Cevap: Sahte senet aldim simdi gercegi karsimda.
syn İsmail ARSLAN verdiğiniz link için çok teşekkürler. İnanın senetle alış veriş yapılmadan önce öğrenmemiz gereken çok çok şey olduğuna eminim artık. linkteki yazının tamamını okudum .benim soruma tam cevap yoktu..tanıdığım bir avukat arkadaşıma dün rastladım bana verdiği cevap şöyle..
1_suç oluşabilmesi için senedi karşı tarafın icraya vermesi gerekir. icraya verdikten sonrada yapılacak suç duyurusu bedelsiz senedi kullanma suçundan 2 yıl hapis cezası alabilir.
2- telefonla rahatsız edilmeden daha önce aynı suçu işlemediğinden küçük bir ceza alıp cezayı erteleleyebilir daha önce aynı suçu işlemediğinden dolayı bişe çıkmaz (mış)
3-iki kişi arasında yapılan telefon konuşması kayıt izinsiz kayıt altına alınır(mış). böyle bir ses kaydıyla dava kazandım (dedi).
şimdi bu şahıs beni tekrar aradı tersleyip kapattım beni tahrik edip küfür ettirmeye yada tehtid ettirmeye çalışıyor ki ses kaydı yapıyor (bende yapıyorum). telefonda beni rahatsız ettiği için suç duyurusunda bulunduğumu söyledim en son beni yalancılıkla suçlayan bir mesaj daha attı cevap yazmadım. yaklaşı 4 sayfa mesaj yazısı mevcut...
bedelsiz senedi kullanmayla ilgili bir yazı buldum sanırım tam benim sorunumun cevabı; alıntı olarak aşağıya yapıştır yapıyorum..
5237 SAYILI YENİ TÜRK CEZA KANUNUNDA BEDELSİZ SENEDİ KULLANMA SUÇU DAVALARI
Bedelsiz senedi kullanma suçu, 5237 sayılı Yeni Ceza Yasamızın 156. maddesinde düzenlenmiştir.
1-Bedelsiz senedi kullanmanın cezası:
“-…Bedelsiz kalmış bir senedi kullanan kimseye, “şikayet” üzerine, 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezası verilir.” (YTCK m.156)
2-Görevli Mahkeme :
Bedelsiz senedi kullanma suçunda, görevli mahkeme, Sulh Ceza Mahkemesidir.
3-Uygulamadan örnekler:
Bir senet düşünelim, senet konusu borç, senet alacaklısına, nakden veya adi imzalı bir senet veya banka havalesi ile ödenmiştir. Borçlunun, senetten dolayı, herhangi bir borcu kalmamıştır. Alacaklı, hiçbir alacağı kalmadığı halde, alacağını tahsil ettiği halde senet bedelini tamamen veya kısmen ikinci kez tahsil etmek için, senedi icraya koymaktadır. Bu birinci ihtimaldir.
İkinci ihtimalde isi; alacaklı senedin bedelini tamamen tahsil ettiği halde, tahsil edilen senedi bir başka kişiye ciro ve devir etmektedir.
Üçüncü ihtimal: Alacaklı, senetteki alacağını kısmen tahsil ettiği halde, alacağının tamamını icraya koymaktadır. Bu olasılıkta da suç oluşmaktadır.
4-Şikayete tabi suç:
Bedelsiz senedi kullanma suçu, takibi şikayete tabi bir suçtur. Takibi şikayete bağlı suçlarda, zamanaşımı, kural olarak 6 aydır. Borçlu, ödediği senedin, icraya konulduğunu veya bir üçüncü şahsa ciro ve devir edildiğini öğrendiği tarihten itibaren, yetkili Sulh Ceza Mahkemesi Sayın Hakimliğine, şikayet dilekçesi vermelidir. Borçlunun dikkat edeceği, en önemli konu, 6 aylık şikayet süresini geçirmemelidir.
765 sayılı Eski Türk Ceza Yasasının 509. maddesinde bedelsiz senedi kullanma suçunun cezası, 3 aydan 3 seneye kadar hapis ve 150 liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezası verilmekte idi,
01.06.2005 tarihinden itibaren Yeni Türk Ceza Yasası yürürlüğe girmiş olup, 156. maddeye göre, 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezası öngörülmüştür. Diğer bir anlatımla bedelsiz senedi kullanma suçun temel cezası, 3 aydan 6 aya çıkarılmıştır. Böylece temel ceza 1 kat arttırılmıştır.
Bedelsiz senet kullanma suçu ne zaman oluşacaktır? Yargıtay uygulamalarına göre : “-…TCK.nun 509. maddesinde yazılı suç, bedelsiz kaldığı iddia olunan senedin kullanılmasıyla oluşur. senedin takibe konulduğu tarih araştırılmalıdır, buna göre şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığı belirlenir.”( 11.CD. 24.05.1996 T., 1996/957 E., K. 1996/805).
Anlaşmaya aykırı olarak senedin doldurulması iddiası, tanıkla ıspat edileblir mi? Senedi anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiası, tanıkla değil ancak, “yazılı delil” ile ıspat edilebilir. Nitekim yüksek Yargıtay özel dairesi, bir kararında konuyu şöyle çözüme kavuşturmuştur:
“-…Yargıtay içtihadı birleştirme büyük genel kurulu'nun 24.3.1989 tarih, 1988/1 esas, 1989/2 karar sayılı içtihadı ile dairemizin süreklilik gösteren kararlarında açıklandığı üzere, müdahil tarafından imzalanıp sanığa verilen 15.6.1993 tanzim tarihli bononun aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı delille ispatının zorunlu olduğu gözetilmeden, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır.” ( 11.CD. 18.09.1997 T., 1997/3714E., 1997/4194 K.).
YARARLANILAN KAYNAKLAR :
1-GÜRSEL YALVAÇ : Karşılaştırmalı- gerekçeli TCK CMK CGTİK ve İlgili Kanunlar ile Yönetmelikler, Adalet Yayınevi, Ankara Ağustos 2005, Sh. 281-286.
2-ZEKERİYA YILMAZ : Türk Ceza Kanunu ve Kabahatler Kanunu, Seçkin Yayınevi, Ankara, Ağustos 2005.
3-MUSTAFA ALBAYRAK : 1000 Soru ve Cevapla Yeni Türk Ceza Kanunu, Adil Yayınevi, Ankara, Temmuz 2005.
Av. SELAHATTİN CANBOLAT