Cevap: İşten çıkarıldım savcılığa verildim hırsızlık ile suçlanıyorum
İşin hukuki boyutunu bilmem ama yazılı olmayan işyeri kuralları olarak sen zaten yanlış yapmışsın.
Deposu olan bir işyerinde çalışıyorsan zaten orası kolay kolay faturasız, irsaliyesiz satış yapmaz. Yapıyorsa zaten Vergi Kanunlarına aykırıdır.
Senin elinde fatura yok , irsaliye yok sen nasıl satış yapıyorsun ki ?
Böyle işyerlerinde genel kural seninde bildiğin gibi ;
Örnek : müşteri gelir 20 tane felanca ürün alıcam der , direk sana gelse bile senin demen gereken
-Beyfendi lütfen muhasebe bölümüne gidiniz siparişinizi verin , faturanızı , irsaliyenizi veya irsaliyeli faturanızı kessinler , ödemenizide yapın makbunuzunuda alın bana gelin.
Sende bu faturayı görürsün , makbuzuda görürsün , kafana yatmayan bir durum varsa hatta muhasebeyi arayıp - felanca beyfendiye şu malları veriyorum ve gönderiyorum dersiniz teyitini alırsınız adama mallarını verirsiniz ve gödnerirsiniz.
Yok arada bir faturasız satış yapılıyorsa gene sana bir kağıda yazılı fiş gelmiş olması lazım o fişte firmanızın hazırladığı fiş olması lazım ona göre malı verirsin. Genede muhasebeye teyit ettirirsin.
Haftada bir sayımlar yapılır , ona göre vadeli veya nakit ödemeler takip edilir , giriş çıkışlar uygunmu en tepedeki sorumlu müdür kimse kontrollerini yapar o da firma sahiplerine bilgi verir işyeri o şekilde devam eder gider.
Sen kendi başına satış yapamazsın o senin işin değil ?
Prim kazanmak istiyorsan gene yukarıda anlattığımı yapmak zorundasın ki , prim kurallarıda farklıdır öyle firmaların , pazarlamacıya prim verirler , sen bu adamı dışarıdan tanıyıp firmandan mal almaya ikna etti isen ilk önce muhasebeciye söylemen lazım gene yukarıda anlatılan kuralları yerine getirmen lazım. Ona göre muhasebecide sorumlu müdüre söyler sana bir müşteri getirdiğin için satış üzerinden prim verebilirler.
Artık prim usulüde nasılsa o firmanın ona göre davranırlar. Her firmanın farklıdır prim verme şartları.
Sen üstüne vazife olmayan işe kalkışmışsın.
Bir çok firma zaten bu yüzden batıyor. Ne ürettiklerinin sayısını biliyorlar , ne depodan çıkanı düzgün biliyorlar , ne alacaklarını tam biliyorlar arada kontrolsüzlükler olunca firmada batıyor gidiyor.
Senin müdür büyük ihtimal daha önce bu konularda tecrübesi olan birisi , sistemini mecbur kurmak ve firmanın menfaati için korumak zorunda , bunu yapacak ki iş yapabilsinler para kazanabilsinler , zarar etmesinlerki sizlerede emeğinizin karşılığı olan parayı ödeyebilsinler.
Çalışanlar işyerinin menfaatini kollamalı , işyerinin menfaatini kollamazsa o işyeri batar , o işyerinde çalışanlarda işsiz kalırlar , parasız kalırlar.
Sen bence adamdan özür dile firmanın kurallarını , işleyiş sistemini tam bilmiyordum , prim olaylarının nasıl olduğunuda bilmiyorum , yanlış oldu kabul ediyorum de.
Sadece kafama takılan konu senet konusu oldu. Senet imzalatıp işe alması bana ilginç geldi. Bu iş sonuçta güven meselesidir. Ben işverene 30 bin liralık senet imzalasam bile , sorumlu müdürün olmadığı gün bir arkadaşımı çağırır orada 500 bin liralık mal varsa bir gecede hepsini kaldırır götürürüm.
Ne yapıcak beni bulupta senet karşılığı 30 bin lirayı alıp tamam geçti gittimi diyecek :)
İşe girerken senet imzalama olayına bence hiç gerek yok.
Olay sadece güven ve işe giren kişinin dürüstlüğü meselesi.
Onun parasını alırmı dersen iş sözleşmeside yok diyorsun, ssk lı durumun ne durumda onuda bilmiyoruz , karşılığında mal olarak bir şey vermediği veya borç para vermediği bir senedi zor alır gibi geliyor.
Senet işi çok karışık , şartlara göre değişkenlik gösterir.
İşi mahkemeye dökmeden güzelce anlaşın derim , senedide al başka işyerinde çalış derim.