Alıntı:
hukukçu85 rumuzlu üyeden alıntı
O şekilde ki kayıtların bir önemi yoktur, ibra varsa borç yoktur. Dosyanıza bakın ibra olup olmadığını öğrenin. İbranameniz olmasa dahi borcunuzun zamanaşımına uğradığını tekrar belirtmek isterim.
1998-1999 yılında ki primlerde eksik ödeme ile ilgili borç nasıl bu zaman kadar ibraz edilmez. Ve 10 sene değilmi bunun takip süresi sizin dediğiniz gibi zaman aşımına uğraması gerekmiyormu o vakit nasıl böyle bir borç çıkarabilirler. Birde o kadar önemsiz kayıtsız ise nasıl öyle bir yazı verebiliyorlar . Çok komik harbiden
Sizin kasteddiğiniz kanunda bu sanırsam zaman aşımı ile ilgili..
1-SSK PRİMLERİNDE
ZAMANAŞIMI
SSK primlerinde zaman aşımı süresi dönem dönem değişiklik göstermiştir. Bu dönemler dört tanedir.
a- 08.12.1993 tarihinden önceki dönem;
Bu dönemde SSK prim alacaklarının takibi Borçlar Kanununa göre yapılır. Borçlar Kanununun 125. Maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı
süresi vardır. Zamanaşımının başlangıç tarihi borcun muaccel olduğu tarihtir.
ÖRNEK: 1991 yılının Haziran ayına ait sigorta primi Temmuz ayı sonuna kadar ödenebilmektedir. Bu aya ait 10 yıllık zaman aşımının
başlangıç tarihi 01.08.1991 tarihi olup borcun zamanaşımına uğradığı tarih 01.08.2001’dir.
b- 08.12.1993-06.07.2004
dönemi
08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı yasa prim alacaklarının 6183 sayılı Amme alacaklarının Takibi Usulü Kanununa göre
takibinin yapılması esası getirilmiş, 6183 Sayılı Yasanın 102. maddesinde zamanaşımı süresi 5 yıl olarak düzenlenmiştir. Ancak bu
maddede zaman aşım sürecinin başlangıcı borcun muaccel olduğu tarih olmayıp, borcun tahakkuk ettiği tarihi takip eden yılbaşından
itibaren başlamaktadır.
ÖRNEK: 1995 Haziran ayına ait SSK prim borcu Temmuz 1995 ayı sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir. Bu aya ait prim borcunun
zamanaşımının başlangıç tarihi 01.01.1996 olup zamanaşımının dolduğu tarih 01.01.2001’dir.
c- 06.07.2004-30.09.2008 dönemi
06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı yasa ile yapılan düzenleme ile tekrar 10 yıllık zaman aşımı uygulamasına dönülmüştür. Bu
uygulamada zaman aşımının başlangıç tarihi alacağın muaccel olduğu tarihtir.
ÖRNEK: Mayıs 2005 ayı primi Haziran 2005 ayı sonuna kadar ödenir. Ödenmediği takdirde zamanaşımının başlangıcı 01.07.2005 olup
zamanaşımının dolduğu tarih 01.07.2015’tir.
d- 01.10.2008 tarihinden sonraki dönem
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Yasa, 93. maddesinde “Kurumun prim ve diğer alacaklarının ödenme süresinin dolduğu
tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak 10 yıllık zamanaşımına tabidir.” Şeklindeki düzenlemesiyle zamanaşımının başlangıcının
prim alacağının muaccel olduğu tarih olmayıp ödeme tarihini takip eden yılbaşından itibaren başlayacağı esasını getirmiş, ancak bu esasın
istisnalarını belirtmiştir.
Kurumun prim ve diğer alacakları mahkeme kararı sonucu doğmuşsa mahkeme kararının kesinleşme tarihinden, Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitler neticesi doğmuşsa; rapor tarihinden, Kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi
mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve inceleme sonuçlarının Kuruma intikal ettiği tarihten veya bankalar, döner
sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin
Kuruma intikal ettiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı uygulanır.
2- İdari Para Cezalarında Tahakkuk Zamanaşımı
İdari para cezalarında önemli olan tahakkuk zamanaşımıdır. Mülga 506 sayılı kanunun 140. Maddesinde fiilin işlendiği tarihten itibaren
zaman aşımı süresinin 5 yıl olduğu belirtilmiştir. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı yasanın 102. Maddesinde de idari para
cezalarında zamanaşımı süresi 10 yıla çıkarılmıştır. Bu durumda idari para cezasını gerektiren bir fiilin zamanaşımına girip girmediğinin
tespiti için, fiilin işlendiği tarihe göre cezanın tebliği arasında 01.10.2008 tarihine göre 5 yılın dolup dolmadığına bakılır.
01.10.2008 tarihinde idari para cezasını gerektiren fiilin işlendiği tarih ile cezanın tebliğ tarihi arasında 5 yıl dolmuşsa cezası zamanaşımına
uğramıştır. Şayet dolmamışsa bu kez ceza tarihi ile cezanın tebliğ tarihi arasında geçen sürenin 10 yılı olup olmadığına bakılarak karar
verilir.
ÖRNEK: 20.09.2003 tarihinde işyerinde çalışmaya başlayan sigortalının işe giriş bildirgesinin 19.09
Paylaşımlarınız ve yardımınz için teşekkür ederim