Bir çok dinamiğin olduğu bu davada nasıl bir yol izlemeliyim?
Yargılanacağım suç:Kullanmak İçin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Almak, Kabul Etmek veya Bulundurmak
Mahkeme: Sulh Ceza Mahkemesi
Yargılanma sıfatı:Sanık
Avukat ve(ve ya) avukat adayı arkadaşlarımızın kesin bilgilerinden ve ya fikirlerinden yararlanmak istiyorum.
Dört ay önce askerliğimi yaptığım sırada çok iyi anlaştığım iki tane uzun dönem er beni yanlarına çağırdı.Ben spor yapmak için gittiğim alandan onların yanına gittim.Sıradan muhabbetimizi yaparken bana,
X: Abi esrar var içer misin? dediler. Ben de arkadaşlara yapmayın,saçmalamayın,yakalanırız,ben hayatımda içmedim,içmem tarzı cümlelerle reddettim. Ve eğer onlar da içecekseniz bile burada içmeyin dedim.
Sonrasında biz yine konuşurken arkadaşlardan biri esrarı bir anda yaktı ve içmeye başladı.Ben biraz hayıflandım bunlara ve yakalanırlarsa neler olacağından bahsettim. Sonrasında o bölgede olan askerler kokuyu
aldı ve ne yapıyorsunuz orada diyerek yanımdaki çocuğa,-Elindekileri getir ,dedi.Çocuk şaşkınlıkla elindekileri olduğu gibi onlara teslim etti.(Bir 500ml 'lik su şişesi ve 10 tl lik hint keneviri).Daha sonrasında bizim
ifademiz alınmak üzere komutanın peşine taktılar ve bizim ifademizi aldılar.Yolda giderken çocuklara ifadeyi bana bırakın dedim ve kesinlikle inkar etmeyin dedim.
Şimdi hikayenin enteresan kısmına başlıyorum. Askerliği yapanlar bilirler; askerlikte yapılan bir çok suç mahkemeye taşınmaz .Bunun yerine komutanların verdiği idari(fazla nöbet,ekstra mıntıka,çarşı cezası vb..)
cezalar işleme koyulur.Bu işin amiyane tabirle raconu budur.Bu askeri mahkemelerinin verdiği ağır kararların yol açtığı bir durumdur.Ben de önceden affedilmiş ve mahkemeye taşınmamış olaylardan aldığım cesaret
ve koruma içgüdüsü ile verdiğim ifadede ben de içtim dedim.Bunu yapmaktaki amacım benim kısa dönem asker olmam ve nispeten daha fazla değer verildiğimiz için(yine askeriye içinde olanlar bilirler)
beni mahkemeye vermeyeceklerini düşünmemden kaynaklanıyor.Bu şekilde onları koruyacağımı düşünüp bir abilik ve askerliğin verdiği duygularla böyle bir saflık yaptım.
Ama işler planladığı gibi gitmedi ve mahkemeye verildik. Üçümüz de suçu kabul ettiğimiz için herhangi bir kan testi ve ya idrar testi gibi bir tıbbi teste tabii tutulmadık.Ben de burdan yola çıkarak tek hukuki dayanağın ve kanıtın bizim verdiğimiz ifadeler olduğunu düşünüyorum.Bunun üzerine çocuklarla konuştuğumda her şeyin olduğu gibi anlatmalarını ve ifadelerini değiştirmelerini söyledim.Onlar da kabul etti. Ama bu konuyu görüştüğüm bir avukat bu ifadeyi vermek yerine direk içtim ve ilk defa içtim desen daha az ceza alırsın dedi.Kendisi beni tanıdığı için bana inandı ama hakimin buna inanmayacağını ve indirimsiz ceza alabileceğimi söyledi.Yani beni öyle bir ikna etti ki ben de bu yönde düşünmeye başladım.Ve hakkımı aramanın daha uzun ve sıkıntılı bir yol olduğunu gördüm.Alacağım ceza ile ilgili sıkıntım ise devlet memuriyetinde atamalarda sıkıntı yaşamamdan korkmak.Yani adli sicil arşiv kaydımın olması.Yani şu anda sıkıntıdan sahte adli sicil yapan birilerini bile arayabilirim o kadar bunalmış durumdayım.Kimseye anlatabileceğim de bir durum değil.
Şimdi soruyorum; İfademi değiştirmem sizce nasıl karşılanır?
İfademi değiştirmeme rağmen mahkemenin bana inanmayıp alehte karar vermesi halinde temyiz hakkım saklı mı dır?
Temyize gitmek için herhangi bir avukattan yardım almalı mıyım? Yoksa kendim hallede bileceğim bir iş mi?
Temyiz'in kabul görmesi ve davanın ilgili yüksek mahkemeye gitmesi halinde,temyiz süresince almış olduğum ceza adli sicil arşiv kaydıma işler mi? Yoksa yargıtaydan sonra mı işlenir?(En önemli sorum bu)
Mahkeme: Sulh Ceza Mahkemesi
Yargılanma sıfatı:Sanık
Avukat ve(ve ya) avukat adayı arkadaşlarımızın kesin bilgilerinden ve ya fikirlerinden yararlanmak istiyorum.
Dört ay önce askerliğimi yaptığım sırada çok iyi anlaştığım iki tane uzun dönem er beni yanlarına çağırdı.Ben spor yapmak için gittiğim alandan onların yanına gittim.Sıradan muhabbetimizi yaparken bana,
X: Abi esrar var içer misin? dediler. Ben de arkadaşlara yapmayın,saçmalamayın,yakalanırız,ben hayatımda içmedim,içmem tarzı cümlelerle reddettim. Ve eğer onlar da içecekseniz bile burada içmeyin dedim.
Sonrasında biz yine konuşurken arkadaşlardan biri esrarı bir anda yaktı ve içmeye başladı.Ben biraz hayıflandım bunlara ve yakalanırlarsa neler olacağından bahsettim. Sonrasında o bölgede olan askerler kokuyu
aldı ve ne yapıyorsunuz orada diyerek yanımdaki çocuğa,-Elindekileri getir ,dedi.Çocuk şaşkınlıkla elindekileri olduğu gibi onlara teslim etti.(Bir 500ml 'lik su şişesi ve 10 tl lik hint keneviri).Daha sonrasında bizim
ifademiz alınmak üzere komutanın peşine taktılar ve bizim ifademizi aldılar.Yolda giderken çocuklara ifadeyi bana bırakın dedim ve kesinlikle inkar etmeyin dedim.
Şimdi hikayenin enteresan kısmına başlıyorum. Askerliği yapanlar bilirler; askerlikte yapılan bir çok suç mahkemeye taşınmaz .Bunun yerine komutanların verdiği idari(fazla nöbet,ekstra mıntıka,çarşı cezası vb..)
cezalar işleme koyulur.Bu işin amiyane tabirle raconu budur.Bu askeri mahkemelerinin verdiği ağır kararların yol açtığı bir durumdur.Ben de önceden affedilmiş ve mahkemeye taşınmamış olaylardan aldığım cesaret
ve koruma içgüdüsü ile verdiğim ifadede ben de içtim dedim.Bunu yapmaktaki amacım benim kısa dönem asker olmam ve nispeten daha fazla değer verildiğimiz için(yine askeriye içinde olanlar bilirler)
beni mahkemeye vermeyeceklerini düşünmemden kaynaklanıyor.Bu şekilde onları koruyacağımı düşünüp bir abilik ve askerliğin verdiği duygularla böyle bir saflık yaptım.
Ama işler planladığı gibi gitmedi ve mahkemeye verildik. Üçümüz de suçu kabul ettiğimiz için herhangi bir kan testi ve ya idrar testi gibi bir tıbbi teste tabii tutulmadık.Ben de burdan yola çıkarak tek hukuki dayanağın ve kanıtın bizim verdiğimiz ifadeler olduğunu düşünüyorum.Bunun üzerine çocuklarla konuştuğumda her şeyin olduğu gibi anlatmalarını ve ifadelerini değiştirmelerini söyledim.Onlar da kabul etti. Ama bu konuyu görüştüğüm bir avukat bu ifadeyi vermek yerine direk içtim ve ilk defa içtim desen daha az ceza alırsın dedi.Kendisi beni tanıdığı için bana inandı ama hakimin buna inanmayacağını ve indirimsiz ceza alabileceğimi söyledi.Yani beni öyle bir ikna etti ki ben de bu yönde düşünmeye başladım.Ve hakkımı aramanın daha uzun ve sıkıntılı bir yol olduğunu gördüm.Alacağım ceza ile ilgili sıkıntım ise devlet memuriyetinde atamalarda sıkıntı yaşamamdan korkmak.Yani adli sicil arşiv kaydımın olması.Yani şu anda sıkıntıdan sahte adli sicil yapan birilerini bile arayabilirim o kadar bunalmış durumdayım.Kimseye anlatabileceğim de bir durum değil.
Şimdi soruyorum; İfademi değiştirmem sizce nasıl karşılanır?
İfademi değiştirmeme rağmen mahkemenin bana inanmayıp alehte karar vermesi halinde temyiz hakkım saklı mı dır?
Temyize gitmek için herhangi bir avukattan yardım almalı mıyım? Yoksa kendim hallede bileceğim bir iş mi?
Temyiz'in kabul görmesi ve davanın ilgili yüksek mahkemeye gitmesi halinde,temyiz süresince almış olduğum ceza adli sicil arşiv kaydıma işler mi? Yoksa yargıtaydan sonra mı işlenir?(En önemli sorum bu)