Cevap: Akrabamın bana borcu
Peki zarara uğrattığını nasıl ispatlayacaksınız ?
Büyük ihtimal sizin şirket ltd şirkettir ve ltd şti de paylar şu kadar ödenmiştir diye sözleşmede vardır ve ayrıca ticaret odası tarafından sözleşme tasdik edilmiştir. Ödenmiş payların bir miktarı bankaya yatırılmış gösterildi ve çekildi. Genellikle ltd şti ler kurulurken öyle yapılır.
Ayrıca şirket kurulduktan sonra büyük defter tutulur. Orada şirketin senelik net kârı veya zararı gösterilir. Şayet net kârlar yıl içinde bölüştürülür veya şirket sermayesine eklenir. kârlar bölüştürülür ise ayrıca yüzde 20 ye yakın kurumlar vergisi yani şirket kârından ödediğiniz vergi hariç extra şirket ortaklarının kazançlarına mukabil vergi dairesine ödeme yapılır.
Şayet zarar gösterdi iseniz ne vergi levhasında matrahsız gösterilir.
Şirket kurulduktan bu yana ne kadar zarar gösterdiniz , ne kadar kâr gösterdiniz hepsine bakılır ? ve zarar varsa yarısı size ait yarısı ortağınıza ait olur.
Mahkeme bu tür kayıtları muhasebecenizden ister. O sizin beni zarara uğrattı lafınıza bakmaz ki ?
Mahkemenin şirketin zarardamı yoksa kâr damı olduğunu bilmesi için kayıtları istemesinden daha doğal bir şey yoktur.
Siz sanırım büyük ihtimal aranızda ortaklar olarak iş bölümünüz düzgün yapamadınız
Ortak iseniz
Yapmanız gereken normal kanuni anasözleşme harici
1 kağıda
1. madde
sen şu saatte işe gelicen şu saatte çıkıcan , haftanın şu günleri çalışıcan
Ben şu saatte işe gelicem bu saatte çıkıcam haftanın şu günleri çalışıcan.
2. madde
senin işyerindeki görevlerin şunlar şunlar.
benim işyerimdeki görevlerim şunlar şunlar
3. madde
Yaptığımız işlerde kâr paylarımızda senin payın ay sonu şu kadar
benim ay sonu payım şu kadar.
( normalde bütün satışların veya hizmetlerin faturalı olması lazım , şayet faturasız işlem yapıyorsanız zaten vergi kanunlarına aykırı o yüzden resmi olmayan bu tür kağıda yazmanız en uygunudur.)
4. madde
senede her birimizin 15 günlük tatil haklarımız var. Birimiz tatile gittiğinde diğeri işleri tek başına yürütecek.
5. madde
1 sene içinde en fazla 15 gün hastalanma ve işe gelmeme hakkımız var , böyle acil durumlarda diğeri işleri yüklenip halledicek. Bu türden olaylar olduğundan sen şu sene bu kadar hastalandın ben bu kadar hastalandım vb gibi şeyler birbirimizin yüzüne vurulmayacak ve hoş karşılanacak.
6. madde
anlaşamadığımız durumlarda
herkes kendi payını alır ve ortaklıktan ayrılır.
vb bunları iyi niyet dahilinde aranızda hallediceksiniz. Orta ölçekli bir işletme ise herşeyi çok resmi düşünürseniz zaten işin içinden çıkamazsınız. En ufak menfaatte ben daha çok çalışıyorum o haketmiyor vb düşünmeye başladığınızda zaten ortaklık kafada bitmiş demektir.
Benim nacizane tavsiyem ise babanız bile olsa , kardeşiniz bile ortak işyeri açmayın. İlla bir kişi daha lazım ise alın yanınıza çırak veya çalışan onunla işleri yürütün. Ben piyasada ortak olan orta ölçekli işletmeleri çok gördüğüm için biliyorum.
Ortaklık ikisi biraz zengin olana kadar ve işi iyice öğrenene kadar. İki tarafta ben bu işi tek başıma yaparım demeye başladığı zaman ve biraz cebi paralanınca ortaklığı bitiriyorlar. Devam ettirenide çıkıyor onlarda ayrı tabi.
Ama dediğim gibi hiç bir şekilde orta ölçekli işletmelere ,
baba , kardeş , amca , teyze , dayı , hala , yeğen vs de olsa ortaklık yapmayın. Bir süre sonra ağabeylik , kardeşlik , akrabalık , yakınlık ilişkileri ile iş ilişkisi karışıyorr . işin işine para girince ne kardeşlik kalıyor ne akrabalık kalıyor.
İş yapılması gerekir sen biraz daha iyi işten anlarsın , ortağın akrabandır yakınındır istediğin gibi şunu şunu yap diyemezsin biraz zorlasana küser darılır , konuşmaz vs. Ama çalışan aldığın zaman öyle değil.
Çalışana işin nevi neyse rahatça söylersin o da işini yapar alacağı aylığı bilir.Şayet yapamazsa veya yapmazsa işten çıkarırsın yapabilecek birisini alırsın.
Bizim Türkiye'de zaten çoğu aile şirketi , hep sorunlar görmezden geliniyor , halı altına süpürülüyor , sonrada patladımı tam patlıyorlarlar.
Ben şahsen ortaklığa karşıyım.