Boşanmak istemiyorum ama eşim boşanmaktan vazgeçmiyor
Merhaba..
Öncelikle hukukçularımıza böyle bir forum oluşturdukları için teşekkür ederim.
İsmim ömer, eşimle yaklaşık 4 yıllık bir evliliğimiz var. 3 yaşında bir oğlumuz var ve eşim aşağıda yazacağım sebeplerden dolayı eşim kesinlikle boşanmak istiyor.
İkimizde birbirimize deliler gibi aşıktık. Bir aşk evliliği yaptık.
2012 yılında eşimle kavga ettik, onu yeterince sevmediğimi, daha birkaç aylık olan oğlumuzla ilgilenmediğimi, sürekli işe koşturduğumu, eve gelince salonda tv basında kurulduğumu, eve gelişlerimde max. 15 dk. oğlumuzla ilgilendiğimi, bu şekilde yürümeyeceğini ifade edip benden gizli annesiyle gidip boşanma davası açmıştı.
Yaklaşık 3 ay ayrı kaldık. Dava devam etti ilk duruşmadan önce kendimi affettirdim ve hatalı olduğumu kabul ettim. Mutlu bir şekilde yuvamızda ilişkimizi idame ettik.
Eşimin çocukluk arkadaşı olan Özge tam bir feminist. Evimize her gelişinde kocasına yaptırdıklarını anlatan, sürekli eşime boşanması gerektiğini söyleyen, 'senin kocandan bir yol olmaz, ben yerinde olsam şunu yaparım, şöyle ederim.' diye telkinler veren birisi.
Eşimin annesi ise; herkes kararında hürdür. Kızım hata yapıyorsa bile yapacak birşeyim yok, dönmesi için ısrar etmem. Banane dağılan yuvadan, banane çocuktan demese de tavrı bu yönde.
Maddi sıkıntılarımız yokken eşim daha fazla ilgiliydi ve istekleri çok yoktu. Maddi zorluklar yaşadığım esnada sadece son 2 ayımızda kendisinden kira konusunda destek vermesini istedim. Bu arada eşim psikolog ve o sıralar özel sektörde çalışıyordu.
HATALARIM;
1- Eşimi çok sevmeme rağmen işimle çok daha fazla alakadar oluyordum.
2- Sosyal aktivitemiz neredeyse hiç yok dense yeriydi. Eşim bu konuda ısrarcı değildi diye bende ihmal ettim.
3- Oğluma düşkünlüğüm herkes tarafından bilindiği halde evin içinde 'gerçek mânada gerektiği kadar' ilgi göstermiyordum.
4- Eşimin annesine saygı duymama rağmen türlü türlü oyunlarla beni bunalttığından dolayı son zamanlarda biraz daha ilgisiz kaldım. Bunu eşimde farketti.
5- Eşim bana 'sana güvenimi yitirmek üzereyim' dediğinde benim için bir anlam ifade etmiyordu. Doğrusu ben evlilikte güvenin ne olduğunu bilmiyordum.
Bunlar yaşandıktan sonra Özge'nin eşime desteği arttı. Aynı şekilde annesininde. Yalnız bırakmadılar ama eşimle konuşup gerçekten hatalarımı anladığımı affetmesini istedim. Ki öyle oldu.
Eylül 2014 ayına kadar herşey yolundayken işimle ilgili büyük sıkıntı yaşadım ve malesef elimde hiç birşey kalmadı. Eşim tabiri yerindeyse gemiyi ilk terk eden oldu. Biz barıştıktan sonra özgeyle irtibatını kesen eşim artık Özgeyle görüşmeye başlamıştı. Biz Urfa'da ikamet ediyorduk. Özge ise Diyarbakırdaydı. Bir sabah özgeye gitmek istediğini kafasını dağıtmak istediğini söyleyen eşime olumlu bir şekilde her ne olursa olsun arkadaşıdır deyip biletini aldım ve kalacagı gun kadarda harclık verip oglumla gönderdim.
1 hafta sonra eşim döneceğini ama evdeki eşyalarını toplayıp bosanmak istediğini söyledi. Hemen annesini arayıp durumu söyledim. Annesi; böyle birşeyi asla kabul etmeyecegini hemen kendisininde yanımıza gelip eşimin kararına asla saygı göstermeyecegini söyledi. Bir sonraki günün aksamı esimin annesi elinde boş valizlerle eşimle birlikte eve girdiler. Sabaha kadar evdeki tüm değerli eşyaları ve özel eşyalarını alıp gittiler. Kayınvalidem Antalyada yasıyor diye oraya gittiler.
Bir iki hafta gecmeden de boşanma davası açtı eşim. Hiç parası yokken annesi emekli maaşını verdiğini söyledi. Eşim Psikolog olmasına rağmen malesef kendi otokontrolunu yapamıyor ve sürekli birilerinin aklıyla hareket ediyor. Şimdi dava 3 aydır sürüyor ve mart ayına kadar iki tarafında iddialarını ispat etmesi istendi.
Ben işimi kaybettikten ve ailemin gitmesinden sonra Bursa'ya yerleştim. Eşimin geçen ay tayini Düzce'ye çıktı.
Düzce'ye annesinin evini getirdiğinde;
Ev bulmalarında,
Yerleşmelerinde,
Abonelikleri yapmada,
Evin eksiklerini tamamlamamla
A dan Z 'ye ne gerekiyorsa desteğimi esirgemedim.
Bir çok kaynaktan anladığım hatalarımı bir bir düzeltmeye karar verdim ve bunu uygulayarak devam ettim.
Tüm bunlara rağmen eşim 'DAVAYI GERİ ÇEKMESİNİN İMKANSIZ OLDUĞUNU' söyleyip duruyor.
Ayrıca eşim Aile Politikalar Bakanlığında göreve başladı.
Aile yapısını mahvetmesine rağmen ben her zaman Allah için dürüst olmaya çalıştım ve oluyorumda.
Dün; hem oğlumu görme bahanesiyle hemde konusmak icin Düzce'ye gittim. Yeni göreve başladığından kendisine ismine özel hediyeler yaptırdım.
Hediyelerimi çok beğendi, teşekkür etti ve sonunda, 'Keşke annemin kızlık soyadını yazssaydın, eski soyadımı.. Nasılsa ben boşanınca eski soyadımı almış olacağım.' dedi..
Her ne yaparsam yapayım mahkemenin onu haklı bulacağını savunan eşime karşı ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Maddi anlamda da zorluklar yaşıyorum.
Tüm bunlara rağmen hala ısrarla boşanmak istediğini, bana güveninin kalmadığını, saygısını da yitirmek üzere olduğunu söylüyor. Başka da hiç bir şey söylemiyor. Ayrıca davaya şahit olarak annesi ve ÖZGE'yi şahit göstermiş. yaklaşık 2,5 yıl görüşmediği arkadaşını.
Eşimi ve oğlumu çok sevmeme rağmen, eşimin psikolojik sorunları olmasına rağmen yine de hiç birşey yapamıyorum. eşim evi terkettikten sonra birbirimize attığımız kırıcı sms'lerimizi mahkemeye sunmuş. Onun haricinde de hiç bir ispatı yok. Aramızdaki aşkın benim tarafımdan bittiğini, ama sende devam ediyorsa da yapacak birşeyi olmadığını söylüyor.
Şimdi Allah rızası için vicdanınıza sığınıyorum; Bu davayı nasıl iptalini sağlarım, eşimle tekrar nasıl bir araya geliriz, oğlumu 'annesi babası boşanmış çocuklar grubundan' kurtarırım...
Hepinize bin teşekkür şimdiden..
Öncelikle hukukçularımıza böyle bir forum oluşturdukları için teşekkür ederim.
İsmim ömer, eşimle yaklaşık 4 yıllık bir evliliğimiz var. 3 yaşında bir oğlumuz var ve eşim aşağıda yazacağım sebeplerden dolayı eşim kesinlikle boşanmak istiyor.
İkimizde birbirimize deliler gibi aşıktık. Bir aşk evliliği yaptık.
2012 yılında eşimle kavga ettik, onu yeterince sevmediğimi, daha birkaç aylık olan oğlumuzla ilgilenmediğimi, sürekli işe koşturduğumu, eve gelince salonda tv basında kurulduğumu, eve gelişlerimde max. 15 dk. oğlumuzla ilgilendiğimi, bu şekilde yürümeyeceğini ifade edip benden gizli annesiyle gidip boşanma davası açmıştı.
Yaklaşık 3 ay ayrı kaldık. Dava devam etti ilk duruşmadan önce kendimi affettirdim ve hatalı olduğumu kabul ettim. Mutlu bir şekilde yuvamızda ilişkimizi idame ettik.
Eşimin çocukluk arkadaşı olan Özge tam bir feminist. Evimize her gelişinde kocasına yaptırdıklarını anlatan, sürekli eşime boşanması gerektiğini söyleyen, 'senin kocandan bir yol olmaz, ben yerinde olsam şunu yaparım, şöyle ederim.' diye telkinler veren birisi.
Eşimin annesi ise; herkes kararında hürdür. Kızım hata yapıyorsa bile yapacak birşeyim yok, dönmesi için ısrar etmem. Banane dağılan yuvadan, banane çocuktan demese de tavrı bu yönde.
Maddi sıkıntılarımız yokken eşim daha fazla ilgiliydi ve istekleri çok yoktu. Maddi zorluklar yaşadığım esnada sadece son 2 ayımızda kendisinden kira konusunda destek vermesini istedim. Bu arada eşim psikolog ve o sıralar özel sektörde çalışıyordu.
HATALARIM;
1- Eşimi çok sevmeme rağmen işimle çok daha fazla alakadar oluyordum.
2- Sosyal aktivitemiz neredeyse hiç yok dense yeriydi. Eşim bu konuda ısrarcı değildi diye bende ihmal ettim.
3- Oğluma düşkünlüğüm herkes tarafından bilindiği halde evin içinde 'gerçek mânada gerektiği kadar' ilgi göstermiyordum.
4- Eşimin annesine saygı duymama rağmen türlü türlü oyunlarla beni bunalttığından dolayı son zamanlarda biraz daha ilgisiz kaldım. Bunu eşimde farketti.
5- Eşim bana 'sana güvenimi yitirmek üzereyim' dediğinde benim için bir anlam ifade etmiyordu. Doğrusu ben evlilikte güvenin ne olduğunu bilmiyordum.
Bunlar yaşandıktan sonra Özge'nin eşime desteği arttı. Aynı şekilde annesininde. Yalnız bırakmadılar ama eşimle konuşup gerçekten hatalarımı anladığımı affetmesini istedim. Ki öyle oldu.
Eylül 2014 ayına kadar herşey yolundayken işimle ilgili büyük sıkıntı yaşadım ve malesef elimde hiç birşey kalmadı. Eşim tabiri yerindeyse gemiyi ilk terk eden oldu. Biz barıştıktan sonra özgeyle irtibatını kesen eşim artık Özgeyle görüşmeye başlamıştı. Biz Urfa'da ikamet ediyorduk. Özge ise Diyarbakırdaydı. Bir sabah özgeye gitmek istediğini kafasını dağıtmak istediğini söyleyen eşime olumlu bir şekilde her ne olursa olsun arkadaşıdır deyip biletini aldım ve kalacagı gun kadarda harclık verip oglumla gönderdim.
1 hafta sonra eşim döneceğini ama evdeki eşyalarını toplayıp bosanmak istediğini söyledi. Hemen annesini arayıp durumu söyledim. Annesi; böyle birşeyi asla kabul etmeyecegini hemen kendisininde yanımıza gelip eşimin kararına asla saygı göstermeyecegini söyledi. Bir sonraki günün aksamı esimin annesi elinde boş valizlerle eşimle birlikte eve girdiler. Sabaha kadar evdeki tüm değerli eşyaları ve özel eşyalarını alıp gittiler. Kayınvalidem Antalyada yasıyor diye oraya gittiler.
Bir iki hafta gecmeden de boşanma davası açtı eşim. Hiç parası yokken annesi emekli maaşını verdiğini söyledi. Eşim Psikolog olmasına rağmen malesef kendi otokontrolunu yapamıyor ve sürekli birilerinin aklıyla hareket ediyor. Şimdi dava 3 aydır sürüyor ve mart ayına kadar iki tarafında iddialarını ispat etmesi istendi.
Ben işimi kaybettikten ve ailemin gitmesinden sonra Bursa'ya yerleştim. Eşimin geçen ay tayini Düzce'ye çıktı.
Düzce'ye annesinin evini getirdiğinde;
Ev bulmalarında,
Yerleşmelerinde,
Abonelikleri yapmada,
Evin eksiklerini tamamlamamla
A dan Z 'ye ne gerekiyorsa desteğimi esirgemedim.
Bir çok kaynaktan anladığım hatalarımı bir bir düzeltmeye karar verdim ve bunu uygulayarak devam ettim.
Tüm bunlara rağmen eşim 'DAVAYI GERİ ÇEKMESİNİN İMKANSIZ OLDUĞUNU' söyleyip duruyor.
Ayrıca eşim Aile Politikalar Bakanlığında göreve başladı.
Aile yapısını mahvetmesine rağmen ben her zaman Allah için dürüst olmaya çalıştım ve oluyorumda.
Dün; hem oğlumu görme bahanesiyle hemde konusmak icin Düzce'ye gittim. Yeni göreve başladığından kendisine ismine özel hediyeler yaptırdım.
Hediyelerimi çok beğendi, teşekkür etti ve sonunda, 'Keşke annemin kızlık soyadını yazssaydın, eski soyadımı.. Nasılsa ben boşanınca eski soyadımı almış olacağım.' dedi..
Her ne yaparsam yapayım mahkemenin onu haklı bulacağını savunan eşime karşı ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Maddi anlamda da zorluklar yaşıyorum.
Tüm bunlara rağmen hala ısrarla boşanmak istediğini, bana güveninin kalmadığını, saygısını da yitirmek üzere olduğunu söylüyor. Başka da hiç bir şey söylemiyor. Ayrıca davaya şahit olarak annesi ve ÖZGE'yi şahit göstermiş. yaklaşık 2,5 yıl görüşmediği arkadaşını.
Eşimi ve oğlumu çok sevmeme rağmen, eşimin psikolojik sorunları olmasına rağmen yine de hiç birşey yapamıyorum. eşim evi terkettikten sonra birbirimize attığımız kırıcı sms'lerimizi mahkemeye sunmuş. Onun haricinde de hiç bir ispatı yok. Aramızdaki aşkın benim tarafımdan bittiğini, ama sende devam ediyorsa da yapacak birşeyi olmadığını söylüyor.
Şimdi Allah rızası için vicdanınıza sığınıyorum; Bu davayı nasıl iptalini sağlarım, eşimle tekrar nasıl bir araya geliriz, oğlumu 'annesi babası boşanmış çocuklar grubundan' kurtarırım...
Hepinize bin teşekkür şimdiden..