Sayın muratcan76
Öncelikle, eşinizin eniştesinin tüm hakim savcıları tanıyabileceğini sanmıyorum. Bir ağır ceza hakimi bir aile hakimi bir de savcıyla beraber sizle konuştuğunu söylüyorsunuz, ancak bunların gerçekten hakim savcı olduğu nereden belli. Varsayalım ki bu kişiler gerçekten hakim savcı, onlardan başka hakim savcı mı yok. Davanız illa da onların önünde görülecek diye bişey yok.
Eşinizin eniştesi sizi hem hukuki hem de cebri yönden korkutmak istiyor ki -bunda da başarılı olmuş- isteklerini yerine getiresiniz. Tabi ki olayları yaşayan sizsiniz ve daha iyi analiz edebilirsiniz.
60 milyar kredi çekip eşinizin kardeşine vermişsiniz. Burda ister tehdit olsun ister olmasın kredi borçlusu olarak bunu bankaya ödemek zorundasınız. Kefil her kimse banka direkt olarak kefile de gidebilir, ancak borcu kefil ödese dahi size rücu ederek ödediği parayı sizden isteyebilir. Kısacası her iki halde de ödeme yapacaksınız, ancak bu parayı eşinizin kardeşine hibe olarak değil de borç olarak verdiyseniz, kendisinden bu meblağı isteme hakkına sahipsiniz. Elinizde yazılı bi belge olması da şart değil, şahit dinletebilirsiniz, tabi bu hemen bi şahit bulup 60 milyar borç verdiğinizi ispatlayabilirsiniz demek değil. Önemli olan şahit ve diğer delillerle borç veme olayını ispat etmektir. Aslında eşiniz şahitlik etse gayet iyi olurdu ancak bunun olacağını da sanmıyorum. Davayı kazansanız dahi işin içine bu kez icra kısmı girer ki bu kişinin mal varlığı ne durumdadır o ayrı mesele...
Boşanma konusuna gelince: açılmış bir boşanma davasından söz etmemişsiniz ancak 10 milyar manevi tazminattan söz etmişsiniz. Şayet bir boşanma davası açılmışsa, boşnmayı kabul edip etmemek sizin bileceğiniz iş, ancak istenen 10 milyarlık manevi tazminatı kabul etmeyin. Manevi tazminatı boşanmada daha az kusurlu olan eş, daha çok kusurlu olan eşten isteyebilir. Siz mahkemede evliliğin sarsılmasında kusurunuzun eşinize oranla daha az olduğunu ispatlayabilirseniz hakim manevi tazminata hükmetmez. Hatta istemeniz halinde sizin lehinize hükmedebilir.
Takılar konusunda bişey söylemek için daha fazla bilgi lazım. Çünkü eşiniz maddi tazminat istese bu para olur, takı mevzuu boşanma nedeniyle malların bölüşülmesi ile ilgilidir. Bunun için de ne zaman evlendiğinizi, aranızda herhangi bir malrejimi sözleşmesi olup olmadığı, bu takıların kime verildiği vs gibi konuları bilmek gerekli. Tabi sadece takı konusunda değil, diğer -varsa- mallar için de bu geçerli.
Dava açılmışsa veya açılırsa mutlaka bu konuya vakıf bi avukata başvurun.
Tehdit, cebir ve yaralama olayları ile ilgili olarak yapılabilecek olan şey savcılığa başvurmaktır ki siz de bunu yaptınız. Soruşturma mutlaka ilerler. Polis işini bitirince dosya savcıya gelir. Savcı ya dava açar ya da takipsizlik kararı verir. Takipsizlik kararına da itiraz etme olanağı var. Kısaca soruşturma illa ki ilerler. Sizin olaydan polisi ve savcılığı bilgilendirmeniz en azıdan size ve ailenize karşı yapılabilecekleri engellemede önemlidir. Maazallah başınıza kötü bişey gelecek olsa ilk şüpheliler onlar olur. Onlar da bunu biliyorlar. Zaten şikayet ettiğinizden beri darp olayı ile karşılaşmamışsınız.
Bence şu ana kadar ki olaylardan dava açılsa bile onların mahkum olmasına yol açacak kadar delil yok. Dava açılması için yeterli sayılsa dahi mesajı yazan belli değil. Mesajın geldiği telefon belli ancak bu tekefondan kimin bu mesajı yazdığı belli değil. Davada önemli olan ispattır. Şu an sizin yapacağınız polis ve savcılıkla irtibatı kesmemek, yeni mesaj gelirse kaydetmek, yeni olaylar yaşanırsa polisi bilgilendirmek. Eğer telefonda kayıt yapabiliyorsanız tehdit anında bunu yapın. Ancak şu an elde yeterli delil olmadığını düşünüyorum.
Kaldı ki yeterli delil olsa, tehdit ve basit yaralama suçlarıdır şu ana kadar işlenen. Her ikisinin de cezası paraya çevirme veya ertelemeye müsait.Ancak yukarda da söylediğim gibi işin içine polis ve savcılığın karışması olayların tehditten daha öteye gitmeme olasılığını yükseltir kanaatindeyim. Yukarda da söylediğim gibi olayı bizzat yaşayan sizsiniz, siz daha iyi bilirsiniz.
Ceza davası açıldığın da da avukata başvurmanızı öneririm. Şayet maddi durumuz müsait değilse, istemeniz halinde baro ücretsiz avukat yardımı sağlayacaktır.