Böyle Adalet Olmaz! Ayıplı Mal ve bilirkişi ücreti
Hukuk Laboratuvarım,
Malum kimsenin cevap yazmadığı Vesayet TMK:405 başlıklı konumun temeline inmeye karar verdim.
X ürünlerin imali ve teslimi için Y satıcısı ile anlaştık. Y satıcısı ürünleri büyük bir fabrikada ürettiriyor. Doğrusu fabrikanın bayisi. 30 gün sonra teslim edilmek üzere sözleşme imzalıyoruz. Teslim tarihi özel bir gün. Ürün teslim tarihinde getirilemiyor. 10 gün gecikme var. Amacım ürünü hiç almamaktı. Lakin sözleşme arkasında getirtilen ürünün alımından cayma durumunda %15 cezai müeyyide vardı.
Ürünler geldi. Z ürünü ayıplı. T ürünü ayıplı. Aksesuar montajlarını yapamıyorlar. Teslim tutanağına durum tarafımdan yazılıyor. Bu arada teslim tarihini yasal süresi olarak k.kalamaya çalıştıklarını fark ediyor onuda düzelttiriyorum. Bir hafta sonra Fabrikanın ilgili teknik elemanı geliyor. O da aklının yettiğince bir şeyler yapıp orijinal aksesuarlar yerine muadilleri ile çözüm üretiyor. Bana göre projelendirme hatası var.
Çözüm içime sinmiyor. Ya yenisini getirin ya da malınızı alın götürün diyorum. 700 lira alacaklarını bloke ediyorum. İcra, icraya itiraz, dava "Tüketicinin açtığı itirazın kaldırılması" şeklinde satıcı tarafından tüketici mahkemesine taşınıyor.
Keşif, akıl sağlığımın tespiti vsr 1,5 yıldır duruşmalar, hastahane gidip geliyoruz. Bilirkişi ilkokul mezunu bir marangoz çırağı. Nasıl bilirkişi olmuş ise. Ürünün imalinde sorun yok. X ürününün hasarının kullanım hatası olduğunu, Z ürünün aksesuar hatası bulunduğunu onun da 5 liralık yenisi ile müşterinin bile değiştirebileceği şeklinde rapor yazıyor.
Davaya esas X ürününde arıza olduğunu gelen teknik servis servis raporu ile belgeledi. Bilirkişi bana sen kırmışsın dedi. Eğer k.çımdan uydurmuyorsam ve bu bilirkişi evime gizli kamera yerleştirmişse mantıklıdır. Birde paranoya şüphesini ortaya attılar ki, senaryo cuk oturdu. Aile bireyleri filan olmasa, ben artık hayal gördüğüme inanacak; Üstelik, neredeyse 700 lira için akıl sağlığımızla beraber, tüm medeni haklarımı kaybedecektim.
SORUN VE SONUÇ: Kim çizik bir arabayı alır? Kim teşhir ürününü orijinal ürün fiyatı ile alır? Üretici orijinal ambalajı açtığınızda ürünü geri almıyorken, ürün açıldığında ayıbı tespit etmişken, ayıplı malı aksesuar ya da değil, 3 lira veya 5 lira neden evimde tutayım? Ben o fabrikadan zengin miyim?
Hangi hukuk sisteminde 700 liralık bir mal için 423 lira keşif ücreti ödenir? Yaşını başını almış bayan bir hakim, ev hanımı gözüyle bile anlayabileceği dava konusu ürünler için ilkokul mezunu bilirkişiden ne fayda sağlar? Aslında cevabım var ama telaffuz etmeye utanıyorum. Ya ödediğim 500 lira idari para cezası. Ey adalet geldiysen kapıyı iki kere çal!
BÖYLE ADALET OLMAZ!
"Şu memlekete baktığım zaman, affınıza sığınıyorum, işte polis, emniyet teşkilatımız savcı olmuş, bilirkişi de hakim olmuş, mübaşir de yazı işleri müdürü olmuş, ondan sonra 'adalet' diye bağırıyoruz. Yok ya. Böyle şey olmaz. Mümkünatı yok" dedi.
Kim dedi? Danıştay Başkanı Hüseyin KARAKULLUKÇU
Şimdi benim sözümün sırası geldi.
Ey Başkan! UYAP'tan hikayemi okuyup hiçbir telif ödemeden kullanıyorsun. Mal sahibi. Mülk sahibi. Hani bu hikayenin ilk sahibi?
ET KOKARSA TUZ. YA TUZ KOKARSA!
Ülkemin imarında kullanılacak idari para cezası ülkeme helali hoş olsun. Sadece 423 lira keşif parasını hazmedemiyorum. Bir eşkıya bile ruhumda bu kadar derin yara açmamıştı.
BÖYLE ADALET OLUYOR SAYIN BAŞKAN!:ok
Malum kimsenin cevap yazmadığı Vesayet TMK:405 başlıklı konumun temeline inmeye karar verdim.
X ürünlerin imali ve teslimi için Y satıcısı ile anlaştık. Y satıcısı ürünleri büyük bir fabrikada ürettiriyor. Doğrusu fabrikanın bayisi. 30 gün sonra teslim edilmek üzere sözleşme imzalıyoruz. Teslim tarihi özel bir gün. Ürün teslim tarihinde getirilemiyor. 10 gün gecikme var. Amacım ürünü hiç almamaktı. Lakin sözleşme arkasında getirtilen ürünün alımından cayma durumunda %15 cezai müeyyide vardı.
Ürünler geldi. Z ürünü ayıplı. T ürünü ayıplı. Aksesuar montajlarını yapamıyorlar. Teslim tutanağına durum tarafımdan yazılıyor. Bu arada teslim tarihini yasal süresi olarak k.kalamaya çalıştıklarını fark ediyor onuda düzelttiriyorum. Bir hafta sonra Fabrikanın ilgili teknik elemanı geliyor. O da aklının yettiğince bir şeyler yapıp orijinal aksesuarlar yerine muadilleri ile çözüm üretiyor. Bana göre projelendirme hatası var.
Çözüm içime sinmiyor. Ya yenisini getirin ya da malınızı alın götürün diyorum. 700 lira alacaklarını bloke ediyorum. İcra, icraya itiraz, dava "Tüketicinin açtığı itirazın kaldırılması" şeklinde satıcı tarafından tüketici mahkemesine taşınıyor.
Keşif, akıl sağlığımın tespiti vsr 1,5 yıldır duruşmalar, hastahane gidip geliyoruz. Bilirkişi ilkokul mezunu bir marangoz çırağı. Nasıl bilirkişi olmuş ise. Ürünün imalinde sorun yok. X ürününün hasarının kullanım hatası olduğunu, Z ürünün aksesuar hatası bulunduğunu onun da 5 liralık yenisi ile müşterinin bile değiştirebileceği şeklinde rapor yazıyor.
Davaya esas X ürününde arıza olduğunu gelen teknik servis servis raporu ile belgeledi. Bilirkişi bana sen kırmışsın dedi. Eğer k.çımdan uydurmuyorsam ve bu bilirkişi evime gizli kamera yerleştirmişse mantıklıdır. Birde paranoya şüphesini ortaya attılar ki, senaryo cuk oturdu. Aile bireyleri filan olmasa, ben artık hayal gördüğüme inanacak; Üstelik, neredeyse 700 lira için akıl sağlığımızla beraber, tüm medeni haklarımı kaybedecektim.
SORUN VE SONUÇ: Kim çizik bir arabayı alır? Kim teşhir ürününü orijinal ürün fiyatı ile alır? Üretici orijinal ambalajı açtığınızda ürünü geri almıyorken, ürün açıldığında ayıbı tespit etmişken, ayıplı malı aksesuar ya da değil, 3 lira veya 5 lira neden evimde tutayım? Ben o fabrikadan zengin miyim?
Hangi hukuk sisteminde 700 liralık bir mal için 423 lira keşif ücreti ödenir? Yaşını başını almış bayan bir hakim, ev hanımı gözüyle bile anlayabileceği dava konusu ürünler için ilkokul mezunu bilirkişiden ne fayda sağlar? Aslında cevabım var ama telaffuz etmeye utanıyorum. Ya ödediğim 500 lira idari para cezası. Ey adalet geldiysen kapıyı iki kere çal!
BÖYLE ADALET OLMAZ!
"Şu memlekete baktığım zaman, affınıza sığınıyorum, işte polis, emniyet teşkilatımız savcı olmuş, bilirkişi de hakim olmuş, mübaşir de yazı işleri müdürü olmuş, ondan sonra 'adalet' diye bağırıyoruz. Yok ya. Böyle şey olmaz. Mümkünatı yok" dedi.
Kim dedi? Danıştay Başkanı Hüseyin KARAKULLUKÇU
Şimdi benim sözümün sırası geldi.
Ey Başkan! UYAP'tan hikayemi okuyup hiçbir telif ödemeden kullanıyorsun. Mal sahibi. Mülk sahibi. Hani bu hikayenin ilk sahibi?
ET KOKARSA TUZ. YA TUZ KOKARSA!
Ülkemin imarında kullanılacak idari para cezası ülkeme helali hoş olsun. Sadece 423 lira keşif parasını hazmedemiyorum. Bir eşkıya bile ruhumda bu kadar derin yara açmamıştı.
BÖYLE ADALET OLUYOR SAYIN BAŞKAN!:ok