Ayıplı Mal, Kural Dışılık, Servis Zaman Aşımı, Tüketici Mahkemesi
,
,
,
,
Merhabalar,
Aşağıda belirtmiş olduğum konu üzerine uzman arkadaşlardan tavsiye ve yönlendirme rica ediyorum. İlgi ve desteğiniz için şimdiden teşekkür ederim.
- Türkiye'nin en büyük teknoloji marketlerinden birinin Ankara'daki bir mağazasından 7 Aralık 2014'te bir dizüstü bilgisayar satın aldım. Ürünün değeri "2015 yılı İl Tüketici Hakem Heyetleri için belirlenen tutarın (3300 TL) üzerindedir."
- Bilgisayarı açıp ilk kullanmaya başladığımda klavyesindeki tuşlardan biri yuvasından fırladı. Parasal değeri yüksek bir meblağ olan bu bilgisayarı, barındırdığı ayıbından ötürü 6502 sayılı TKHK'ya dayanarak 14 Aralık 2014'te (ancak haftasonu zaman bulabildiğim için) satın aldığım mağazaya götürdüm ve oradan da müşteri hizmetlerine yönlendirdiler. İlgili lokasyonda ürünü "iade/değişim" (hangisini bana sunarlarsa kabulüm idi) talebi ile müşteri hizmetleri yetkilisine yanımda gelen bir ahbabımın şahitliğinde teslim ettim ve ilgili işlemin yazılı nüshasını aldım. Teslim sırasında yetkili apaçık ortada olan sorunu (diğer tabirle ayıbı) değerlendirmiş, ürünün iadesinin sorunsuzca yapılacağını öngörmüştü. Ayrıca, satışı takip eden ilk 30 gün içerisinde fark edilen bu gibi sorunlara hassasiyetle yaklaşıldığını belirtmişti.
- Aradan yaklaşık 10 gün kadar geçmesine rağmen firma websitesi üzerinde ürünün durumuna ilişkin güncelleme yapılmamıştı. Buna istinaden online iletişim formu aracılığı ile duruma ilişkin bilgilendirme talep etmiştim. Firma yetkililerinin söylemlerine göre 24 saat içerisinde yanıtlanması gerekiyordu. Ancak bir 10 gün daha geçtikten sonra tekrar yazıp tüketici mahkemesine başvuracağımı bildirmiştim. O yazıma da cevap yoktu.
- 6 Ocak 2015 tarihinde ürünün ithalatçı/üretici firma yetkili servisinden bana gelen SMS'te "onarım" için gönderilen ürünümün kendilerine ulaştığı bilgisi bulunuyordu. 12 Ocak'ta yetkili servise telefon edip, ürünümün kendilerine hangi taleple gönderildiğini sorduğumda; aldığım yanıt da "onarım" olmuştu. Ürünün bakımının yapıldığı ve ilgili işlemlerin tamamlanıp satıcı firmaya gönderildiği bana iletilmiş, ayrıca sorum üzerine ürünün satıcıya yaklaşık olarak 2 iş günü içerisinde ulaşacağı söylenmişti.
- Bir kaç gün daha bekleyip satıcı firmaya bir kaç kez daha telefon açıp, ilgili sorunun çözümüne ilişkin bir adım atılmasını talep etmeme rağmen herhangi bir sonuç alamamıştım. Sonra bilindik şikayet platformlarından birinde 21 Ocak'ta bir şikayet konusu açmıştım. Hemen ertesi gün firma yetkililerinden birisi şikayetim üzerine beni arayıp ve ürünün iadesi yahut değişiminin gerçekleşmeyeceğini, ürünün yetkili servis raporuna göre kullanıcı hatası olduğu vs. klişe ifadeler iletmişti. Ürünün satışından itibaren yaşananları özetleyip, 6502 sayılı TKHK'ya aykırı davranıldığını, yazılı mesajlarıma cevap vermediklerini, ayıplı olan bu ürünü iade almak yerine yalnızca beni oyaladıklarını ifade edip, çözüm üretilmesini talep etmiştim. Ayrıca ürünü teslim ettiğim tarihten itibaren yaklaşık olarak 27 iş günü geçtiğini, ürünü tamir için (garanti kapsamında) yetkili servise yollamalarından dolayı servis süre haddini de aştıklarını belirttim. Bunun üzerine durumu firma lehine tutmak maksadıyla olsa gerek; telefondaki müşteri temsilcisi bana ürünü 2. kez servise gönderdiklerini ve ürünün benim memnuniyetim için (iadeyi/değişimi reddeden yetkili servisçe) onarıldığını tarafıma iletmişti. Ürünü teknik çalışmalar için aldığımın ve uzayan bu olumsuz sürecin bana zararı olduğunun da altını çizmiştim. O gün son kez kendilerini (satıcı firma) Tüketici Mahkemesi'de dava edeceğimi ve bana yaşatılan mağduriyetimin tazmini için gerekenleri yapacağım konusunda bilgilendirmiştim. (Ürünü kredi kartı ile almıştım ve doğal olarak taksitlerini ödemeye devam etmekteyim.)
- İlgili ürünün tamir için yetkili servise gitmesi, 20 iş günü olaran onarım süresi haddinin (yetkili servisin Ankara'da bulunmaması; yalnızca İstanbul'da olması nedeniyle) fazlasıyla aşılması da dikkat çekmektedir.
Konunun ayrıntılarına göre Tüketici Hakem Heyeti'nin görev alanı dışında kalan bu uyuşmazlığın tek çözüm merci sanıyorum ki, Tüketici Mahkemesi'dir. Ancak, satıcı firmanın hem ticaret etiğine hem de TKHK'ya aykırı davranmakta ısrarcı olduğu bu süreçte, işimdeki yoğunluk ve çalışma şartlarım gereği, bir davayı kovalayacak zamanım bulunmamaktadır.
Bu noktada, ayplı ürün satışı, elimde olmayan (faydalanamadığım) bir ürünü için katlandığım ödeme yükü, satıcı firma tarafından tarfıma olumlu yanıt verilmemesi (ek olarak, yazılı mesajlarıma yanıt verilmemesi) bireysel çalışmalarımın aksaması ve süreçle uğraşarak kaybolan zaman kaybı ele alındığında hem finansal hemde fiziki efor açısından bana tavsiye edebileceğiniz optimum çözüm yolunu birkaç cümle ile sunmanızı rica ederim.
Saygılarımla,
,
,
,
,
,
,
,
Merhabalar,
Aşağıda belirtmiş olduğum konu üzerine uzman arkadaşlardan tavsiye ve yönlendirme rica ediyorum. İlgi ve desteğiniz için şimdiden teşekkür ederim.
- Türkiye'nin en büyük teknoloji marketlerinden birinin Ankara'daki bir mağazasından 7 Aralık 2014'te bir dizüstü bilgisayar satın aldım. Ürünün değeri "2015 yılı İl Tüketici Hakem Heyetleri için belirlenen tutarın (3300 TL) üzerindedir."
- Bilgisayarı açıp ilk kullanmaya başladığımda klavyesindeki tuşlardan biri yuvasından fırladı. Parasal değeri yüksek bir meblağ olan bu bilgisayarı, barındırdığı ayıbından ötürü 6502 sayılı TKHK'ya dayanarak 14 Aralık 2014'te (ancak haftasonu zaman bulabildiğim için) satın aldığım mağazaya götürdüm ve oradan da müşteri hizmetlerine yönlendirdiler. İlgili lokasyonda ürünü "iade/değişim" (hangisini bana sunarlarsa kabulüm idi) talebi ile müşteri hizmetleri yetkilisine yanımda gelen bir ahbabımın şahitliğinde teslim ettim ve ilgili işlemin yazılı nüshasını aldım. Teslim sırasında yetkili apaçık ortada olan sorunu (diğer tabirle ayıbı) değerlendirmiş, ürünün iadesinin sorunsuzca yapılacağını öngörmüştü. Ayrıca, satışı takip eden ilk 30 gün içerisinde fark edilen bu gibi sorunlara hassasiyetle yaklaşıldığını belirtmişti.
- Aradan yaklaşık 10 gün kadar geçmesine rağmen firma websitesi üzerinde ürünün durumuna ilişkin güncelleme yapılmamıştı. Buna istinaden online iletişim formu aracılığı ile duruma ilişkin bilgilendirme talep etmiştim. Firma yetkililerinin söylemlerine göre 24 saat içerisinde yanıtlanması gerekiyordu. Ancak bir 10 gün daha geçtikten sonra tekrar yazıp tüketici mahkemesine başvuracağımı bildirmiştim. O yazıma da cevap yoktu.
- 6 Ocak 2015 tarihinde ürünün ithalatçı/üretici firma yetkili servisinden bana gelen SMS'te "onarım" için gönderilen ürünümün kendilerine ulaştığı bilgisi bulunuyordu. 12 Ocak'ta yetkili servise telefon edip, ürünümün kendilerine hangi taleple gönderildiğini sorduğumda; aldığım yanıt da "onarım" olmuştu. Ürünün bakımının yapıldığı ve ilgili işlemlerin tamamlanıp satıcı firmaya gönderildiği bana iletilmiş, ayrıca sorum üzerine ürünün satıcıya yaklaşık olarak 2 iş günü içerisinde ulaşacağı söylenmişti.
- Bir kaç gün daha bekleyip satıcı firmaya bir kaç kez daha telefon açıp, ilgili sorunun çözümüne ilişkin bir adım atılmasını talep etmeme rağmen herhangi bir sonuç alamamıştım. Sonra bilindik şikayet platformlarından birinde 21 Ocak'ta bir şikayet konusu açmıştım. Hemen ertesi gün firma yetkililerinden birisi şikayetim üzerine beni arayıp ve ürünün iadesi yahut değişiminin gerçekleşmeyeceğini, ürünün yetkili servis raporuna göre kullanıcı hatası olduğu vs. klişe ifadeler iletmişti. Ürünün satışından itibaren yaşananları özetleyip, 6502 sayılı TKHK'ya aykırı davranıldığını, yazılı mesajlarıma cevap vermediklerini, ayıplı olan bu ürünü iade almak yerine yalnızca beni oyaladıklarını ifade edip, çözüm üretilmesini talep etmiştim. Ayrıca ürünü teslim ettiğim tarihten itibaren yaklaşık olarak 27 iş günü geçtiğini, ürünü tamir için (garanti kapsamında) yetkili servise yollamalarından dolayı servis süre haddini de aştıklarını belirttim. Bunun üzerine durumu firma lehine tutmak maksadıyla olsa gerek; telefondaki müşteri temsilcisi bana ürünü 2. kez servise gönderdiklerini ve ürünün benim memnuniyetim için (iadeyi/değişimi reddeden yetkili servisçe) onarıldığını tarafıma iletmişti. Ürünü teknik çalışmalar için aldığımın ve uzayan bu olumsuz sürecin bana zararı olduğunun da altını çizmiştim. O gün son kez kendilerini (satıcı firma) Tüketici Mahkemesi'de dava edeceğimi ve bana yaşatılan mağduriyetimin tazmini için gerekenleri yapacağım konusunda bilgilendirmiştim. (Ürünü kredi kartı ile almıştım ve doğal olarak taksitlerini ödemeye devam etmekteyim.)
- İlgili ürünün tamir için yetkili servise gitmesi, 20 iş günü olaran onarım süresi haddinin (yetkili servisin Ankara'da bulunmaması; yalnızca İstanbul'da olması nedeniyle) fazlasıyla aşılması da dikkat çekmektedir.
Konunun ayrıntılarına göre Tüketici Hakem Heyeti'nin görev alanı dışında kalan bu uyuşmazlığın tek çözüm merci sanıyorum ki, Tüketici Mahkemesi'dir. Ancak, satıcı firmanın hem ticaret etiğine hem de TKHK'ya aykırı davranmakta ısrarcı olduğu bu süreçte, işimdeki yoğunluk ve çalışma şartlarım gereği, bir davayı kovalayacak zamanım bulunmamaktadır.
Bu noktada, ayplı ürün satışı, elimde olmayan (faydalanamadığım) bir ürünü için katlandığım ödeme yükü, satıcı firma tarafından tarfıma olumlu yanıt verilmemesi (ek olarak, yazılı mesajlarıma yanıt verilmemesi) bireysel çalışmalarımın aksaması ve süreçle uğraşarak kaybolan zaman kaybı ele alındığında hem finansal hemde fiziki efor açısından bana tavsiye edebileceğiniz optimum çözüm yolunu birkaç cümle ile sunmanızı rica ederim.
Saygılarımla,
,
,
,
,