Görev değişikliği ve ilave haklar
Merhaba,
Altıbuçuk yıl boyunca bir ilaç firmasında “tıbbi tanıtım temsilcisi” olarak çalıştım ve 2013 Temmuz ayı başında, İş Kanunu’nun 25/2 maddesine dayandırılarak tazminatsız olarak işten çıkartıldım. İşe iade davası açtım ve bu dava halen devam etmektedir. Bu davayı kazanırsam kıdem tazminatımı almak için de dava açacağım.
Bu davaların dışında, aşağıda size aktaracağım durum için de herhangi bir hakkımın doğup doğmayacağını danışmak istiyorum:
-2011 yılı Nisan ayında, çalıştığım grubun bölge müdürü işten çıkartıldı.
-Bölge müdürünü işten çıkartmak için Ankara’ya gelen Grup Tanıtım Müdürü, aynı gün, tüm ekibin de hazır bulunduğu bölge toplantısında bu tarihten itibaren “bölge müdürü görev, yetki ve sorumluluklarının” bende olduğunu açıkça deklare etti.
-Bu tarihten itibaren, altı ay boyunca, bir bölge müdürünün yerine getirmesi gereken tüm idari işleri, onüç kişiden oluşan ekibin işleyişini, satış performansını ve merkezle bölge arasındaki tüm iletişimi ben yönettim.
-Bu süreç boyunca, aynı zamanda “tıbbi tanıtım temsilciliği” pozisyonumun gerektirdiği tüm görevleri ve benden beklenen satış performansını da eksiksiz olarak yerine getirdim. Hatta, performans notumu önceki dönemlere oranla daha da yükselttim.
-Bu altı ay sonunda, dışarıdan bir bölge müdürü atandı. Yeni atanan bu bölge müdürü de altı ay sonra işten çıkartıldı.
-Bölge müdürünün işten çıkartıldığı gün, tüm ekibin de hazır bulunduğu bölge toplantısında hem Grup Tanıtım Müdürü, hem de Grup Pazarlama Müdürü, bu tarihten itibaren bölge müdürü görev, yetki ve sorumluluklarının yine bende olduğunu açıkça deklare ettiler.
-Bu gelişmeyi takip eden iki ay boyunca, bir bölge müdürünün yerine getirmesi gereken tüm idari işleri ve ekibin işleyişini, satış performansını, merkezle bölge arasındaki tüm iletişimi ben yönettim.
-Tarafıma yapılan bu görev ve yetkilendirmelere ilişkin yazılı bir belge sözkonusu olmadı. Bu durumun, şirketteki kariyer hedeflerim açısından çok önemli bir fırsat olduğu, yöneticilerim tarafından sürekli olarak belirtilerek bölge müdürlüğü görüşmelerine dahil edileceğim sürekli olarak vaat edildi.
-Bahsettiğim sekiz aylık süreçte bana yöneticilerimden gelen e-postalarda, “bölge müdürleri” arasında benim de adım defalarca yer almıştır. Bölge müdürlüğü yaptığımı “açıkça” kanıtlayan onlarca e-posta elimde mevcuttur. Aynı dönemde birlikte çalıştığım tüm ekip arkadaşlarımın, birçok doktor ve eczacının tanıklıkları lehimdedir.
-Bölge müdürlüğü yaptığım sekiz ay boyunca “özlük haklarımda” en küçük bir değişiklik bile olmamıştır. Bir yandan “tıbbi tanıtım temsilciliği” görevimi yerine getirirken diğer taraftan da “bölge müdürü” olarak ekibin performansını artırmak ve işlerin aksamaması için var gücümle çalıştım. Bölge müdürünün maruz kalması beklenen tüm satış baskısına ve işleri yetiştirme stresine fazlasıyla maruz kaldım. O dönemde, bu sebeple “anksiyete bozukluğu” yaşadım ve bu konudaki hastane ve doktor başvurularım da kanıtlarım arasındadır. Hatta, üç psikiyatrist doktorum da bu sürece tanıklık etmişlerdir.
-Sonuç olarak; bu sekiz aylık sürece ilişkin olarak, sekiz aylık bölge müdürü maaşını şirketten yasal olarak talep edebilir miyim? Bu konuda bir hak doğar mı?
İlginiz ve yorumunuz için şimdiden çok teşekkür ederim.
Altıbuçuk yıl boyunca bir ilaç firmasında “tıbbi tanıtım temsilcisi” olarak çalıştım ve 2013 Temmuz ayı başında, İş Kanunu’nun 25/2 maddesine dayandırılarak tazminatsız olarak işten çıkartıldım. İşe iade davası açtım ve bu dava halen devam etmektedir. Bu davayı kazanırsam kıdem tazminatımı almak için de dava açacağım.
Bu davaların dışında, aşağıda size aktaracağım durum için de herhangi bir hakkımın doğup doğmayacağını danışmak istiyorum:
-2011 yılı Nisan ayında, çalıştığım grubun bölge müdürü işten çıkartıldı.
-Bölge müdürünü işten çıkartmak için Ankara’ya gelen Grup Tanıtım Müdürü, aynı gün, tüm ekibin de hazır bulunduğu bölge toplantısında bu tarihten itibaren “bölge müdürü görev, yetki ve sorumluluklarının” bende olduğunu açıkça deklare etti.
-Bu tarihten itibaren, altı ay boyunca, bir bölge müdürünün yerine getirmesi gereken tüm idari işleri, onüç kişiden oluşan ekibin işleyişini, satış performansını ve merkezle bölge arasındaki tüm iletişimi ben yönettim.
-Bu süreç boyunca, aynı zamanda “tıbbi tanıtım temsilciliği” pozisyonumun gerektirdiği tüm görevleri ve benden beklenen satış performansını da eksiksiz olarak yerine getirdim. Hatta, performans notumu önceki dönemlere oranla daha da yükselttim.
-Bu altı ay sonunda, dışarıdan bir bölge müdürü atandı. Yeni atanan bu bölge müdürü de altı ay sonra işten çıkartıldı.
-Bölge müdürünün işten çıkartıldığı gün, tüm ekibin de hazır bulunduğu bölge toplantısında hem Grup Tanıtım Müdürü, hem de Grup Pazarlama Müdürü, bu tarihten itibaren bölge müdürü görev, yetki ve sorumluluklarının yine bende olduğunu açıkça deklare ettiler.
-Bu gelişmeyi takip eden iki ay boyunca, bir bölge müdürünün yerine getirmesi gereken tüm idari işleri ve ekibin işleyişini, satış performansını, merkezle bölge arasındaki tüm iletişimi ben yönettim.
-Tarafıma yapılan bu görev ve yetkilendirmelere ilişkin yazılı bir belge sözkonusu olmadı. Bu durumun, şirketteki kariyer hedeflerim açısından çok önemli bir fırsat olduğu, yöneticilerim tarafından sürekli olarak belirtilerek bölge müdürlüğü görüşmelerine dahil edileceğim sürekli olarak vaat edildi.
-Bahsettiğim sekiz aylık süreçte bana yöneticilerimden gelen e-postalarda, “bölge müdürleri” arasında benim de adım defalarca yer almıştır. Bölge müdürlüğü yaptığımı “açıkça” kanıtlayan onlarca e-posta elimde mevcuttur. Aynı dönemde birlikte çalıştığım tüm ekip arkadaşlarımın, birçok doktor ve eczacının tanıklıkları lehimdedir.
-Bölge müdürlüğü yaptığım sekiz ay boyunca “özlük haklarımda” en küçük bir değişiklik bile olmamıştır. Bir yandan “tıbbi tanıtım temsilciliği” görevimi yerine getirirken diğer taraftan da “bölge müdürü” olarak ekibin performansını artırmak ve işlerin aksamaması için var gücümle çalıştım. Bölge müdürünün maruz kalması beklenen tüm satış baskısına ve işleri yetiştirme stresine fazlasıyla maruz kaldım. O dönemde, bu sebeple “anksiyete bozukluğu” yaşadım ve bu konudaki hastane ve doktor başvurularım da kanıtlarım arasındadır. Hatta, üç psikiyatrist doktorum da bu sürece tanıklık etmişlerdir.
-Sonuç olarak; bu sekiz aylık sürece ilişkin olarak, sekiz aylık bölge müdürü maaşını şirketten yasal olarak talep edebilir miyim? Bu konuda bir hak doğar mı?
İlginiz ve yorumunuz için şimdiden çok teşekkür ederim.