Koca bir iftira, koca bir yalan
Öncelikle hepinize saygılarımı sunarak başlamak istiyorum.Ben bir devlet okulunda müzik öğretmeniyim. Başımdan geçen talihsiz bir olay neticesinde kendisi de öğretmen olan 4 senelik kız arkadaşım tarafından iftiraya uğradım. Detayları ile sizinle paylaşmak istiyorum.
Olay günü saat 14 dolaylarında kız arkadaşım N.Y. ile telefonda konuştuk. Kendini hiç iyi hissetmediğini,yalnızlaştığını ve sürekli ağladığını söyledi. Ben de isterse yanına gelebileciğimi söyledim. "Sevinirim ama sen beni bu halde beğenmezsin. Ağlamaktan gözlerim şişti" dedi. Ben de ona her haliyle güzel olduğunu söyledim.
Sonra duşa girip hazırlanmaya başladım. Evden saat 16 gibi çıktım. Yolda tekrar aradım, birşey lazım olup olmadığını sordum. HD marka sigara istedi. Sigarayı alıp saat 17 sularında eve vardım. Birbirimize sarıldık. Kötü görünüyordu. Biraz sohbet ettikten sonra onunla birlikte olmak istedim. İlk başta itiraz etti ama sonrasında kabul etti. Her zaman yaptığımız gibi kendi rızasıyla birlikte olduk.
Sonra televizyon izlemeye başladık. 18 haberleri başlamıştı. Bir yandan da sohbet ediyorduk. Saat 20'de Bakırköy'de bir arkadaşımla görüşmem gerektiğini söyledim. İtiraz edip huysuzlanmaya başladı. Ben de kendisine gitmem gerektiğini,söz verdiğimi söyledim. Ağlamaya başladı. Onu sakinleştirmeye çalışıyordum. Gitmeye kalkarsam beni öldüreceğini söyledi. Ciddiye almadım.
Hazırlanmak üzere ayağa kalktığımda bana kuvvetli bir tokat attı. Neye uğradığımı şaşırdım. Tekrar vurmaya çalıştı, kollarını tuttum. Sonra sağ kolumu kuvvetlice ısırdı. Çıldırmış gibiydi. Bu kez dayanamadım, ben de ona vurdum. Karşılıklı olarak birbirimize vurmaya başlamıştık. Ayağım kaydı, yere düştüm. Buna rağmen vurmaya devam ediyordu.
Bir ara kayboldu. Elinde ekmek bıçağı ile geri döndü. Hemen ayağa fırladım. Çok korkmuştum. Onu polise ihbar edeceğimi söyledim. Bıçağı sallayarak bana yaklaşmaya başladı. Bir anlık dalgınlığından yararlanıp kolunu tuttum. Zorla bıçağı elinden aldım. Diğer elimle de kendisini ittim. Bıçağı mutfaktaki bir çekmeceye koydum. (Bıçağa son dokunan ben olduğum için bana sonradan iftira atması epey kolay oldu.) Geri yanına dönüp "Şu düştüğümüz hâle bak" dedim. Bana "p.ç" dedi. "Tamam, defol" dedi. "Bir gün gelecek benimle konuşmak için yalvaracaksın" dedi. Hemen ayakkabılarımı giyip kaçtım evinden. Yanlış hatırlamıyorsam evden çıktığımda saat 18:20 dolaylarındaydı. Hızla durağa doğru yürüyüp otobüs beklemeye başladım. Sonra da o halde arkadaşımla görüşmeye Bakırköy'e gittim.
Doktor raporu almış hemen sonrasında. Aile içi şiddet biriminden bir polis memuru ifademi almak için çağırdı. Gittim,önce onun yalanlarla dolu ifadesini dinledim. Sonra kendi ifademi aynen yukarıda size anlattığım gibi verdim.
Aile Mahkemesi kararı elime ulaştı. 6 ay boyunca şahsı aramayacağım,rahatsız etmeyeceğim vs. bildirilmişti. Hemen telefon numarasını rehberden sildim.
Ben dava kapandı sanmışken e-devlet uygulamasından hakkımda Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan bir dava olduğunu öğrendim. Hemen detaylarını öğrenmek için adliyeye gittim. Adliyeden aldığım iddianame ile şok oldum:
DAVACI:K.H.
SUÇ: Silahla Tehdit, Basit Yaralama, Hakaret
SEVK MADDESİ: TCK 125/1, TCK 106/2.a, TCK 86/2, TCK 53/1
"Yukarıda açık kimlik belgeleri yazılı şüphelinin müştekinin erkek arkadaşı olduğu,ancak aralarında soğukluk bulunduğu, olay tarihinde şüphelinin müştekiyi telefonla arayarak görüşmek istediğini söylediği, bu şekilde şüphelinin müştekinin evine geldiği, evde bulundukları sırada müşteki ile birlikte olmak istediği, müştekinin kabul etmemesi üzerine aralarında tartışma çıktığı, tartışma sırasında şüphelinin müştekiye yumrukla vurarak yaraladığı, ayrıca o..spu biçiminde sözlerle hakaret ederek mutfaktan aldığı bıçağı boynuna dayadığı ve "eğer bağırırsan seni gebertirim" biçiminde sözlerle tehdit ettiği,müştekinin yaralanmasının Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne göre basit ve tıbbi müdahale ile iyileşecek biçimde hafif nitelikte olduğu, bu surette şüphelinin atılı suçu işlediği yukarıda yazılı deliller ile tüm dosya kapsamından anlaşılmakla..."
Sizce ne yapmalıyım. İlk defa başıma böyle iğrenç bir şey geliyor. Hepinize ilgilenip okuduğunuz için teşekkür ederim.
Olay günü saat 14 dolaylarında kız arkadaşım N.Y. ile telefonda konuştuk. Kendini hiç iyi hissetmediğini,yalnızlaştığını ve sürekli ağladığını söyledi. Ben de isterse yanına gelebileciğimi söyledim. "Sevinirim ama sen beni bu halde beğenmezsin. Ağlamaktan gözlerim şişti" dedi. Ben de ona her haliyle güzel olduğunu söyledim.
Sonra duşa girip hazırlanmaya başladım. Evden saat 16 gibi çıktım. Yolda tekrar aradım, birşey lazım olup olmadığını sordum. HD marka sigara istedi. Sigarayı alıp saat 17 sularında eve vardım. Birbirimize sarıldık. Kötü görünüyordu. Biraz sohbet ettikten sonra onunla birlikte olmak istedim. İlk başta itiraz etti ama sonrasında kabul etti. Her zaman yaptığımız gibi kendi rızasıyla birlikte olduk.
Sonra televizyon izlemeye başladık. 18 haberleri başlamıştı. Bir yandan da sohbet ediyorduk. Saat 20'de Bakırköy'de bir arkadaşımla görüşmem gerektiğini söyledim. İtiraz edip huysuzlanmaya başladı. Ben de kendisine gitmem gerektiğini,söz verdiğimi söyledim. Ağlamaya başladı. Onu sakinleştirmeye çalışıyordum. Gitmeye kalkarsam beni öldüreceğini söyledi. Ciddiye almadım.
Hazırlanmak üzere ayağa kalktığımda bana kuvvetli bir tokat attı. Neye uğradığımı şaşırdım. Tekrar vurmaya çalıştı, kollarını tuttum. Sonra sağ kolumu kuvvetlice ısırdı. Çıldırmış gibiydi. Bu kez dayanamadım, ben de ona vurdum. Karşılıklı olarak birbirimize vurmaya başlamıştık. Ayağım kaydı, yere düştüm. Buna rağmen vurmaya devam ediyordu.
Bir ara kayboldu. Elinde ekmek bıçağı ile geri döndü. Hemen ayağa fırladım. Çok korkmuştum. Onu polise ihbar edeceğimi söyledim. Bıçağı sallayarak bana yaklaşmaya başladı. Bir anlık dalgınlığından yararlanıp kolunu tuttum. Zorla bıçağı elinden aldım. Diğer elimle de kendisini ittim. Bıçağı mutfaktaki bir çekmeceye koydum. (Bıçağa son dokunan ben olduğum için bana sonradan iftira atması epey kolay oldu.) Geri yanına dönüp "Şu düştüğümüz hâle bak" dedim. Bana "p.ç" dedi. "Tamam, defol" dedi. "Bir gün gelecek benimle konuşmak için yalvaracaksın" dedi. Hemen ayakkabılarımı giyip kaçtım evinden. Yanlış hatırlamıyorsam evden çıktığımda saat 18:20 dolaylarındaydı. Hızla durağa doğru yürüyüp otobüs beklemeye başladım. Sonra da o halde arkadaşımla görüşmeye Bakırköy'e gittim.
Doktor raporu almış hemen sonrasında. Aile içi şiddet biriminden bir polis memuru ifademi almak için çağırdı. Gittim,önce onun yalanlarla dolu ifadesini dinledim. Sonra kendi ifademi aynen yukarıda size anlattığım gibi verdim.
Aile Mahkemesi kararı elime ulaştı. 6 ay boyunca şahsı aramayacağım,rahatsız etmeyeceğim vs. bildirilmişti. Hemen telefon numarasını rehberden sildim.
Ben dava kapandı sanmışken e-devlet uygulamasından hakkımda Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan bir dava olduğunu öğrendim. Hemen detaylarını öğrenmek için adliyeye gittim. Adliyeden aldığım iddianame ile şok oldum:
DAVACI:K.H.
SUÇ: Silahla Tehdit, Basit Yaralama, Hakaret
SEVK MADDESİ: TCK 125/1, TCK 106/2.a, TCK 86/2, TCK 53/1
"Yukarıda açık kimlik belgeleri yazılı şüphelinin müştekinin erkek arkadaşı olduğu,ancak aralarında soğukluk bulunduğu, olay tarihinde şüphelinin müştekiyi telefonla arayarak görüşmek istediğini söylediği, bu şekilde şüphelinin müştekinin evine geldiği, evde bulundukları sırada müşteki ile birlikte olmak istediği, müştekinin kabul etmemesi üzerine aralarında tartışma çıktığı, tartışma sırasında şüphelinin müştekiye yumrukla vurarak yaraladığı, ayrıca o..spu biçiminde sözlerle hakaret ederek mutfaktan aldığı bıçağı boynuna dayadığı ve "eğer bağırırsan seni gebertirim" biçiminde sözlerle tehdit ettiği,müştekinin yaralanmasının Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne göre basit ve tıbbi müdahale ile iyileşecek biçimde hafif nitelikte olduğu, bu surette şüphelinin atılı suçu işlediği yukarıda yazılı deliller ile tüm dosya kapsamından anlaşılmakla..."
Sizce ne yapmalıyım. İlk defa başıma böyle iğrenç bir şey geliyor. Hepinize ilgilenip okuduğunuz için teşekkür ederim.