İstifa sonrasında "Disiplin Suçu"
Merhabalar.
Konu hakkında bilgi sahibi avukat arkadaşlardan, yönlendirilecek/izlenebilecek adımlar için yardım rica edeceğim mümkünse.
Konu şudur: Çalışmış olduğum iş yerinden (Banka iştiraki Sigorta şirketi) çalışma şartlarının ağırlaşması, mesai saatlerini günlük 20.00/21.00 civarlarında bitirmem ve yaşamış oldugumuz ahlaki boyutu aşan baskılar ve söylemler nedeni ile istifa ettim. İstifa dilekçemi ise herhangi bir "mobbing" iddasında bulunmadan(kötü gitmek istemediğim için kimseyle) sadece mesai saatlerinin fazla oluşu ve tarafıma da iş kanunu gereğince herhangi bir menfaat sağlanmadığı yüzünden kıdem+ihbar ve mesai ücretlerimi talep eder şekilde hazırladım. 4 seneyi bir kaç ay aşan süredir çalışıyorum ve satış ekibinde görevli olduğumuz için Genel Müdürlük mesai arkadaşlarımıza ödenen bu mesai ücretleri bizlere ödenmiyordu. Neyse; benim istifa edeceğimi ilk basta sözlü olarak ilettikten sonra IK müdürümüz geri kazanım için aradı ve sebep sorguladı. Kendisine yukarda yazdığım sebepleri sıraladım ve kendisi de "kim nasıl davranıyor" size diye sordu. Ben de asla birisini kotulemek istemediğim için soylemedim ve daha düşük maaş + ünvanda baska bir işi kabul ettiğimi ve benzer bir sektörde farklı bir iş tanımım olacağını, aile ilişkilerim(bekarım), iş ilişkilerim ve sosyal ilişkilerimde artık yaşadığım stres ve baskılar nedeni ile kötüye gittiğimi ilettim ve bu yüzden düşük maaş + ünvanla baska bir kuruma geçeceğimi söyledim Kendisinden de kıdem+ihbar konusunda ödeme yapmalarını rica ettim fakat nafile. Sonrasında istifa dilekçemi ilettim (ihbar süremin sonunda cıkıs yapacak sekilde de belirtildi) ve herhangi bir sorun yoktu.
Birinci yöneticime donus yaparak, istifa dilekçemde benim kotu niyetli birisi oldugumu düşündüğünü soylemiş.Sonrasında kendisini arayarak bir kez daha rica ettim ve bana "oyle bir dilekçe sana gelse ne düşünürsün. kotu niyet aramaz mısın?" dedi.Ve ardında bana: "istifa dilekçeni değiştir( xxx şirketinden ay sonu itibariyle istifa ederek ayrılıyorum) yaz hadi ve seni ihbar gününe kadar da bekletmeyelim ay sonu ayrıl"dedi. Bende istifa dilekçemi ve belirttiğim günü değiştirmeyi kabul etmedim bu yüzden de bana idari izin kullandırmak istediler benim belirttiğim cıkıs taihine kadar, kabul ettim. Ardından; dava açmak ve mahkemede fazla çalıştıgımızı kanıtlar nitelikte ki yazışmaları, destekleyici delil olarak sunmak için kendi şahsi eposta adresime gönderdim. Fakat gönderdiğim iletiler içinde aynı zamanda müşteri listemin de oldugu bir bilgi gayri ihtiyari gönderildi. Ardından 10 dk sonra teftiş görevini yapan görevli arayarak bu epostayı sorguladı, bende açıklamasını yaptım. Şirketi herhangi bir zarara ugratmadıgımı, ugratmayacağımı ve haksız rekabet ortamına sokmadıgımı ve sokmak için yapmadıgımı ve Bölge Müdürüm sahitliğinde sahsi eposta adresimden derhal silindiğini ve baska bir ortama aktarılmadıgını belirten savunma yazdık. Ertesi gün ise disiplin kurulu kararı gereği 25/2 den iş akti fesih yapıldı.
Bizim kurumun kendi isteği ile işten ayrılmayan ya da şirket ile uzlaşmalı ayrılmayan arkadaşlarımıza ilk önce teftiş ile görevine son verilmesi saglanıyor. Eger teftiş raporu işten cıkartmaya neden olmuyorsa 24/2 den cıkartılıp, kıdem+tazminat oduyorlar. Benim kendime gonderdiğim epostalarda ki bilgilere dikkat etmediğimi, hatalı oldugumu ve gayri ihtiyari gönderdiğimi kabul ediyorum, fakat şirketin elinde beni tazminatsız göndermek için sebepleri yokken (istifa dilekçemi ilettiğim bir ay oncesinde iş kanununca haklı sebep sunarken) tabiri caizse pusuya yatması(kotu niyetli olması) benim kıdem+ihbar tazminat davasında nasıl bir muhtemel sonuca goturur ve/veya haklı sebeplerimi koruyabilmem için nasıl bir yol izlemem gerekiyor.
İlgilenenler için şimdiden teşekkür ederim.
Saygılar.
(mesai ücreti hk da dava yoluna gideceğiz ayrıca)
Konu hakkında bilgi sahibi avukat arkadaşlardan, yönlendirilecek/izlenebilecek adımlar için yardım rica edeceğim mümkünse.
Konu şudur: Çalışmış olduğum iş yerinden (Banka iştiraki Sigorta şirketi) çalışma şartlarının ağırlaşması, mesai saatlerini günlük 20.00/21.00 civarlarında bitirmem ve yaşamış oldugumuz ahlaki boyutu aşan baskılar ve söylemler nedeni ile istifa ettim. İstifa dilekçemi ise herhangi bir "mobbing" iddasında bulunmadan(kötü gitmek istemediğim için kimseyle) sadece mesai saatlerinin fazla oluşu ve tarafıma da iş kanunu gereğince herhangi bir menfaat sağlanmadığı yüzünden kıdem+ihbar ve mesai ücretlerimi talep eder şekilde hazırladım. 4 seneyi bir kaç ay aşan süredir çalışıyorum ve satış ekibinde görevli olduğumuz için Genel Müdürlük mesai arkadaşlarımıza ödenen bu mesai ücretleri bizlere ödenmiyordu. Neyse; benim istifa edeceğimi ilk basta sözlü olarak ilettikten sonra IK müdürümüz geri kazanım için aradı ve sebep sorguladı. Kendisine yukarda yazdığım sebepleri sıraladım ve kendisi de "kim nasıl davranıyor" size diye sordu. Ben de asla birisini kotulemek istemediğim için soylemedim ve daha düşük maaş + ünvanda baska bir işi kabul ettiğimi ve benzer bir sektörde farklı bir iş tanımım olacağını, aile ilişkilerim(bekarım), iş ilişkilerim ve sosyal ilişkilerimde artık yaşadığım stres ve baskılar nedeni ile kötüye gittiğimi ilettim ve bu yüzden düşük maaş + ünvanla baska bir kuruma geçeceğimi söyledim Kendisinden de kıdem+ihbar konusunda ödeme yapmalarını rica ettim fakat nafile. Sonrasında istifa dilekçemi ilettim (ihbar süremin sonunda cıkıs yapacak sekilde de belirtildi) ve herhangi bir sorun yoktu.
Birinci yöneticime donus yaparak, istifa dilekçemde benim kotu niyetli birisi oldugumu düşündüğünü soylemiş.Sonrasında kendisini arayarak bir kez daha rica ettim ve bana "oyle bir dilekçe sana gelse ne düşünürsün. kotu niyet aramaz mısın?" dedi.Ve ardında bana: "istifa dilekçeni değiştir( xxx şirketinden ay sonu itibariyle istifa ederek ayrılıyorum) yaz hadi ve seni ihbar gününe kadar da bekletmeyelim ay sonu ayrıl"dedi. Bende istifa dilekçemi ve belirttiğim günü değiştirmeyi kabul etmedim bu yüzden de bana idari izin kullandırmak istediler benim belirttiğim cıkıs taihine kadar, kabul ettim. Ardından; dava açmak ve mahkemede fazla çalıştıgımızı kanıtlar nitelikte ki yazışmaları, destekleyici delil olarak sunmak için kendi şahsi eposta adresime gönderdim. Fakat gönderdiğim iletiler içinde aynı zamanda müşteri listemin de oldugu bir bilgi gayri ihtiyari gönderildi. Ardından 10 dk sonra teftiş görevini yapan görevli arayarak bu epostayı sorguladı, bende açıklamasını yaptım. Şirketi herhangi bir zarara ugratmadıgımı, ugratmayacağımı ve haksız rekabet ortamına sokmadıgımı ve sokmak için yapmadıgımı ve Bölge Müdürüm sahitliğinde sahsi eposta adresimden derhal silindiğini ve baska bir ortama aktarılmadıgını belirten savunma yazdık. Ertesi gün ise disiplin kurulu kararı gereği 25/2 den iş akti fesih yapıldı.
Bizim kurumun kendi isteği ile işten ayrılmayan ya da şirket ile uzlaşmalı ayrılmayan arkadaşlarımıza ilk önce teftiş ile görevine son verilmesi saglanıyor. Eger teftiş raporu işten cıkartmaya neden olmuyorsa 24/2 den cıkartılıp, kıdem+tazminat oduyorlar. Benim kendime gonderdiğim epostalarda ki bilgilere dikkat etmediğimi, hatalı oldugumu ve gayri ihtiyari gönderdiğimi kabul ediyorum, fakat şirketin elinde beni tazminatsız göndermek için sebepleri yokken (istifa dilekçemi ilettiğim bir ay oncesinde iş kanununca haklı sebep sunarken) tabiri caizse pusuya yatması(kotu niyetli olması) benim kıdem+ihbar tazminat davasında nasıl bir muhtemel sonuca goturur ve/veya haklı sebeplerimi koruyabilmem için nasıl bir yol izlemem gerekiyor.
İlgilenenler için şimdiden teşekkür ederim.
Saygılar.
(mesai ücreti hk da dava yoluna gideceğiz ayrıca)