Alıntı:
Szopen rumuzlu üyeden alıntı
Ahhaha illa mağdur olacaksınız dimi? at yalanı, seveyim inananı. İçkili toplantıya katılman istenir tabi, insanlar medeni olduğu için, toplantıda alkollü ve alkolsüz içecek olur. İstediğini içersin. Medeniyetsizlik, toplantıyı kendi inancında günah olduğu için toplantıyı alkolsüz yapmaktır. Ülkede örneği çoktur ama sizinki gibi tersi durum daha hiç görmedim. Toplantıda sadece alkollü içki var. Kola bile isteseniz vodka kola mı geliyor? Ayrıca namaz kılmama izin verilmiyor kısmı da ayrı bir komedi, mevcut durum gereği namazını oturduğun yerdende kılarsın, birkaç dakikanı alır sadece. Haa gidip cuma namazına gitmeye kalkarsan tabi izin verilmez. O cuma namazlarına izin veren işletmeler yüzünden, o kadar çok kişi mağdur oluyor ki. Yaşlı adam çıkmış igdaşa fatura yatıracak, millet kapatmış gitmiş cumaya. Hele birde Cuma namazı kılıcam diye caminin önüne arabaları ile gelip, Cuma günleri komple bir sokağı trafiğe sokanlar varki, geçen hepsinin arabasına kamyonetin biri baştan sona takarak geçti yaklaşık 15-20 arabaya. Kamyonetin şöförü onlardan daha fazla sevap kazanmıştır zira iki arkasında sirenleri açık ambulans vardı, kamyonette arabalar yüzünden geçip yolu açamıyordu. Bende araçla arkadaydım. Millet kendine sevap kazanacam diye başkalarını nasıl mağdur edebilir? eder. bu ülkede ki yüzde %40a göre hırsız olman, tescilli vatan haini olman önemli değildir. 5 vakit namaz kılıyorsan herşeyi yapabilirsin. Bunların destekleyicisi akıl fukaraları olmasa diyicem ama burda bile var nasılsa. :)
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama
MADDE 216. - (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Hakaret
MADDE 125. - (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) Ceza, hakaretin alenen işlenmesi hâlinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, üçte biri oranında artırılır.
(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır.
9. H. D. cuma namazına giden işçiyi haklı bularak lehine kıdem tazminatına hükmetmiştir.
"Davacı açısından bu tür çalışma şekli iş şartı haline gelmiştir. İşverenin bu çalışma şeklini değiştirmesi 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 22.maddesine aykırıdır. İşçi iş sözleşmesini iş şartlarındaki aleyhe değişikliği kabul etmeyerek işyerini terk etmek sureti ile eylemli olarak feshetmiştir. Bu durumda davacı kıdem tazminatına hak kazanır."