Alıntı:
Bill187 rumuzlu üyeden alıntı
Devletin bütünlüğüne karşı işlediği suç sabit görülen ve bundan ceza alan bir kişinin gene aynı devletin bütünlüğü, işleyişi ve devamı için çalışamayacağı(en alt kademe memuriyetten en üst bürokrata kadar) mantıken de vicdanen de hukuken de açıktır.Zaten bahis geçen suç ve hükümlerin memuriyete engel teşkil ettiği de açıkça yasal çerçevede belirtilmiştir.Yani hukuken bu sonucun çıkması beklenen ve yasal işleyişin yerine geldiğini gösteren bir durumdur.
Sayın Bill187, ben sizden hukuki bir değerlendirme bekledim, siz politik bir açıklama yaptınız. Zira DMK 48 de geçen devletin güvenliğine karşı suçları 5237 sayılı kanunun 302-308. maddeleri; anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçları devamı 309-316. maddeleri açıklıyor. Kaldı ki ceza mahkumiyeti TMK 7/2 dir. Yukarıda yer verilen TCK maddelerinden ceza alınmamıştır. Ayrıca, DMK 48. maddesi 3713 sayılı kanunun hükümlerini memuriyete engel suçlar arasında saymamıştır. Yukarıdaki maddeler ilgili yere(DMK 48e) başlık olarak yazıldığı için yanılma olduğu gözüküyor. Ayrıca DMK 48. Maddenin madde gerekçesinde: Maddenin, 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendi değiştirilmiştir.Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak mahkûmiyet koşulu Türk Ceza Kanunu hükümleri dikkate alınarak yeniden belirlenmiştir. Düzenlemede, Türk Ceza Kanununun suç karşılığı uygulanan yaptırım sistemi, mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına ilişkin güvenlik tedbirleri, suç karşılığı uygulanan cezalarda özellikle mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan aslî ceza – fer’i ceza ayrımına yeni Türk Ceza Kanununda yer verilmemesi, Türk Ceza Kanununun özel hükümler kitabında yer alan bazı suçlara karşı uygulanan yaptırımların alt ve üst sınırları, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 104, 105, 106, 107 ve 108 inci maddesi hükümleri ile 5352 sayılı Adlî Sicil Kanununun ilgili hükümleri dikkate alınmıştır.
Evet gerekçeden anlaşıldığı üzere; ‘Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak mahkûmiyet koşulu Türk Ceza Kanunu hükümleri dikkate alınarak yeniden belirlenmiştir.’ TMK hükümlerinin dikkate alınmadığı açıkça yazıyor. TCK dan mahkum olma koşulu getiriliyor.
Olayı bu açıdan aldığınızda yasal çerçeveyi net bir şekilde göreceksiniz. Eklemek istediğiniz bir şey varsa bekliyorum. Yukarıda izah edilenleri göz önüne alarak hukuken memuriyete engel midir, değil midir? Yapılan işlem sakat mıdır, yerinde midir?
- - - Updated - - -
Sayın İsmail Arslan, bahsettiğiniz TMK 7/2 ve DMK 48. Maddeleri şu an yürürlükte değil. Yürürlükte olanlar:
TMK 7/2 (5532 sayılı kanunla değişik 2006 yılı)
Terör örgütünün propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenişine iştirak etmemiş olan (İptal ibare: Anayasa Mah.nin 18/06/2009 tarihli ve E. 2006/121, K. 2009/90 sayılı Kararı ile.) yayın sorumluları hakkında da bin günden onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, yayın sorumluları hakkında, bu cezanın üst sınırı beşbin gündür.
DMK 48/1-A-5 (5728 sayılı kanunla değişik 2008 yılı)
(Değişik alt bent: 10/01/1991 - 3697/1 md.;Değişik altbent: 23/01/2008-5728 S.K./317.mad) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (İptal ibare: Anayasa Mah.nin 25/02/2010 tarihli ve E. 2008/17, K. 2010/44 sayılı Kararı ile.) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.
TERÖR TANIMI
Madde 1 - (Değişik fıkra: 15/07/2003 - 4928 S.K./20. md.) Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.
Tanımdan yola çıkarsak, ‘örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.’ diye bitiriliyor. Örgüt propagandası yapan birinin kanunen örgüt üyesi olmadığı açıkken (kaldı ki örgüt üyeleri TCK 314. Maddeye tabidir) yukarıdaki cebir şiddet vs gibi eylemleri örgüt propagandası yapan birinin işlediğini düşünmek veya düşünmeye çalışmak hukuki midir? İdeolojik midir?
- - - Updated - - -
http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr/ başbakanlığın güncel mevzuat sistemidir. Anlık güncellemer yapılmaktadır. Ya da şahsi bilgisayarda kullanım için
http://www.adalet.gov.tr/ sitesinden ücretsiz uyap mevzuat programı indirilip kurularak güncellendikten sonra güncel bir şekilde kullanılabilir. Özel şirketlerin çıkardığı mevzuat programları ücretlidir.
- - - Updated - - -