Boşanma sonrası birlikte yaşam
Öncelikle iyi seneler...
1.5 ay önce, evlilik süresince edinilmiş olan tüm varlığını ve iki çocuğumuzun velayetini eşime bırakmak kaydıyla ve çocuk başına 350'şer TL iştirak nafakası da ödemek koşulları ile anlaşmalı olarak boşandık. Boşanmanın asıl gerekçesi, kuvvetli bir zina şüphesi nedeniyle hakimiyetimi kaybedip ahır tahrik altında eşime tokat atmam ve kendisinin de doğal olarak hastane raporu alması olmuştur. Duyduğum ağır suçluluk duygusu nedeniyle, herhangi bir ilave tazminat talebi olmaması ve hastane raporunun mahkemede sunulmaması şartlarıyla, çocukların da ruh sağlıklarını gözönünde bulundurarak yukarıda detayı verilen önerimi sundum. Protokol anlaşmazlık esasına dayandırılarak ve eşimin de bunu kabul etmesi üzerine sorunsuz bir şekilde boşanmamız gerçekleşti. Ancak boşandıktan sonra ilişkiyi tamamen bitirmeme ve birbirimize bir süre zaman tanıma konusunda da hemfikir olduk.
Gerçek durum ne yazık ki öyle olmadı ve şüphelerimin haklı olduğunu gördüm. Eski eşim, kendisine devretmiş olduğum konutta daha önce yanımda çalıştırdığım bir işçi ile birlikte yaşamaya başlamış. İşin gerçeği çocuklarım kendisini benimsemiş oldukları için, çok fazla üzüntü duymadım. Ancak toplam değeri 500.000 TL civarında tutan bir malvarlığından tamamen vazgeçtikten sonra, bu kadar kısa bir sürede bir başka erkekle birlikte yaşamaya başlaması insanın gururuna dokunuyor elbette. Bunun ötesinde, yaşanılan çevrede tanınan bir insan olmam, çirkin dedikodulara da yol açabilecek, hem benim hem eşimin taşınmalarını gerektirebilecektir. Özetle, iyi niyetle ve yeniden bir araya gelebilme umudunu taşırken üstüne üstlük bir de dolandırıldığım hissine de kapıldım. Bir bardak soğuk su mu içeceğim, yoksa kanunen bu durumda bir tazminat davası açma imkanım var mıdır?
yardımlarınız için teşekkürler.
1.5 ay önce, evlilik süresince edinilmiş olan tüm varlığını ve iki çocuğumuzun velayetini eşime bırakmak kaydıyla ve çocuk başına 350'şer TL iştirak nafakası da ödemek koşulları ile anlaşmalı olarak boşandık. Boşanmanın asıl gerekçesi, kuvvetli bir zina şüphesi nedeniyle hakimiyetimi kaybedip ahır tahrik altında eşime tokat atmam ve kendisinin de doğal olarak hastane raporu alması olmuştur. Duyduğum ağır suçluluk duygusu nedeniyle, herhangi bir ilave tazminat talebi olmaması ve hastane raporunun mahkemede sunulmaması şartlarıyla, çocukların da ruh sağlıklarını gözönünde bulundurarak yukarıda detayı verilen önerimi sundum. Protokol anlaşmazlık esasına dayandırılarak ve eşimin de bunu kabul etmesi üzerine sorunsuz bir şekilde boşanmamız gerçekleşti. Ancak boşandıktan sonra ilişkiyi tamamen bitirmeme ve birbirimize bir süre zaman tanıma konusunda da hemfikir olduk.
Gerçek durum ne yazık ki öyle olmadı ve şüphelerimin haklı olduğunu gördüm. Eski eşim, kendisine devretmiş olduğum konutta daha önce yanımda çalıştırdığım bir işçi ile birlikte yaşamaya başlamış. İşin gerçeği çocuklarım kendisini benimsemiş oldukları için, çok fazla üzüntü duymadım. Ancak toplam değeri 500.000 TL civarında tutan bir malvarlığından tamamen vazgeçtikten sonra, bu kadar kısa bir sürede bir başka erkekle birlikte yaşamaya başlaması insanın gururuna dokunuyor elbette. Bunun ötesinde, yaşanılan çevrede tanınan bir insan olmam, çirkin dedikodulara da yol açabilecek, hem benim hem eşimin taşınmalarını gerektirebilecektir. Özetle, iyi niyetle ve yeniden bir araya gelebilme umudunu taşırken üstüne üstlük bir de dolandırıldığım hissine de kapıldım. Bir bardak soğuk su mu içeceğim, yoksa kanunen bu durumda bir tazminat davası açma imkanım var mıdır?
yardımlarınız için teşekkürler.