Emniyet ve MİT'ten fişlenme ve sınavda haksız olarak elenme nedeniyle açılan Danıştay temyiz davası.
Merhabalar herkese.
Siteye yeni üye oldum.
2009 senesinde başıma gelen bir büyük problem nedeniyle hukuksal süreçlere dair ister istemez araştırma yapmak durumunda kaldım.
Kısaca durumu özetlemeye çalışacağım.Yardımlarınızı esirgemez iseniz çok memnun olurum.
Emniyet teşkilatında görev yapmış bir memurun oğluyum.
Ağabeyimde şuan polis memuru olarak görev yapmakta.
Çocuk yaştan itibaren bu mesleğe gönül vererek girmek yolunca yaklaşık 29 senedir mücadele evermekteyim.
Ortaokul bitimi sonrası başlamak üzere emniyetin ilgili alımlarına başvurmak kaydıyla bu süreç başladı.
Her defasında teşkilata alınmadım farklı gerekçelerle.
1999 yılında ortanca ağabeyimde başvuru yaptı ve babamın teşkilattan üst düzey müdür ,amir arkadaşlarından ricada bulundu.
En üst basamaklardan bu müdür ve amirlere kesin bir emir geldi sözlü olarak ; bu şahıs sınavı kazanıp polis okuluna girse dahi son günü okuldan disiplin cezası bahanesiyle atılacak.
Sınavı kazandırmadan elediler.
Bu endişeyle yıllarca yaşayıp benzer sorunları gördüm.
Enson 2009 yılında POMEM yani 4 yıllık üniversite mezunlarının alındığı polis alımlarına başvurdum.
Emniyetin el altından yapmış olduğu bu fişleme meselesi nedeniyle babamın arkadaşları üst düzey kaç müdür varsa hepsini arayıp referans olmaları husuunda ricada bulundum.
Kayseri sınav bölgesinde sağlık muayenesinden geçtim ve 2. aşama olan sözlü mülakatta sınav komisyon başkanı emn. müdürü dosyamı inceleyip bekletti.
Sonra bana sokak ağzı ile konuşarak yönetmelik çercevesi dışında sorular yöneltmeye ve beni aşağılamaya başladı.Aynı zamanda komisyondaki doktora beni tekrar muayene ettirmeye kalkıştı.Doktor benim muayeneden geçtigimi söyledi lakin sınav komison başkanı kedisine ters şekilde bakarak beni tekrardan muayene etmesi hususunda zorladı.
Sorulan sorulara gayet emin bir şekilde ve devlet memuru düsturu çerçevesinde kendisine düzgünce cevaplar verdim.
Bana yönetmelikte sorması gereken soru kartındaki soruyu sormadan aşağılamaya devam etti.
Ve bana ''seni polis yapmayacagım,ben bekar polis istemiyorum,bekar polis yaramaz'' şeklinde ifadeler kullanıp sınav salonundan kovdu.
Aynı saatlerde bazı müdür tanıdıklarımı arayıp durumu izah ettim.
2 gün sonra dosyalar Ankaraya dönecekti ve haftasonu orada görevli bir amir veya müdür benim dosyamı gizlice inceledi.
Dosyama genel müdürlükçe ''polis yapmayın'' notu yazılmıstı bir kağıda.
İdare mahkemesine o dönem dava açtım.Dava ddilekçemde fişleme,sınavların görüntülü veya seskli kayıt altına alınması ile alakalı idare,danıştay ve danıştay üst kurulu kararlarınıda emsal olara gösterdim.
Duruşmalı ve yd li olarak davamı açtım.
Duruşmaya bizzat kendim gitti ve hakimler sadece 2 dk zaman verdiler bana ve beni dinlemediler.
Verilen sonuç reddi ve ilgili sınav komisyon üyelerinin soruşturulması,ifade alınması vb hiçbir işlem yapılmamıştı.
Yani hakimler kahvehanede oturupta sohbet ederken karar vermişlerdi sanki.
Açık seçik haksızlık yapılmıştı mahkeme eliylede.
Ayrıca kayseride sınav komisyonu başkanı şahsın, idare mahkemesine açtıgım dava için emniyete bildiri ulaşmasından birkaç hafta sonra tayini çıkarılıp başka bir şehre yollandığını öğrendim.
Bunuda mahkemeye dava dilekçemde sundum.Bunada değinilmemiş ve irdelenmemişti.
Sonrasında danıştaya temyize başvurdum.
07/02/2011 tarihi ibaresi var dava sorgulamada.
Yani bu tarihte süreç başlamış olmalı.
İlk önce başka bir daireye gitmişti dosyam.Sonrasında daireler arası devir yapıldı ve şuan 8. dairede 2 yıl civarıdır beklemekte.
Zaman zaman daireyi arayıp memurlara sordugumda savcının önüne gelmesi için sırada denmekte ve bu sıranında 2-3 yıl süreceği söylenmekte.
Dava konusu mesele polislik mesleğidir ve ben şuan 32 yaşındayım 33e girmek üzereyim.Bu dava 5 yıl içerisinden lehimde sonuşlanırsa ben 40 lı yaşlarıma yaklaşmışken polis memur olabileceğim.
Bunun manevi ve maddi açıdan bende bıraktıgı kayıpları düşünmek bile istemiyorum.
Bir ömür yok edilmiş oluyor.
Ve şuan dava sorgualamda şu ibare yer almakta ''( 13/10/2012 ) Esastan Havale İçin Beklemede''
Not : Dava dilekçelerimi kurum avukatı olan kuzenime yazdırdım.Benden birkaç sayfa konu ile alakalı dilekçe benzeri şeyler yazmamı istedi bende yazdım.Kamu Y. mezunu oldugu icin hukuksal terim ve süreçler hakkında çok azda olsa bilgim vardı ve yazdım.
Davamı bir avukat aracılığı ile açmadım,açamadım çünkü maddi açıdan tamamen bitmiş durumdaydım ve halada öyleyim.
Sormak istediğim ; fişleme için savcılıkta herhangi bir ibare yok.Emniyet teşkilatı ve MİT in kayıtlarında gizli kayıtlar oldugunu cok iyi biliyorum.
Sebep olarak amcamın irticai faaliyeti ve babamın görevde iken dindar bir adam olduğu sebep gösterilmişti 1999 da abimin polislik sınavı sürecinde.
Bu bilgiler şifahen alındı belki ama her harfine kadar doğrudur.
Yani bu konuda emniyetten resmi bir yazı istenemez,istensede olmadığı söylenir ve verilmez malumunuz olduğu üzere.
Ayrıca; açıktan atama denilen ve sözlü sınavların ilgili kurumlarca yapıldıgı sınavların kayıt altına alınması hususunda çok ciddi ve önemli emsal kararlar mevcut hem idare hem danıstay hemde danıştay üst kurulunca.
Lakin birkaç ay evvel önceydi sanırım Anayasa Mahkemesi bu tarz sınavların klayıt altına ALINMAMASI yönünde bir karar aldı.
Bu durumda diger mahkemelerin kararları ve emsal davalar geçersiz mi sayılmakta?
Çünkü Anayasa Mahkemesi son mercii.
Ayrıca ben bu ay içerisinde Danıştayın ilgili daire başkanı ve mümkün olursa danıştay başkanına gidip meseleyi izah edip yardım talebinde bulunmak niyetindeyim.
Siz hukuk insanları olarak bizzat bağımsız mahkemelercede devam niteliğinde sürdürülen bu süreç için bana neler önerebilirsiniz?
Bu mesele nedeniyle tam kurmak üzere oldugum yuvam yıkıldı,saglık sorunları yasadım ve tabiki maddi manevi kayıplarım oldu.
Kısacası hayatım alt üst oldu.
İsteyen olursa dava dilekçelerimide yollayabilirim incelemek isterseniz.
Zaten bir iki sayfalık dilekçeler.
Son olarak eklemek istediğim ; 1.90 mt boy ve 95 kgda biriyim.
Emniyet teşkilatı ilgili yönetmeliği ve uzun süredir süregelen şifahi şartlara fazlasıyla haizim.
Beni makul nedenlerle sınavda elemiş olma ihtimalleri kesinlikle yok.
Bu vasıflarımın danıştay hakim veya başkanlarıyla görüşmemde ikna edici rol alabilicek durumda oldugunu düşünüyorum.
Bu konuda da fikir belirtirseniz memnun olurum.
Hassasiyet gösterip fikrine beyan eden herkese sonsuz teşekkür ederim şimdiden.
Herkese iyi bayramlar diliyorum...
Siteye yeni üye oldum.
2009 senesinde başıma gelen bir büyük problem nedeniyle hukuksal süreçlere dair ister istemez araştırma yapmak durumunda kaldım.
Kısaca durumu özetlemeye çalışacağım.Yardımlarınızı esirgemez iseniz çok memnun olurum.
Emniyet teşkilatında görev yapmış bir memurun oğluyum.
Ağabeyimde şuan polis memuru olarak görev yapmakta.
Çocuk yaştan itibaren bu mesleğe gönül vererek girmek yolunca yaklaşık 29 senedir mücadele evermekteyim.
Ortaokul bitimi sonrası başlamak üzere emniyetin ilgili alımlarına başvurmak kaydıyla bu süreç başladı.
Her defasında teşkilata alınmadım farklı gerekçelerle.
1999 yılında ortanca ağabeyimde başvuru yaptı ve babamın teşkilattan üst düzey müdür ,amir arkadaşlarından ricada bulundu.
En üst basamaklardan bu müdür ve amirlere kesin bir emir geldi sözlü olarak ; bu şahıs sınavı kazanıp polis okuluna girse dahi son günü okuldan disiplin cezası bahanesiyle atılacak.
Sınavı kazandırmadan elediler.
Bu endişeyle yıllarca yaşayıp benzer sorunları gördüm.
Enson 2009 yılında POMEM yani 4 yıllık üniversite mezunlarının alındığı polis alımlarına başvurdum.
Emniyetin el altından yapmış olduğu bu fişleme meselesi nedeniyle babamın arkadaşları üst düzey kaç müdür varsa hepsini arayıp referans olmaları husuunda ricada bulundum.
Kayseri sınav bölgesinde sağlık muayenesinden geçtim ve 2. aşama olan sözlü mülakatta sınav komisyon başkanı emn. müdürü dosyamı inceleyip bekletti.
Sonra bana sokak ağzı ile konuşarak yönetmelik çercevesi dışında sorular yöneltmeye ve beni aşağılamaya başladı.Aynı zamanda komisyondaki doktora beni tekrar muayene ettirmeye kalkıştı.Doktor benim muayeneden geçtigimi söyledi lakin sınav komison başkanı kedisine ters şekilde bakarak beni tekrardan muayene etmesi hususunda zorladı.
Sorulan sorulara gayet emin bir şekilde ve devlet memuru düsturu çerçevesinde kendisine düzgünce cevaplar verdim.
Bana yönetmelikte sorması gereken soru kartındaki soruyu sormadan aşağılamaya devam etti.
Ve bana ''seni polis yapmayacagım,ben bekar polis istemiyorum,bekar polis yaramaz'' şeklinde ifadeler kullanıp sınav salonundan kovdu.
Aynı saatlerde bazı müdür tanıdıklarımı arayıp durumu izah ettim.
2 gün sonra dosyalar Ankaraya dönecekti ve haftasonu orada görevli bir amir veya müdür benim dosyamı gizlice inceledi.
Dosyama genel müdürlükçe ''polis yapmayın'' notu yazılmıstı bir kağıda.
İdare mahkemesine o dönem dava açtım.Dava ddilekçemde fişleme,sınavların görüntülü veya seskli kayıt altına alınması ile alakalı idare,danıştay ve danıştay üst kurulu kararlarınıda emsal olara gösterdim.
Duruşmalı ve yd li olarak davamı açtım.
Duruşmaya bizzat kendim gitti ve hakimler sadece 2 dk zaman verdiler bana ve beni dinlemediler.
Verilen sonuç reddi ve ilgili sınav komisyon üyelerinin soruşturulması,ifade alınması vb hiçbir işlem yapılmamıştı.
Yani hakimler kahvehanede oturupta sohbet ederken karar vermişlerdi sanki.
Açık seçik haksızlık yapılmıştı mahkeme eliylede.
Ayrıca kayseride sınav komisyonu başkanı şahsın, idare mahkemesine açtıgım dava için emniyete bildiri ulaşmasından birkaç hafta sonra tayini çıkarılıp başka bir şehre yollandığını öğrendim.
Bunuda mahkemeye dava dilekçemde sundum.Bunada değinilmemiş ve irdelenmemişti.
Sonrasında danıştaya temyize başvurdum.
07/02/2011 tarihi ibaresi var dava sorgulamada.
Yani bu tarihte süreç başlamış olmalı.
İlk önce başka bir daireye gitmişti dosyam.Sonrasında daireler arası devir yapıldı ve şuan 8. dairede 2 yıl civarıdır beklemekte.
Zaman zaman daireyi arayıp memurlara sordugumda savcının önüne gelmesi için sırada denmekte ve bu sıranında 2-3 yıl süreceği söylenmekte.
Dava konusu mesele polislik mesleğidir ve ben şuan 32 yaşındayım 33e girmek üzereyim.Bu dava 5 yıl içerisinden lehimde sonuşlanırsa ben 40 lı yaşlarıma yaklaşmışken polis memur olabileceğim.
Bunun manevi ve maddi açıdan bende bıraktıgı kayıpları düşünmek bile istemiyorum.
Bir ömür yok edilmiş oluyor.
Ve şuan dava sorgualamda şu ibare yer almakta ''( 13/10/2012 ) Esastan Havale İçin Beklemede''
Not : Dava dilekçelerimi kurum avukatı olan kuzenime yazdırdım.Benden birkaç sayfa konu ile alakalı dilekçe benzeri şeyler yazmamı istedi bende yazdım.Kamu Y. mezunu oldugu icin hukuksal terim ve süreçler hakkında çok azda olsa bilgim vardı ve yazdım.
Davamı bir avukat aracılığı ile açmadım,açamadım çünkü maddi açıdan tamamen bitmiş durumdaydım ve halada öyleyim.
Sormak istediğim ; fişleme için savcılıkta herhangi bir ibare yok.Emniyet teşkilatı ve MİT in kayıtlarında gizli kayıtlar oldugunu cok iyi biliyorum.
Sebep olarak amcamın irticai faaliyeti ve babamın görevde iken dindar bir adam olduğu sebep gösterilmişti 1999 da abimin polislik sınavı sürecinde.
Bu bilgiler şifahen alındı belki ama her harfine kadar doğrudur.
Yani bu konuda emniyetten resmi bir yazı istenemez,istensede olmadığı söylenir ve verilmez malumunuz olduğu üzere.
Ayrıca; açıktan atama denilen ve sözlü sınavların ilgili kurumlarca yapıldıgı sınavların kayıt altına alınması hususunda çok ciddi ve önemli emsal kararlar mevcut hem idare hem danıstay hemde danıştay üst kurulunca.
Lakin birkaç ay evvel önceydi sanırım Anayasa Mahkemesi bu tarz sınavların klayıt altına ALINMAMASI yönünde bir karar aldı.
Bu durumda diger mahkemelerin kararları ve emsal davalar geçersiz mi sayılmakta?
Çünkü Anayasa Mahkemesi son mercii.
Ayrıca ben bu ay içerisinde Danıştayın ilgili daire başkanı ve mümkün olursa danıştay başkanına gidip meseleyi izah edip yardım talebinde bulunmak niyetindeyim.
Siz hukuk insanları olarak bizzat bağımsız mahkemelercede devam niteliğinde sürdürülen bu süreç için bana neler önerebilirsiniz?
Bu mesele nedeniyle tam kurmak üzere oldugum yuvam yıkıldı,saglık sorunları yasadım ve tabiki maddi manevi kayıplarım oldu.
Kısacası hayatım alt üst oldu.
İsteyen olursa dava dilekçelerimide yollayabilirim incelemek isterseniz.
Zaten bir iki sayfalık dilekçeler.
Son olarak eklemek istediğim ; 1.90 mt boy ve 95 kgda biriyim.
Emniyet teşkilatı ilgili yönetmeliği ve uzun süredir süregelen şifahi şartlara fazlasıyla haizim.
Beni makul nedenlerle sınavda elemiş olma ihtimalleri kesinlikle yok.
Bu vasıflarımın danıştay hakim veya başkanlarıyla görüşmemde ikna edici rol alabilicek durumda oldugunu düşünüyorum.
Bu konuda da fikir belirtirseniz memnun olurum.
Hassasiyet gösterip fikrine beyan eden herkese sonsuz teşekkür ederim şimdiden.
Herkese iyi bayramlar diliyorum...