Banka Kredili Mevduat Hesabı borcu 300 tl = 175.000 tl'lık eve haciz konulmasına neden olabilir mi?
Merhaba,
Aslında herhangi bir danışmanlık talebim yok, sadece bilgilendirme maksatlı olarak yazıyorum.
2007 yılında bir bankadaki maaş hesabımın "Kredili Mevduat Hesabı"na 500 TL'lik borç yaptım. Bazı maddi problemlerimden dolayı bu parayı maalesef ödeyemedim ve ödemek Mayıs 2010 ayına kısmet oldu. Bankaya gittim ve bankadaki görevli personele kendileriyle ilgili ne kadar alacakları varsa hepsini tespit etmelerini, çünkü tüm borcu kapatacağımı bildirdim. Şu an için net bir miktar hatırlayamasam da 700 küsur TL borç ödedim. Gişede bana yardımcı olan personele tekrar sordum : "Size borcum kaldı mı?" Cevap "Hayır" şeklindeydi. Hiç borcumun kalmadığını öğrenen ben rahatlık içinde banka şubesini terk ettim.
23 KASIM 2013 tarihinde posta kutumda bir posta gönderisi bilgi kağıdı ile karşılaştım. Muhtarlığa gittim ve adıma gelmiş evrakı teslim aldım. Açtığımda ise "İcra ve İflas Kanununun 102 nci maddesi uyarınca tapusu üzerime kayıtlı taşınmazın (3+1 daire) haczi ile ilgili olarak 06 MAYIS 2013 tarihli bir "Davet Kağıdı" aldım. Davet Kağıdının alacaklı hanesinde bahse konu bankanın vekilleri, borçlu hanesinde ise ismim vardı. Evrakın şahsıma tebliği tarihinden itibaren ilgili kanunun ilgili maddesi gereğince (madde okunmuyor, delgeç oraya isabet etmiş) 3 (üç) gün içerisinde haciz tutanağının tetkik, ve bir diyeceğim varsa bildirmem için icra dairesine 7 (yedi) gün içinde başvurmam gerektiği bana böylece tebliğ edilmiş oldu. Tebliğ edilmesine edildi ama bankaya olan borcumu ödediğimi ben gayet iyi hatırlıyorum. Davet kağıdının alacaklı vekillerinin sadece isim ve soyisimleri mevcut olduğundan kendilerini aramam için internete girmem gerekti. Telefon numaraları unutulmuş olabilirdi.
Telefon numaralarını internet üzerinden bulmamı takiben en başta bulunan vekil ismin numarasını aradım ve bu durumu karşıma ilk çıkan kişiye özetle arz ettim. Beni kısa bir süre beklettikten sonra borcum olduğunu söylediler. Ben borcumu ödediğimi söyleyince bu borcun bankaya olan borç değil avukata olan vekalet borcu olduğunu öğrendim. (Bankaya borcum 500 TL, faiziyle 3 yıl gecikmeli 700 küsur TL) Ne varki evrakta bankanın alacaklı olduğu görünüyordu.
Bu aşamaya gelinceye kadar sadece ama sadece kendimi sorguladım. "Acaba ben bir hata mı yaptım?" diye. Ve inanılması zor gelebilir belki ama ben yine bu aşamaya gelinceye kadar karşı tarafın lehine mantık yürüttüm. Kısacası mevcut olan bir teknik hata varsa bunu kendimde aradım. Ayrıca borcuma da sadık davranmamıştım. Ödemeliydim. Bankada bana hizmet veren memur arkadaş elbette ki vekalet ücretinin miktarını bilemez ama bir şekilde hesabın durumu ortadaydı. İcralıktı. Uyarmadı. Ben de uyanmadım.
Telefondaki kişi vekalet ücretinin 300 TL (Üçyüz) olduğunu bildirdi. Özetle taşınmazımın haczedileceği ile ilgili olarak bana gelen Davet Kağıdının benden istediği miktar 300 TL'ydi. (Bu miktar ya da benzeri bir miktar davet kağıdında bulunmamaktadır. Normaldir, icra gerçekleşecek çünkü.) Telefonda konuştuğum kişiye bu durumun teknik olarak mümkün olup olmadığını sorduğumda, mümkün olduğunu ve usulen bu kağıdı gönderdiklerini söyledi. (Anlayacağınız usulen ev elden gidiyor!)
Sonuç olarak;
Bu her neresinden bakarsam bakayım benim aklıma ve mantığıma sığmadı. Olayın hukuki ve/veya bürokratik kısmı bir kenara başlıktaki matematiksel formül bir şekilde ispatlanmış oldu. Vekalet ücreti elbette ama bu ücretin bedeli olarak evimin haczedilmesi olayı oldukca enteresan. Aklıma aklımın erdiği her türlü dolandırıcılık hikayesi geldi. Daha öncesinden de hiçbir şekilde bu ya da buna benzer bir durumla da karşılaşmadım. Bu olay herkesin başına bir şekilde gelebilir, zira imkansız bir durum değil. Bu bakımdan herkesin borçlanma, borcu kapatma, sözleşme ve sair her ne durum varsa en ince detayına kadar ve dahi size yardımcı olan memuru terletecek kadar hassasiyetle kendi durumunu takip etmesidir. Başınıza bir şekilde gelip te boş bulunursanız her an herşey mümkün. 300 TL için ev bile elden çıkabilir.
Saygılar.
Aslında herhangi bir danışmanlık talebim yok, sadece bilgilendirme maksatlı olarak yazıyorum.
2007 yılında bir bankadaki maaş hesabımın "Kredili Mevduat Hesabı"na 500 TL'lik borç yaptım. Bazı maddi problemlerimden dolayı bu parayı maalesef ödeyemedim ve ödemek Mayıs 2010 ayına kısmet oldu. Bankaya gittim ve bankadaki görevli personele kendileriyle ilgili ne kadar alacakları varsa hepsini tespit etmelerini, çünkü tüm borcu kapatacağımı bildirdim. Şu an için net bir miktar hatırlayamasam da 700 küsur TL borç ödedim. Gişede bana yardımcı olan personele tekrar sordum : "Size borcum kaldı mı?" Cevap "Hayır" şeklindeydi. Hiç borcumun kalmadığını öğrenen ben rahatlık içinde banka şubesini terk ettim.
23 KASIM 2013 tarihinde posta kutumda bir posta gönderisi bilgi kağıdı ile karşılaştım. Muhtarlığa gittim ve adıma gelmiş evrakı teslim aldım. Açtığımda ise "İcra ve İflas Kanununun 102 nci maddesi uyarınca tapusu üzerime kayıtlı taşınmazın (3+1 daire) haczi ile ilgili olarak 06 MAYIS 2013 tarihli bir "Davet Kağıdı" aldım. Davet Kağıdının alacaklı hanesinde bahse konu bankanın vekilleri, borçlu hanesinde ise ismim vardı. Evrakın şahsıma tebliği tarihinden itibaren ilgili kanunun ilgili maddesi gereğince (madde okunmuyor, delgeç oraya isabet etmiş) 3 (üç) gün içerisinde haciz tutanağının tetkik, ve bir diyeceğim varsa bildirmem için icra dairesine 7 (yedi) gün içinde başvurmam gerektiği bana böylece tebliğ edilmiş oldu. Tebliğ edilmesine edildi ama bankaya olan borcumu ödediğimi ben gayet iyi hatırlıyorum. Davet kağıdının alacaklı vekillerinin sadece isim ve soyisimleri mevcut olduğundan kendilerini aramam için internete girmem gerekti. Telefon numaraları unutulmuş olabilirdi.
Telefon numaralarını internet üzerinden bulmamı takiben en başta bulunan vekil ismin numarasını aradım ve bu durumu karşıma ilk çıkan kişiye özetle arz ettim. Beni kısa bir süre beklettikten sonra borcum olduğunu söylediler. Ben borcumu ödediğimi söyleyince bu borcun bankaya olan borç değil avukata olan vekalet borcu olduğunu öğrendim. (Bankaya borcum 500 TL, faiziyle 3 yıl gecikmeli 700 küsur TL) Ne varki evrakta bankanın alacaklı olduğu görünüyordu.
Bu aşamaya gelinceye kadar sadece ama sadece kendimi sorguladım. "Acaba ben bir hata mı yaptım?" diye. Ve inanılması zor gelebilir belki ama ben yine bu aşamaya gelinceye kadar karşı tarafın lehine mantık yürüttüm. Kısacası mevcut olan bir teknik hata varsa bunu kendimde aradım. Ayrıca borcuma da sadık davranmamıştım. Ödemeliydim. Bankada bana hizmet veren memur arkadaş elbette ki vekalet ücretinin miktarını bilemez ama bir şekilde hesabın durumu ortadaydı. İcralıktı. Uyarmadı. Ben de uyanmadım.
Telefondaki kişi vekalet ücretinin 300 TL (Üçyüz) olduğunu bildirdi. Özetle taşınmazımın haczedileceği ile ilgili olarak bana gelen Davet Kağıdının benden istediği miktar 300 TL'ydi. (Bu miktar ya da benzeri bir miktar davet kağıdında bulunmamaktadır. Normaldir, icra gerçekleşecek çünkü.) Telefonda konuştuğum kişiye bu durumun teknik olarak mümkün olup olmadığını sorduğumda, mümkün olduğunu ve usulen bu kağıdı gönderdiklerini söyledi. (Anlayacağınız usulen ev elden gidiyor!)
Sonuç olarak;
Bu her neresinden bakarsam bakayım benim aklıma ve mantığıma sığmadı. Olayın hukuki ve/veya bürokratik kısmı bir kenara başlıktaki matematiksel formül bir şekilde ispatlanmış oldu. Vekalet ücreti elbette ama bu ücretin bedeli olarak evimin haczedilmesi olayı oldukca enteresan. Aklıma aklımın erdiği her türlü dolandırıcılık hikayesi geldi. Daha öncesinden de hiçbir şekilde bu ya da buna benzer bir durumla da karşılaşmadım. Bu olay herkesin başına bir şekilde gelebilir, zira imkansız bir durum değil. Bu bakımdan herkesin borçlanma, borcu kapatma, sözleşme ve sair her ne durum varsa en ince detayına kadar ve dahi size yardımcı olan memuru terletecek kadar hassasiyetle kendi durumunu takip etmesidir. Başınıza bir şekilde gelip te boş bulunursanız her an herşey mümkün. 300 TL için ev bile elden çıkabilir.
Saygılar.