İş kanunu 25. maddeden işten çıkarılma
Merhabalar,
Konum biraz karışık iki aşamada izah etmeye çalışacağım.
1. Ağustos 2012 yılından bu yana taşeron bir şirkette şef pozisyonunda çalışmaktaydım. Aralık ayında bir personel ile yaşan tartışma sonucu personel iş yerini terk ederek gitmiştir. Ben gitmesini söylemedim. Personel işten çıkarıldı. Şirket, benden savunmamı aldı. Savunma isteminde elemanı benim kovduğum sorulmuş, ben de kendisinin gittiğini belirttim. Savunma sonucunda kınama cezası aldım ve altında net olarak aynı durumun tekrarında iş kanunu 25 nci maddesine istinaden iş akdimin fesih edileceği belirtilmiş. İşime devam etmek için tabii ki imzaladım.
2. Şubat ayının birinci günü gece vardiyasında, elektronik alarm sistemi arıza verdi. (Bir gün öncesinden sabah 7 de alarm boş yere çalmış - arıza nedeniyle - sorumlu şirket gelerek işlem yapıp gitmiş ve tekrar geleceğini söylemiş ve sisteme dokunulmaması talimatını vermiştir.) buna istinaden sisteme hiçbir şekilde dokunulmamış, arıza sorumlu gece müdürüne tarafımdan bildirilmiştir. Gece 04.00 civarı. Konu ile ilgili tutanak hazırlanmış, gece müdürüne imzalattırılmıştır. sabah 07.00 de güvenlik müdürüne telefon ile bilgi verilmiştir. Vardiyam bitti ve evime döndüm.
öğlen 14.00 civarı elemanlar arayarak, müdür senin işten çıkarıldığını, artık iş yerine gelemem gerektiğini söylediler. bunlar münferit aramalardı. O saatten itibaren beni müdürümün veya taşeron şirket yetkilisinin aramasını bekledim arayan olmadı. Saat 18.00 civarı nihayet taşeron şirket yetkilisi tarafından ofise çağrıldım. ofise gittiğimde bana, iş yerinin artık beni istemediğini ve konu ile ilgili bir savunmamı alacaklarını beyan etti. savunmamı yazdım. savunma isteminde sisteme vakıf olmadığım ve neden gece güvenlik müdürünü arayıp bilgi vermediğim vurgulanmış. Savunmama o andaki panik ve ruh halim ile sisteme vakıf olduğumu, durumu gece müdürüne bildirdiğimi beyan ettim.Aslında sistem ile ilgili hiçbir uzman tarafından bana eğitim verilmemişti, yazmam gerekti ama dediğim gibi o andaki ruh halim ile aklıma gelmedi. yetkili kişi bana istifa edip etmeyeceğimi sordu ve ben üzerime düşeni yaptığımı ve istifa etmeyeceğimi söyledim. bana evime gidip savunma sonucunu beklememi, iş yerine gitmememi söyledi. bunu yazılı istedim vermedi.
2 gün içinde haber vereceğini söylediği halde bu uzadı. aramalarıma cevap vermedi ve yazdığım bir sms üzerine nihayet bana dönüş yaptı artık aradan 7 gün geçmişti. ofise gittiğimde savunma cevabını gösterdi. cevapta, sisteme herhangi bir sorun olmadığı ve sisteme vakıf olmadığım söylenmiş yine (iş yerine eşyalarımı almaya gittiğimde halen yetkili servis bakım yapmakta edindiğim bilgiye göre 3 gün boyunca bakım yapmışlar). savunma cevabında, 1 kısımda bahsettiğim olayı yinelemişler ve 25nci maddeye istinaden iş akdimin tazminatsız fesih edildiğini yazmışlar. ben burada yazıları kabul etmediğimi, ve belgeyi imzalamayacağımı, konuyu yetkili mercilere taşıyacağımı belirttim. yetkili kişi, imzalamazsam imzadan imtina ettiğimi yazacağını ve belgeyi adresime posta yolu ile göndereceklerini ve bunun sonucunda hiçbir şeyin değişmeyeceğini söyledi. Ofisten ayrıldım.
Akabinde bulunduğum ilin çalışma bakanlığına dilekçe verdim ve tazminatımı istediğimi belirttim. Ancak maalesef oradaki memurların tutumu bana pek ciddi gelmedi.
Aslında 25nci maddeyi okuduğumda yukarıdaki durumun madde ile ilgisi olmadığını düşünsem de bu 25nci madde epey esnek gibi görünüyor. sanırım bana yapmaya çalıştıkları ayın 1 inden 8 ine kadar olan kısmı özellikle uzatıp beni iş yerine göndermeyip devamsızlıktan işlem yapmaya çalıştıkları. elimde sadece beni 1 şubatta ofise çağırdıkları sms var.
acaba iş mahkemesine başvursam ve hakkımı arasam tazminatımı alma şansım olur mu? avukat tutmak için durumum pek de müsait değil, acaba baro bana yardımcı olur mu?
Sabırla okuduğunuz ve fikirlerinizi belirttiğiniz için teşekkür ederim.
Saygılarımla
Konum biraz karışık iki aşamada izah etmeye çalışacağım.
1. Ağustos 2012 yılından bu yana taşeron bir şirkette şef pozisyonunda çalışmaktaydım. Aralık ayında bir personel ile yaşan tartışma sonucu personel iş yerini terk ederek gitmiştir. Ben gitmesini söylemedim. Personel işten çıkarıldı. Şirket, benden savunmamı aldı. Savunma isteminde elemanı benim kovduğum sorulmuş, ben de kendisinin gittiğini belirttim. Savunma sonucunda kınama cezası aldım ve altında net olarak aynı durumun tekrarında iş kanunu 25 nci maddesine istinaden iş akdimin fesih edileceği belirtilmiş. İşime devam etmek için tabii ki imzaladım.
2. Şubat ayının birinci günü gece vardiyasında, elektronik alarm sistemi arıza verdi. (Bir gün öncesinden sabah 7 de alarm boş yere çalmış - arıza nedeniyle - sorumlu şirket gelerek işlem yapıp gitmiş ve tekrar geleceğini söylemiş ve sisteme dokunulmaması talimatını vermiştir.) buna istinaden sisteme hiçbir şekilde dokunulmamış, arıza sorumlu gece müdürüne tarafımdan bildirilmiştir. Gece 04.00 civarı. Konu ile ilgili tutanak hazırlanmış, gece müdürüne imzalattırılmıştır. sabah 07.00 de güvenlik müdürüne telefon ile bilgi verilmiştir. Vardiyam bitti ve evime döndüm.
öğlen 14.00 civarı elemanlar arayarak, müdür senin işten çıkarıldığını, artık iş yerine gelemem gerektiğini söylediler. bunlar münferit aramalardı. O saatten itibaren beni müdürümün veya taşeron şirket yetkilisinin aramasını bekledim arayan olmadı. Saat 18.00 civarı nihayet taşeron şirket yetkilisi tarafından ofise çağrıldım. ofise gittiğimde bana, iş yerinin artık beni istemediğini ve konu ile ilgili bir savunmamı alacaklarını beyan etti. savunmamı yazdım. savunma isteminde sisteme vakıf olmadığım ve neden gece güvenlik müdürünü arayıp bilgi vermediğim vurgulanmış. Savunmama o andaki panik ve ruh halim ile sisteme vakıf olduğumu, durumu gece müdürüne bildirdiğimi beyan ettim.Aslında sistem ile ilgili hiçbir uzman tarafından bana eğitim verilmemişti, yazmam gerekti ama dediğim gibi o andaki ruh halim ile aklıma gelmedi. yetkili kişi bana istifa edip etmeyeceğimi sordu ve ben üzerime düşeni yaptığımı ve istifa etmeyeceğimi söyledim. bana evime gidip savunma sonucunu beklememi, iş yerine gitmememi söyledi. bunu yazılı istedim vermedi.
2 gün içinde haber vereceğini söylediği halde bu uzadı. aramalarıma cevap vermedi ve yazdığım bir sms üzerine nihayet bana dönüş yaptı artık aradan 7 gün geçmişti. ofise gittiğimde savunma cevabını gösterdi. cevapta, sisteme herhangi bir sorun olmadığı ve sisteme vakıf olmadığım söylenmiş yine (iş yerine eşyalarımı almaya gittiğimde halen yetkili servis bakım yapmakta edindiğim bilgiye göre 3 gün boyunca bakım yapmışlar). savunma cevabında, 1 kısımda bahsettiğim olayı yinelemişler ve 25nci maddeye istinaden iş akdimin tazminatsız fesih edildiğini yazmışlar. ben burada yazıları kabul etmediğimi, ve belgeyi imzalamayacağımı, konuyu yetkili mercilere taşıyacağımı belirttim. yetkili kişi, imzalamazsam imzadan imtina ettiğimi yazacağını ve belgeyi adresime posta yolu ile göndereceklerini ve bunun sonucunda hiçbir şeyin değişmeyeceğini söyledi. Ofisten ayrıldım.
Akabinde bulunduğum ilin çalışma bakanlığına dilekçe verdim ve tazminatımı istediğimi belirttim. Ancak maalesef oradaki memurların tutumu bana pek ciddi gelmedi.
Aslında 25nci maddeyi okuduğumda yukarıdaki durumun madde ile ilgisi olmadığını düşünsem de bu 25nci madde epey esnek gibi görünüyor. sanırım bana yapmaya çalıştıkları ayın 1 inden 8 ine kadar olan kısmı özellikle uzatıp beni iş yerine göndermeyip devamsızlıktan işlem yapmaya çalıştıkları. elimde sadece beni 1 şubatta ofise çağırdıkları sms var.
acaba iş mahkemesine başvursam ve hakkımı arasam tazminatımı alma şansım olur mu? avukat tutmak için durumum pek de müsait değil, acaba baro bana yardımcı olur mu?
Sabırla okuduğunuz ve fikirlerinizi belirttiğiniz için teşekkür ederim.
Saygılarımla