Haksız haciz ve haksız fesih nedeniyle batan şirket ve tazminat davaları
Biz bir yazılım şirketiyiz. 2005 yılında bir firma ile 100.000 Avroluk iş sözleşmesi imzalandı. 20.000 tl avans alındı. Sözleşme süresince alıcı firma sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmedi ve gecikmeye sebep oldu. İş kendi olanaklarımızla tamamlandı. Teslim alın ihtarı çekildi, alıcı firma kendi sebep olduğu gecikme nedeniyle sözleşmeyi fesh etti. Üstüne de 20.000 lira avans için icra takibi yaptı. Biz 2006 yılında haksız fesih ve alacak davası açtık, icraya da bu avansın itilaflı sözleşmedeki para olduğu, sözleşmede de yer aldığını, sözleşme itilafı çözülmeden tahsil edilemeyeceği itirazında bulunduk. İtirazımız kabul görmedi ve şirketimizdeki tüm bilgisayarlar ve eşyalarımız haczedilerek alındı. Şirketimiz iş yapamaz hale geldi, bekleyen müşteriler ve işler kaçtı. Hem 100 bin avro alınamadığı hem de hacizle iş yapılamaz hale gelindiğinden personel ücretleri, vergi,ssk, banka kredisi vs tüm ödemeler yapılamadı. Borçlar katlanarak arttı, kredilerdeki ipoteklerimiz çok ucuza satıldı, onlarca icra ve dava ile karşı karşıya kalındı. Ancak hacizle ilgili dosya , haksız fesih davası dosyasına eklendi. 2012 yılının sonunda haksız fesih davasını kazandık. Mahkeme , müşterinin haksız fesihte bulunduğunu ve sözleşme bedelini ödemesine karar verdi. ... Sorularım şunlar:
1- Karar haksız fesih olduğuna göre, o işle ilgili yapılan haciz de haksız haciz midir?
2- Haksız haciz ise, şirketten alınıp götürülen bilgisayarlar nedeniyle iş yapamaz duruma gelmek ve çok büyük zararlarımız için maddi ve manevi tazminat davası açabilir miyiz?
3- Maddi tazminat için, şirketin sadece o haciz nedeniyle uğradığı büyük zararlarımızı nasıl ispat edebileceğiz .
4- Sonuçta o günden önceki 5 yılda her yıl 1 milyon lira civarı ciro ile 400-500 bin lira kar eden bir şirket iken, o günden sonra ciro sıfır ve toplamda 1.5 /2 milyon lira borç oluştu. Bu zarar hem haksız hacizden hem de haksız fesihle alamadığımız 100 bin avrodan kaynaklanıyor. Bu parayı alamadığımız için hiç bir ödememizi yapamadık ve şirketimiz batma noktasına geldi.
5- Son 5 yıldır, şirket faaliyetleri tamamen durdu ve ortaklar olarak kişisel çabalarımızla borçlarımızın 1. milyon liraya yakınını ödedik ve ödemeye de devam ediyoruz. Şirketimiz bu eylemlerden dolayı hem son 5 yıl iş yapamamaktan kazanç kaybına uğradı, hem de fiilen temerrütler, gecikme zamları, faizler vs. derken katlamalı büyük borçlarla karşı karşıya kaldı.
6- Haksız haciz nedeniyle şirket olarak maddi ve manevi tazminat davası , ayrıca haksız fesihle alamadığımız para nedeniyle uğradığımız büyük maddi zararlar ve şirketimizin adının kötüye çıkması nedeniyle kaybettiğimiz kazanç ve itibar nedeniyle de maddi ve manevi tazminat davaları açmak istiyoruz.
7- Bu tip davalarda Türk hukuku çok yavaş işliyor ve kolay kolay büyük tazminatlar çıkmıyor. Her ne kadar 100 bin avro 5 yıllık faizleri ile birlikte yargıtay aşamasından sonra 1-2 yıl içinde tahsil edilecekse de , bu rakam fiilen uğradığımız zararın %10 u bile değil ve şu an halen ödemeye devam ettiğimiz bu sebepten oluşan borçlarımızın kalanını bile karşılamıyor. Son 5 yıla ait kazanç kaybını da hesaba katmıyorum üstelik.
8- Mahkemeler, içine düştüğümüz ödeme güçlüğü nedeniye karşı karşıya kaldığımız büyük zararları nasıl hesaplayacak?, yoksa " batmanızın sebebi bu alacak ve haciz değildir, siz kendi beceriksizliğinizden battınız" mı diyecekler? Karşı firma, büyük tanınmış ve hakim konumda , biz yerel küçük ve tanınmayan bir şirketiz. Büyük ve tanınmış şirketin haksız fiilleri nedeniyle batan şirket ne yapmalı?
Bu konularda ne tavsiye edersiniz?
Saygılar..
1- Karar haksız fesih olduğuna göre, o işle ilgili yapılan haciz de haksız haciz midir?
2- Haksız haciz ise, şirketten alınıp götürülen bilgisayarlar nedeniyle iş yapamaz duruma gelmek ve çok büyük zararlarımız için maddi ve manevi tazminat davası açabilir miyiz?
3- Maddi tazminat için, şirketin sadece o haciz nedeniyle uğradığı büyük zararlarımızı nasıl ispat edebileceğiz .
4- Sonuçta o günden önceki 5 yılda her yıl 1 milyon lira civarı ciro ile 400-500 bin lira kar eden bir şirket iken, o günden sonra ciro sıfır ve toplamda 1.5 /2 milyon lira borç oluştu. Bu zarar hem haksız hacizden hem de haksız fesihle alamadığımız 100 bin avrodan kaynaklanıyor. Bu parayı alamadığımız için hiç bir ödememizi yapamadık ve şirketimiz batma noktasına geldi.
5- Son 5 yıldır, şirket faaliyetleri tamamen durdu ve ortaklar olarak kişisel çabalarımızla borçlarımızın 1. milyon liraya yakınını ödedik ve ödemeye de devam ediyoruz. Şirketimiz bu eylemlerden dolayı hem son 5 yıl iş yapamamaktan kazanç kaybına uğradı, hem de fiilen temerrütler, gecikme zamları, faizler vs. derken katlamalı büyük borçlarla karşı karşıya kaldı.
6- Haksız haciz nedeniyle şirket olarak maddi ve manevi tazminat davası , ayrıca haksız fesihle alamadığımız para nedeniyle uğradığımız büyük maddi zararlar ve şirketimizin adının kötüye çıkması nedeniyle kaybettiğimiz kazanç ve itibar nedeniyle de maddi ve manevi tazminat davaları açmak istiyoruz.
7- Bu tip davalarda Türk hukuku çok yavaş işliyor ve kolay kolay büyük tazminatlar çıkmıyor. Her ne kadar 100 bin avro 5 yıllık faizleri ile birlikte yargıtay aşamasından sonra 1-2 yıl içinde tahsil edilecekse de , bu rakam fiilen uğradığımız zararın %10 u bile değil ve şu an halen ödemeye devam ettiğimiz bu sebepten oluşan borçlarımızın kalanını bile karşılamıyor. Son 5 yıla ait kazanç kaybını da hesaba katmıyorum üstelik.
8- Mahkemeler, içine düştüğümüz ödeme güçlüğü nedeniye karşı karşıya kaldığımız büyük zararları nasıl hesaplayacak?, yoksa " batmanızın sebebi bu alacak ve haciz değildir, siz kendi beceriksizliğinizden battınız" mı diyecekler? Karşı firma, büyük tanınmış ve hakim konumda , biz yerel küçük ve tanınmayan bir şirketiz. Büyük ve tanınmış şirketin haksız fiilleri nedeniyle batan şirket ne yapmalı?
Bu konularda ne tavsiye edersiniz?
Saygılar..