Sahibinden kötü muamele gören köpekler
Sayın ilgililer,
Ben ailemle birlikte yaklaşık 1,5 senedir İstanbul, Bakırköy'de yaşayan İstanbul Üniversitesi Mikrobiyoloji Bölümü'nde öğrenim gören yüksek lisans öğrencisiyim. Alt katta oturan komşumuz geçen sene 90 m2' lik evde 3 tane büyük, 7 tane yavru olmak üzere toplam 10 adet Alman kurdu cinsi köpek besleyip, evi deyim yerindeyse barınak olarak kullanıyordu. Bu köpeklerin hiç birini tuvalet ihtiyaçları için dahi dışarıya çıkartıp gezdirmiyor, köpekler bütün tuvaletlerini evin içine yapıyorlardı. Köpeklerin sahibi haftada 2 ya da 3 kez eve gelerek mamalarını verip, tekrar geri gidiyordu. Eve geldiği zamanlarda da hayvanlara bağırıp, itip kakarak (ki canlarını acıttığını düşünüyoruz) hayvanları acıdan inanılmaz derecede inletip, ağlatıyordu. Diğer günler hayvanlar evde tek, aç ve karanlıkta oturuyorlardı. Daha doğrusu sabaha kadar açlıktan havlayıp uluyorlardı. Tahmin edeceğiniz üzere apartmanı ve üst katında oturduğumuzdan evimizin içini muazzam bir dışkı kokusu kaplamış, dahası evimize küçük tuvalet boşluğundan büyük ve siyah böcekler gelmeye başlamıştı. Belediyeye, zabıtaya, mahkemeye verdiysek de herhangi bir sonuca ulaşamadık. Bu aşamalar sürerken tabii biz sürekli kendisine köpeklere bakamıyorsa göndermesi gerektiğini, onların yaşam alanının orası olmadığını
belirttiysek de faydalı olmadı. Daha sonra tesadüf eseri köpekleri ticari amaçla kullanıp, hemen hemen her sene yavrulatıp yavrulardan gelir elde ettiğini, evin icralık olduğunu ve eve kimse giremesin diye köpekleri evde
tuttuğunu öğrendik. Köpeklerin seslerine daha fazla dayanamayan mahalle sakinlerinin ve çevre esnafının beraberce ortak bir tavır alması neticesinde polisin de devreye girmesi ile toplamda 7-8 ay süren, hem hayvanların hem de bizleri ziyadesiyle yıpratan bu kötü ve üzücü süreç köpek sahibinin köpekleri götürmesiyle sona ermişti.
Ancak son 2 haftadır en az 7 adet olmak üzere büyük Alman kurdu köpekler tekrar aynı eve, o kötü şartlarda yaşamaya mahkum edildi. Yine dışarı hiç çıkmayıp, kendi pisliklerinde tek başlarına yaşamaktadırlar. Bu seneki tek fark köpeklerin yoksun ve mahkum oldukları kötü ötesi şartlar nedeni ile çok havladıklarında havlamalarının ani bir sessizlikle son bulması, ki bu da aklımıza hayvancağızların bayıltılıyor (narkoz vb.) olmaları ihtimalini
getiriyor. Bayıltmasını düşünmemin sebebi ise, adam evine geldiğinde köpekler bağırmaya başlayıp sahibini karşılıyorlar (bu davranışı göstermelerinin sebebini hem sahibini özlemeleri, hem de yemek yiyecek verecek olmasının verdiği farkındalık olarak düşünüyorum). Adam 5 dk sonra ne yapıyorsa, ya da o hayvanlar ne görüyorsa bir anda çığlık çığlığa kaçmaya başlıyorlar ve 1-2 dakika içinde köpeklerin inlemesiyle beraber köpeklerin sesleri ve koşuşturmaları kesiliyor ve 23-24 saat kadar hiç sesleri dahi çıkmıyor. Daha sonra inleye inleye uyanmaya başlıyorlar. Sesler bu kadar net geliyor çünkü apartmanımız bitişik nizam ve cam açıkken sesler çok rahat duyulabiliyor. Benim de evimde bir kedim var. Ben tüyüne zarar gelmesinden korkarken, bu insan "hayvan sevgisi" adı altında, kendi çıkarları doğrultusunda onlara zarar veriyor.
Bu anlattığım durum bu şahısla ilgili sorunlarımızdan sadece bir tanesidir. Alkol bağımlısı olup, bizlere savurduğu ağıza alınmayacak küfürlerden, onu şikayetlerimizle ilgili dava açarsak köpeklerine bizi parçalatacağını söyleyerek tehdit etmesinden, bizden önce oturan bayanın apartmandaki o pis kokudan ve köpek tüylerinden ameliyatlar olmasından ve evi de bize bu sebepten dolayı satmasından, aynı şekilde o bayanın da bu durumlardan şikayetçi olup bizim izlediğimiz yolları izlemiş olmasına rağmen herhangi bir sonuç alamamasından bahsetmiyorum bile.
Biraz uzun olduğunun farkındayım, ancak siz de takdir edersiniz ki bu şikayetlerimizi defalarca ilgili makamlara iletmiş olmamıza rağmen kimse tarafından ilgilenilmemiş, her geçen gün bu sağlıksız ve güvenliksiz ortamda yaşamaya mahkum bırakılmaktayız. Sizlerden tek ricam, bahsettiğim bu şahsı avukat vasıtasıyla evden tahliye edip edemeyeceğimiz veya en azından ne gibi bir yol izlememiz gerektiğiyle ilgili fikirlerinizi belirtmenizdir.
Saygılarımla,
İluga
Ben ailemle birlikte yaklaşık 1,5 senedir İstanbul, Bakırköy'de yaşayan İstanbul Üniversitesi Mikrobiyoloji Bölümü'nde öğrenim gören yüksek lisans öğrencisiyim. Alt katta oturan komşumuz geçen sene 90 m2' lik evde 3 tane büyük, 7 tane yavru olmak üzere toplam 10 adet Alman kurdu cinsi köpek besleyip, evi deyim yerindeyse barınak olarak kullanıyordu. Bu köpeklerin hiç birini tuvalet ihtiyaçları için dahi dışarıya çıkartıp gezdirmiyor, köpekler bütün tuvaletlerini evin içine yapıyorlardı. Köpeklerin sahibi haftada 2 ya da 3 kez eve gelerek mamalarını verip, tekrar geri gidiyordu. Eve geldiği zamanlarda da hayvanlara bağırıp, itip kakarak (ki canlarını acıttığını düşünüyoruz) hayvanları acıdan inanılmaz derecede inletip, ağlatıyordu. Diğer günler hayvanlar evde tek, aç ve karanlıkta oturuyorlardı. Daha doğrusu sabaha kadar açlıktan havlayıp uluyorlardı. Tahmin edeceğiniz üzere apartmanı ve üst katında oturduğumuzdan evimizin içini muazzam bir dışkı kokusu kaplamış, dahası evimize küçük tuvalet boşluğundan büyük ve siyah böcekler gelmeye başlamıştı. Belediyeye, zabıtaya, mahkemeye verdiysek de herhangi bir sonuca ulaşamadık. Bu aşamalar sürerken tabii biz sürekli kendisine köpeklere bakamıyorsa göndermesi gerektiğini, onların yaşam alanının orası olmadığını
belirttiysek de faydalı olmadı. Daha sonra tesadüf eseri köpekleri ticari amaçla kullanıp, hemen hemen her sene yavrulatıp yavrulardan gelir elde ettiğini, evin icralık olduğunu ve eve kimse giremesin diye köpekleri evde
tuttuğunu öğrendik. Köpeklerin seslerine daha fazla dayanamayan mahalle sakinlerinin ve çevre esnafının beraberce ortak bir tavır alması neticesinde polisin de devreye girmesi ile toplamda 7-8 ay süren, hem hayvanların hem de bizleri ziyadesiyle yıpratan bu kötü ve üzücü süreç köpek sahibinin köpekleri götürmesiyle sona ermişti.
Ancak son 2 haftadır en az 7 adet olmak üzere büyük Alman kurdu köpekler tekrar aynı eve, o kötü şartlarda yaşamaya mahkum edildi. Yine dışarı hiç çıkmayıp, kendi pisliklerinde tek başlarına yaşamaktadırlar. Bu seneki tek fark köpeklerin yoksun ve mahkum oldukları kötü ötesi şartlar nedeni ile çok havladıklarında havlamalarının ani bir sessizlikle son bulması, ki bu da aklımıza hayvancağızların bayıltılıyor (narkoz vb.) olmaları ihtimalini
getiriyor. Bayıltmasını düşünmemin sebebi ise, adam evine geldiğinde köpekler bağırmaya başlayıp sahibini karşılıyorlar (bu davranışı göstermelerinin sebebini hem sahibini özlemeleri, hem de yemek yiyecek verecek olmasının verdiği farkındalık olarak düşünüyorum). Adam 5 dk sonra ne yapıyorsa, ya da o hayvanlar ne görüyorsa bir anda çığlık çığlığa kaçmaya başlıyorlar ve 1-2 dakika içinde köpeklerin inlemesiyle beraber köpeklerin sesleri ve koşuşturmaları kesiliyor ve 23-24 saat kadar hiç sesleri dahi çıkmıyor. Daha sonra inleye inleye uyanmaya başlıyorlar. Sesler bu kadar net geliyor çünkü apartmanımız bitişik nizam ve cam açıkken sesler çok rahat duyulabiliyor. Benim de evimde bir kedim var. Ben tüyüne zarar gelmesinden korkarken, bu insan "hayvan sevgisi" adı altında, kendi çıkarları doğrultusunda onlara zarar veriyor.
Bu anlattığım durum bu şahısla ilgili sorunlarımızdan sadece bir tanesidir. Alkol bağımlısı olup, bizlere savurduğu ağıza alınmayacak küfürlerden, onu şikayetlerimizle ilgili dava açarsak köpeklerine bizi parçalatacağını söyleyerek tehdit etmesinden, bizden önce oturan bayanın apartmandaki o pis kokudan ve köpek tüylerinden ameliyatlar olmasından ve evi de bize bu sebepten dolayı satmasından, aynı şekilde o bayanın da bu durumlardan şikayetçi olup bizim izlediğimiz yolları izlemiş olmasına rağmen herhangi bir sonuç alamamasından bahsetmiyorum bile.
Biraz uzun olduğunun farkındayım, ancak siz de takdir edersiniz ki bu şikayetlerimizi defalarca ilgili makamlara iletmiş olmamıza rağmen kimse tarafından ilgilenilmemiş, her geçen gün bu sağlıksız ve güvenliksiz ortamda yaşamaya mahkum bırakılmaktayız. Sizlerden tek ricam, bahsettiğim bu şahsı avukat vasıtasıyla evden tahliye edip edemeyeceğimiz veya en azından ne gibi bir yol izlememiz gerektiğiyle ilgili fikirlerinizi belirtmenizdir.
Saygılarımla,
İluga