Bir telekomünikasyon kurumuna olan borcumun icra işlemleri hakkında
Merhabalar,
2010 yılından turkcell e 1600 TL ana para borcum var. Bu borç bir avukatlık bürosuna devir edildi. Benimle de iletişim kurdular. Bir ara 300 tl ödeme yaptım fakat sonra maddi sıkıntılardan ödeme yapamadım. Genelde de şu senaryo gerçekleşti:
Arayan bayan (maaş-prim usulü çalışan, lise mezunu bayan çağrı merkezi personeli) durumun icrada olduğunu borcun tamamını ödemezsem yarın eve geleceklerini falan söyledi. Ben de gayet sakin bir dille zaten bu borcu ödemek istediğimi uygun bir ödeme senaryosu oluşturmamız durumunda ödeme yapacağımı söyledim. O da "hayır efendim hepsini yatırın" dedi. Ben de kendisine cebimde 200 TL var sizin için uygunsa yatırayım bu tutarı sonrasını taksitlendirin dedin. Ama her seferinde resmen bana parayı yatırtmadılar. Adamlar "ya hep ya hiç" sloganını ilke edinmişler.
He arada keyif kaçırmaktan da geri durmuyorlar o ayrı.
Bugün (cuma) 17:00 sularında tekrar aramışlar. Görünce geri aradım hukuk bürosunu. Görüştüğümüz kadın benim dosya için eve hacize çıkıldığını belirtti. Ben yine aynı şeyleri nazik bir dille söyledim ama çağrı merkezi personeli terbiyesiz hanım efendi ile bu konuşmada bir sonuca ulaşamadık.
Haftasonuna geldiği için e-devlet şifresi alamadım. Dosya bilgilerini alıp durumlarına bakacaktım. Yine nazik bir üslüpla arayıp elimdeki paranın miktarını söyledim. Bunu yatırayım falan diye. Ama kendini mafya tahsilatçısı zanneden bu t.......(Yönetim tarafından silindi.) lise mezunu çağrı merkezi personeli hanım efendiyle yine anlaşamadık.
E haliyle insanın aklını kurcalıyor. Bu borç için şu an saat 18:00, bu saatten sonra haciz işlemi yapılabilir mi? Haftasonu yapılabilir mi? Hanım efendinin (hani şu t.......... olan) söylediklerinin gerçekliğini nasıl anlayabilirim? Veya her zamanki gibi hikaye midir?
Derdim borcu süründürmek falan değil, bu borç benim borcum ve sonuna kadar da hakları. Ama her işin bir üslubu olduğu gibi bunda da olmalı.
2010 yılından turkcell e 1600 TL ana para borcum var. Bu borç bir avukatlık bürosuna devir edildi. Benimle de iletişim kurdular. Bir ara 300 tl ödeme yaptım fakat sonra maddi sıkıntılardan ödeme yapamadım. Genelde de şu senaryo gerçekleşti:
Arayan bayan (maaş-prim usulü çalışan, lise mezunu bayan çağrı merkezi personeli) durumun icrada olduğunu borcun tamamını ödemezsem yarın eve geleceklerini falan söyledi. Ben de gayet sakin bir dille zaten bu borcu ödemek istediğimi uygun bir ödeme senaryosu oluşturmamız durumunda ödeme yapacağımı söyledim. O da "hayır efendim hepsini yatırın" dedi. Ben de kendisine cebimde 200 TL var sizin için uygunsa yatırayım bu tutarı sonrasını taksitlendirin dedin. Ama her seferinde resmen bana parayı yatırtmadılar. Adamlar "ya hep ya hiç" sloganını ilke edinmişler.
He arada keyif kaçırmaktan da geri durmuyorlar o ayrı.
Bugün (cuma) 17:00 sularında tekrar aramışlar. Görünce geri aradım hukuk bürosunu. Görüştüğümüz kadın benim dosya için eve hacize çıkıldığını belirtti. Ben yine aynı şeyleri nazik bir dille söyledim ama çağrı merkezi personeli terbiyesiz hanım efendi ile bu konuşmada bir sonuca ulaşamadık.
Haftasonuna geldiği için e-devlet şifresi alamadım. Dosya bilgilerini alıp durumlarına bakacaktım. Yine nazik bir üslüpla arayıp elimdeki paranın miktarını söyledim. Bunu yatırayım falan diye. Ama kendini mafya tahsilatçısı zanneden bu t.......(Yönetim tarafından silindi.) lise mezunu çağrı merkezi personeli hanım efendiyle yine anlaşamadık.
E haliyle insanın aklını kurcalıyor. Bu borç için şu an saat 18:00, bu saatten sonra haciz işlemi yapılabilir mi? Haftasonu yapılabilir mi? Hanım efendinin (hani şu t.......... olan) söylediklerinin gerçekliğini nasıl anlayabilirim? Veya her zamanki gibi hikaye midir?
Derdim borcu süründürmek falan değil, bu borç benim borcum ve sonuna kadar da hakları. Ama her işin bir üslubu olduğu gibi bunda da olmalı.