Kırık kanatlar
Seyrediyor musunuz bilmiyorum ama bir kanalda Kırık kanatlar diye bir dizi var. Ne anlatıldığını tam olarak anlayabilmiş değilim Üç kızın Aşkı daha uygun bir isim gibi geliyor bana ama Şu Çılgın Türklerin rüzgarından yararlanarak çekilen bir garip dizi.
Senaryo Giritlioğlu 'na ait olduğundan mıdır nedir Yunanlılar pekte Bildiğimiz Kurtuluş şavaşındaki helen askerleri gibi olmadığı gibi bizim bazılarından çok Vatansever gibiler ( hiristo mu muhtar veya o garip hoca mı?)
Ancak daha önce yayımlanan Kurşun yarasında ki bariz hatalara kaşı bunda temelde hatalar var gibi geliyor bana. Kurşun yarası sanırım senaryo yazarlarınca neyin nerede olduğunu tam bilmeden 'halil efe' diye başlayıp sonradan savaşa doğru gelişen bir dizi oldu bu yüzden sanırım ki yazarlar topluluğu tarihi ve coğrafi hatalara hoş görülü bakılacağını umdular ki dizinin akışıda buna müsaitti Örneğin günümüzde bile Bodrum da tren istasyonu yokken ne hikmetse o devirde var olduğu aşikardı :) Bodrum işgale uğramadığı gibi üst düzeyde bir helen komutanı oralara gelmemiş ve Yunan orduları ile son savaştan sonraya kadar oralarda bir Türk/Osmanlı askerinin devriyesi bulunmamıştır.. Ama bunlar dizinin akışını bence değiştirmemiş hoşça gülümseten hatalar olarak kabul edilmiştir. Belki bazılarınca hiç algılanmamıştır bile.
Ancak bu kırık kanatlar kurgusal olarak ta mantık olarakta ciddi tarihi hatalara yer vermektedir. örneğin İstiklal mahkemeleri 3 millet vekilinden oluşur hali hazırda ki hiç bir paşa rütbesindeki milletvekili heyette olmazdı Millet vekillerinin hiç birisinin gittiği yerde mülki amir olarak kalma yetkisi yoktu çünkü milletvekili idiler hiç bir zaman Yüzbaşı sivil otoriteye geçerken zaptiye amiri olmadı kolluk kuvvetleri ve ilk jandarma bölükleri oluşturuldu ve tamamen askeri hiyerarşi içersinde kaldılar. Ne istiklal mahkemesi nede bi başka mahkeme galyana gelen halkı bastırmak için silah kullanan bir subayı ordudan atmadılar.
Zaten sorgulamada da hoca nın hiç ceza almaması da ayrıca düşündürücüdür. İstiklal mahkemeleri resmen Bir yunanlı olan ve kendi ordusunda Teğmen olarak görev alıpta firar eden birisine önce idam sonra ülkesine iade kararı vermedi. önceden verilen idam kararının mantığı bulunmadığı gibi savaş esiri olarak alınıp mübadele ile değişimin yapılmasıda unutuldu... Güzel olayların yanında tarihte çarpıtılıyor gibi geldi bana örneğin dün yayımlanan son bölümün sonunda Ankaradan gelen kişinin Rıza Tevfik olduğu söylendi eğer yanlış duymadı isem tam orada da bitti haftaya göreceğiz Eğer bu benim bildiğim rıza tevfik ise ( ki soyadı kanunu ile bölükbaşı oldu) 150 likler ile vatandaşlıktan 1922 de çıkarılan 1943 af kanunu ile dönen kişi olması gerekir dolayısı ile Ankara 'nın bir yetkilisi olarak maariften gelmiş olamaz sürgünde isdi o ralar ( Maarifi ben salladım maarif sorunu yüzünden kızlardan birisi hapiste onunla ilgili olarak geldi diye düşünüyorum.)
İlgisiz bir dip not İki kızdan hangisi daha güzel sizce ? ( Üçüncüsü çocuk gibi geldide bana ama nedense habire birileri ona aşık oluyor ) Ben kendi adıma tüm beni tanıyanları şaşırtan bir karar verdim kendimde şaştım :)
Senaryo Giritlioğlu 'na ait olduğundan mıdır nedir Yunanlılar pekte Bildiğimiz Kurtuluş şavaşındaki helen askerleri gibi olmadığı gibi bizim bazılarından çok Vatansever gibiler ( hiristo mu muhtar veya o garip hoca mı?)
Ancak daha önce yayımlanan Kurşun yarasında ki bariz hatalara kaşı bunda temelde hatalar var gibi geliyor bana. Kurşun yarası sanırım senaryo yazarlarınca neyin nerede olduğunu tam bilmeden 'halil efe' diye başlayıp sonradan savaşa doğru gelişen bir dizi oldu bu yüzden sanırım ki yazarlar topluluğu tarihi ve coğrafi hatalara hoş görülü bakılacağını umdular ki dizinin akışıda buna müsaitti Örneğin günümüzde bile Bodrum da tren istasyonu yokken ne hikmetse o devirde var olduğu aşikardı :) Bodrum işgale uğramadığı gibi üst düzeyde bir helen komutanı oralara gelmemiş ve Yunan orduları ile son savaştan sonraya kadar oralarda bir Türk/Osmanlı askerinin devriyesi bulunmamıştır.. Ama bunlar dizinin akışını bence değiştirmemiş hoşça gülümseten hatalar olarak kabul edilmiştir. Belki bazılarınca hiç algılanmamıştır bile.
Ancak bu kırık kanatlar kurgusal olarak ta mantık olarakta ciddi tarihi hatalara yer vermektedir. örneğin İstiklal mahkemeleri 3 millet vekilinden oluşur hali hazırda ki hiç bir paşa rütbesindeki milletvekili heyette olmazdı Millet vekillerinin hiç birisinin gittiği yerde mülki amir olarak kalma yetkisi yoktu çünkü milletvekili idiler hiç bir zaman Yüzbaşı sivil otoriteye geçerken zaptiye amiri olmadı kolluk kuvvetleri ve ilk jandarma bölükleri oluşturuldu ve tamamen askeri hiyerarşi içersinde kaldılar. Ne istiklal mahkemesi nede bi başka mahkeme galyana gelen halkı bastırmak için silah kullanan bir subayı ordudan atmadılar.
Zaten sorgulamada da hoca nın hiç ceza almaması da ayrıca düşündürücüdür. İstiklal mahkemeleri resmen Bir yunanlı olan ve kendi ordusunda Teğmen olarak görev alıpta firar eden birisine önce idam sonra ülkesine iade kararı vermedi. önceden verilen idam kararının mantığı bulunmadığı gibi savaş esiri olarak alınıp mübadele ile değişimin yapılmasıda unutuldu... Güzel olayların yanında tarihte çarpıtılıyor gibi geldi bana örneğin dün yayımlanan son bölümün sonunda Ankaradan gelen kişinin Rıza Tevfik olduğu söylendi eğer yanlış duymadı isem tam orada da bitti haftaya göreceğiz Eğer bu benim bildiğim rıza tevfik ise ( ki soyadı kanunu ile bölükbaşı oldu) 150 likler ile vatandaşlıktan 1922 de çıkarılan 1943 af kanunu ile dönen kişi olması gerekir dolayısı ile Ankara 'nın bir yetkilisi olarak maariften gelmiş olamaz sürgünde isdi o ralar ( Maarifi ben salladım maarif sorunu yüzünden kızlardan birisi hapiste onunla ilgili olarak geldi diye düşünüyorum.)
İlgisiz bir dip not İki kızdan hangisi daha güzel sizce ? ( Üçüncüsü çocuk gibi geldide bana ama nedense habire birileri ona aşık oluyor ) Ben kendi adıma tüm beni tanıyanları şaşırtan bir karar verdim kendimde şaştım :)