İpotek Resmi Senetlerinde Kefalet İfadeleri
Tapu Müdürlüğünde Müdür Yardımcısı olarak görev yapmaktayım. Özellikle yeni Borçlar Kanununun değişen 581, 582, 583, 584 maddeleri gereği eşin rızasının alınması ve durumda bankaların kefalet ipoteğinin şartlarının yerine getirilerek bütün sorumluluğun kendilerine ait olduğunu Tapu Müdürlüklerine ibraz etme zorunluluğu gereği işlemlerde sıkıntılar baş göstermeye başlamıştır.
Mesela A şahsı x bankasından konut kredisi çekiyor ve buna karşılık aldığı taşınmaza ipotek konuluyor, ipotek borçlusu kendisi olmasına karşın bankaca düzenlenmiş resmi senette "doğmuş ve doğacak tüm borçlar, kefalet, müteselsil kefil, vb.. " ifadeleri yer almaktadır. Müdürlük olarak bu durumda biz bu ipoteği kefalet ipoteği olarak değerlendirmekte (Her ne kadar borçlu ve taşınmaz sahibi aynı kişi olsa da) ve bankadan Türk Borçlar Kanunun kefaletle ilgili hükümlerinin yerine getirildiği ve sorumluluğun kendilerine ait olduğu yazısını talep etmekteyiz ve gerek bankalarca ve gerekse bankaların vekil tayin ettiği avukatlarca bu ipoteklerin kefalet ipoteği olmadığı yönünde ısrarlı itirazlarıyla karşılaşmakta ve işbilmemezlikle suçlanmaktayız.
Benim sormak istediğim husus şu; borçlu malik ile taşınmaz maliki aynı olsa bile resmi senette kefalet, müteselsil kefil, doğmuş veya doğacak borçlar ifadesi geçiyorsa ve ilgili borç ödense dahi banka ilgili kişiye "tamam sen borcunu ödedin ama B şahsının çektiği başka bir krediden ötürü ona kefil olmuştun ve B borcunu ödemedi ve sen bizde bu sebepten ötürü hala borçlu gözüküyorsun senin taşınmazını satışa çıkaracağız (resmi senette bulunan kefil ifadelerini ileri sürerek) diyebilir mi ve bu tür ipotekleri de kefalet ipoteği olarak değerlendirebilir miyiz?
Mesela A şahsı x bankasından konut kredisi çekiyor ve buna karşılık aldığı taşınmaza ipotek konuluyor, ipotek borçlusu kendisi olmasına karşın bankaca düzenlenmiş resmi senette "doğmuş ve doğacak tüm borçlar, kefalet, müteselsil kefil, vb.. " ifadeleri yer almaktadır. Müdürlük olarak bu durumda biz bu ipoteği kefalet ipoteği olarak değerlendirmekte (Her ne kadar borçlu ve taşınmaz sahibi aynı kişi olsa da) ve bankadan Türk Borçlar Kanunun kefaletle ilgili hükümlerinin yerine getirildiği ve sorumluluğun kendilerine ait olduğu yazısını talep etmekteyiz ve gerek bankalarca ve gerekse bankaların vekil tayin ettiği avukatlarca bu ipoteklerin kefalet ipoteği olmadığı yönünde ısrarlı itirazlarıyla karşılaşmakta ve işbilmemezlikle suçlanmaktayız.
Benim sormak istediğim husus şu; borçlu malik ile taşınmaz maliki aynı olsa bile resmi senette kefalet, müteselsil kefil, doğmuş veya doğacak borçlar ifadesi geçiyorsa ve ilgili borç ödense dahi banka ilgili kişiye "tamam sen borcunu ödedin ama B şahsının çektiği başka bir krediden ötürü ona kefil olmuştun ve B borcunu ödemedi ve sen bizde bu sebepten ötürü hala borçlu gözüküyorsun senin taşınmazını satışa çıkaracağız (resmi senette bulunan kefil ifadelerini ileri sürerek) diyebilir mi ve bu tür ipotekleri de kefalet ipoteği olarak değerlendirebilir miyiz?