İstifa et baskısı ve bir bahane ile işten çıkarıldık. Sizin Önerileriniz ?
Öncelikle şunu söylemeliyim ki, bu konuyu burada yazma amacım tamamı ile her görüşü merak ettiğimdendir. Sendikamız ve ulaşabildiğimiz kadar avukat ile zaten görüşülecek bu hafta içi, ancak böyle sorunlarla çok sık karşılaşmadığımız için her farklı görüş veya her açıklama bizim için değerlidir. Lütfen görüşlerinizi esirgemeyiniz.
Uluslararası bir market zincirinin süpermarket formatında bir mağazasında uzun zamandır çalışmaktaydım. (2yıl) Bu süre içinde kendi mağazamda yaklaşık on iki, diğer mağazalardaki görevlerimde de yine yaklaşık yirmi beş,otuz kadar yönetici ile çalıştım, şirketin bana verdiği bir kaç ödül,tebrik mevcut. Yani çalışmamdan, performansımdan her zaman şirkette yöneticilerimizde gayet memnundu. İstanbul'daki tüm mağazalar ve oradaki yöneticiler bilir ki ben en alt çalışanından,en üst yöneticisine kadar kimseye saygısızlık yapmam ve işimi doğru yaparım.
2012 eylül ayında kendi çalıştığım mağazada yine yönetici değişikliğine gidildi yeni müdürümüz geldiği günden itibaren sürekli iş yapış tarzını sevmediği arkadaşlarımıza baskı uygulamaya başladı. Kendi bakış açısına göre orada herkesin iki kişilik çalışması gerekiyordu ve bu kadroyu istifa ettirip kendi seçtiği yeni bi kadroyla devam etmek istiyordu. O günden bu güne bir çok arkadaşımızı bıktırarak istifa ettirdi. Bir kaç kişi kaldık o da benim arkadaşları bilgilendirmem ve hepimizin sağduyusu sayesinde oldu zaten. Geçtiğimiz şubat ayında altı aydır süren sendika görüşmeleri de toplu sözleşme ile sonuçlanınca bizim üzerimizdeki baskı iyice arttı ve 15 Mart günü bir bahane ile işten çıkartıldığımız bildirildi bize benimle beraber iki yıldır çalışan bir arkadaşım ve yedi aydır orada çalışan başka bir arkadaşımızla birlikte. Ofise çağrılıp işten çıkış belgelerini imzalamamız istendi, çıkış sebebimiz okundu vs. Hiç birimiz hiç bir belge imzalamadık iş eşyalarımızı teslim edip, iş yerinden ayrıldık.
Bize sunulan sebep şirketin üç ayını doldurmuş her personele verdiği alışveriş kartını başkasına kullandırmamız veya başkasına kullandırıp karşılığında nakit para almamız. Bu kart şirketin çalıştığı banka olan Garanti bankası tarafından düzenlenmiş üzerinde ismimiz vs yazmayan, şifresiz işlem yapan bir karttır. Bize kart ile birlikte hiç bir kuraldan bahsedilmemiş hiç bir şekilde kartın kullanımı ile ilgili bir evrak imzalattrılmamıştır. Bu konu hakkında tutanak tutup savunmalarımızı istemişlerdi iki gün önce, diğer iki arkadaşımız böyle bir suçtan haberleri olmadığını kendilerine böyle bilgi verilmediğini yazmış ben ise savunma yazmayı reddettim ''önce bu kartı bana verirken herhangi bir kuraldan bahsettiniz mi onu belgeleyin bende suçuma göre savunmamı yazıyım'' dedim. Bu sebep ile üçümüzü de 4857 25/2. madde ye dayanarak işten çıkarttılar. Yani bildiğiniz gibi ahlak dışı uygulamalar adı altında. Kartları kullanan kişiler tanıdıklarımızdır , örneğin benim hiç bir şekilde bir nakit alışverişi vs yaptığımı ispatlayamazlar. Biz çıkartıldıktan sonra yokluğumuzu fark eden bir kaç müşterimizin neden yoklar sorusu ise '' hırsızlık yaptıkları için işten çıkartıldılar'' şeklinde cevaplanmıştır ve bu cevap bir kez de telefon ile alınmıştır.
Bu şirket bize daha önce çok defa kural dışı mesai yaptırmış sekiz saatlik mesaimi on altı saatte hiç bir mesai ücreti almadan bitirdiğim dahi olmuştur. Bunun gibi bir çok haksızlığa karşı susmamıza karşın bize yapılan budur. ''hırsızlık yaptılar'' suçlamasını duyan müşterilerimiz, kartı bizim adımıza kullanan isimler, beraber işten çıkartıldığımız arkadaşlarımız, biz işten çıkarılınca istifa eden arkadaşlarımız, daha önce bu haksızlıklar yüzünden istifa etmiş iş arkadaşlarımız şahitlik teklifimizi kabul etmişlerdir. Halen çalışmakta olan iş arkadaşlarımız da bize destek verebilirler biz kendilerini zor durumda bırakmamak için teklif etmedik.
Benim iki ay sonra okulum bitiyor ve askere gideceğim, iki aylık bir süre için hiç bir şirketi kandırıpta işe giremiyeceğim için işsizlik parasına başvurmak istiyorum ancak 25/2 sebebinden dolayı bunu da yapamıyorum.
Sizce nasıl bir yol izlemeliyiz, önce SGK ya başvurup tazminatımızı talep etmemiz gerekiyor mu ? Yada dava için önerileriniz var mı ? Şu yoldan ilerleyin şeklinde.
Uluslararası bir market zincirinin süpermarket formatında bir mağazasında uzun zamandır çalışmaktaydım. (2yıl) Bu süre içinde kendi mağazamda yaklaşık on iki, diğer mağazalardaki görevlerimde de yine yaklaşık yirmi beş,otuz kadar yönetici ile çalıştım, şirketin bana verdiği bir kaç ödül,tebrik mevcut. Yani çalışmamdan, performansımdan her zaman şirkette yöneticilerimizde gayet memnundu. İstanbul'daki tüm mağazalar ve oradaki yöneticiler bilir ki ben en alt çalışanından,en üst yöneticisine kadar kimseye saygısızlık yapmam ve işimi doğru yaparım.
2012 eylül ayında kendi çalıştığım mağazada yine yönetici değişikliğine gidildi yeni müdürümüz geldiği günden itibaren sürekli iş yapış tarzını sevmediği arkadaşlarımıza baskı uygulamaya başladı. Kendi bakış açısına göre orada herkesin iki kişilik çalışması gerekiyordu ve bu kadroyu istifa ettirip kendi seçtiği yeni bi kadroyla devam etmek istiyordu. O günden bu güne bir çok arkadaşımızı bıktırarak istifa ettirdi. Bir kaç kişi kaldık o da benim arkadaşları bilgilendirmem ve hepimizin sağduyusu sayesinde oldu zaten. Geçtiğimiz şubat ayında altı aydır süren sendika görüşmeleri de toplu sözleşme ile sonuçlanınca bizim üzerimizdeki baskı iyice arttı ve 15 Mart günü bir bahane ile işten çıkartıldığımız bildirildi bize benimle beraber iki yıldır çalışan bir arkadaşım ve yedi aydır orada çalışan başka bir arkadaşımızla birlikte. Ofise çağrılıp işten çıkış belgelerini imzalamamız istendi, çıkış sebebimiz okundu vs. Hiç birimiz hiç bir belge imzalamadık iş eşyalarımızı teslim edip, iş yerinden ayrıldık.
Bize sunulan sebep şirketin üç ayını doldurmuş her personele verdiği alışveriş kartını başkasına kullandırmamız veya başkasına kullandırıp karşılığında nakit para almamız. Bu kart şirketin çalıştığı banka olan Garanti bankası tarafından düzenlenmiş üzerinde ismimiz vs yazmayan, şifresiz işlem yapan bir karttır. Bize kart ile birlikte hiç bir kuraldan bahsedilmemiş hiç bir şekilde kartın kullanımı ile ilgili bir evrak imzalattrılmamıştır. Bu konu hakkında tutanak tutup savunmalarımızı istemişlerdi iki gün önce, diğer iki arkadaşımız böyle bir suçtan haberleri olmadığını kendilerine böyle bilgi verilmediğini yazmış ben ise savunma yazmayı reddettim ''önce bu kartı bana verirken herhangi bir kuraldan bahsettiniz mi onu belgeleyin bende suçuma göre savunmamı yazıyım'' dedim. Bu sebep ile üçümüzü de 4857 25/2. madde ye dayanarak işten çıkarttılar. Yani bildiğiniz gibi ahlak dışı uygulamalar adı altında. Kartları kullanan kişiler tanıdıklarımızdır , örneğin benim hiç bir şekilde bir nakit alışverişi vs yaptığımı ispatlayamazlar. Biz çıkartıldıktan sonra yokluğumuzu fark eden bir kaç müşterimizin neden yoklar sorusu ise '' hırsızlık yaptıkları için işten çıkartıldılar'' şeklinde cevaplanmıştır ve bu cevap bir kez de telefon ile alınmıştır.
Bu şirket bize daha önce çok defa kural dışı mesai yaptırmış sekiz saatlik mesaimi on altı saatte hiç bir mesai ücreti almadan bitirdiğim dahi olmuştur. Bunun gibi bir çok haksızlığa karşı susmamıza karşın bize yapılan budur. ''hırsızlık yaptılar'' suçlamasını duyan müşterilerimiz, kartı bizim adımıza kullanan isimler, beraber işten çıkartıldığımız arkadaşlarımız, biz işten çıkarılınca istifa eden arkadaşlarımız, daha önce bu haksızlıklar yüzünden istifa etmiş iş arkadaşlarımız şahitlik teklifimizi kabul etmişlerdir. Halen çalışmakta olan iş arkadaşlarımız da bize destek verebilirler biz kendilerini zor durumda bırakmamak için teklif etmedik.
Benim iki ay sonra okulum bitiyor ve askere gideceğim, iki aylık bir süre için hiç bir şirketi kandırıpta işe giremiyeceğim için işsizlik parasına başvurmak istiyorum ancak 25/2 sebebinden dolayı bunu da yapamıyorum.
Sizce nasıl bir yol izlemeliyiz, önce SGK ya başvurup tazminatımızı talep etmemiz gerekiyor mu ? Yada dava için önerileriniz var mı ? Şu yoldan ilerleyin şeklinde.