icra müdürüne zamanaşımı için dilekçe yazıyor ve haczi kaldırıp evleri satıyoruz. Bu icra takibi TMSF ye bağlı RCT varlık A.ş isimli varlık şirketine devrolunmuş oldugunu öğreniyor ve bu takibin iptali için "takibin taliki veya iptali" davası açıyoruz.
RCT varlık a.s işe icra dosyasının tüm aramalara rağmen bulunamadığını bu yüzden dosyanın ihyası için bize dava açıyor ( 6 ortak ve biz varislere). dava geçen cuma günü sonuçlandı ve "hakim dosyanın ihyasına ve takibin kaldığı yerden devamına " diye karar veriyor. SORUMLARIM ŞUNLAR :
1) Diğer 6 ortağa tebligat yapılmazken bize yapılan tebligatta sadece 3 kardeşin adı var ( diğer kardeşimiz fransada yaşamakta oldugu için ona tebligat yapılmamış). Mahkeme tüm davalılara tebligat yapmadan karar verebilirmi ?
2) aradan 17 sene geçmiş, bu borc var ise zamanaşımı denen şey buna işlemiyormu ? ( biz ihya davasının ilk açıldığında cevap dilekçesinde zamanaşımına itiraz etmiştik fakat kale alınmamış)
3) işlemiyor ise neden icra müdürü niğdedeki evlerimizin haczini zamanaşımı itirazımızı kabul ederek kaldırdı ?
3) Tmsf denen bu kurumun devlet yanında ayrı imtiyazımı vardır ?
4) Ölmüş bir kimse için icra takibi yapılabilirmi ? Yapılamaz ise babam ölü oldugu halde kendi kendilerine takip yapmalarının hikmeti nedir ?
5) Kişinin kefaleti ölümü ile sonlanmıyor mu ?
Bu konuda beni aydılanlatırsanız çok sevinirim. Çünkü bir çok avukatla görüştük fakat hepsi farklı farklı ifadeler kullanıyor. kimisi bizim haklı oldugumuzu ve davanın düşeceğini söyerken bir başkası tabiri caizse tmsf den torunlarımıza kadar takip edileceğimizi söylüyor. Kafamız allak bullak.
NOT: REDDİ MİRAS YAPILMAMIŞTIR.
Özetle : 1998 yılında babamız niğdede bir tekstil fabrikasına ortak olup ( fabrika dahil 6 ortaklar) fabrika borcuna kefil oluyor. babam imzayı attıktan 2 ay sonra gene 1998 yılında vefaat ediyor. 1999 yılında fabrika batıyor. bankaya olan borçlarından dolayı fabrika ve babam dahil diğer ortaklara icra davası açılıyor. bir müddet bu dava devam edip borçluların ( ölü babama sanki diriymiş gibi tebligat ve takip yapıyorlar) üzerinde ne var ne yoksa tapudan çıkartıp haciz koyuyorlar. ve banka alacaklarının bir kısmını alıyor. fabrikada batıyor bu arada. 2005 yıllarında icra takibi duruyor. tabi bizim bu olan bitenlerden haberimiz yok.
2012 yılında biz babamın niğdede olan evlerini satış için tapuya gittiimizde hacizli oldugunu görüyor ve icra müdürüne zamanaşımı için dilekçe yazıyor ve haczi kaldırıp evleri satıyoruz. Bu icra takibi TMSF ye bağlı RCT varlık A.ş isimli varlık şirketine devrolunmuş oldugunu öğreniyor ve bu takibin iptali için "takibin taliki veya iptali" davası açıyoruz.
RCT varlık a.s işe icra dosyasının tüm aramalara rağmen bulunamadığını bu yüzden dosyanın ihyası için bize dava açıyor ( 6 ortak ve biz varislere). dava geçen cuma günü sonuçlandı ve "hakim dosyanın ihyasına ve takibin kaldığı yerden devamına " diye karar veriyor. SORUMLARIM ŞUNLAR :
1) Diğer 6 ortağa tebligat yapılmazken bize yapılan tebligatta sadece 3 kardeşin adı var ( diğer kardeşimiz fransada yaşamakta oldugu için ona tebligat yapılmamış). Mahkeme tüm davalılara tebligat yapmadan karar verebilirmi ?
2) aradan 17 sene geçmiş, bu borc var ise zamanaşımı denen şey buna işlemiyormu ? ( biz ihya davasının ilk açıldığında cevap dilekçesinde zamanaşımına itiraz etmiştik fakat kale alınmamış)
3) işlemiyor ise neden icra müdürü niğdedeki evlerimizin haczini zamanaşımı itirazımızı kabul ederek kaldırdı ?
3) Tmsf denen bu kurumun devlet yanında ayrı imtiyazımı vardır ?
4) Ölmüş bir kimse için icra takibi yapılabilirmi ? Yapılamaz ise babam ölü oldugu halde kendi kendilerine takip yapmalarının hikmeti nedir ?
5) Kişinin kefaleti ölümü ile sonlanmıyor mu ?
Bu konuda beni aydılanlatırsanız çok sevinirim. Çünkü bir çok avukatla görüştük fakat hepsi farklı farklı ifadeler kullanıyor. kimisi bizim haklı oldugumuzu ve davanın düşeceğini söyerken bir başkası tabiri caizse tmsf den torunlarımıza kadar takip edileceğimizi söylüyor. Kafamız allak bullak.
NOT: REDDİ MİRAS YAPILMAMIŞTIR.